2019’da kalsın…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
15 Ocak 2020 Çarşamba

Geçtiğimiz sene bu zamanlarda “2018’de kalsın” başlıklı bir yazı yazmıştım.  Kontrolümüz dışında geçtiğimiz yılda bırakmak zorunda olduklarımızdan bahsetmiştim; sevdiklerimizin ani ölümü gibi. Eskiden sitemizde komşumuz olan gencecik bir kızın esrarengiz ölüm haberini algılayamadan gelen köpeğimin ani kanseri ve kaybı, ardından da anneannemi kaybetmemiz ile 2019’u çok güzel bir sene olarak hatırlamayacağım ve geride bırakmak istediğim muhakkak. Umarım oldukları yerde hepsi huzurlu ve mutludurlar. 

↔↔↔

Bir de kontrolümüz dâhilinde değiştirilebilecek alışkanlıklardan, bir önceki yılda bırakabileceğimiz kişi ve olaylardan bahsetmişim; sağlıklı ve mutlu bir yeni yıla yaklaşmamızı sağlayan adımlardan… İlk sırada beni üzenleri bir önceki yılda bırakmak vardı; bu sene için de geçerli. Sevginiz, emeğiniz ve vaktiniz bazıları için hiçbir zaman yeterli olmayacak. Her zaman bir tarafınızı eksik hissettiren,  kendinizi sorgulamanıza sebep olan, talepleri sevgilerini aşanları 2018 ve 2019’da bırakmayı başardım. Vücut detoksu kadar, belki de daha fazla, ruhsal detoks da gerekli.

***

Geçtiğimiz yılda bırakmak istediklerimden biri de değişmeyen yaz/kış saati meselesiydi. Hâlâ benim kontrolüm dışında, hâlâ karanlıkta servise binen çocukları görünce içim sızlıyor. Aynı şekilde trafik de benim kontrolüm dışında; çıldırtıcı İstanbul trafiğini bir önceki yılda bırakmak mümkün olmasa da, mümkün olan zamanlarda biraz daha fazla yürümeyi, biraz daha fazla metro kullanmayı ve seçme şansım olduğunda trafiksiz saatlerde yola çıkmayı geçtiğimiz sene uygulayabildim.

↔↔↔

Sosyal medyada geçirilen aşırı zamanı ise biraz kısıtlasam da tamamen geçtiğimiz yılda bırakamadım. Facebook ve Twitter gibi bazı sosyal medya platformlarında geçirdiğim zamanları büyük ölçüde azaltsam da, yeni Instagram alışkanlıkları, kontrolüm dâhilinde ve kontrolüm dışında dâhil edildiğim yazışma gruplarıyla arayı kapattım. Akıllı telefonlar artık sadece iş için değil, aile işi haberleşme ve yazışmalar için bile hayatımızın vazgeçilmez bir parçası.

Vazgeçemiyorsak eğer, sosyal medyayı ‘selfie’den biraz daha fazla, biraz daha faydalı kullanmayı hedefleyebiliriz. Güncel bir olaydan örnek vermek gerekirse, Avustralya’daki yangınlarda yaşamını kaybeden hayvanlara nasıl yardım edebileceğimizi öğrenip, bunu paylaşabiliriz. Binlerce insan tarafından paylaşılmış, İçimizi acıtan itfaiyeciye sarılmış koala resminin yanı sıra, onlara nasıl yardım edebileceğimizi, WWF’e, Kızılhaç’a, itfaiyeye nasıl bağış yapabileceğimizi, diğer yardım kanallarını birbirimizle paylaşabiliriz. Hatta bu felaketlerden ders alıp kendi ülkemizde de ağaçlar dikebilir, nasıl doğaya geri verebileceğimizi öğrenip, öğretebiliriz.

↔↔↔

2019’da bir nebze bırakabildiğim, ama tamamen kurtulamadığım bir alışkanlık ise erteleme alışkanlığı. Sadece işle ilgi olduğunu düşünmemek gerek, gündelik hayatta yapılacak işleri de sıralayıp seri bir şekilde halletmek insana değişik bir huzur veriyor. Erteleme, farkında olmadığımız bir yük. Herkesi mutlu eden hedefler, olaylar, kişiler farklı olsa da, yeni yılda mutluluk ve huzuru ertelememeniz dileğiyle…

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün