Yahudi değerlerini çocuklara anlatmak

Çocuklara gelenekleri anlatmanın en etkili yollarından biri, onları sevgiyle işlenmiş hikâyelerle tanıştırmak. Öğretmen, yazar ve anne kimliklerini aynı potada eriten Vivet Pitelon Sparkes, bu anlayışla yola çıkarak ´Penga ile Menga´ karakterlerini yarattı. Yahudi bayramlarını ve değerlerini çocukların seviyesine uygun, neşeli ve derinlikli bir dille anlatan kitap serisi, yalnızca bir okuma deneyimi değil; aynı zamanda bir kimlik inşası yolculuğu sunuyor. Vivet Sparkes´le bu röportajda, ilham kaynağından pedagojik yaklaşımlarına, anne-oğul işbirliğinden kültürel aktarımın önemine kadar her yönüyle bu anlamlı projeyi konuştuk.

Etel KAZADO TEMURCAN Çocuk-Aile
18 Haziran 2025 Çarşamba

Öncelikle harika bir iş çıkarmışsın, tebrik ederim. Ben de oğluma Yahudi geleneklerini ve bayramlarını anlatırken senin kitaplarından faydalanacağım.

Çok teşekkür ederim, böyle geri bildirimler beni hem mutlu ediyor hem de yıllardır hayalini kurduğum bir amaca ulaştığımı hissettiriyor. Çocuklara Yahudi kimliklerini sevdirerek öğretmek ve geleneklerimizi doğal, neşeli bir şekilde tanıtmak benim en büyük hayalimdi; önce kendi çocuklarım Jim ve Adam’la başlayan bu yolculuğun, Ulus Musevi Okullarındaki öğrencilerimi de aşarak cemaatimizdeki ve yurt dışındaki çocuklara ulaşması, hayalimin gerçeğe dönüştüğünü gösteriyor. Bu kitaplarla bunu başarabildiğimi görmek bana gelecek için umut veriyor.

Penga ile Menga’nın hikâyesi nasıl doğdu? Bu karakterleri yaratırken seni en çok ne motive etti?
Karakterler ilk olarak 2010 yılında, oğlum Adam’la göl kenarında yürüyüş yaparken ortaya çıktı. Ana hatları büyük oğlum Jim’le Washington DC’deki hayvanat bahçesinde bir pengueni uzun süre izlerken netleşti. Böylece Penga ve Menga, gece ve gündüz kadar farklı ama birbirini tamamlayan iki sevimli arkadaş olarak yerlerini aldılar. 2018’de yayımlanan ilk hikâye büyük ilgi gördü, ilkokul okuma listelerine girdi ve kısa süre içerisinde üç baskı da tükendi. Bu sıcak karşılamadan aldığım ilhamla, uzun zamandır kurduğum Yahudi bayramlarını anlatan kitaplar yazma hayalimi Penga ile Menga karakterleriyle birleştirdim. İçinde farklı hikâyeler barındıran Penga ile Menga, çocuklara Yahudi değerlerini ve bayramlarını eğlenceli, sade ama derin anlamlar taşıyan bir dille anlatmam için vesile oldu. Pedagojik formasyona sahip bir öğretmen ve yazar olarak, Türkçe kaynak eksikliği de beni bu hayalimi hayata geçirme konusunda motive etti.

Karakterlerin gece ve gündüz kadar farklı olması neyi sembolize ediyor?

Penga ile Menga, iki sevimli karakter olmanın yanı sıra; yaşamın içindeki farklılıkları, bu farklılıkların nasıl tamamlayıcı olabileceğini temsil ediyorlar tıpkı gece ile gündüz gibi. Bu karakterlerden birinin tüyleri siyah, diğerinin açık bej rengi… Biri şapka takıyor, diğeri rengârenk atkılar… İşte tüm bunlar hem Yahudi bayramlarının içindeki çeşitliliği sembolize ediyor hem de çocukları bilimsel düşünmeye teşvik ediyor. Çünkü ben yalnızca bir yazar değilim, aynı zamanda bir STEAM eğitim modeli uzmanıyım. Her ay çocuk-aile bölümünde özellikle bu eğitim modeliyle kendi çocuklarımıza nasıl faydalı bilgiler öğretebileceğimizi anlatmak için farklı aktiviteler sunuyorum. Gece ile gündüz, çocuklar birbirlerinden farklı olsalar da arkadaş olabileceklerini, hatta farklılıkları sayesinde birbirlerini tamamlayabileceklerini sembolize ediyor. Bu anlayış, çocuklara yönelik Yahudi değerlerinden biri olan “Veaavta lereaha kamoha / Yakınını kendin gibi sev” ilkesinin bir yansıması. Penga ile Menga, ‘dış görünüşümüz ya da bakış açımız farklı olabilir ama bu, sevmemize, birbirimizi önemsememize engel değil’ diyorlar.

 Yazarlık ve illüstrasyon sürecini anne-oğul olarak birlikte yürütmek nasıl bir deneyimdi?

Hayallerimi henüz 11. sınıf öğrencisiyken oğlum Jim’in yansıtıyor olması benim için heyecan vericiydi. Jim’in fikirleri ve genç bakış açısı bayramları anlatmamın yanı sıra kitaplara komik konuları da eklememe destek oldu. Adam’da aynı şekilde hikâyelere farklı bir tat kattı. Özellikle Pesah kitabında afikomanı evin kedisinin saklaması çocukları çok güldürüyor. Jim dijital tasarım bilgisiyle, çizim yeteneğini en sevdiğim karakterlere aktardı, uzun saatler birlikte bilgisayar başında çalışmak çok keyifliydi. Öyle ki; bu proje kitaplardan öteye geçti. Jim, vurguladığım Yahudi değerlerine bağlantılı şarkıları seslendirdi ve Ulus Musevi Anaokulu ve İlkokulu öğrencileri için eşi benzeri olmayan bir müfredat geliştirmemde etkili oldu.

‘Penga ile Menga’ serisini satın alanları neler bekliyor?

Seride her bayram bir macera olarak ele alınıyor. Çocuklar hem bayramın temel mesajını öğreniyor hem de Penga ile Menga’nın yaşadığı küçük sürprizler ve keşiflerle hikâyeye duygusal olarak bağlanıyor. Kitaplarda yer alan bayramlarla ilgili geleneklerimiz, Şabat’a özel hala ekmeği tarifi gibi detaylar, çocukları aileleriyle kaynaşmaları için teşvik ediyor.

Bu kitaplar aracılığıyla çocuklara Yahudi bayramlarını ve değerlerini öğretmeyi hedefliyorsun. Bu konuda pedagojik bir yaklaşım benimsedin mi? İçerikle ilgili destek aldın mı?

Evet, kitaplar çocukların yaşı, öğrenme şekilleri göz önünde bulundurularak hazırlanmalıydı. Aynı zamanda okul öncesi öğretmeni olduğum için öğretmen arkadaşlarımdan ve pedagoglardan geri bildirim aldım. Ayrıca kendi öğrencilerimle sınıf ortamında test ettiğim hikâyeleri bu kitaplara adapte ettim. Son aşamada tüm Yahudi bayram ve değerleriyle ilgili bilgiler Rabi Naftali Haleva ve Rabi İsak Alaluf desteği ve onayıyla hazırlandı.

Kitapların hem Türkçe hem İngilizce olarak yayımlanması sence kültürel aktarım açısından nasıl bir etki yaratıyor?
Bu benim için çok önemliydi. Türkiye’deki Yahudi çocuklar için anadillerinde kaynak üretmek bir sorumluluk. Ama aynı zamanda yurt dışındaki çocuklara Türk Yahudi Sefarad geleneklerini aktarmak istedim. İçlerinde beni en çok heyecanlandıran Yahudi Değerleri kitabı. Penga ile Menga Galata’ya gidiyorlar, 500. Yıl Vakfı Müzesi’ni geziyorlar ve Ulus Özel Musevi Okulları’nda Amram Oditoryum’unda Yosef müzikalini seyrediyorlar.

‘Penga ile Menga’ serisinin devamı ya da farklı temalarda yeni projeler olacak mı?
Evet. Bu ay Amazon kindle’da ‘Başlangıçta’ isimli kitabım yayımlanmaya başladı. Jim ve bu sefer Adam’ın farklı tasarımlarıyla dünyanın yaratılışını konu alan kitap Şabat’ı anlatıyor. Bu serinin devamı yine öğrencilerim tarafından dinlemeye doyamadıkları, Avraam, Sara, Noah, Yona, Yosef, Ester gibi farklı karakterleri kapsıyor.

Tora karakterlerinin yer aldığı bu projede, çocuklar hangi değerleri ve kazanımları ediniyor?
Bu projede yer alan her bir Tora karakteri, çocuklara temel bir Yahudi değerini kazandırmayı hedefliyor. Yaşananlar çocuklara mesaj verirken, cesaret, inanç, sorumluluk bilinci gibi evrensel temaları yansıtıyorlar. Örneğin, Noah’ın hikâyesinde ‘Ahrayut / Sorumluluk’ değerini merkeze alırken, öğrenciler, tıpkı Noah’ın canlılara bakma görevini üstlenmesi gibi, kendi dünyalarında da sorumluluk almanın önemini fark ediyorlar. Bu değer, STEAM temelli bir fen deneyiyle de destekleniyor: Çocuklar ana renkleri karıştırarak ikincil renkleri oluşturuyorlar. Yona’nın hikâyesinde, hata yapmanın insana özgü olduğunu, ancak önemli olanın bunu fark edip doğru yola yönelmek olduğunu öğretiyor. İlkokulda İngilizce anlattığım bu hikâyeyi dinlerken çocuklar eğlenerek öğreniyorlar çünkü Yona’nın balığın karnından dışarı atıldığı sahnede, arkamda sakladığım bir sprey şişesiyle havaya aniden su sıkarak hikâyeyi canlandırıyorum. Bu sahne çocukların öğrenimlerini somutlaştırarak kalıcı olmasını sağlıyor.


Vivet Pitelon Sparkes, İstanbul doğumlu yazar. Ulus Özel Musevi Okulları Yahudi Değerleri müfredatını hazırlıyor. İlkokul Yahudi Değerleri öğretmeni olarak anaokulu öğrencilerine de programa katarak farklı bayram etkinlikleri hazırlıyor. Yürüttüğü Şabat programı aileler, özellikle büyükanne ve büyükbabalar tarafından büyük ilgi görüyor. Çocukların seviyesine uygun haftalık peraşa mesajları yazıyor. İlkokulda İngilizce olarak hazırladığı ders müfredatı Londra’da Yahudi okullar tarafından büyük bir beğeniyle takip ediliyor. Çocuk edebiyatına olan ilgisini STEAM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik) temalarıyla birleştirerek hem geleneksel hem çağdaş bir anlatım dili benimsiyor. Yazar Vivet, Türk Yahudi Toplumu’nun zengin kültürel mirasını uluslararası platformlara taşımaya öncülük ediyor. Yahudi Eğitimi dalında London School of Jewish Studies ve Middlesex Üniversitesi’nde devam ettiği Yüksek Lisans eğitimini tamamlamak üzere.

Etiketler:

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün