Prens Adalarını fotoğraflayanlar

28 Eylül´de Adalar Müzesi coşkulu bir kalabalığın katılımıyla fotoğraf sanatına gönül vermiş ada sevdalılarına ve fotoğraf amatörlerine olağanüstü bir gün yaşattı.

Rubi ASA Toplum
1 Ekim 2025 Çarşamba

Prens Adalarını Fotoğraflayanlar ve Adalı Fotoğrafçılar temalı etkinlik, 28 Eylül Pazar günü Adalar Müzesi’nde coşkulu bir kalabalığın katılımıyla gerçekleşti. Mimarlığını fotoğraf sanatçısı Alberto Modiano üstlendiği ‘Prens Adalarını Fotoğraflayanlar’, 13 belgesel fotoğrafçısının İstanbul’un Prens Adaları’nı her yönü ile belgelediği çalışmalardan oluştu.

Fotoğraf aslında sadece görüneni değil görünmeyenin ardındaki duyguyu da anlatmak ister. İşte bu etkinlik yüzlerce fotoğrafa ev sahipliği yaparken Adalı ve Adalı yaşam duygusunun en içten ve derinlikli anlatımlarını buluşturdu.

Jeolojik olaylar sonucu yer kürenin depremleri bu kez Kuzey Marmara kıyılarında adacıklar halinde kendini belli eder. Oluşan bu adacıklara Prens Adaları adı verilir. Bu adalar ana karaya yakın olsa da doğasıyla, florası ve insanlarıyla, farklı, ressamlara, edebiyatçılara, fotoğraf sanatçılarına, mimarlara, adalı yaşamıyla ilham kaynağı olurken, seyyahlar yaşadıklarını, gördüklerini günlüklerine geçirerek gelecek kuşaklara aktarmışlardır. Prens Adalarının tarih süzgeci içinde doğal güzelliği, denizi, mesire mekânları ve sosyal yaşam unsurları ile kendine her zaman bir başka anlatım dili bulmuştur. Bu ifade biçimlerinden biri ise 185 yaşında kabul edilen fotoğraf dili olmuştur.

Cam negatifle başlayan, analog dönemde sırtlarında tripodları ve makineleriyle dolaşan seyyahlar sonrası amatör analog makinelerle siyah beyaz kareler çeken ve adaların birçok köşesinde, çekilen fotoğrafları düşünün. Bugün onları büyük bir merak ve özlemle izliyor, çektikleri fotoğrafları biraz hüzünlü bir nostalji duygusu ile paylaşıyoruz. Oysa sayısal çağda belki de görüntülenmemiş bir alan artık yok gibidir. Ancak bunların ifade gücü ne derece bir duyguya ve özgünlüğe sahiptir tartışılır.

Bugün, binlerce, milyonlarca fotoğraf karesi dijital âlemde dolaşır dururken bizler hangilerini hatırlıyor, hangilerini özlemle anıyoruz acaba.

Fotoğrafçı bakmak ve görmek kavramlarını ayırt eden bir baka göze sahiptir. Bu yüzden bakacın arkasında yaşamı boyunca biriktirdiği duyguları ile görüp şahit olduğu anları ışık ve gölge ile anlatan ve aktaran bir sanatçıdır.

Bizce Prens Adaları tarihi, rengi ışığı doğası ve yaşamı ile her zaman ilham kayağı olmuş ve olacaktır.

Etkinliğin kapsamı Adalı olsun olmasın ama yolu Adalara düşmüş belki de yaşam tercihini Adalara kullanmış birçok fotoğraf sanatçısının emeklerine açık bir buluşma oldu.

15 fotoğraf sanatçısı hazırlayıp ilettikleri görsel anlatımları ile ekli müziklerinin eşliğinde sunumlarını Alberto Modiano’nun her birinin özgeçmişlerine değindiği özenli açıklamalarıyla izlemiş olduk.

Bu gösteriler ile kendi fotoğraf dilini kullanan ve Adaları kendi algı ve doğalarıyla anlatmaya çalışan Ada sevdalıları için bir ilham kaynağı olacağı düşüncesine belki de Adalarımız için gelenekselleşen bir buluşmanın ilk adımı olmuştur.

Geniş kapsamlı program

Gösterim yaklaşık iki buçuk saat süren bir maratonun keyfiyle yaşandı. Her bir sanatçının katkısına Alberto’nun özenle hazırlayıp takdim ettiği sertifikaları ile salon fotoğraf sanatçısı ve izleyicileriyle bütünleşti.

• İFSAK 218 dönem kursiyerleri ile ‘Dört Mevsim Büyükada’, Proje danışmanı Alberto Modiano

• Kubilay Karslı: Büyükada’da Faytonculuk

• Niso Maçoro: Burgazada - iki kısa gösteri

• Tanju Akleman: Adada Sonbahar

• Hatice Ezgi: Burgazada ve Sait Faik Müzesi

• Adil Bali: Horoz Reis Fotoğrafları

• Orbay Soydan: Belleğin Çöktüğü Yer - Büyükada Rum Yetimhanesi

• Yalçın Savuran: Rum Yetimhanesi

• Alberto Modiano: Heybeliada Ruhban Okulu

• Mıgırdıç Arzivyan: İlk Ada Kınalı Proti

• Tolga Sezgin: Burgazada Günlükleri

• Rubi Asa: Büyükada’da Zamanların Tanıklığı

• Selim Seval: Leros Akıl Hastanesi

• Rıza Torak: Fotoğraflarla Hocamız Yılmaz Yanni Kaini ve Siyah Beyaz Büyükada

• İzzet Keribar: Büyükada (Kapanış gösterisi)

Her bir sanatçının sunumuna eklediği hatıraları ve açıklamaları salonda paylaşıldı ve fotoğrafın evrensel misyonu bugün gibi geleceğe anılar, duygular, dolu dolu görsel bir bellek ve derin bir kültürel miras bıraktı.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün