CAS'ta etkileyici Yaşar Kemal uyarlaması 'Filler ve Karıncalar'

Erdoğan MİTRANİ Sanat
22 Ekim 2025 Çarşamba

Arzu Gamze Kılınç ve Muhammet Uzuner’in 2017’de kurdukları, tiyatronun ortak bir yaşam deneyimi ve öğrenme alanı olarak algılandığı, bireyin potansiyelini gerçekleştirmesine olanak tanıyan özgürlük alanı olarak görüldüğü Cihangir Atölye Sahnesi’nin, usta-çırak ilişkisini esas alan eğitim sisteminde çok sayıda oyunculuk atölyesi ve üç yıllık karşılıksız tam burslu bir konservatuar eğitimi yer alıyor. Kılınç ve Uzuner, hem öğrenci yetiştiriyorlar, hem de yetiştirdikleri ekiplerle, amatör ruhunu koruyan son derece profesyonel sahnelemelere yöneliyorlar.

Bu yıl, tiyatroyu hem sanatsal platform hem direniş ve yüzleşme alanı olarak gören, biçim ve düşünce olarak toplumsal bir bakışla izleyiciyi sorgulamaya yönlendiren tiyatro anlayışını desteklemek amacıyla Genco Erkal anısına verilen TEB ödülünü alan CAS, Arzu Gamze Kılınç’ın, Yaşar Kemal'in ‘Filler Sultanı ve Kırmızı Sakallı Topal Karınca’ romanından ustalıkla sahneye uyarladığı ve yönettiği ‘Filler ve Karıncalar’ını repertuarına katıyor.

Yaşar Kemal, bir halk söylencesinden yola çıkarak yazdığı romanında iri gövdeli filleri sömürü düzeninin simgesi olarak ele alırken, sömürülenleri göstermek için de kalabalık, çalışkan ve yaratıcı karıncaları seçmiştir. Filler Sultanı, durmaksızın hareket halindeki çalışkan karıncaları boyunduruğu altına almak için savaş açıyor. Tek bir filin ayağının altında bile on binlerce karınca can verdiğinden filler kısa zamanda savaşı kazanıyor. Ancak, karıncaların önderi demirciler ustası Kırmızı Sakallı Topal Karınca teslim olmayarak Filler Sultanını yenmek için plan yapıp karıncaları gizlice örgütlüyor. Gündüzleri Filler Sultanına, geceleri de mücadeleleri için çalışmaya başlayan karıncalar, düşmanlarının sınırsız gücüne karşın yaratıcı zekâlarını kullanarak filleri alt ediyorlar, kardeşlik ve dostluk dolu bir yaşama doğru yol alıyorlar…

Kılınç, Yaşar Kemal’in gözde temalarını ve benzersiz dilini korurken, romanın teatral karşılığını büyük başarıyla veriyor. Bu son derece politik, neredeyse slogancı metni kesinlikle didaktik olmayan şiirsel bir tonlamayla aktaran sahnelemesi, minimal dekoruna karşın, fillerin plastik hortumlarla, karıncaların sadece elin parmaklarıyla müthiş başarıyla var edilişi, Berkay Özideş’in müziği, Muhammet Uzuner’in koreografisiyle ışık tasarımı sahnelemeye heyecan verici bir görsel işitsel boyut katıyor.

Boran Özsaygı, Canberk Dikmen, Can Seçki, Derya Özsoy, Dorukhan Kenger, Erdi Öztürk, Murat Aytekin, Nihal Parlak, Onur Çolak, Seren Köken ve Serhat Güney’den oluşan müthiş uyumlu ekip, sanki çok bedenli tek bir organizma. Kimi zaman fillere, kimi zaman karıncalara dönüşen, bazen tek bir repliği bile kaçmayan bir koro, değişe değişe karakterleri yorumlayan solistlerden oluşan benzersiz bir varlık…

Bu usta işi roman uyarlaması sezonun etkileyici işlerinden biri olmaya aday. Mutlaka izlenmeli. 11 Kasım Alan Kadıköy, 29-30 Kasım Cihangir Atölye Sahnesi ve sezon boyunca İstanbul sahnelerinde.

‘Sesler’

Yazar, yönetmen, oyuncu, dramaturg Kerem Kurdoğlu ile neredeyse tüm oyunlarının dekor ve kostümlerini tasarlamış, kimi oyunlarını birlikte tasarlayıp yöneten, kimini tek başına uyarlayıp sahneleyen Naz Erayda’nın 1990’ların başlarında, Tarlabaşı Bulvarında değişik topluluklara açılmış eski manastırın bir salonunda kurdukları Kumpanya’nın günümüzde faaliyet gösteren tüm bağımsız tiyatrolarının öncüsü olduğunu defalarca belirtmişimdir.

Kurdoğlu, heyecan verici metinlerini sık sık ödüllendirdiğimiz genç kuşağın çok sayıda başarılı oyun yazarının da öncüsü çok iyi bir yazardır. Kaleme aldığı, 28.İstanbul Tiyatro Festivali’nin klasikleşmiş ‘İstanbul Mon Amour’ bölümündeki ‘Sesler’, festivalin en etkileyici işlerinden birinin yaratılmasına vesile olmuştu.

Kurdoğlu’nun yazdığı, Salih Bademci'nin oynadığı, Mehmet Birkiye’nin yönettiği, izleyicinin içine işleyen usta işi derinlikli ve dokunaklı ‘Sesler’, geçen sezonun sonlarında beri İstanbul ve Türkiye seyircisinin karşısına çıkıyor.

Oyunun dekor ve ışık tasarımıCem Yılmazer, müthiş başarılı ses ve efekt tasarımını Oğuzhan Akalın, müziği Şahin Kureta üstlenmiş. Yapımcıları Şermin Ekinci ile Sercan Apak.

İstanbul’un seslerini toplayan ayrıksı bir koleksiyoncunun anılarına odaklanan oyun, sadece üzerinde aletlerin, cihazların, kayıtların, objelerin, fotoğrafların yer aldığı uzun bir masa olan boş bir sahnede başlıyor. Oyun alanına giren genç bir adam (Salih Bademci), izleyiciyle anında iletişim kurarak özel ilgi alanı olan İstanbul’un seslerinden söz etmeye başlıyor.

Çocukluğundan başlayarak seslerle ilgisinin nasıl geliştiğini, İstanbul’un seslerinin peşine düştüğünü anlatıyor. Anlatısı öylesine etkileyici ki bu yolculuğa tüm izleyicileri dâhil ediyor, sesleri var ediyor, seyircilerle paylaşıyor. Giderek tüm sesleri ve sessizliği, sadece kulaklarımızla değil, duygularımız ve belleğimizle işitmeye başlıyoruz. Sadece şimdiki sesleri değil, kendi geçmişimizdeki, kentin geçmişindeki sesleri de duymaya başlıyoruz. Sanki daha önce hiç duymadığımız sesleri bile ‘hatırlıyoruz’, çünkü sesin hafızası vardır. İşittiklerimiz sayesinde, unuttuklarımızla yüzleşiyoruz, kanıksadıklarımızı fark ediyoruz, yanından geçip gittiklerimizi dinliyoruz…

Kişisel bir anlatı olarak başlayıp ortak belleğimizi öyküye dâhil ederek evrensele açılan, kendimizi ortak tarihe iyice bıraktığımızda, büyük ustalıkla kişisele dönebilen ‘Sesler’ anlatılması zor, izlenmesi müthiş heyecan verici bir oyun. Nefes kesici performansıyla Salih Bademci olasılıkla sezonun en çok konuşulacak oyuncu adayları arasında yer alacaktır. Kaçırmayın derim. 30 Kasım Kadıköy Eğitim Sahnesi ve sezon boyunca Türkiye sahnelerinde.

 

Tiyatro Hayali’nin yeni oyunu ‘Şebbaz’

“Gölge sureti çağırır, hikâye ışığın koynunda ses bulur… ‘Şeb’ gece demektir. Işığın hüneri gecedeyse şebbaz, gölgenin hünerini gösterendir.”

“Biz sureti perdeye getiririz, geri kalanı ışıktır, ışık yalan söylemez. Şimdi hay hak; bize bir eğlence medet! Işık, gölge ve perde!”

Memleketin mühim ve nüfuzlu isimlerinden Muhterem Bey, torununun sünnet töreni için bir Karagöz gösterisi yapılmasını emreder. Aynı Karagöz ustasının tedrisinden geçmiş ama yıllardır birbirine küs iki çocukluk arkadaşı Turna ile Mehmet’in imzası olan ‘Ejderha ve Balık’ oyunu oynatılır gösteride. Ejderhanın alevli dilinden payına düşeni alan Muhterem Bey, sakıncalı sırları cümle âleme fâş edilince kızılca kıyameti koparır. Saygınlığına zeval getiren her kim ise bedelini ödeyecektir. Kara kaplı listede artık iki şebbaz da vardır. Başları büyük derde giren Turna ile Mehmet ne yapacaklarını, nereye sığınacaklarını bilemez, koca şehr-i İstanbul artık onlara dardır. Çaresiz bir kaçış serüveninin içinde bulurlar kendilerini. O gece gösteriyi kimin yaptığını keşfedene dek süren bu kaçış boyunca kaçamadıkları geçmişleri ve kimlikleri de onları kovalar...

Ahmet Sami Özbudak’ın kökünü bu toprakların binlerce yıllık kadim geleneğinden alan, Çelebileriyle ve Cazularıyla, ustaları ve çıraklarıyla, korkaklarıyla, cesurlarıyla, Kambur Tellak’tan Beberuhi’ye, zenne Nigâr Hatun’la yılanı Musallat’tan Çirozcu Matiz’le Bakkal’a, Tiryaki’den Bostancı’ya bütün karakterleri ve tasvirleriyle öyküsünü klasik gölge oyunu  kalıplarında anlatan  cesur, masalsı ve şenlikli dostluk hikâyesi ‘Şebbaz’, gölge oyunuyla gerçek oyuncuları performanslarını sahnede ustalıkla birleştiren bir çalışma.
Barış Dinçel’in İstanbul’u ustalıkla stilize eden dekor ve kostüm tasarımı, Deniz Bayrak’ın müziği, Yakup Çartık’ın ışık tasarımı ve özellikle Emrah Eren’in çağcıl sahnelemesiyle, güncel ve yenilikçi bir tonlamayla gelişiyor. Erdem Akakçe ile Fatih Koyunoğlu’nun Mehmet ile Turna’yı ustalıkla var ederken tüm tasvirleri de dile getirmeleri etkileyici. Karagöz tasvirleri yapmak için kullanılan sivri uçlu bıçak nevregânın oyundaki kullanımı usta işi. Cengiz Samsun’un tasvir ve kuklalarıyla hayali Aytek Önal’ın etkileyici performansı çok başarılı.

‘Şebbaz’ sıra dışı bir seyirlik. 26 Ekim Kozzy, 05 Kasım Watergarden, 09 Kasım Kadıköy Eğitim Sahnesi, 14 Kasım Sahne Dragos, 23 Kasım Trump, 30 Kasım Leyla Gencer Sanat Merkezi ve sezon boyunca Türkiye sahnelerinde.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün