GEÇEN MEVSİMİN EN İYİ OYUNLARI - IV

Erdoğan MİTRANİ Sanat
17 Temmuz 2025 Perşembe

Be Re Ze & Dolkun Productions ‘Martı mıyım?’

Be-Re-Ze kurucularından Elif Temuçin uyarlayıp yönettiği ‘Martı mıyım?’ ile, Çehov’un yaşadığımız zamanlara özellikle uyan incelikli ‘Martı’sını günümüze taşıyarak sahnede bir yandan kurgu ile gerçeği, bir yandan da geçmişi, şimdiyi ve geleceği birlikte yaşatıyor. Oyunlarını hep ‘komedi’ olarak nitelemiş yazarın ruhunu kendisinden iyi anladığını sanan çok sayıda tiyatrocu, yüzyılı aşkın süredir oyunlarını karakterlerin iç sıkıntısının seyirciye katlanarak aktarıldığı, sıkıcı ve aşırı ciddi eserler olarak sahneledi. Bu bakışı sürdüren birçok seyirci bu yorumu tabii ki hiç sevmedi. Sahne, kostüm, makyajın çılgın tasarımlarına, yan kulislerin işlevsel güzelliğine hayran olan, kendilerini oynarken Çehov karakterlerine dönüştükleri ekip oyunculuğundan müthiş keyif alan, oyunu baştan sona kahkahalarla izleyen aralarında olduğum azınlık ise çok beğendi. İzleyebilseydi Çehov da severdi.

‘Yalnız’

 

Zeynep Kaçar’ın ödüllü romanı ‘Yalnız’, kimliğinden koparılıp görülmez hâle getirilmiş Feryal’in kendini bulma, görme ve gösterme çabasına odaklanıyor. Romanı birlikte uyarlayan Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve Ümit Erlim, Feryal’in zihninden geçen, geçmişle şimdiki zamanın iç içe aynı uzamda büküldüğü çok katmanlı yapıyı aynen koruyarak izleyiciyi Feryal’in belleği içinde yolculuğa çıkarıyor; yıllar içindeki değişimini izleyip, fizik öğrenimi, sanatçı olma hayallerini, evliliğini, çocuğunu arayışını adım adım anlatıyor. Ümit Erlim’in yönettiği, Sıla Doğanay ve Başak Kıvılcım Ertanoğlu’nun ana karakterleri başarıyla ayrıştırdıkları yorum; projeksiyon mapping, modern hikâye anlatıcılığı, fiziksel tiyatro ve yeni dramaturgi arayışlarını harmanlayan sıra dışı kurgusu ve yenilikçi sahnelemesiyle farklı bir tiyatro deneyimi sunuyor, ilginç bir romanın teatral boyutunu başarıyla yakalıyor.

Dolkun Productions

‘Linçler ve Dudaklar’

Yıllar önce sadece bir romanı yayımlanan, sosyal medya yayınları, yorumları, takipçileriyle internet fenomenine dönüşen Cemal, sözde aykırı fikirleriyle kendini ve çevresindekileri zora sokar, ne olduğunu bilmediği ve hatırlamadığı söyledikleriyle tehditler almaya, ekranda ‘linç edilmeye’ başlar.

Hem çok başarılı aktör hem de ödüller kazanmış önemli oyun yazarı Halil Babür, ‘Linçler ve Dudaklar’da, yaşamı yalnızca akıl üzerinden dizayn edip haklı olmayı bekleyenlerin hikâyesini olağanüstü sürükleyicilikle anlatıyor. Yönetmen olarak sinematografik rejisinin etkileyici görselliği ve dört dörtlük ekip oyunculuğu gösterimi sıra dışı bir tiyatro olayına dönüştürüyor.

BKM & DOT ortak yapımı

‘Gurur ve Önyargı* (*gibi bir şey)’

 

Jane Austen ‘Pride and Prejudice / Gurur ve Önyargı’da, beş evlenmemiş kızı olan taşralı Bennet ailesinin, yakınlarındaki malikâneyi kiralayan Bingley’ler ve arkadaşlarının üzerinden, kadınların aşklarını seçme hakkı ile geleneklerin onlara biçtiği "en iyi gelecek" arasındaki gerilimi, mizah, zekâ ve sevecenlikle yansıtır. İngiliz oyun yazarı, yönetmen, oyuncu Isobel McArthur 1813’te yayınlanmış, günümüz okuyucusu için epey demode kalan bu hikâyeyi ‘Pride and Prejudice*(*sort of)’ adıyla leydilerin, soylu erkeklerin gölgesinde kalmış kadınların iki yüzyıllık sessizliğin intikamını almaya geldikleri, asi, güncel, komik ve eğlenceli bir müzikli danslı tiyatro gösterisine dönüştürmüş. Hınzır uyarlamada, üst sınıfın kirli çamaşırlarını çok yakından bilen, olan bitene şahit, kulak kabartan, mekânları yönetme gücünü elinde tutan emekçi sınıftan hizmetçiler, kodlanmış erkek rolleriyle dalga geçerek, kodlanmış kadın rollerini acımadan eleştirerek hikâyeyi kendi ağızlarından aktarıyorlar.

BKM ve DOT yapımı olarak, ‘Gurur ve Önyargı* (*gibi bir şey)’ adıyla sahnelenen oyun, yönetmeni Murat Daltaban’ın klasik üstün yapım formatına müthiş bir enerji ve neşe üflediği, akışıyla teknik detayların Özlem Daltaban tarafından kusursuzca çözümlendiği çok başarılı ve etkileyici bir çalışma. Daltaban’ın her zamanki olağanüstü oyuncu yönetiminde başta Nergis Öztürk, 5 kadın oyuncu, benzersiz bir enerji ve mizah gücüyle romanın kadınlı erkekli tüm karakterlerine can veriyorlar.

Biraz eskimiş klasiğin, taptaze, müthiş keyifli, görselliği, müzikleri ve şarkılarıyla başarıyla sahnelenmiş yorumu.

TiyatroDEA

‘Sen Ne Güzeldin Aşkımızın Şehri’        

TiyatroDEA bugüne kadar kurucularından Sema Elcim’in toplumsal konuları ele alan, özellikle etnik kimlikleri yüzünden dışlananları konu edinen oyunlarını sahneledi. Nagihan Gürkan’ın yönettiği yeni oyunu ‘Sen Ne Güzeldin Aşkımızın Şehri’nde Elcim, 1990’lar Türkiye’sinde siyasi skandalların ve faili meçhullerin her gün arttığı döneme, sol-seküler bir ailede Bursa’da büyüyen, Edebiyat Fakültesi’ni kazanarak İstanbul’a akrabalarının yakınına yerleşen 17 yaşındaki Ebru’nun gözlerinden bakıyor.

Farklı disiplinleri aynı anda sahneye taşımayı hedefleyen ekip, Kaan Temizkan’ın video art illüzyonu ve “performansını bekleyen dekor” olarak tarif ettikleri Başak Bugay’ın karışık malzeme, heykel ve resim çalışmalarından oluşan mekânsal yerleştirmeleriyle, izleyiciyi içe dönüşe ve yüzleşmeye teşvik ediyor. Mekâna girer girmez seyirciyle birebir interaktif iletişime giren, beden dili, sesi ve oyunculuğuyla 90 dakika boyunca Ebru’yu yaşayan / yaşatan Naz Çağla Irmak’ın müthiş yorumu amaçlanan bu yüzleşmeye önayak oluyor. Finaldeki uzun stilize işkence sahnesi unutulur gibi değil.

Tiyatro Oyun Kutusu

‘Gece Kraliçesi’

 

‘Gece Kraliçesi’, hem Ana Kraliçe’nin işlettiği Drag Queen kulübünün, hem de Kraliçe’nin sahne adının ismi. Hâlâ bilmeyen kalmışsa drag, erkek dansçı ve şarkıcıların kadınları canlandırdığı, ışıltılı parıltılı şovların sahnelendiği bir mekân. Müthiş eğlenceli, her şeyin parladığı şovların görünen yüzü kahkahalar, köpürerek bardağa dolan şampanyalar, topuklu ayakkabılar, renk renk peruklar… Sahnenin dışındaysa, transların, travestilerin, olmak isteyip de olamadıklarını bir dans ya da şarkı boyunca yaşamayı hayal edenlerin, dışlanmışların ve uyumsuzların dünyası… Zorbalığın, nefretin, tehditlerin, yalnızlığın onları aşağılayanların hüküm sürdüğü bir dünya…

Ne yapmışsa en iyisin yapan sevgili dost Rüçhan Çalışkur, hem trans kadın hem de Drag Queen olarak olağanüstü. Başta ilk kez sahnede gördüğüm Eşref Varol olmak üzere genç ekipse, oyunculukları, beden dilleri, Drag Show’larını dört dörtlük icralarıyla, oyun sonrasında normal genç oyunculara dönüşmeleriyle her türlü övgüyü hak ediyorlar.

Atlas Tiyatro Araştırmaları

‘Dublörün Dilemması’  

Sercan Özinan’ın Murat Menteş’in aynı adlı romanından uyarlayıp yönettiği ‘Dublörün Dilemması’ konservatuvarı terk ettikten sonra para kazanmak için çeşitli işlere girişen ancak bir türlü dikiş tutturamayan Nuh Tufan’ın, yakın arkadaşı İbrahim Kurban’ın buluşuyla kendini hiç beklemediği olaylar silsilesinin içinde bulduğu absürt ve trajikomik bir oyun. Dekorundan kostümlerine absürdü başarıyla yansıtan, tempolu, keyifli, gülerek eğlenerek izlenen sahnelemede yönetmen Özinan ekibinden uçuk kaçık, müthiş etkileyici bir yorum elde ediyor.

Artist Kumpanya

‘Sabaha Karşı’

 

Utku Atakan Erkovan’ın birbirinin zıttı ancak biri olmadan diğerinin anlam ifade etmeyeceği şeyleri anlatan dikotomik meseli ‘Sabaha Karşı’Ahmet Balta yönetiyor. Her türlü kronolojiyi altüst eden ilginç metnin dramaturgisini yapan Sündüz Haşar yazım aşamasından başlayarak, sahneleme sürecinde öz ve biçimin tercih edilen üslupta olmasına, metnin dinamiklerinin ortaya çıkarılmasına, oyuncuların karakterleri üzerinde yaptıkları çalışmaların hedefine ulaşmasına önayak olmuş.

Toplumsal yozlaştırılmayı ve değerlerin yok edilişini ustalıkla eleştiren, gücün her türlü hukuksuzluğuna ve baskısına karşı mücadeleyi destekleyen oyunun parlak ve heyecan verici sahnelenmesinde, tüm karakterleri değişe değişe canlandıran ekibin bitmez tükenmez bir enerjiyle ulaştığı benzersiz tempo, eriştiği kusursuz uyum, oyunun zamanla yarışan yüksek gerilimli atmosferini başarıyla yansıtıyor. Atmosferi harekete dönüştürerek oyuncuların bedenine aktaran koreografileri, günümüzün müzik dilini ustalıkla yansıtan rap besteleri, özellikle de Kemal Yazıcı’nın hiçbir sözcüğün güme gitmediği müthiş yorumuyla değme profesyonel rapçiyi kıskandıracak performansı çok etkileyici.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün