İş veya turistik nedenlerle yurtdışına seyahat ettiğimde şayet çocuklarım da bana eşlik ediyorsa ve Yahudi Mirası ile ilgili bir yeri ziyaret etmeyi planlamışsam mutlaka profesyonel bir yerel rehberden destek almaya özen gösteririm. Bunu, ziyaret edeceğim müzenin veya bölgenin tarihçesine yabancı olduğum için değil sahip olduğum bilgiyi çocuklarıma taraflı olarak aktarabileceğim endişesiyle yaparım. İzin verirseniz Vatikan´ın kalbinde yer alan ´Sistine Şapeli´ turumuzda sizlere eşlik edeceğim.
Uzağı yakına tercih eden bazı kardeşlerime ilham kaynağı olabilir düşüncesiyle Sistine Şapeli’nin ardında yatan Yahudi kodlarını paylaşmak istiyorum.
Sistine Şapeli, her yeni Papa’nın mekanıdır. Kuşkusuz Hıristiyan dünyasının en kutsal şapeli olan bu yapı, yılda 4 milyondan fazla ziyaretçi çeker. Dünyanın çoğu, onu en çok büyük Rönesans sanatçısı Michelangelo tarafından resmedilen muhteşem freskleriyle tanır. Ancak, az bilinen ve bir sır olarak kalan, Hıristiyanlığın bu kalesinde belki de sanat tarihinin en büyük yıkıcı eyleminin gerçekleştiğidir.
Sistine Şapeli'ne giren ziyaretçilerin neredeyse hiçbiri, Michelangelo'nun sanat şaheserine yerleştirdiği gizli mesajlara baktıklarının farkında değildir.
Michelangelo, gençliğinde, hamisi Lorenzo de Medici'nin sağladığı özel öğretmenlerden ders alarak Midraş ve Kabala'ya ilgi duymaya başlamıştı.
Yahudilik ve mistik sembolleri hakkındaki bilgisini kullanarak, resimler aracılığıyla şapelin duvarlarına Kilise öğretilerine, tehlikeli bir şekilde, aykırı mesajlar yerleştirdi. Bu şekilde, dönemin yozlaşmış ruhani liderliğini eleştirdi ve Kilise'nin Yahudi kökenlerine olan borcunu kabul etmemesini kınadı.
Eserlerinin her yerine yerleştirdiği bu anlayış, çağdaş bilim dünyasında ancak şimdilerde ilgi görmeye başlıyor. Popüler medyada da yer alıyor.
Time dergisinin 24 Mart tarihli kapak konusu ‘Dünyayı Değiştiren 10 Fikir’, bilim insanlarının artık ‘İsa'yı Yeniden Yahudileştirmek’ olarak adlandırdığı düşünceyi, din alanındaki en güçlü fikir olarak öne çıkardı.
Michelangelo şapelin tavanını boyamak üzere isteği dışında işe alındı. Onun tercihi resim değil, heykel yapmaktı.
Yeshiva Üniversitesinde Talmud profesörü olan Haham Benjamin Blech ve Rönesans döneminde Roma tarihi konusunda uzmanlaşmış Vatikan rehberi Roy Doliner, Michelangelo'nun Yahudi dostu olduğunu ve kasıtlı olarak yalnızca Yahudi figürleri seçtiğini iddia etmektedir.
Michelangelo'nun Tora, Midraş, Kabala’ya aşinalığı baş yapıtına yansımıştır. Tüm dünyadaki en büyük Yahudi temalı fresk resmi yaklaşık 500 metrekareden fazla olan Michelangelo'nun Sistine Şapeli’ndeki tavanıdır.
Yaratılış (Bereşit) kitabının ilk iki Tora bölümü - Hıristiyan geleneğinden tek bir resim bile yok.
SİSTİNE ŞAPELİ
Sistine Şapeli, Kral Süleyman tarafından Kudüs'te inşa ettirilen kutsal Yahudi Tapınağı'nın bir kopyası olarak tasarlanmıştır.
Peygamber Samuel'e göre, Kral Süleyman ve mimarı tarafından MÖ 930'da tamamlanan ilk kutsal tapınağın uzun dikdörtgen bölümü olan Heichel'in (Kutsal Alan) kesin ölçüleri 134,28 fit uzunluğunda, 43,99 fit genişliğinde ve 67,91 fit yüksekliğindedir. Bunlar Sistine Şapeli'nin inşasında kullanılan kesin boyutlardır.
