Yaratıcı bina tasarımlarıyla tanınan Gehry, Ephraim Owen Goldberg olarak hayatına başlamış, ilk eşinin antisemitizm sebebiyle mesleğinde geri kalabileceğini söylemesi üzerine adını değiştirmişti.
İnşa edilmiş en yaratıcı binalardan bazılarını tasarlamış ve bir mimarın dünya çapında nadiren erişebileceği büyüklükte bir üne kavuşan Frank Gehry, 96 yaşında hayatını kaybetti.
Gehry'nin modern pop art sanat akımına hayranlığı onun özgün ve çarpıcı binalar yaratmasına yol açmıştı. Birçok başyapıtı arasında İspanya'nın Bilbao şehrindeki Guggenheim Müzesi, Los Angeles'taki Walt Disney Konser Salonu ve Berlin'deki DZ Bank binası sayılabilir.
Gehry aynı zamanda Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'in ısrarları üzerine şirketin Kuzey Kaliforniya'daki merkezinin genişletilme projesini tasarlamıştı.
"Canlandırıcı bir şekilde özgün ve tamamıyla Amerikan" olarak tanımlanan çalışmalarıyla mimarlığın en önemli ödülü Pritzker Ödülü'ne layık görülen Gehry, mimarlık alanının sunduğu tüm ödülleri kazanmıştı.
Kazandığı diğer ödüller arasında Royal Institute of British Architects (İngiliz Mimarları Kraliyet Enstitüsü) altın madalyası, Americans for Arts (Sanat için Amerikalılar) Yaşam Boyu Başarı Ödülü ve ülkesinin en yüksek onuru olan Kanada Nişanı Yoldaşlığı yer alıyordu.
1954 yılında Güney Kaliforniya Üniversitesinden mimarlık diploması alan Gehry, bir süre orduda görev yaptıktan sonra Harvard Üniversitesinde şehir planlaması eğitimi almıştı.
Gehry mesleğinin başlarında zorlanmış ve bu yüzden de para kazanabilmek için Amerika'da diğer binalara benzeyen binalar tasarlamıştı. Ancak kendi evinin olağanüstü tasarımını gören bir işvereni kendisine, eğer bir mimar olarak gerçekten başarılı olmak istiyorsa sahip olduğu yaratıcı vizyonu takip etmesi gerektiğini söyleyecek ve böylece Gehry tam da bunu yaparak 90'lı yaşlarına kadar aynı zamanda göz alıcı sanat eserleri olan binalar yaratmaya devam edecekti.
Bütün bu başarılarına rağmen Gehry'nin yaratıcı binalarını beğenmeyerek eleştirenler de olmuştu tabii ki. Bu eleştiriler Gehry'yi rahatsız etse bile bunu nadiren belli ederdi.

Gehry'nin dünyaya kalıcı mirası
Ephraim Owen Goldberg, 28 Şubat 1929'da Polonya asıllı Yahudi bir ailenin oğlu olarak Toronto'da doğdu ve 1947'de ailesiyle birlikte Los Angeles'a taşınarak ABD vatandaşı oldu.
Yetişkinliğinde, ilk eşinin antisemitizm sebebiyle kariyerinde geri kalabileceğini söylemesiyle adını değiştirdi. Daha sonraki yorumlarında yeniden şansı olsa bu seçimi yapmayacağını ifade etmişti.
Gehry bar-mitzvasından kısa bir süre sonra kendisini ateist olarak tanımlamaya başladı. Fakat 2018'de Tel Aviv'deki ANU-Yahudi Halkı Müzesi üzerinde çalışırken Jewish Journal gazetesine yaptığı açıklamada Yahudiliğin yine de kariyerini etkilediğini söylemişti.
Açıklamasında Gehry, “[Yahudi] kültüründe yerleşik bir merak duygusu var. Ben bu duyguyla büyüdüm. Büyükbabam bana Talmud okurdu. Muhtemelen bağlı kaldığım değerlerden biri de bu - dinin o felsefesi. Bu Tanrı'dan başka bir şey. Bu daha kısa ömürlü. Ben bu merakla büyütüldüm. Buna sağlıklı bir merak diyorum. Belki bu, dinin yarattığı bir şeydir. Bilmiyorum. Bu kesinlikle olumlu bir şey” ifadelerini kullanmıştı.
Gehry, çocukluğunda şehir çizimleri ve maketleri yapmaktan hoşlandığını ancak 20 yaşındayken üniversitedeki bir seramik öğretmeni yeteneğini fark edinceye kadar mimarlık kariyerine yönelmeyi düşünmediğini söylemişti.
Ancak Gehry sanatçı olduğunu kesin bir dille reddederdi. 2006 yılında Associated Press ile yaptığı bir röportajda, "Evet, eskiden mimarlar hem heykeltıraş hem de mimardı. Fakat ben hala bina yaptığımı düşünüyorum ve bu da onların yaptığından farklı," demişti.
2006 yılında inşası önerilen ve Gehry tarafından tasarlanan Abu Dabi'deki Guggenheim Müzesi'nin bir dizi gecikme ardından 2026 yılında tamamlanması bekleniyor. 2.787 metrekarelik yapı dünyadaki en büyük Guggenheim olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkentinde yer alacak.