Avrupa’da İsrailli turistlere yönelik saldırılar ve ayrımcı muameleler giderek artıyor. Son haftalarda birçok ülkede Yahudi vatandaşlar hem sözlü hem fiziksel saldırılara maruz kaldı, otel ve restoranlardan geri çevrildi. Bu olaylar, İsrail'in politikalarının bireylere yönelen nefretin bahanesi hâline geldiğini gösteriyor. Geçtiğimiz hafta İspanya’nın Valencia Havalimanı’nda, Fransa’dan gelen 13-15 yaşlarındaki 44 Yahudi genç uçaktan indirildi. Havayolu şirketi Vueling, gençlerin güvenlik talimatlarına uymadığını ileri sürdü. Ancak kamp organizatörü Club Kineret, olayın antisemitist temelli olduğunu belirterek suç duyurusunda bulundu. Tanık ifadeleri ise gençlerin kurallara uyduğunu gösteriyor. İtalya'da, Fransa vatandaşı bir haham, altı yaşındaki oğluyla birlikte Milano yakınlarında bir dinlenme tesisinde önce sözlü, ardından fiziksel saldırıya uğradı. “Free Palestine” sloganları atan kalabalık, hahamı yere yatırarak tekmeledi. İtalyan polisi olay yerine geç müdahale etti. Haham, saldırganların kendisine Netanyahu’yu durdurması gerektiğini söylediklerini, fakat kendisinin İsrail vatandaşı değil, Fransız olduğunu aktardı. Yunanistan’da da benzer vakalar yaşandı. 1600 İsrailli turisti taşıyan “Crown Iris” adlı kruvaziyer gemisinin Kiklad Adaları'ndaki Syros Limanı’na yanaşması, yaklaşık 300 kişilik bir protestocu grup tarafından engellendi. Aynı hafta, Rodos’ta bir grup İsrailli genç, gece kulübü önünde bıçaklı kişiler tarafından takip edildi. Bir başka olayda ise Atina yakınlarında bir İsrailli turistin kulağı, kendisine saldıran kişi tarafından ısırılarak koparıldı. Saldırganın Suriyeli olduğu iddia ediliyor. Avusturya’da 25. evlilik yıldönümünü kutlamak isteyen bir İsrailli çift, kimlik belgelerini sunduktan sonra kamp alanından kovuldu. Otel sahibi, İsraillileri “devam eden bir soykırımdan sorumlu” olarak nitelendirdi. İtalya’da da bir otel, İsrailli müşterilerini gelişlerinden bir gün önce “istenmeyen” ilan etti. Ayrıca birçok restoranda İbranice konuşan turistlerin dışlandığı olaylar da rapor edildi. En son İspanya Vigo’da ve Napoli’deki “Taverna a Santa Chiara” restoranında benzer olaylar yaşandı. Ancak bu olaylar genelde yalnızca sosyal medya tepkileriyle sınırlı kalıyor. Sadece tanınmış kişiler mağdur olduğunda kamuoyunun dikkatini çekiyor. Örneğin dünyaca ünlü çellist Amit Peled’e yönelik ayrımcı muamele, uluslararası medyada yankı buldu. Milano’daki Yahudi Tugayı Müzesi Direktörü Davide Romano, “Bu saldırılar antisemitizmin Avrupa'da tekrar güç kazandığını gösteriyor,” diyerek adli makamları göreve çağırdı. Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Pina Picierno da “Yahudilere yönelik nefret, İsrail hükümetine yönelik eleştirilerle meşrulaştırılamaz” açıklamasını yaptı. Ancak tüm bu yaşananlara rağmen Avrupa'daki ana akım siyaset ve medya kuruluşlarının sessiz kalması dikkat çekiyor. Olaylara dair haberleri çoğunlukla Yahudi topluluk yayınları, İsrail basını veya sol görüşlü gazeteler duyuruyor.
Kaynak: Kölner Stadt-Anzeiger / Martina Meister / 31.07.2025