Zehirden ilaç mı?

Sami AJİ Köşe Yazısı
23 Aralık 2020 Çarşamba

Babam, şabatları hariç, ciddi bir sigara tüketicisiydi. Reklam gibi olacak, hep Philip Morris içerdi. Ben ise hayatta dudaklarıma bir tek sigara dokundurmadım.

Gençken belki farklı görünmek biraz da şov uğruna içmedim. Daha sonra çocuklarım buna alışmasınlar diye tedbirli davrandım.

Şimdi lütfen şaşırmayın… Konuyu değiştirmiyorum.

Eski polisiye roman okudunuz mu? Öyle ise arsenik ile haşır neşirsiniz: Hani kıskanç kadın veya kocasının parasını bir an evvel eline geçirmek isteyen kadın kocasının şarap kadehine biraz arsenik dökerdi? (İlham almaya kalkmayın…)

Bilen bilir, ama aynı arsenik ilaçlarda da kullanılır. Mesela çok cüzi miktar arsenik hazım problemlerini gideren bazı ilaçlarda, gıda zehirlenmelerinde, anksiyete (huzursuzluk ve endişe hissi), depresyon (umutsuzluğun ve karamsarlığın güçlenmesi ile görülen ruhsal bozukluk), psoriasis (sedef hastalığının türleri), astım, romatizma ilaçlarında da bulunduğu gibi geleneksel çin tıbbında da kullanılır.

Çok çok az miktarda olsa bile şarapta da bulunabilirdi. (9 Şubat 1954 tarih ve 8629 no.’lu Resmi Gazeteye bakabilirsiniz. Bu tebliğ aradaki yıllar boyunca sık sık değiştirildi.)

Yine de sakın ola ki siz bu maddeye dokunayım dahi demeyin…

Nereden nereye geleceğim diye düşünüyorsanız, hemen söyleyeyim:

 COVID-19 aşısı ve tedavi şekillerine tabi!

1 Aralık 2020 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan haberle başlıyorum. Aynen aktarıyorum:

“Tütünden üretilen 3 aşı hayvan deneylerini geçti.”

Ve haber alt başlığı şöyle devam ediyor: “Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taran Mammedov ve ekibinin, tütün bitkisi kullanarak ürettikleri beş aşıdan üçü hayvan deneylerinde başarılı oldu.”

Son cümlesi de son derece ilginç: “Enzimin insan vücuduna mühim miktarda dâhil edilebilmesi yoğun bakımdaki insanların hayatını kurtarabilir.”

Birkaç gün sonra, tesadüfe bakın, Fransız basınında şöyle bir haber çıktı. Ünlü Pasteur Enstitüsü (kuruluş yılı 1887) ve College de France (kuruluş yılı 1530, neredeyse 500. yılını kutlayacak) profesörlerinden Jean Pierre Changeux’nün, açıklamalarına göre (ve kulunuz yanlış anlamadıysa), veriler göz önüne alınırsa, nikotin, korona virüsünün hücrelere girmesini veya sağlıklı hücreler üzerine yapışmasını önlüyormuş. Bu suretle beslenmesi, çoğalması ve yayılması mümkün değilmiş.

Hemen de ekliyor: “Klinik denemeler devam ediyor. Ancak şunu da not edelim, sigaradan ölenlerin sayısı bu virüsten ölenlerin adedi ile kıyas edilemeyecek kadar yüksektir.”

Çin araştırmacıları hemen hemen aynı kanaatteler: COVID’e yakalananlar arasında sigara içenlerin oranı çok düşük kalmaktadır, ancak sigara içen birinin hastalık kapması anında tedavisi çok daha zorlaşmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü salgının başlarında sigarayı bir an evvel bırakma yönünde ciddi uyarılar yapmaktaydı. Son zamanlarda biraz yumuşadı. En son beyanatı ise daha da dikkat çekici: “Tütünün hastalığa karşı koruyucu etkisi veya tedavi sürecinde tedavi edilmesi konuları henüz ispata muhtaçtır. Şimdilik sigarayı bırakmaya çalışalım.” İlginç değil mi?

Peki. “Arseniğin burada işi ne?” diye sorabilirsiniz.

Önce az miktarda içilen şarabın bağışıklığı arttıracağı hususunda çeşitli görüşler ileri sürüldü.

Ancak daha önemlisi Hindistan’da, ‘Arsenicum albüm 30’ adı altında, genelde, homeopatide1 kullanılan ilacın geniş bir şekilde korona virüsüne karşı önleyici bir çare olarak satışa sunulduğunu öğrendim.

Özetlemek gerekirse, zehir telakki edilen iki madde dahi şifa kaynağı haline gelebiliyor.

Yakında başta sigara olmak üzere, belli marka şarapların ve sayısız gıdaların COVID-19’a karşı çok iyi geldiğine dair reklamlara, ilmi beyan ve tartışmalara rastlarsanız hiç şaşmayın.

Son söz olarak şunu ekleyeyim. Naçizane kanaatime göre, güzel bir yemekten sonra, iyi pişirilmiş bir Türk kahvesinin yanında bir ‘cigara’ veya bir puro (Rahmetli patronum Teddy Danon, Monte Cristo No.5’i tercih ederdi) yakıp tellendirmek ve dumanına bakıp hayallere dalmak kadar etkin ve insanın gerginliğini yok edebilecek başka hiçbir ilaç tasavvur edemiyorum.

Şarap içinse tek kelime kafi: Le Haim!… Veya Tevye’nin dediği gibi To Life!                                      

---

1 Homeopati bir alternatif tıp yöntemidir. Kısaca bir mikrop veya virüsten dolayı hastalanan bir kişiye daha küçük dozda aynı etkiyi yaratacak maddeler verilir. Bu yöntem özellikle Fransa’da yaygın olup, masrafları kısmen sosyal sigorta tarafından karşılanmaktadır.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün