16 Temmuz Çarşamba günü Balat’taki Tarihi Yanbol Sinagogu’nda, restorasyon çalışmaları sırasında gün yüzüne çıkan nadide eserlerin yer aldığı ‘Unutulmuş Odalar’ sergisi, katkıda bulunan Alman Konsolosluğu mensupları, 500. Yıl Vakfı Yönetim Kurulu ve Balat Sinagogu yahidlerinden oluşan davetli topluluğunun katılımıyla açıldı.
Restorasyon sürecinde, sinagogun üst katında uzun yıllardır kapalı ve dokunulmamış bir depo odası keşfedildi. Bu odada, dini tekstiller, gümüş ritüel objeler, şivitler ile birlikte yüzlerce eski kitap ve belge bulundu. Söz konusu eserler, 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi iş birliğiyle koruma altına alınarak sergiye dönüştürüldü. Sinagogun iki odası, sergi alanı olarak yeniden düzenlendi.
Sergi mekânlarının hazırlanmasına maddi katkı sağlayan Almanya Başkonsolosu Dr. Regine Grienbergerbaşkanlığındaki bir heyet açılış törenine katıldı. Sinagogun restorasyonunu yürüten mimar Hayim Beraha’nın titiz çalışması sayesinde, yalnızca yapının fiziksel bütünlüğü değil, aynı zamanda kültürel belleği de ortaya çıkarıldı.
Açılışta konuşan Ahrida Sinagogları Vakfı Başkanı Moris Levi, yıllar süren çabaların ardından Yanbol Sinagogu’nun yeniden ibadete açıldığını ve bu sürecin toplumun ortak mirasına önemli katkılar sunduğunu ifade etti.
500. Yıl Vakfı Başkanı Silvyo Ovadya ise bu tür projelerin Balat semtinin kültürel cazibesini artıracağını ve bölgeye daha fazla ziyaretçi çekeceğini dile getirdi.
Sergi alanlarının grafik tasarımı Sani Levi tarafından yapıldı ve ziyaretçiler tarafından büyük beğeni topladı.
Serginin küratörlüğünü üstlenen Nisya İşman Allovi, açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Sinagog, yalnızca bir ibadet mekânı değil; aynı zamanda kolektif hafızanın koruyucusudur. Bu eserler, nesiller boyunca sessizce varlıklarını sürdürdüler. Bugün ise ilk kez kamuoyuyla buluşarak, Balat’taki Yahudi yaşamının derinliğine, direncine ve eşsiz ruhuna nadir ve dokunaklı bir pencere aralıyor.”
Unutulmuş bir depo odasından yola çıkan sergi, ziyaretçilerini hem geçmişle yüzleşmeye hem de İstanbul’un çok katmanlı kültürel mirasını yeniden düşünmeye davet ediyor.