Haftalardan Ortaçağ

David OJALVO Köşe Yazısı
21 Ağustos 2019 Çarşamba

Gotland - İsveç’te planlama yapılırken yılın haftaları ön plana çıkar. Örneğin tatile temmuzun hangi günleri arasında çıkacağınızı söylemezsiniz. “28. ve 29. haftalarda tatildeyim” şeklinde planlarınızı ifade edersiniz. Kullanılan ortak lisan böyle. Yılın 32. haftası da Gotland Adası için özel zaman dilimlerinden biridir. ‘Ortaçağ Haftası’ olarak adlandırılan ağustosun bu sekiz gününde mümkün olduğunca Ortaçağ gelenekleri yaşatılır.

Ortaçağ Haftası ağustosun ilk pazarı kafede oturup kitabımı okurken kafeye girip-çıkan insanlar aracılığıyla dikkatimi çekti. İsveçliler üzerindeki kıyafetlerle dönemi yansıtıyordu. Kadınlarda basit bluzlar, yere uzanan etekler, beyaz yarım başörtüleri; erkeklerde cübbe, pardösü, pelerin, bol pantolon ve sivri uçlu ayakkabılar görülüyordu. Çarşıya ve alışverişe sepetle gidiliyordu. Örneğin süpermarkette kasa sırasında Ortaçağ kıyafetleri ve sepetiyle bekleyenler vardı. Hamburgercide hasır gömlek, bol pantolon giyen küçük çocuklar koşturuyordu. Sokakta yürürken kulağınıza flüt sesi gelebiliyordu.

Gotland Adasının merkezi Visby’nin eski kenti özünde bir Ortaçağ şehri. Öyle ki yapıların tarihi Ortaçağ’a kadar uzanıyor, yollar kaldırım taşı ve kenti çevreleyen surlar bütünlüğünü koruyor. Visby’de bu eski kent aynı zamanda UNESCO Dünya Koruma Mirası altında. Dolayısıyla 1984 yılında bir kültür projesi olarak başlatılan Ortaçağ Haftası’nın düzenlenmesi şaşırtıcı değil, anlamlı bir yatırım.

İlk dönemde sadece hafta sonu düzenlenen etkinliklerde beklenti katılımcıların kendi elbiselerini dikmesiydi. 1991 yılından itibaren yerel bir örgüt tarafından düzenlenen etkinlikler 2007 yılında özelleştirildi! Bugün organizatör ‘Medeltidsveckan på Gotland AB (Gotland’da Ortaçağ Haftası AŞ)’. Hafta boyunca düzenlenen etkinlikler, seminerler, yürüyüşler, oyunlar ve spor müsabakalarının sayısı 500’ü buluyor. Açık havada büyük bir Ortaçağ pazarı kuruluyor. Cuma günü bu pazardan klinik şefimizin ısmarladığı elma şekerleriyle ağzımıza bir parça bal çalındı.

Bir belgesel filme konu olan ve çeşitli ödüllere layık görülen haftanın başarısı sayılara yansıyor. Turistlerin yoğun ilgisini çeken Ortaçağ günlerine 40 bin kişi katılıyor. Katılımcılar ağırlıklı olarak gençler, yaş ortalaması 34. Arkadaşlarla birlikte geçirilen bu sosyal programın yarattığı ekonomik hacim yaklaşık 4,5 milyon Türk Lirası. Katılımcıların yüzde 79’u en az ikinci kez gelenekleri yaşatanlar arasında.

Ortaçağ Haftası’nın bitimiyle İsveçliler yaza veda ediyor. Tatil son buluyor ve okullar yakında açılıyor. Haftaya dair genel izlenimleri adada turist olarak bulunan Hollandalı bir hastayla konuştum. Toplumun bir tema etrafında birleşmesi ve yüzyıllar öncesine dair bir ruhu canlandırması özünde ilgi çekici ve renkli. Öte yandan sokakta eski dönem kıyafetler içinde cep telefonuyla konuşanları görmek ister istemez komik geliyor. İşi şakaya vuruyorum. “Eğer Ortaçağ’ı canlandırıyorsak benim de eski bir çanta alıp hastaların evine gitmem gerekirdi.” Hastayla birlikte gülüyoruz.

Gelecek yıl kendime şövalye kıyafeti ayarlayabilir miyim diye şimdiden düşünmeye başladım.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün