Yahudi olmak meşakkat ister

Alber NASİ Köşe Yazısı 1 yorum
11 Aralık 2019 Çarşamba

Geçtiğimiz hafta Fransa ve Portekiz’de kabul edilen yasalar bu ülke liderlerinin antisemitizme olan duyarlılığı açısından umut verici olsa da Avrupa’da artan Yahudi aleyhtarlığının endişe verici boyutlara ulaştığını gösteriyor.

Fransa anti-Siyonizm’i antisemitizmle eş anlamlı sayarken Portekiz İsrail’i ırkçı olarak nitelendirmenin antisemitizm olduğunu kabul etti.

Ne yazık ki Yahudi aleyhtarlığı, bilinen şekliyle antisemitizm, her geçen gün artıyor. Antisemitizm artık alışılageldiği üzere direk Yahudi kimliği üzerinden ziyade Filistin meselesi bahane edilerek İsrail Devleti üzerinden yapılıyor. Bazı ülke liderlerinin dünyadaki birçok yanlış uygulamayı görmezden gelerek İsrail ile Filistinliler arasındaki meseleye odaklanmaları daha da ileri giderek, İsrail’in terörist olarak kabul ettiği odaklarla işbirliği yaparak, taraflar arasındaki süreci çözümsüzlüğe doğru sürükleyerek sorunu iyice içinden çıkılmaz hale getirmelerinin altındaki sebep sadece Yahudi düşmanlığıdır.

Özellikle Türkiye’de sıkça duyduğumuz, “Biz antisemit değiliz, anti-Siyonist’iz” söyleminin aslında antisemitizm olduğu artık Fransa parlamentosu tarafından kabul edildi.

İsrail’i yerli yersiz, haklı haksız, her ne olursa olsun eleştirmenin ve İsrail’e haddinden fazla karşı söylemde bulunmanın Yahudi düşmanlığı olduğu aşikâr olsa da bunu bir dine ve o dinin mensuplarına değil de bir ülkeye karşı alınan tavır olarak göstermeye çalışmak aslında riyakârlıktan başka bir şey değil.

Aslında İsrail ile Filistinliler arasındaki soruna dayalı İsrail aleyhtarlığıyla ilgili soruya değişik bir şekilde yaklaşacak olursak, “İsrail, Müslümanlardan veya Hristiyanlardan oluşan bir etnik grup olsaydı dünyada bu kadar tepki çeker miydi?” diye sormak gerekir. Büyük ihtimal Müslüman olsalardı, kimse iki Müslüman grubun birbirleriyle çatışmasına pek aldırış etmezdi. Hristiyan olsalardı aynı Sudan’da olduğu gibi Hristiyan dünyası tarafından mazlum gösterilir ve koruma altına alınırlardı.

Kim ne derse desin İsrail karşıtlığının altında gerçekte Yahudi düşmanlığı yatar.

Aynı şekilde “Biz Yahudi’yiz ama Siyonist değiliz” demek de bazı Yahudilerin kendilerine ve başkalarına söylediği başka bir yalandır. Kaldı ki şu anda dünya üzerinde hangi ülkede olursa olsun hangi mevkide olursa olsun bir Yahudi yaşadığı geniş toplumda eşit haklara sahip olabiliyorsa bu konumunu (ironik bir şekilde) İsrail Devleti’ne borçludur. Bu sebeple Yahudi devleti İsrail’i en sert şekilde eleştiren Yahudiler bile ister istemez Siyonist’tir. Bu olgudan kaçmak istese bile bir Yahudi kaçamaz.

Özellikle geçiş süreçlerinde, ekonomik krizlerde ve ucuz siyasi rant peşinde koşan politikacıların çoğaldığı dönemlerde Yahudi düşmanlığı artar. Şu anda Yahudi olmak II. Dünya Savaşı öncesinde olduğu kadar olmasa da 20. yüzyılın son çeyreğine göre çok daha meşakkatli…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün