Kıbrıs (futbol) tarihi

Bir şekilde yeni nesle 20. yüzyıl Türkiye tarihinin öğrenilmesinin teşvik edilmesi gerekiyor. Alakalı bir konu seçerek Türkiye´yle bağlantılı güzel bir futbol yazısı yazarsam, belki de bazı insanları biraz daha okumaya itebilirim. Daha yeni seçimlerinden dolayı haberlerde çok gördük Kıbrıs´ı. O zaman huzurlarınızda Kıbrıs…

Eran KAN Spor
26 Kasım 2025 Çarşamba

Türkiye’de çok az konuşulan bir problem var: Gençlerin (hatta artık çok da genç olmayanların) tarih bilgisi. “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez” demiştir Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk aynı zamanda lise tarih müfredatının son konusudur ve tarih onunla beraber 1938’de biter. O günden günümüze kadar Türkiye'de neler yaşandığını sadece Youtube’daki ‘32. Gün’ programı bölümleri sayesinde biliyorum. Bir şekilde yeni nesle 20. yüzyıl Türkiye tarihinin öğrenilmesinin teşvik edilmesi gerekiyor. Ben ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığında çalışmadığım için yapabileceklerim sınırlı. Ancak, alakalı bir konu seçerek Türkiye'yle bağlantılı güzel bir futbol yazısı yazarsam, belki de bazı insanları biraz daha okumaya itebilirim. Daha yeni seçimlerinden dolayı da haberlerde çok gördük Kıbrıs’ı. O zaman huzurlarınızda Kıbrıs (Futbol) Tarihi…

Kıbrıs, 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası oldu. O yıllarda, Kıbrıs’ta futbol oynanmıyordu. Futbol, Kıbrıs’a 1878 yılında İngilizlerle beraber geldi. Kaybedilen bir askeri savaşın ardından yapılan Berlin Anlaşmasının sonucu, Osmanlı hükümeti Kıbrıs’ın yönetimini İngilizlere devretti. Okullarda başlayan futbol sevgisi yavaşça resmileşti. Rum Kıbrıslılar kendi takımlarını oluşturmaya başladıkları süre içinde adada ‘Enosis’ popülerleşiyordu. ‘Enosis’, Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleştirilme fikriydi. Bu akım, Türk Kıbrıslıları Çetinkaya Türk isimli futbol kulübünü kurmalarına itti. 1934 yılında futbol federasyonunun kurulmasıyla resmi mücadeleler başladı ve Yunan ile Türk takımları aynı ligde mücadele etti. Bu mücadele çok kısa bir süre için sadece futboldan ibaret olacaktı.

II. Dünya Savaşı’nın ardından bütün dünyanın dengeleri değişti. 1946 ila 1949 yılları arasında Yunanistan da ideolojik kavgalardan etkilendi. Sağcılar ve solcular arasında çıkan iç savaşın etkileri Kıbrıs’ta da hissedildi. Ülkenin en köklü takımı Apoel açık bir biçimde sağcı akımı, dolayısıyla da Enosis fikrini destekledi. Bu açıklamanın üzerine kulübün bünyesindeki oyuncular ayrılıp kendi takımlarını kurdu. Benzer olayların farklı takımlarda da yaşanması üzerine, solcu kulüpler sağcı kulüplerle, sağcılar ise solcularla maç yapmayı reddetti. Bu gerginlik üzerine en aklıselim karar alındı ve ayrı bir paralel solcu futbol ligi kuruldu. 1953’e kadar küçücük Kıbrıs adası iki ayrı lige ev sahipliği yaptı. Kıbrıs futbolu tekrardan birleşmişti. Bu birliktelik sadece iki sene sürdü.

Yunan-Türk gerginlikleri ve ligler

1955 yılında artan Yunan-Türk gerginlikleri üzerine Türk takımları Kıbrıs liginden ayrılıp ayrı Türk liglerini kurdular. Rum Kıbrıs ligi hem FIFA hem de UEFA tarafından tanınmasına rağmen, Türk Kıbrıs ligi iki organizasyon tarafından da resmi olarak tanınmadı. Ligi resmi olarak sadece Türkiye tanıdı. Bu durum 2025 yılı itibariyle de hâlâ aynı şekilde.

1960 yılında Kıbrıs, Birleşik Krallık’ın himayesinden kurtuldu ve bağımsızlığını ilan etti. Artık kolonicilerin de ülkeden ayrılmasıyla beraber saatli bomba kurulmuştu. Şaşırtıcı bir şekilde bu bombanın patlaması 14 yıl sürdü. 1967 ila 1974 yılları arasında Yunanistan, askeri bir cunta tarafından yönetildi. Askeri bir darbeyle başa geçen rejim, son yıllarını farklı bir darbeyi destekleyerek taçlandırdılar. 15 Temmuz 1974’te ‘Yunan Kaddafi’ olarak bilinen (Dimitros Ioannidis) Yunan bir generalin desteği ile Kıbrıs Başkanı Makarios görevinden alındı ve yerini Nikos Sampson aldı. Enosis destekçisi Sampson’un göreve getirilmesi ile Kıbrıs Barış Harekatı başladı ve Türk ordusu Kıbrıs’a giriş yaptı. Bu iki askeri müdahalenin üstüne ada tamamen ikiye ayrıldı. Bu ayrılığa 19 yıl önce öncülük yapmış olan futbol liglerinin de birleşmesi aynı adanın kuzeyi ve güneyi gibi artık söz konusu bile olmayacaktı.

İlerleyen yıllarda Kıbrıs futbolu çok gelişti. Apoel’in 2012 yılında Şampiyonlar Ligi çeyrek finale çıkışı hala spor tarihinin en büyük başarı hikâyelerinden biri. Aynı zamanda, Türk Kıbrıs Milli Takımı da resmi tanınırlıkları olmayan Tibet, Gibraltar ve Zanzibar gibi ülkelerle mücadele ediyor. Aynı adanın kendisi gibi futbol da gelişiyor ve toplumun bir aynası olmaya devam ediyor. Daha ılımlı liderlerin başta olduğu bir denklemde, Rum takımlarının kuzey deplasmanına veya Türk takımlarının güney deplasmanlarına gittiği bir ligin hayalini bile kurulabilir. Bakalım daha yeni nesiller yaşanmış tarihimizi okuyamadan yeni bir tarih yazılabilecek mi?

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün