“Ey insanoğlu, bu günü, bu günün tarihini tam olarak yaz. Çünkü Babil Kralı tam olarak bu günde Yeruşalayim´i kuşatmaya başladı” (Ezekiel 24:1-2). “Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları” (Zeharya 8:19). Ayların başı, Israeloğulları´nın Mısır´dan çıktığı ay olan Nisan ayından başlandığında onuncu ay olan Tevet ayında tutulan Asara BeTevet orucu, bu yıl 30 Aralık Salı sabahı gün doğmadan başlayıp, aynı akşam yıldızların çıkması ile son buluyor.”
Yahudi takviminde Tevet ayının 10’u anlamına gelen Asara BeTevet, Babil Kralı Nebukadnezar’ın (Nabukadnezar, Nebukadnessar ve benzeri farklı yazılışlarını görebiliriz) Yeruşalayim’i kuşattığı zamandır. Birkaç yıl devam eden kuşatmanın sonunda 9 Av'da Yahudilerin Kutsal Tapınağı Bet Amikdaş yıkılır.
Ancak Asara BeTevet-10 Tevet günü, ne büyük bir hasar meydana gelir, ne de can kaybı olur. Yine de bu gün, trajik bir önem taşır
Çünkü bu gün, Tanrı'nın Kutsal Varlığı'nın yeryüzünde ikamet ettiği yer olan Kutsal Tapınak Bet Amikdaş’ın yıkılışına götüren olayların başlangıç noktasıydı ve sanki Yahudi halkı için bir uyarı niteliği taşımaktaydı. Bu aşamada Bet Amikdaş’ın yıkılışına götürecek olayları durdurmak halen mümkün olabilirdi.
10 Tevet dönemindeki kuşatma Yahudilerin farkındalıkla uyanmaları, içlerine, birbirlerine ve Tanrı’nın İyilik ve Sevgi yoluna dönmeleri için bir fırsattı. Yahudiler tam olarak o günde, gecikmeden teşuva yapıp, Tanrı Yolu’na, Tanrısal yaşama geri dönebilir ve Kutsal Tapınağın yıkılmasını engelleyebilirlerdi. Bu yüzden olayların başladığı 10 Tevet günü büyük önem taşır. O kadar ki, bu oruç cuma gününe, hatta Şabat’a bile gelse “tam olarak bu günde” tutulur.
Bugün Ne Yapabiliriz?
Oruç günleri, aslında bir an durmak, yaşantımızı, hareketlerimizi değerlendirmek, hayatımıza getirmek istediklerimiz üzerine düşünmek, karar almak, dua etmek ve harekete geçmek için elverişli fırsat zamanlarıdır. Çünkü geleneklerimize göre zaman lineer değil, spiral olarak ilerler ve her sene yılın aynı zamanlarında bu dönemin potansiyeline dokunma fırsatımız olabilir.
Asara BeTevet orucunu tutarken veya oruç tutamasak bile bu günün önemi üzerine düşünebilir ve o zamanlarda yaşananlara sebep olan faktörleri bugünkü hayatımızda nasıl düzeltebileceğimizi bulmaya çalışabiliriz.
Oruç günlerinde, Tora öğretilerini hayatımıza entegre etmek, iyi davranışlar, sevecenlik, yardımlaşma, sorumluluk alma, paylaşma, bağlılık ve benzeri özellikleri günlük yaşantımızda nasıl daha fazla uygulayabileceğimiz üzerine düşünebilir, bu alandaki çabalarımızı arttırmak için ertelemeden tam olarak bu gün, hemen harekete geçmeye niyet edebiliriz. Bu şekilde bu acı günlerin yaşanmasının sebebini ortadan kaldırmak için bize düşeni yaptığımızda, hareketlerimizin pozitif etkilerinin dalga dalga etrafımıza ve dünyaya yayılmasını, bu hüzünlü oruç günlerinin neşeyle kutlanacak bayram günlerine dönüşmelerini bekleyebiliriz. Zeharya Peygamber’in dediği gibi, “Yüce Tanrı diyor ki: Dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları, Yahudi halkı için sevinç, coşku dolu mutlu bayramlar olacak. Bu nedenle gerçeği ve barışı sevin” (8:19).
Asara BeTevet orucu, bu yıl 30 Aralık Salı sabahı gün doğmadan başlayıp, aynı akşam yıldızların çıkması ile son buluyor.
Günümüzdeki Kuşatma ve Yapabileceklerimiz
Tarihte 10 Tevet döneminde Babil Kralı Nebukadnezar’ın Yeruşalayim’i kuşattığı zaman ile bugün arasında bir paralellik kurmak istersek, günümüzde bizi kuşatanlar arasında umursamazlık, ilgisizlik, duyarsızlık, kültürel mirasın bilinmemesi, değerinin anlaşılmaması, bunlara bağlı sorunlar gibi birçok sebep bulabiliriz. Bunları çözmeye yardımcı olabilmek için her birimizin kendi sorumluluğunu alarak etrafını ve uzun vadede dünyayı aydınlatmada payına düşeni yapmaya çalışması güzel ve etkili bir başlangıç olabilir. Bu yolda bize rehberlik edecek, öncelikle kendimizi eğitmemizdir. Bu yolda Tora’nın ne olduğu, ne anlatmak istediği hakkında elimizden geldiğince çok bilgi edinmeye çalışmalı, sadece sinagoglarda değil, Tora’yı hayatın her alanında nasıl uygulayabileceğimiz hakkında değerli rabilerimizin ve Tora bilgelerinin yorumlarını okumaya/ dinlemeye çalışabiliriz. Farklı Tora yorum ve öğretileri ile hayata ve olaylara bakış şeklimizi genişletebilir; bilgi toplayabilir ve bunu etrafımızla paylaşabiliriz. Bu şekilde yaşamaya çalışarak ilişkilerimizi, etrafımızı, dünyayı daha iyi, daha güzel bir hale getirebilmek üzerine yoğunlaşabiliriz. Çocuklarımıza Tanrı korkusu değil Tanrı sevgisi aşılamaya çalışabilir, çocuklarımızın aklındaki sorulara cevap verecek şekilde kendimizi eğitmeye çalışabilir, bulamadığımız cevapları birlikte arayabiliriz. Tora ve bilgelerin öğretilerini hayatımızın, evimizin içine getirmeye, söylediklerimizle değil yaptıklarımızla örnek teşkil etmeye çalışabiliriz. Belki de bu şekilde biz de, etrafımız da, insanlar da sevginin ve iyiliğin kaynağı Tanrı'ya yakınlaşabilir, insanların birbirine sevgisi ve Tora sevgisi artabilir, Tanrı'nın her bir yarattığını önemseyebilir, karşımızdaki için karşılık beklemeden bir şeyler yapmak isteyebilir, birisine verdiğimizi sandığımız şeyleri aslında kendi kendimize verdiğimizi ve sen-ben farkı olmadığını artık doğal olarak idrak edebiliriz. Özetle, oruç günlerinde yemek yemeyip su içmemenin yanında kendimiz, ailemiz, halkımız, dünya için neler yaptığımızı, neler yapabileceğimizi düşünmeye çalışabiliriz.
Bugün Neden Hala Oruç Tutuyoruz? Oruç Nedir?
Sene boyunca tuttuğumuz oruç günlerini daha anlamlı hale getirebilmek, amacına ulaşmalarına yardımcı olabilmek için oruç günleri için Tanah’ta aktarılan ipuçlarına bakabiliriz.
Yeşaya Peygamber, Tanrı’yı hoşnut eden orucun sadece yiyecek ve içeceklerden uzak durmak olmadığını belirtir (Yeşaya 58:5-8). Oruç, bundan çok daha fazlasını ifade eder.
Oruç, asıl amacımıza yani özümüze, içimizdeki Tanrısal nefesten gelen İyi’ye ve Sevgi’ye ulaşmamıza yardımcı olan, davranışlarımızın önemini hatırlatan ve bulunduğumuz yolu daha iyiye doğru yönlendirmeye yardımcı olan bir araçtır. Oruç günü, (ve aslında her gün) Tanrı'nın bizden ne istediğini düşünmenin ve eyleme geçirmenin zamanıdır. Bunu da hayatımızın her alanında içimizdeki İyi’yi yansıtan, özellikle ihtiyaçlı durumda olan kişilere yardım elini uzatmak gibi Tanrı’nın Halkı ismine layık olan davranışlarda bulunarak gerçekleştirebiliriz.
Oruç günleri bizim ve atalarımızın acı günleri yaşamamıza sebep olabilecek davranışlar üzerine yoğunlaşmamızı sağlar. Bu olayları hatırlayarak, nedenleri, sonuçları, arka planı hakkında bilgilenerek bugün kendi davranışlarımızı sorgulamaya, hatalarımızı kabul edip sorumluluğunu almaya, hatalı davranışlarımızı değiştirmeye niyet ederiz. Yanlış yaptığımız şeyler için pişmanlık duyar, kendimizin daha ileri bir versiyonuna ulaşmak ve etrafımıza uzanmak, yardım etmek için adım atarız. Kendi içimize dönüp iç muhasebemizi yaparız. Kendimizle, ailemizle, etrafımızla, toplumumuzla, Tanrı ile ilişkilerimizi objektif olarak gözlemlemeye çalışıp daha iyiye götürmek, sağlamlaştırmak üzere harekete geçerek içimizdeki Tanrısal Özümüz olan İyilik ve Sevgi ile bağlantıda kalmaya çalışabiliriz.
Tanrı’nın İstediği Oruç
Yeşaya Peygamber, oruç günlerinde Tanrı’nın bizden istediği orucun sadece yiyecek ve içeceklerden uzak durmak anlamına gelmediğini belirtir.
“İstediğim oruç bu mu sanıyorsunuz? İnsanın isteklerini denetlemesi gereken gün böyle mi olmalı? Kamış gibi eğilip çul ve kül üzerine mi oturmalı? Siz buna mı oruç, Tanrı’yı hoşnut eden gün diyorsunuz?” (Yeşaya 58:5).
Tanrı’nın nasıl bir oruç istediğini Yeşaya Peygamber devamında şöyle açıklıyor: “Benim istediğim oruç… yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi? Barınaksız yoksulları evinize alır, çıplak gördüğünüzü giydirir, yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz, ışığınız tan gibi ağaracak, çabucak şifa bulacaksınız” (Yeşaya 58:7-8).

10 Tevet Günü Olayları
Asara BeTevet orucu, sadece 10 Tevet’te yaşananlar değil, Yahudi tarihinde farklı yıllarda, yine bu dönemde yaşanan diğer acı olayların anısına da tutulur.
8 Tevet günü, Yunan-Mısır Kralı Ptolemy’nin emriyle Kutsal Kitap, birbirinden ayrı evlere yerleştirilen 70 Tora bilgini tarafından ilk defa Yunancaya çevrilir. Talmud’a göre, bu çeviri açığa çıktıktan sonra, “üç gün boyunca dünya karanlık içinde kalır” (Şulhan Aruh, Orah Hayim 580:2). Bu olay, Yahudi tarihinde, altın buzağı gibi bir dönüm noktasını oluşturur. Tora’nın gizemini, sadece direkt tercümeyle, yani sözlü Tora’nın desteği olmadan anlamak mümkün değildir. Kutsal Kitap’ın Yunancaya çevrilmesi, Yunan kültürünü Yahudi hayatına entegre etmek isteyen Helenist Yahudilerin de işlerini kolaylaştırır. Bu çeviri -Septuagint- zaman içinde İncil’in Eski Ahit kısmını oluşturur.
9 Tevet günü, bilge Koen Ezra ölür. Aynı zamanda bir Tora yazıcısı (sofer) olan Ezra, II. Bet Amikdaş döneminde Yahudilerin Tanrı Yolu’na dönmelerine yardımcı olur. Asimilasyonu engeller, daha çok kişinin Şabat kurallarına uymalarını teşvik eder, Sina Dağı’nda verilen Sözlü Tora’nın devam ettirilebilmesi için gerekli okulların ve eğitim yollarının açılması için önayak olur, İsrailoğulları ve Tanrı arasındaki anlaşmayı yeniler. Bilgelerimize göre, Yahudiliğin ve Yahudilerin bugünlere kadar gelebilmesi, büyük ölçüde Ezra sayesindedir.
10 Tevet günü Babil Kralı Nebukadnezar, Yeruşalayim’i kuşatmaya başlar, bu şekilde Bet Amikdaş’ın yıkılışına götürecek olaylar zinciri başlamış olur.
Genel Kadiş Söyleme Günü: 1948 yılında, İsrail Hahambaşılığı, Asara BeTevet’e “Yom ha-Kaddish ha-Klali” anlamını ekledi. II. Dünya Savaşı’nda Nazi Soykırımı’nda hayatını kaybeden, ölüm tarihleri bilinmeyen, kurtulan yakınları da olmadığından kendileri için Kadiş Duası’nı okuyacak kimsesi olmayan tüm Yahudiler için genel Kadiş söyleme günü olarak ilan edildi.
Asara BeTevet Orucu, Tarihi ve Felsefesi: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=33&Itemid=108
Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla Inside Time, The Book of Our Heritage, Tevrat-Tora,Neviim, Ketuvim, GÖZLEM’den Bereşit, Şemot kitaplarından ve rabbisacks.org, www.chabad.org, aish.com, sevivon.com, https://images.shulcloud.com/628/uploads/DorLDor/AsaraBTevetPublic.pdf, sefaria.org, www.torahmates.org, www.alephbeta.org, www.shaalvim.org, www.morasha.com.br, www.torahmusings.com, inner.org, https://uscj.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır.
Yazıda konu ile ilgili araştırılıp bulunabilecek sayısız yorumdan sadece bazıları ifade edilmiştir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için Özel Günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabilerine başvurması gerekir.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.