Selam sevgili Şalom dostları, bu hafta çoğumuzun pek aldırış etmediği ama hayatımız için çok önemli birkaç şeyi paylaşmak istiyorum.
Tanrı’nın bize biçtiği ömrün süresini bilmediğimiz için, yaşımız kaç olursa olsun, bir sonraki günden itibaren daha iyi bir hayat hepimizin hakkı.
Haa, daha iyi bir hayat derken sakın yüzme havuzlu villalar, son model arabalar, şakır şakır akan paralar, coşkulu seyahatlerden bahsetmiyorum… Ben kalıcı olanından bahsediyorum — iç huzurdan, anlamdan, sevdiklerimizle paylaşılan gerçek bir yaşamdan.
Hepimiz bazen hayatın içinde koşuştururken, asıl önemli olanı kaçırıyoruz. Zaman geçiyor, takvim yaprakları düşüyor, biz hâlâ “bir gün” diye ötelediğimiz hayallerin peşinde dönüp duruyoruz. Oysa daha iyi bir hayat, büyük değişimlerle değil; küçük farkındalıklarla başlar. Belki de bugün o farkındalığın günü…
Hayatta ilerlerken en çok ihtiyaç duyduğumuz şey cesarettir. Korkularımızı bastırmak değil, onlara rağmen adım atabilmektir asıl güç. Cesaret, yalnız kalmayı göze alabilmek, inandığın yolda yürümekten vazgeçmemektir. Çünkü her düşüş yeni bir kalkışın provasıdır.
Geçmişte yaptıklarımızdan pişmanlık duymak kolaydır ama hiçbir faydası yoktur. Hatalar, insan olmanın gereğidir. Önemli olan, o hatalardan öğrenip bugün “iyi ki” diyebileceğin bir şey yapmaktır. Geçmişin gölgesinde yaşarsan, bugünün ışığını göremezsin. Hayatımızda işlerin istediğimiz gibi gitmediğinde hayal kırıklığı yaşamaya başlarız, yıkılırız adeta, yaratıcı ve cesur olmaya çalış, ısrarcılığını asla kaybetme.
Bir diğer önemli yol arkadaşı ise duygularımızı yönetmektir. Kızgınlık, kırgınlık, öfke… Hepsi insana ait duygular ama onları kontrol etmezsek, sonunda onlar bizi yönetir. Bazen en güçlü tepki sessiz kalmaktır; en bilge cevap ise sakinliğini koruyabilmektir.
Ve elbette hayaller… Hep “bir gün” deriz ama o “bir gün” hiçbir zaman gelmez. Hayaller yaşınla değil, tutkunla ölçülür. Ertelemek, aslında kendini ertelemektir. Küçük bir adım bile büyük değişimlerin başlangıcı olabilir.
Hayatın içinde zorluklar hep olacaktır. Düşmek, kaybetmek, yanılmak… Ama mücadele etmeden hiçbir değer kazanılmaz. Mücadele ruhunu diri tut; çünkü asıl zafer, pes etmeyenlerin olur. Yorulursan dinlen ama vazgeçme. Değişimden asla korkma…
Geriye gitme şansımız yok. Bu ileriye giden bir yolculuk, günün akışına kendini uydurmak zorundasın aksi taktirde hayatla başa çıkamaz ve eski kalırsın, kendini hep yenile, duygularınla değil, aklınla hareket et.
Ve en önemlisi, hayatı kucakla. Gül, sev, paylaş, affet. Her sabah bir armağan, her gün yeni bir başlangıç. Kırgınlıkları bırak, güzellikleri çoğalt. Çünkü bir daha bu an, bir daha bugünkü sen, asla geri gelmeyecek.
Belki daha iyi bir hayat, sandığımız kadar uzakta değildir. Belki bir tebessümde, bir teşekkürde, bir dost sohbetinde gizlidir. Ve belki de daha iyi bir hayat, yalnızca kendine verdiğin sözleri tutmakla başlar.
Sevgi, huzur ve umut dolu günlere…
“Daha iyi bir hayat, daha iyi bir senle başlar.”