Sanatsever köpek

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
26 Eylül 2018 Çarşamba

Bugünlerde internette viral bir video dolaşıyor. Aslında video geçen sene çekilmiş. Efes’te Fazıl Say’ın Viyana Oda Orkestrası ile verdiği bir konserde müziksever bir köpek orkestranın yanından geçerek huzurla yere oturuyor ve klasik müziği huzurla dinlemeye devam ediyor. Güzel İzmir halkı alkışlamaya başlıyor. Benim için hem kulağa hem göze hitap eden çok güzel bir görüntü.  Güzel Efes, güzel müzik, güzel köpek ve güzel bir halk… Köpek orkestranın yanından geçerken müzisyenler ondan korkmuyor, çalmalarını bozmuyor, davetsiz misafirlerine gülme haricinde bir tepki göstermiyor. Klasik müzik konseri devam ediyor… Fazıl Say o günü “Klasik müziğin en tatlı anı” olarak nitelendiriyor. 

Bazen, asansör beklerken bile kayışından tuttuğum ve uslu uslu oturan köpeğim için bile “Isırır mı?” diyen veya panik olup “Ay ben çok korkarım” deyip asansörün kapısını can havliyle kapatan insanlarla karşılaşıp içimden sinirlensem de, o insanlarla farklı enerjilerde olduğumu düşünüp artık cevap bile vermiyorum. Sadece “Siz gidin” diyorum çünkü o enerjinin yakınında olmak da ben istemiyorum. Sanatsever insanların genelde hayvan sever insanlar olduğunu gözlemledim. Benim çevremdekiler öyle ama tarihte de birçok ünlü kompozitör ve sanatçının da köpeği olduğu sararmış resimlerle kanıtlandı.  Broadway’in ünlü bestekârı ve söz yazarı Cole Porter ve saatlerce piyanonun başında onunla oturan siyah köpeği en sevdiğim resimlerden biridir; köpeğin sahibine ve müziğe sevgisi siyah beyaz bir resimden bile belli oluyor. Sadece klasik müzik sanatçıları değil, günümüzde pop müziğe damga vuran sanatçılar da evcil dostlarıyla çok mutlu. Madonna ve atı, Taylor Swift ve kedisi, Paul McCartney ve çoban köpeği gibi…

 

Klasik müziğin insanlar üzerindeki rahatlatıcı bir etkisi köpekler üzerinde de var. Klasik müzik onları sakinleştiriyor, nabzı düşüyor, rahatlatıyor. O yüzden köpeklerin çoğu müzik dinlemeyi çok seviyor ve ayırt bile edebiliyor. Bir köpek, klasik müzik çalan bir piyanistin yanında saatlerce kalabiliyor örneğin, ya da evden çıkmak zorunda olduğunuzda köpeğinize klasik müzik açarsanız sakinleşebiliyor. Köpekler müzik türlerini de ayırt edebiliyor ve değişik müzik türlerinin onlar üzerinde değişik etkisi var. Klasik müzik onları sakinleştirirken, heavy metal gibi bir müzik türü onları huzursuzlaştırıp havlamalarına sebep olabiliyor. Pop müziğin ise negatif bir etkisi olmuyor.  Köpekleri hakaret kelimesi olarak kullananların, sanırım iki kere düşünmesi gerekiyor… 

 

Sevgili Tilda Levi’nin Büyükada yazılarını okumayı çoğu kişi gibi ben de çok severim. Artık eskisi gibi Büyükada’yı sevmesem de, çocukluğumdaki sevdiğim adayı hatırlatır. Ada yazıları bittiğinde ise yazın bittiğini anlarım... Tıpkı cevizler olgunlaştığında okulların başlaması gibi… Adalara vedamı geçtiğimiz hafta sonu Burgazada’dan yana kullandım. Güzel bir yaz yine bitti. Bu sene sonbaharı teğet geçeceğiz gibi hissediyorum. Bu vesile ile Sukot Bayramı’nızı kutlar, sağlıklı ve keyifli bir kış dilerim. 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün