Caddebostan Sinagogu'nda geleneklere uygun kurulan suka’nın hemen karşısında sadece çocukların girebildiği bir suka kuruldu. Kapısında asılı koskocaman renkli bir poster çocukları içeriye davet ediyordu. Anne-babalar çocuklarına gelenekleri aktarabilmenin mutluluğunu yaşarken çocuklar tavanından meyveler sarkan üzeri çalılar ile örtülü çadırda meraklı gözlerle etraflarına bakıyorlardı.
“Kızımızın sesine kulak verdik” diyen Liza-Meyir Petilon çifti sinagogda sadece çocukların girebileceği bir suka kurmanın bir hayalden öte gitmeyeceğini düşündüler. Halbuki Talmud Tora Caddebostan Başkanı Jak Motro “Ne güzel fikir, haydi kolları sıvayalım” dediğinde bütün ekip bu hayali gerçeğe dönüştürmek üzere adeta birbirlerine söz verdi. Geçtiğimiz hafta da Sukot Bayramı'nda bir ‘Çocuk Sukası’ kurmayı başardılar.
Suka, dallardan ve yapraklardan oluşur ve bolca sabır içerir. Ama içine aile girmediği müddetçe suka sadece bir çardaktan ibarettir. Aile fertleri suka’nın içine girince orası eve, yuvaya dönüşür. Sofraya konan ekmek anlamını kazanır. İşte o zaman suka sadece geçmişe ait bir anı olmaktan çıkar geleceğe dair bir umut olur. Suka geçiciliği, sadeliği ve doğayı simgeler. "Sukot Bayramı bitince evimize döneceğiz ama biz doğa ile bir bütünüz" mesajını da verir. Çocuğun kalbi ile zenginleşen suka hep sağlam ve sıcaktır. İçinde yenilen yemek hep lezzetlidir, çünkü hafızalara kazılacak ve ömür boyu tadı unutulmayacaktır.
Talmud Tora Caddebostan bu duygularla bir araya gelenlere farklı duygular hissettirdi. Çocuklar şaşkın ama mutlu, anne ve babalar umutlu idi.
Ayrılırken bu etkinliklerin devam etmesini arzu ettiklerini söylediler. Çocuklar geleneklerini öğrenirken dostluk bağlarını kuvvetlendiriyorlar. Teşekkürler Talmud Tora Caddebostan.