Antisemit nefret saldırısı sonucunda beyin kanaması geçiren Yahudi öğrenci, Berlin üniversitesini dava etmeye hazırlanıyor.
Lahav Shapira Özgür Berlin Üniversitesi'nin antisemitizmle mücadelede başarısız olduğunu iddia ediyor.
Berlin'de yaşayan Yahudi bir öğrenci, ırkçı bir saldırı sonucu beyin kanaması geçirmesinin üzerine, bunun sebebinin üniversitesinin antisemitizmle mücadelede başarısız olması olduğunu iddia ederek üniversiteye dava açmaya hazırlanıyor.
Lahav Shapira, 2024 yılının şubat ayında, Özgür Berlin Üniversitesinde (FU), mahkeme tarafından adının Mustafa S. olduğu belirtilen diğer bir öğrenci tarafından saldırıya uğradı. Vahşi saldırı sonucunda Shapira'nın yüzünde önemli kırıklar, gözlerinde ciddi hasar ve beyninde hasar oluştu.
Mustafa S. üç yıl hapis cezası aldı. Mahkeme Mustafa'nın saldırısının sebebinin antisemitizm olduğuna dair deliller buldu. Bu deliller arasında Mustafa S.'nin telefonundaki, Shapira'ya "Yahudi o. çocuğu" şeklinde hitap ettiği bir video kaydı da bulunuyordu.
Mahkeme aynı zamanda saldırganın, Shapira'nın kampüsteki, aralarında 7 Ekim Hamas saldırılarını meşrulaştıran ve İsrail'in var olma hakkını sorgulayan grupların posterleri de bulunan antisemit posterleri kaldırmasına karşı çıktığını da belirtti.
Shapira, yine 2023 yılının aralık ayında üniversitede gerçekleşen ayrı bir olayda, Filistin yanlısı bir protesto gösterisinin düzenlendiği bir konferans salonuna girmeye çalışırken yakalanarak itildiğini ve hakarete uğradığını iddia ediyor. Bu olay hakkında da yasal işlem başlatıldığı belirtiliyor.
Shapira, şimdi üniversiteyi Yahudi nefretiyle başa çıkmayı başaramamakla ve dolayısıyla Berlin Yükseköğretim Yasası'nı ihlal etmekle suçluyor.
Bu yasa, üniversitelerin cinsiyet, etnik köken, ırkçı veya antisemit özellikler temelinde ayrımcılığı önleme ve mevcut herhangi bir ayrımcılığı ortadan kaldırma yükümlülüğü bulunduğunu ifade ediyor.
Shapira'nın annesi Tzipi Lev, açıklamasında, "Bu konuda sessiz kalmayacağız. Burada zaten kanlı bir geçmişimiz var, fakat korkmuyorum. Oğullarımı Yahudilikleri ve İsrailli kimlikleri ile gurur duyacakları şekilde yetiştirdim. Korkmaya başlarsak, var olma hakkımızı kaybederiz" dedi.
İki ayrı olayda iki farklı öğrenci tarafından iki kez saldırıya uğramış olması, Shapira'nın FU'nun Berlin Yükseköğretim Yasası'na uymadığı sonucuna varmasına yol açtı.
Üniversite, kampüsteki nefret suçlarıyla mücadelede yükümlülüklerini yerine getirdiği konusunda ısrar ederek Shapira'nın iddialarını reddetti ve iki davanın da düşürülmesini talep etti.
Buna rağmen mahkeme, üniversitenin antisemitizmle mücadelede yeterli çaba gösterip göstermediği sorusunu cevaplandırması gerektiğine karar verdi.
Shapira'nın avukatı Kristin Pietryzyk, mahkemenin kendisini "gayet net bir şekilde" ifade ettiğini ve üniversitesinin "kendini açıklaması gerektiğini" belirtti.
FU'ya karşı açılan davanın ekim ayında görülmesi bekleniyor.