Sistine Şapeli’ne gelen ziyaretçilerin çoğu, antik Kudüs'te bulunan kutsal alanı taklit etme amacına uygun olarak iki seviye üzerine inşa edildiğini çok az bilir. Sunak, Papa ve heyeti için özel alanı içeren batı yarısı, sıradan halk için tasarlanmış olan doğu yarısından yaklaşık altı inç daha yüksektir.
Bu yükseltilmiş bölüm, Süleyman Tapınağı’nın en uzak girintisine karşılık gelir: Kodeş HaKodaşim / Kutsalların Kutsalı - buraya yalnızca Kohen Gadol (baş kahin) yılda yalnızca bir kez, Kefaret Günü olan Yom Kipur'da girebilirdi.
İki tapınağı birbirinden ayıran perde olan Parohet'in Kudüs Tapınağı'nda tam olarak nerede olduğunu göstermek için beyaz mermerden büyük bir bölme kafesi yaptırıldı ve Tora zamanlarında Yahudi mabedinde bulunan kutsal menoraya karşılık gelen yedi mermer alev sutunu vardır.
Tora'daki dokuz sahneyi çevreleyen yedi İbrani peygamber ve beş sibil (kahin) Kral Süleyman Tapınağı'nın iç mabedinden bize doğru bakmaktadır; bu tapınak şimdi Sistine Şapeli olarak yeniden üretilmiş ve somutlaştırılmıştır.
Peygamberler, Hıristiyanlığın Yahudilikten geliştiğine dair kanıtlar sunar. Daha da önemlisi, sanatçı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni'nin Yahudi geleneğine dair büyük bilgi ve saygıya sahip olduğunu gösterir.
Belirli yedi peygamberin seçilmesi, Talmud ve Kabala'da ima edildiği gibi, evrene bakmanın çok katmanlı bir yoludur.
Yedi rakamının, yaratılışın yedi günü gibi sembolik bir önemi vardır. Ancak, Kabala'da, yalnızca maddi evren değil, aynı zamanda gerçekliğin kendisi de bu yedi gün boyunca varlığa getirilmiştir.
Yedi sayısının bir diğer önemi, Kudüs'teki Kutsal Tapınak'ın içindeki yedi kollu şamdanın (Menora) yedi ışığıyla olan bağlantısıdır.
Michelangelo, özellikle Kabalistik Hayat Ağacı'ndaki (Etz AHayim) yedi sefirot veya yedi ilahi özelliğini (Yedi Middot'u) temsil eden peygamberleri seçti. Yedi Middot'un ayrıca bizi Tanrı'ya yaklaştıran yedi manevi adım olduğu düşünülür.
ZEHARYA: MALHUT’un niteliğini temsil eder. İmparatorluk - Krallık. Adı ‘Tanrı Hatırlar’ anlamına gelir ve misyonu, Yahudi dinini yok etmeye çalışan maddi dünyadaki tüm imparatorlukları vurgular. Dört köşe panel fresklerinde gösterildiği gibi Tanrı, Yahudi halkını hatırladı ve kurtardı.
YOEL: YESOD’un niteliğini temsil eder. “Hashem Tanrı’dır” anlamına gelir. Maneviyatın ve dinin temelidir ve cennet ile dünya arasındaki temel bağdır.
İŞAYA: HOD’un niteliğini temsil eder. İhtişam, görkem. Adı, “Tanrı Benim Kurtuluşumdur” anlamına gelir. Yahudilerin katlanmak zorunda kalacakları korkunç yenilgiler ve acılar konusunda uyarıda bulunurken, aynı zamanda onları inançlarına tutunmaya ve ne olursa olsun Tanrı'ya verilen sözü tutmaya teşvik etti.
HEZEKİEL: NETZAH’ın niteliğini temsil eder. Zafer, sonsuzluk. Adı “Tanrı Benim Gücümdür” anlamına gelir. Acı çeken Yahudilere, azmin Kudüs'ü geri kazanacağını ve orada Üçüncü Kutsal Tapınağı inşa edeceğini söyledi.
DANİEL: TİFERET’in niteliğini temsil eder. Güzellik. Adı “Tanrı Benim Yargıcımdır” anlamına gelir. Bu Yedi Middot’un ve Hayat Ağacı'nın merkezi sefirasıdır. Peygamber Daniel, hem Yahudiler hem de Hıristiyanlar için gelecekteki kurtuluşun denge, birleştirici ve uyumlu hale getirilmesine bağlar.
YEREMYA: GEVURA’nın niteliğini temsil eder. Güç, kudret. Adı “Tanrı Beni Yüceltti” anlamına gelir. Tüm peygamberlerin en sert hatibiydi, rahiplikte ve ulusal liderlerde bulduğu tüm yolsuzlukları samimiyetle işaret ediyordu.
YONA: HESED’in niteliğini temsil eder. Merhamet, şefkat, sevgi dolu nezaket. Adı “Tanrı Cevap Verecek” anlamına gelir. Yona’ya kendi isteklerine karşı yozlaşmış putperest şehir Ninova'ya tövbeyi vaaz etme emri verilir.
Kitabının son sözleri Tanrı'dandır ve Yona, Yahudi veya Yahudi olmalarından bağımsız olarak, bu geniş şehre ve halkına merhamet göstermenin neden önemli olduğunu anlatır.
Dahası, peygamberler Yahudilere emirleri kimin (Tanrı) verdiğini, insanlar anlamasa bile Tanrı'nın bunu neden yaptığını, bu hedeflere nasıl, ne zaman, nerede ve neden ulaşmaları gerektiğini söylemekle görevlendirilmişti. Peygamberler Tanrı'nın sözcüsüydü ve Michelangelo'nun Sistine tavanı olarak tasvir ettiği şey buydu.
BEŞ SIBYLLA
Sibyller Yahudi peygamberleriyle aynı şey değildir. Bir sibyl veya kahin, yalnızca kendisine sorulan bir soruya cevap verirken, bir peygamber Tanrı için bir sözcüdür. Konuşur, kutsar, lanetler ve gelecekte neyi yapmazsanız başınıza neyin geleceğini vaaz eder.
Tavandaki beş sibylden her birinin konumu büyük önem taşır ve Daniel kitabına göre Yahudilerin dört büyük sürgününü temsil eden şapelin köşelerindeki dört köşe spandrel’ini (yelpaze şeklindeki panelleri) anlamamıza yardımcı olur.
SÜRGÜNLER
Mısır, Babil, Pers ve Yunanistan sürgünü. Michelangelo, her sibylli temsil ettiği sürgüne en yakın şekilde zekice yan yana koymuştur.
Delfi Sibylla’sı, Yunanistan'ın egemenliğini temsil eder; Makabiler kitabındaki Hanuka öyküsünü ele alan Judith (Yehudit) ve Holofernes (Asur kralı Nebukadnezar'ın generali) köşe panelinin yanında yer alır ve Yahudi halkının Helenistik (Yunan) egemenliğinden kurtuluşunu hatırlatır.
Mısır'ı temsil eden Libya Sibylla’sı, Yahudileri Mısır'dan kurtaran Moşe'nin bakır yılanının köşe panelinin yanında yer alır.
Fars Sibylla’sı, Yahudileri soykırımcı Haman'dan kurtaran Ester'in hikayesini anlatan köşe panelinin yanında yer alıyor.
Cumaean Sibylla’sı, Yahudi kahramanı Davut'un Filistinli Dev Golyat'ı yenmesini tasvir eden köşe panelinin yanında yer almaktadır. Michelangelo'nun yaşadığı dönemde Yahudiler Kilise'nin kontrolü altındaydı. Bu nedenle Roma'yı temsil eder.
TORA’DAN SAHNELER
Dokuz Tora sahnesi şüphesiz tüm Sistine Şapelinin en ünlü kısmıdır. İşte Michelangelo ve Sistine Şapelini derinlemesine ele alan Sistine sırlarından birkaç büyüleyici örnek.
Cennet Bahçesi'ndeki yasak meyve, Hıristiyanlıkta bir elmadır. Ancak Talmud'a göre bir incirdir. Papa'nın tavanının ortasına Michelangelo bir elma değil bir incir ağacı çizer.
Yona bir balina tarafından yutulur. Ancak, Yahudi orijinalinde ve Midraş'ta, Leviathan adlı dev bir balıktır. Tahmin edin Michelangelo hangisini çizdi? Bir balina değil, dev bir balığı (Leviathan) tasvir etti.
Noah'ın gemisi dev bir teknedir. Ancak Talmud ve Midraş'ta dev yüzen bir kutudur. Michelangelo'nun gemi versiyonu Rönesans'ta dev yüzen bir kutu olan tek versiyondur.
Havva Adem'in kaburgasından yaratılmıştır. Ancak Talmud ve Midraş'a göre Havva, Adem'in yan tarafından yaratılmıştır. (B.H. Gelecekte bununla ilgili bir yazıyı kaleme alacağım) Michelangelo Havva'nın Adem'in kaburgasından değil yanından çıktığını tasvir eder.
Midraş'a göre, Aden Bahçesi'ndeki yılanın kolları ve bacakları vardı.
EVRENSEL SON YARGI
Son yargılama, dünyanın sonunu ve Tanrı'nın kurtarılmış ve lanetlenmiş olanların ebedi yargısını temsil eder.
Michelangelo, tavanında gizlediği evrenin aynı dengesini tasvir eder. Kabala'ya göre, evrende merkezi bir nokta vardır - Yakov'un Merdiveni.
Bu pasaj Bereşit Kitabı 28:12'de bulunabilir, Yakup meleklerin yeryüzüne inip cennete yükseldiği ilahi merdiveni hayal eder. Dolayısıyla, bu cennet ve yeryüzü, insanlık ile melekler, ve maddi ve manevi dünyalar arasındaki bağlantıdır.
Sistine Şapelindeki ‘Evrensel Son Yargı'yı gören her ziyaretçi, İsa'nın fresk resminin merkezi olduğunu varsaysa da, gerçek merkezin İsa'nın hemen altında, Aziz Lawrence'ın demir ızgarasıyla tasvir edildiği yerde olduğunu öğrenince şaşıracaktır.
Daha yakından bakıldığında, şehidin demir ızgarasının bacakları olmadığı ve bir ızgaradan çok bir merdivene benzediği ortaya çıkacaktır. Bu, Yakov'un merdivenidir ve merdivenin alt basamağı, freskin dinamik hareketinin merdivenin açısı etrafında mükemmel bir şekilde döndüğünü göreceğiniz dünyanın en büyük freskinin tam merkezidir.
Böylece Michelangelo, Yahudi mistisizminin temel öğretisini tüm zamanların en ünlü Katolik şaheserlerinden birine yerleştirmiştir.
MOŞE’NİN HİKAYESİ
Güney (sol) duvarında Moşe'nin öyküsü sağdan sola, İbranice sırayla anlatılıyor.
Moşe'nin bir melekle karşılaşması; İkinci doğan çocuğunun sünneti ve Moşe'nin Mısır'a doğru yola çıkmadan önce kayınpederine veda etmesi.
Maalesef bu fresklerin de hikayesini yazmak için yeterli yerim olmadığı için daha fazla detaya giremiyorum.
Sonuç olarak Michelangelo, olağanüstü becerisini, yaratıcılığını ve özverisini sergilediği bu mirası ile Kilise'ye, köklerinin Yahudi halkına verilen Tora'ya dayandığı mesajını çok büyük bir bilgelikle ve ince bir zerafetle hatırlatmıştır.
İtalya'nın Roma kentindeki Vatikan'da bulunan bu hayranlık uyandıran fresklerle kaplı tavan, Michelangelo'nun dehasının bir kanıtıdır ve dünyada silinmez bir iz bırakmıştır.
Dini öneminin ötesinde, insan yaratıcılığının gücünü, mükemmellik arayışını ve sanatın zamanın ötesine geçip nesillerin ruhlarını büyüleme yeteneğini hatırlatıyor.
Sanal tur için: https://www.museivaticani.va/content/museivaticani/en/collezioni/musei/tour-virtuali-elenco.1.html
KAYNAKÇA: Brenda Lee Bohen & Rabi. Benjamin Blech ve Roy Doliner (Sistine Secrets - Harper Collins 2008) & Througheternity.com