Yapay zekayı kendimize dost mu yapacağız, düşman mı?

Eskiden makineler ortaya çıktığında insanlar ´işimizi elimizden alacak´ diye korkardı. Matbaa çıktığında hattatlar kaybolacak denildi, bilgisayar geldiğinde daktilocuların çağı kapandı. Bugün de benzer bir tartışmayı yapay zekâ üzerinden yaşıyoruz. Acaba bu yeni teknoloji, insanlığın önünde bir fırsat mı, yoksa tehlikeli bir uçurum mu?

Hayim BEHMOARAS Yaşam
1 Ekim 2025 Çarşamba

Yapay zekâ sayesinde saniyeler içinde raporlar hazırlanıyor, metinler yazılıyor, hatta sanat eserleri bile ortaya çıkıyor. Günlük hayatımız kolaylaşıyor, işler hızlanıyor, zaman bize kalıyor. Kimi buna hayranlıkla bakıyor, kimi de ‘insan yaratıcılığına gerek kalmayacak mı?’ diye kaygıyla soruyor. Haklı bir endişe… Çünkü teknoloji insanı özgürleştirdiği kadar, tembelliğe de alıştırabilir.

Bir zamanlar telefonların hayatımıza girmesiyle mektuplar azaldı, bugün sosyal medyanın yükselişiyle yüz yüze sohbetler geri planda kaldı. Şimdi yapay zekâ, düşünce emeğini de hafifletiyor. Belki bir gün öğrenciler ödevlerini kendileri yazmak yerine tamamen makinelere bırakacak, çalışanlar rapor hazırlamayı değil sadece göndermeyi bilecek. İşte bu noktada insanın kendine sorması gereken soru şudur: ‘Kolaylık mı istiyoruz, yoksa anlam mı?’

Unutmamak gerekir ki yapay zekâ, tıpkı bir ayna gibidir. Ona ne yansıtırsak, bize onu geri verir. Eğer bilgelikle, insani değerlerle ve üretkenlikle kullanırsak, hayatı güzelleştirir. Ama sadece hazırcılık için kullanırsak, en değerli varlığımız olan emeğimizi elimizden kaydırır.

İnsanı diğer canlılardan ayıran şey, düşünebilme, sorgulayabilme ve üretebilme gücüdür. Yapay zekâ bize yardımcı olabilir, fakat asla bu özümüzün yerine geçemez. Çünkü hiçbir algoritma, bir annenin duasını, bir dostun tebessümünü, bir çocuğun merak dolu bakışını taklit edemez.

Hayata dair ne varsa, aslında biz insanların kalbinde saklıdır. Yapay zekâ, insanlığın rakibi değil, ancak yol arkadaşı olabilir. Onu nasıl yönlendireceğimiz, hangi değerleri ön planda tutacağımız tamamen bize bağlı. Eğer irademizi korur, çalışmayı, öğrenmeyi ve üretmeyi bırakmazsak, teknoloji düşmanımız değil dostumuz olur.

Sonuçta mesele yapay zekâ değil, mesele insanın kendisidir, yapay zekâyı kendimize dost mu yapacağız: yoksa düşman mı? Asıl sorulması gereken şu: Biz insan olarak, kendi değerlerimizi ve emeğimizi korumaya devam edebilecek miyiz?

Sevgi ve huzur dolu günler dilerim.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün