Netflix´in büyük ses getiren dizisi ´Nobody Wants This´te Esther rolüyle gönülleri fetheden Jackie Tohn, hem yeteneği hem de Yahudi kimliğiyle dikkat çekiyor. Esther´ın hem eğlenceli hem de derinlikli portresi, Tohn´un oyunculuk gücünü ve karakterin klişelerden uzak duruşunu yansıtıyor.
Netflix’in şu anda ikinci sezonu gösterime giren dizisi ‘Nobody Wants This’, Yahudi bir hahamla (Adam Brody) ve onun ‘shiksa/ Yahudi olmayan’ partneri (Kristen Bell) arasındaki ilişkiyi merkeze alıyor. Dizide hahamın erkek kardeşinin eşi rolündeki Esther karakterine hayat veren Jackie Tohn, çok yönlü yeteneği ve güçlü Yahudi kimliğiyle öne çıkıyor. Oyuncu, komedyen, yazar, şarkıcı-söz yazarı ve dizi yaratıcısı kimlikleriyle tanınan Tohn, aynı zamanda Yahudi kökenleriyle gurur duyan bir isim.
Tohn’un canlandırdığı Esther, dizinin en dikkat çekici karakterlerinden biri. Fragmanda kocasına bağırırken görülen Esther, ilk bakışta “aşırı baskıcı Yahudi kadın” stereotipini yansıtma konusunda endişe yarattı. Ancak dizi ilerledikçe, Esther’ın çok daha derin bir karakteri olduğu ortaya çıkıyor. Dizi boyunca hem eğlenceli hem de güvenilir bir karakter olarak izleyiciyi kazanan ve Purim kahramanı Ester’den adını alan bu karakter, Yahudi kadınların “arzu edilmez” ya da “çocuklarını suçlulukla yönetir” şeklindeki klişelerini kırarak, Tohn’un performansıyla unutulmaz bir iz bırakıyor.
Rolü Kapma Hikayesi: Kristen Bell’den gelen tüyo
Jackie Tohn, Esther rolünü nasıl aldığına dair ilginç bir anekdot paylaşıyor. Başlangıçta, ajansları aracılığıyla hahamın eski sevgilisi Rebecca rolü için seçmelere katıldığını belirten Tohn, dizinin yıldızı ve gerçek hayatta çok yakın arkadaşı olan Kristen Bell ile diyaloğunun bu süreci değiştirdiğini söylüyor: “Kristen’a ‘Diziniz için seçmelere katılıyorum’ diye mesaj attım. O da bana, ‘Senin için çok daha uygun bir karakter var! Esther için seçmelere katılmalısın,’ dedi.” Bell’in bu önerisi üzerine Tohn, Esther rolü için seçmelere katılmış ve bu ikonik karakteri canlandırma fırsatını yakalamış.
Yahudi Kimliği ve Holokost Mirası
Jackie Tohn, Holokost’tan kurtulan bir ailenin torunu. Büyük büyükannesi, büyük büyükbabası ve büyük teyzesi Pessel, 1930’ların sonlarında Polonya’dan kaçamayan aile üyeleri arasında yer alıyordu ve Naziler tarafından öldürüldüler. Tohn, verdiği bir röportajda, “Teyzem Naziler tarafından öldürüldüğünde henüz çocuktu. Ailenin geri kalanı, toplama kamplarından kurtulmayı başararak ya da Nazilerden bir adım önde kalarak hayatta kaldı,” diyerek bu trajik geçmişi paylaşıyor. Reformist Yahudi bir ailede büyüyen Tohn, bat-mitzva törenini gerçekleştirmiş, ancak sonrasında dini pratiklere fazla bağlı kalmamış. Yine de Yahudi kimliğini güçlü bir şekilde benimsediğini vurguluyor: “İbadetlerini yerine getiren bir Yahudi değilim, ama Yahudiliğimden asla şüphe duyulmaz. Geldiğim travma, espri anlayışım, halkımın konuşma tarzı… Yahudilik bir kültür ve bunu hissedebiliyorsunuz.”
Çocuk yıldızdan çok yönlü sanatçıya
Jackie Tohn, oyunculuk kariyerine çocuk yaşta başlamış bir isim. İlk rolünü 12 yaşında, 1990’ların popüler dizisi ‘The Nanny- Dadı’da Tiffany Koenig karakteriyle almış, ardından genç Fran Fine’ı canlandırmıştı.
Tohn’un kariyeri sadece oyunculukla sınırlı değil; komedyenlik, yazarlık ve şarkı yazarlığı gibi pek çok alanda yetkin bir sanatçı. Jackie Tohn, American Idol’ın sekizinci sezonunda yarı finalist olarak yer almış ve şarkıcılık yeteneğiyle dikkat çekmişti. 2017-19 yıllarında Netflix dizisi Glow’da yine Yahudi bir karakter olan Melrose’u canlandırmış, Pesah sederi sahnesi ile dikkatleri çekmişti. Melrose, bir arkadaşının masada aşağılayıcı bir tavırla “Mısır’daki Yahudi köleler çok eski bir hikaye” yorumuna, “Travma ve kitlesel baskı benim halkım için hâlâ taze. Holokost’u duyan var mı?” diyerek sert bir yanıt verir. “Büyük teyzem ve sekiz çocuğu Treblinka’da öldü,” derken, gerçekten kendi ailesinin Holokost kurbanlarını anar. Tohn, “Ailemin tarihini ve Holokost’tan miras kalan travmayı televizyonda anlatmak büyük onurdu,” demişti.
Thon, yakın zamanda vizyona girecek ‘Floaters’ adlı filmde, çocukluklarının geçtiği Yahudi yaz kampında uyumsuz kampçılara mentorluk yapan mücadeleci bir müzisyeni oynayacak.