Georgia´da Amerikalı bir Yahudi´nin linç edilmesinin üzerinden bir asırdan fazla geçmişken, yükselmekte olan antisemitizm, bu trajedinin uyarısını acı bir şekilde açığa çıkarıyor.
Leo Frank davası, 1913 yılında ABD’nin Georgia eyaletinde gerçekleşmiş, Yahudi karşıtı önyargılar ve adaletsizlikle anılan tarihi bir olaydır.
Alfred Uhry, henüz 10 yaşındayken ve Atlanta’daki şehir otobüslerinde tek başına seyahat etmeye izni olduğunda, kütüphanelere gidiyor ve merakını cezbeden çok önemli bir cinayetle ilgili konuları okuyordu. Bu cinayet bir Yahudi’nin 17 Ağustos 1915’te linç edilmesiyle ilgiliydi. Bu olay, Georgia Valisi’nin, Frank’ın ölüm cezasının müebbet hapse değiştirmesinden sonra cereyan etmişti. Frank, National Pencil Company adındaki şirketi yönetirken, 13 yaşında bir çalışan olan Mary Phagan’ın öldürülmesi suçu ile mahkûm olmuştu.
Frank’ın linç edilmesi vakası, Phagan’ın doğduğu kasaba olan Georgia’da Marietta’da cereyan etmişti. Bu kasaba, Frank’ın hapsedildiği Milledgeville Cezaevinden yaklaşık 241 kilometre uzaklıktaydı ve Frank buradan bir güruh tarafından kaçırılmıştı. Bu güruh, Frank’ı dolambaçlı bir yoldan geçirerek, 27 Nisan 1913’te Phagan’ın ölü olarak bulunduğu Atlanta’daki South Forsyth Street’deki fabrikadan 30 kilometre uzakta onu astı.
Frank’ın mahkûm edilmesi, ağırlıklı olarak Jim Conley adındaki başka bir çalışanın ifadesi üzerine gerçekleşmişti. Frank’ın avukatı ise, mahkemede Conley’in cinayet işlediğini ileri sürerek, Frank’ı korudu.
70 sene sonra Mann’ın açıklamaları
Yaklaşık yetmiş sene sonra aynı kalem fabrikasında çocukken çalışmış olan Alonzo Mann, Nashville’deki ‘Tennessean’ gazetesinin muhabirlerine 1982 yılında verdiği beyanatta, Conley’in Phagan’ın cansız bedeni taşıdığına şahit olduğunu ve Conley’in ona bu konuda sessiz olmasını ihtar ettiğini belirtti. Mann, Frank’ın değil, Conley’nin küçük kızı katlettiğine dair kanaatini de ekledi.
Frank’ın linç edilmesi, o zamanın güneyli gazetelerinin de kışkırtmasıyla Yahudi ve Kuzeyli karşıtı bir hırs içinde cereyan etmişti. Frank, New York’ta büyümüş ve eğitim görmüştü. Bu olay, aynı zamanda ırkçı grup Ku Klux Klan’ı yeniden canlandırdı ve Yahudi kardeşlik grubu B’nai B’rith’in ise Anti-Defamation League’i (ADL -İftira ve İnkarla Mücadele Birliği) kurmasına vesile oldu.
Antisemit ortam
Bu hadise, çoğu Amerika İç Savaşı’ndan evvel ataları Georgia’da yerleşmiş Yahudileri şok etti. Uhry’nin çocukluk arkadaşı olan 88 yaşındaki Sue Tancill, büyük ebeveynlerinin, mahkeme sırasında korkudan Birmingham, Atlanta’ya göç ettiklerini zira o dönem ‘antisemit bir ortamın hükmettiğini’ belirtti. Uzun süre kimse bu konuda konuşamadı.
Atlanta doğumlu ve Frank’ın arkadaşı olan Tancill görüşünü şöyle belirtti: “Bu çok korkunç bir şeydi. Frank haksız yere suçlanmıştı.”

Seneler sonra Uhry ‘Parades’ müzikalinde olayı ele aldı
Manhattan’daki apartmanından yaptığı bir telefon görüşmesinde Uhry, Frank ile ilgili eski merakı hususunda şöyle dedi: “Kimse bu konuda konuşmuyordu. Bunu benim çözmem gerekiyordu. Bu dehşet vericiydi. Araştırdım. Çok dramatikti. Bir gün bu konuda yazabileceğimi düşünmüştüm.” Uhry, bu yolda ilerleyerek bir oyun yazarı olarak kariyerini tamamladı. Uhry, hem sahne versiyonu, hem de ‘Driving Miss Daisy’ filmi şeklindeki tiyatro oyunlarının metnini yazması nedeniyle, bir Academy ve iki Tony ödülü aldı; bunlar, Uhry’nin Atlanta’daki bir Reformist Yahudi ailesindeki kökenlerinin üçlemesi hakkındaydı. Üç tiyatro oyununun sonuncusu ise Frank Vakası hakkındaki ‘Parades’ adlı bir müzikal idi.
‘Parades’, ilk kez olarak Broadway’de 1998’de sahnelendi. Bu senenin başlarında ise yeni bir Amerikan prodüksiyonu eklendi ve eylül ayında Washington DC’deki Kennedy Center’de sahnelendi. Atlanta’da The Breman adındaki Yahudi müzesi ise, temmuz ayında Frank vakası için tartışma paneli düzenledi.
Bu makale için görüşme yapılan bir takım uzmanlar, tereddütsüz olarak Frank’ın öyküsünün günümüzde de yüksek bir anlam taşıdığını belirttiler. Zira Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı yörelerinde antisemitizm giderek derinleşmekte. New York kentinde yetişen, ABD’nin güney vilayetlerinin Atlanta mahalli tarihçisi Mark Bauman şöyle demekte: “Bu tamamen yeni bir olgu değildir. Antisemitizm, her zaman buradaydı, Leo Frank, sadece antisemitizmin uzun dönencesinin bir parçasıdır.”
‘Parades’in canlandırılması ve Breman’ın tartışma paneliyle ilgili olarak ise Bauman şöyle dedi: “Frank’ın hiçbir zaman şuurunu yitirdiğine pek inanmıyorum.”
Oney, olayı araştırdı
Bu skandal, Yahudi olmayan Atlantalıları da etkilemişti. Bunlardan biri olan Steve Oney, bu konu ile olarak belki de kati bir hüviyet taşıyan kitabını yazdı; ‘And the Dead Shall Rise: The Murder of Mary Phagan and the Lynching of Leo Frank’. Kitap 2023’te yayınlandı. Oney, araştırma ve kitabı yazmak için 15 yıl harcadı. Eser, 1985’te yazdığı ‘Esquire’ adlı makalesinden kaynaklandı.
Oney, makale için Mann’ın ölümünden üç ay evvel Mann ile buluştu. Oney, Frank’ın mahkûm ve linç edilmesini, şartların ve o zamanların muhteviyatı dâhilinde ele almak gerektiğini söyledi. Oney “Bu çok kutuplaştırıcı bir hadiseydi; kuzeyi güneyle, Yahudi’yi Yahudi olmayanla, siyahiyi beyazla karşı karşıya getiriyordu” dedi. Los Angeles’te yaşayan Oney şöyle devam etti: “Durum son derece istikrarsızdı. Yanlış anlama ve korku için tüm bileşenler oradaydı. Leo Frank vakasına nüfuz eden bileşenlerin toksik bir karışımı.”
Mann’ın bulgularının ışığında avukatları, Frank’ın ölümünden sonra af talebinde bulundu. Georgia’nın af heyeti buna karşı oy kullandı. Heyet, Frank’ı suçundan aklamamak kaydıyla ikinci bir müracaata olumlu cevap verebilirdi. Bu kararlar heyetin; Frank’ın suçu veya masumiyeti hususunda bir tavır almadığını ve bir af durumunun, devletin Frank’ı müdafaa edemediği ve onu öldürenleri tutuklayamadığı şeklindeki zaafını ima ettiğini ortaya koyuyordu. Heyet, affı yayınladı ama bu ‘eski yaraları sarmak için’ kaydını da taşıyordu.

Günümüzle paralellikler
Oney, günümüzle paraleller görebilmektedir. Frank’ın zamanında Amerika’nın güneyi ziraatçılıktan sanayileşmeye geçmenin burukluğunu yaşıyordu. “Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde sanayileşme çağı esas itibariyle sona ermiştir ve bilgilendirme çağı bizi sarmaktadır” diyen Oney şöyle devam ediyor: “Kültürel bir kırılma aşamasında Yahudileri suçlamak için müthiş bir güdüm bulunmaktadır.”
Öte yandan ‘Watson’s Magazine’de Ağustos 1915’te yayınlanan bir haberde, Frank’ın suçlanmasında ifadesine başvurulan Conley’nin bir siyahî olduğunu ve bu yüzden davranışının daha fazla irdelendiği belirtiliyor. Conley, fabrikada üst kata çıkan iki kız gördüğünü ve bunlardan bir tanesinin döndüğünü, Frank’ın kendisine bir tanesinin yukarıda yerde yattığını ve Frank’a direndiğini, Frank’ın ona vurduğunu söylediğini ifade olarak vermiş.
Bu muğlak ifadelere rağmen Frank’ın ölümle cezalandırılması çok tepki çekti. 14 Mayıs 1915’te yayınlanan ‘The Sentinel’de yer alan ‘Chicago News’un bir haberinde Frank’a verilen cezanın protesto edilmesi için seçilen Powers Tiyatrosunun yetersiz olacağı belirtiliyor.
Toplantıya katılanlar arasında Paulist Fathers’den Rahip O’Callaghan, Loyola Unıversity’den Rahip Seidenberg, Unitarian mezhebinden Başrahip Rufus White bulunuyordu. Leo M. Frank Komitesi sekreteri Lester B. Bader, dünyanın her köşesinden gelenler olduğunu, binlerce imzanın ve 5000 mektubun Georgia Valiliği’ne yönlendirildiğini vurguladı.
28 Mayıs 1915’te ‘The Jewish Voice’da yayınlanan bir dilekçe örneğinin doldurulup gazeteye gönderilmesi isteniyordu. Dilekçede Frank’a verilen ölüm cezasının hapis cezasına çevrilmesi rica ediliyordu. Dilekçeler Georgia Valiliğine gönderilecekti.
‘The Jewish Voice’un 7 Kasım 1913 baskısında yer alan bir makalenin başlığı ise şöyleydi: “Leo M. Frank, Yahudi olduğu için mi mahkûm edildi?” Bu başlık konu ile ilgili olarak Atlanta’da yayınlanan uzun bir eleştiri yazısından alınmıştı. Jewish Voice şöyle devam ediyordu: “Davanın ikinci kez görülmesi talebi reddedildi. Dava, Georgia Yüksek Mahkemesi’ne nakledilecek. Savunma avukatı ve Frank’ın Hıristiyan ve Yahudi arkadaşlarının avukatları, davanın gerekiyorsa ve mümkünse Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesine götürülmesi gerektiğini belirttiler. Davaya bakmış olan mahkeme ise her delili teferruat ile incelendiğini ve ona göre karar verdiğini belirtiyor.”
12 Şubat 1915 tarihli ‘The Jewish Voice’da ise ‘Leo Frank için bir rica’ başlığı altında Minmi, Oklahoma’dan Rilla Carson Crank’ın yazdığı şiirin meali de şöyle:
“Atlanta’nın büyük hapishanesinde yalnız ve mahkûm edilmiş,
Karanlık, arkadaş bulunmayan bir hücrede genç bir adam kalıyor;
Korkunç bir suçla yargılanmış ve mahkûm edilmiş olarak,
Ama onun suçlu olup olmadığına yargıçlar karar veremiyor;
Nedeni olmadan adalet olmadan “Onu asın!” diye bağırıyordu güruh;
Ve intikam için susamış olarak, kandan başka bir şey istemiyorlardı;
Jüri ve yargıç onlara karşı gelmekten korkuyorlardı,
Her ne kadar onun masumiyetini kanıtlayan yalın ve doğruluk dolu olgular mevcutsa da”.
Frank, şiirin yayınlanmasından birkaç ay sonra linç edildi1.
Leo Frank davası, 1913 yılında ABD’nin Georgia eyaletinde gerçekleşmiş, Yahudi karşıtı önyargılar ve adaletsizlikle anılan tarihi bir olaydır. Dava sürecinde toplumda Yahudi karşıtlığı güçlüydü ve kanıtlar çelişkiliydi; medya ve kamuoyu baskısı büyüktü. Georgia Valisi John Staton’un, delillerin yetersizliğini görerek Frank’a verilen idam cezasını müebbet cezasına çevirmesine öfkelenen bir grubun sanığı hapisten kaçırıp linç etmesi ile sonuçlanan olay, ABD antisemitizminin en belirgin örneklerinden biridir2.
Bu konuda başvurulabilecek kaynakçaların çoğu da yukarıdaki kanaati paylaşır ve modern araştırmacılar, Frank’ın masum olduğu konusunda hemfikirdirler3.
Rilla C. Crank’ın şiirindeki ‘Onu Asın!’ bağırmaları, 1789’da Paris’te asılsız çıkan casusluk iddiası ile yargılanan Yahudi Yüzbaşı Dreyfus’un yargılanması anında mahkeme salonundaki halkın ‘Yahudilere ölüm!’ diye bağırmış olmasını anımsatır4.
Yahudi tarihinin her döneminde daima Yahudilerin suçlanması ve kıyıma uğraması…
Antisemitizm, binlerce yıldır mevcut bir tür hastalık, ruhsal rahatsızlıktır, yalanlara dayanan ithamları kullanır ve Yahudilerin eseri değildir; olgusal bir yapısı vardır ve teferruatlı bir konudur5.
---
1 Leo Frank, 1915: The Case America Still Reckons with. The National Library of Israel,
Hillel Kutler, 17.08.25
2 AI, ChatGPT
3 Leo Frank Davası, New Georgia Ansiklopedisi, https://www.geogizencyclopedia.org.
Leo Frank Davası (1913), Vikipedi, https://famous-trials.com
Ayrıca bak: Maryl Phagan’ın Cinayeti –ADL (İftira ve Karalama karşı Birlik), adl.org/reource
Leo Frank’ın Ölümünün 100. Yıldönümü, https://www.britannica.com
4 Yahudilik, Yusuf Besalel, Gözlem Yayıncılık, S.441.
5 A.g.e.,S.635