“A Ğ A T A K I L A N L A R”

•Birçok toplumda olduğu gibi, bizde de böyle ırkçı bir damar var ve fırsat buldukça, nefret suçu işlemeye devam ediyor. İsrail´in katliamları ile Linet´in ne alakası var ki? Hatta İsrail halkının ne alakası var? İsrail´de de Gazze katliamlarını destekleyen Siyonist kesimler olduğu gibi, Netanyahu´nun katliamları ve işgallerini protesto eden binlerce Yahudi bulunmaktadır. Bu ülkede, İsrail kuruluncaya kadar çok sayıda Yahudi vatandaş bulunmaktaydı. Bir bölümü İsrail´in kuruluşu ile bir bölümü de 6-7 Eylül olayları sonrası Türkiye´yi terk etti. Burayı yurt edinmiş binlerce kişi, gönülsüz olduğu halde terk etmek zorunda kaldı. Engin Önen- www.egedesonsoz.com

İzak BARON Diğer
22 Mayıs 2025 Perşembe
  • Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • TÜRKİYE’DE HEM YAHUDİ HEM ŞARKICI OLMAK MAALESEF ARTIK ÇOK ZOR: ZORBALAR NEFRET SÖYLEMİYLE KONSER YAPTIRMADI

İsrail asıllı ünlü şarkıcı Yasmin Levy'nin Ankara ve İstanbul konserleri 'güvenlik endişeleri' nedeniyle son anda iptal edildi. Yasmin Levy Türkiye doğumlu bir şarkıcı. Bir başka Yahudi kökenli şarkıcı Linet dün akşam konserine çıkamadı, kulisten gözyaşlarıyla video çekip "Can güvenliğim yok" dedi.

https://10haber.net/kultur-sanat/yasmin-levynin-istanbul-konseri-iptal-edildi-603563/

 

  • Yunus Emre Erdölen@yunuserdolen

Yasmin Levy’nin konserinin iptal edilmesi büyük rezalet.

Gazze soykırımına ilişkin bir desteği yok, aksine barış ve eşitlik çağrısı yapan biri.

Türkiye kökenli Sefarad Yahudisi Yasmin Levy; bu ülkenin de bir sanatçısı, bu toprakların da evladı.

Hadi bunu geçtim, bu İsrail’in ‘antisemitizm’ söylemine yağ sürmektir.

Gazze’yi savunmak, konser ve sanatçı peşinde koşmak mı? Bu tür şeyler meseleyi sulandırıyor.

Levy o konserde de muhtemelen barış çağrısı yapacaktı, belki de Türkçe seslenecekti.

Bu büyük bir özgüvensizlik.

İsrail’in resmi söylemine ortak olmayan, hükümetin sert tavrına rağmen Türkiye’ye gelip Türkçe videolar çeken konser veren bir sanatçının konserini iptal etmek…

‘Mesele İsrail’in işlediği suçlar değil, Yahudi olmanız’ diyen Netanyahu’nun eline daha iyi koz nasıl verilir?

https://x.com/yunuserdolen/status/1923676552727802337

 

  • Yunus Emre Erdölen@yunuserdolen

Utanç duyuyorum. Gazze gazino basıp bir kadının ağlayarak video çekip yardım istemesine sebep olunarak mı savunulur?

Bu ülkenin vatandaşı, bu toprakların evladı Linet, zamanında Mavi Marmara mitingine katıldığı için İsrail'de yıllardır linç ediliyor.

Nefret dolu bir saldırı bu.

İsrail'e nasıl bir koz veriyorsunuz farkında mısınız?

https://x.com/yunuserdolen/status/1923838372059185296

 

  • Bahar Feyzan@baharfeyzan

Çok ayıp, gerçekten utanç verici. Türk vatandaşı bir sanatçıyı, sırf inancından dolayı protestonun hedefi haline getirmek!

Konserini iptal ettirmek ne demek???

Olacak iş değil.. Bu hakikaten İstanbul’a yakışmıyor artık…

Ne münasebet! Türk vatandaşı bir insanın yahudi doğması yahut sanatçının yahudi olması suç mu?

Bu tavır asla bizim kültürümüzle bağdaşan bir durum değil.

Konseri iptal edenler neye sebep olduğunun farkında mı?

Buradan yapılan bu ayıp protestoyu kınıyorum. Linet’e çok geçmiş olsun. Umarım yetkililer bu vicdani meselenin farkındadır. 🙏🏻

https://x.com/baharfeyzan/status/1923849752304812252

 

  • M. Naci Bostancı@nacibostanci

Ses sanatçısı Linet'i beğenir ya da beğenmezseniz, fakat İsrail zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet'in konseri olamaz. Bu tür kastını aşan eylemlerin Filistinlilere faydası değil zararı var. Kaynağı ancak ve sadece kabilecilik olan konser engellemesi asla kabul edilemez...

https://x.com/nacibostanci/status/1924010640982544855

 

  • Yunus Emre Erdölen@yunuserdolen

Gazze soykırıma tepki; gazino ve konser programı kovalayarak, kendi vatanlarında bir avuç kalmış insanı tedirgin ederek, hadi bir üst perdeye çekeyim birbirimize Türkçe bağırarak verilmez.

Linet ve Yasmin Levy, sizin düşmanınız olmamalı. 

Gazze'ye destek verdiği için işini kaybeden akademisyenlerin çalışabileceği kaliteli üniversiteler, İsrail lobisinin domine ettiği konferanslar, dergiler, gazetelerde yayınlanacak yazılar, Ayşenur Ezgi'yi haince katleden askerleri kıta kıta kovalayacak davalar, Gazze için dünyada sokağa çıkanlarla omuz omuza yürünecek yollar çözüm.

Tam olarak Rümeysa Öztürk'ün ve ABD'deki Filistinli ve diğer yabancı öğrencilerin  yaptığı şeyden bahsediyorum.

Dün Türkiye'de yaşanan öfke nöbeti, İsrail ve Netanyahu rejiminin tam olarak istediği şey. "Bunların derdi İsrail değil, Yahudiler" diyen Netanyahu ellerini ovuşturarak takip etmiştir. 

Gazze'yi savunmak farklı, bir insanlık davasını kişisel bir tatmin aracına döndürerek şahsi varoluş odaklı woke bir aktivizm farklı. 

Kusura bakmayın ikincisini yapanların tek yaptığı şey bu işi sulandırmak, itibarsızlaştırmak, İsrail'in uluslararası alandaki söylemlerini güçlendirmek, Türkiye gibi ülkelerin İsrail uyarılarının altını iyice oymak. 

Büyük mücadeleler kestirme yollarla tamamlanmıyor, konser kovalanarak, Linet'i ağlatarak, Yasmin Levy'i iptal ederek varılacak bir nokta yok

https://x.com/yunuserdolen/status/1924070225814630570

 

  • Prof. Dr. Hasan Ünal@hasanunal1920

İsrail ile Türkiye'nin Yahudi/Musevi inançlı yurttaşları siyasi olarak ayrı şeylerdir. Türkiye'deki Yahudi yurttaşlarımız kendilerini gayri müslim Türkler olarak tanımlarlar ve tasada ve kıvançta hep bu ülke, devlet ve millet birliğimizin ayrılmaz parçası olagelmişlerdir. Sırf Yahudi/Musevi oldukları için İsrail hükümetine yönelik öfkeyi onlara yönlendirmek hiçbir şekilde kabul edilemez. Devletimizin bu konuda olağanüstü dikkatli olması gerekir

https://x.com/hasanunal1920/status/1924184923348271605

 

  • LİNET PROTESTOSU VE İKİYÜZLÜLÜK! - ENGİN ÖNEN

Birçok toplumda olduğu gibi, bizde de böyle ırkçı bir damar var ve fırsat buldukça, nefret suçu işlemeye devam ediyor. İsrail’in katliamları ile Linet’in ne alakası var ki? Hatta İsrail halkının ne alakası var?

İsrail’de de Gazze katliamlarını destekleyen Siyonist kesimler olduğu gibi, Netanyahu’nun katliamları ve işgallerini protesto eden binlerce Yahudi bulunmaktadır.

Bu ülkede, İsrail kuruluncaya kadar çok sayıda Yahudi vatandaş bulunmaktaydı. Bir bölümü İsrail’in kuruluşu ile bir bölümü de 6-7 Eylül olayları sonrası Türkiye’yi terk etti. Burayı yurt edinmiş binlerce kişi, gönülsüz olduğu halde terk etmek zorunda kaldı.

Anadolu Yahudileri’nin burayı yurt edinmesi nasıl olmuştu? Osmanlı’nın çok parlak dönemlerinde Fatih Sultan Mehmet, onları bu topraklara yerleştirdi. Almanya ve İspanya’dan gelen yüz binlerce Yahudi, yüzyıllarca, Anadolu’yu yurt edindi ve farklı etnik gruplarla birlikte yaşadı.

Özellikle ticaret ve zanaat alanında mesleki başarıları ve iç dayanışmaları ile anılan bu topluluk, Cumhuriyet döneminde, azınlık statüsünde kabul gördü. Azınlık tarifi önemli ölçüde gayri Müslümleri içeriyordu.

Erken Cumhuriyet döneminde, Kültür Devrimi hamlesi başlatan Atatürk de, Almanya’da yükselen faşizm dalgasından tedirgin olan Yahudi bilim adamlarına Türkiye’nin kapısını açmıştı. Yahudi bilim adamları Türkiye’nin üniversitelerinin kurumsallaşmasında önemli rol sahibi olmuşlardır.

Yahudiler yüzyıllardır bu topraklarda yaşadılar. Aynen Ermeniler ve Rumlar gibi. Çeşitli tarihsel nedenler ile artık bu ülkede sınırlı sayıda Rum, Ermeni ve Yahudi kaldı. Keşke daha fazla olabilseydi.

https://www.egedesonsoz.com/linet-protestosu-ve-ikiyuzluluk

 

  • HAKLIYKEN HAKSIZ DURUMA DÜŞMEK – MEVLÜT TEZEL

Evet İsrail'in Filistin halkına yaptığı insanlık dışı saldırıları protesto ediyoruz. Boykotlar uygulanıyor. Devletimiz bu konuda çok hassas. Filistin halkına her türlü yardım yapılıyor.

Yine de Türk vatandaşı bir sanatçının konserini basmak, ona çalışma imkanı tanımamak ve can güvenliğini tehlikeye atmak vs. bunlar tehlikeli ve yanlış hareketler! Bu tarz olaylarla haklıyken haksız duruma düşürseniz!

II. Beyazid döneminde, 1492'de İspanyadan (Sephardims) ve 1497'de Portekiz'den kaçan yüzbinlerce Yahudi Osmanlı topraklarına kabul edilerek yerleştirildi. II. Dünya Savaşı'ndan önce Nazi zulmünden kaçan Musevilere kucak açtık vs.

Bu topraklarda Museviler diğer farklı ırklardan olan insanlar gibi her zaman özgürce yaşadılar.

İsrail'in insanlık dışı askeri politikalarından ülkemizde yaşayan Musevileri sorumlu tutmak büyük yanlış.

Linet'in konserini basmaya çalışanlar adalet önüne çıkarılmalı. Eğer çıkarılmazlarsa ileride daha kötü olaylar da yaşanabilir.

https://www.sabah.com.tr/galeri/magazin/tatil-sevincinin-bedeli-agir-bayramlarin-uzatilmasinin-zararlari/5

 

  • SURİYE’DEN İSRAİL’E SEMBOLİK ZEYTİN DALI: 60 YIL ÖNCE İDAM EDİLEN CASUSUN DOSYASI MOSSAD’A VERİLDİ

Belge, fotoğraf ve kişisel eşyaların yer aldığı arşivde, Cohen’in Suriye’deki soruşturması, temas halinde olduğu kişilerle ilgili dosyalar, kayıtlar ve belgeler ile ailesine kendi el yazısıyla yazdığı mektuplar ve fotoğrafların da bulunduğu aktarıldı.

Cohen’in mahkumiyet ve idam kararlarının da belgeler arasında bulunduğu, Şam’daki Yahudi cemaati lideri Haham Nissim Indibo’nun ajanın Yahudi geleneklerine göre papazlık yapmasına izin verdiğine ilişkin bir ifadenin de yer aldığı kaydedildi.

Dosyalar arasında, Nadia Cohen’in Mossad ajanı eşinin serbest bırakılması için Suriye Devlet Başkanı’na yazdığı mektupların da yer aldığı bildirildi.

Söz konusu belgelerin, ajanın eşi Nadia’ya teslim edildiği ve belgeler arasında idamından saatler önce yazdığı orijinal vasiyetinin de olduğu belirtildi.

İsrail dış istihbarat servisi Direktörü David Barnea, söz konusu arşivin İsrail’e getirilmesine ilişkin, “Bu, Şam’daki adamımızın gömüldüğü yerin bulunmasına yönelik soruşturmanın ilerletilmesinde ilave bir adımdır” ifadesini kullandı.

https://10haber.net/dunya/suriyeden-israile-sembolik-zeytin-dali-60-yil-once-idam-edilen-casusun-dosyasi-mossada-verildi-604019/

 

  • TRUMP, NETANYAHU VE TÜRKİYE - TAHA AKYOL

Trump’ın, Körfez gezisinde Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’yı övmesi, görüşmesi, Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırması, dörtlü zirveye Erdoğan’ın çevrimiçi katılması, Trump’ın Netanyahu’yu öfkelendiren politikalardır.

İsrail gazetesi Haaretz’de Yossi Verter, Trump’ın 2 trilyon dolarlık Köfez gezisi üzerine, “Trump'ın Netanyahu'ya mesajı sesli ve net: işten çıkarıldın!” diye bir makale yazdı. Amerikalıların yeni favorisi artık İsrail değil, Körfez’di…

Washington Post’ta Ishan Tharoor, “Trump’ın gönderdiği mesajlar İsrail’de endişe yarattı… Netanyahu’yu bypass etti” diye yazdı.

Batı basanında Trump’ın Netanyahu’ya mesafe koyduğu yolunda haber ve yorumlar çıkıyor.

Tabii ki Trump’ın İsrail’e desteği devam edecek ama “Önce Amerika”nın gereği olan dengeleri kurmaya çalışacak.

Türkiye bunu iyi kullanabilirse yararlı çıkar. Özellikle Suriye’de İsrail’in elinin çektirilmesi, istikrarın sağlanması Türkiye için önemlidir.

Netanyahu, Beyaz Saray’daki konuşmasında “Suriye’de Türkiye ile çatışmak istemiyoruz” demişti. (7 Nisan 2025)

Ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın elbette isabetli şu sözleri:

“Sadece İsrail'le değil, bölgede hiçbir ülkeyle Suriye'de çatışma niyetimiz yok… Amerika'nın Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi, bir çerçeve çizmesi gerekiyor” (9 Nisan)

Orta Doğu’da yeni bir denge oluşma yolunda. Türkiye, hamaset ve popülizme kapılmadan devam edebilirse, akıllı diplomasi ile bu dengeyi etkileyebilir, kazanımlar elde edebilir.

https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/trump-netanyahu-ve-turkiye-1603937

 

  • ABD–İSRAİL İLİŞKİLERİ NEREYE EVRİLİYOR? - OĞUZHAN BİLGİN

Tam da bu günlerde yine İsrail aleyhine bir yazıyı yayımlanmasının bile zor olduğu Amerikan New York Times Gazetesi'nde Thomas Friedman imzasıyla çıkan "İsrail Hükümeti artık ABD'nin müttefiki değil" başlıklı yazı dikkatleri çekti. Kendisi de bir Yahudi olan Friedman'ın yazısı İsrail'in ABD çıkarlarına zarar verdiği ve İsrail hükümetinin kendi çıkarlarını öncelediği yönündeydi.

Ortadoğu'daki yüklerini hafifletmek, Pasifik'e odaklanmak isteyen Trump ABD'sine Ortadoğu'da prangaya vurmak isteyen, sürekli yeni yükler, maliyetler, gündemler üreten bir İsrail bulunuyor. Dahası ABD'ye yön vermek ve âdeta ABD'yi yönetmek isteyen bir Netanyahu da bulunuyor. Bu durum da Trump gibi narsist bir adamı "ABD Başkanı ben miyim, Netanyahu mu" noktasına getiriyor. Bu arada Biden döneminde gerçekten de neredeyse ABD'yi Netanyahu yönetiyor gibiydi.

Tüm bu süreçlere bakıldığında ABD – İsrail ilişkilerinin nereye evrileceği, Trump'a bu konuda Amerikan müesses nizamı tarafından ne kadar manevra alanı bırakılacağı görülecek.

https://www.aksam.com.tr/yazarlar/oguzhan-bilgin/abdisrail-iliskileri-nereye-evriliyor/haber-1570473

 

  • TRUMP, KÖRFEZ TURUNDA NETANYAHU'YU UMURSAMADI - MİCHEAL D. SHEAR / THE NEW YORK TİMES

Trump’ın geçen haftaki beş günlük Orta Doğu turu, yeni bir dinamiği gözler önüne serdi. Bu dinamikte, İsrail, ve özellikle Netanyahu, adeta sonradan akla gelen bir unsur oldu. Trump, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde İran ve Yemen’de barış anlaşmaları müzakere etmeye ve Körfez’in zengin ülkeleriyle trilyon dolarlık ticaret anlaşmaları yapmaya çalıştı.

 

İsrail’e uğramadı. İsrail ABD Büyükelçisi Itamar Rabinovich “Genel hissiyat, ilginin ve çıkar algısının paranın bulunduğu Körfez ülkelerine kaydığı yönünde” dedi.

Rabinovich’e göre Trump, Netanyahu ile Gazze Şeridi’ndeki İsrail-Hamas savaşını çözme konusunda çalışmaya olan ilgisinin büyük kısmını yitirmiş gibi görünüyor. Çünkü Rabinovich’e göre "Bunun bir anlamı olmadığı yönünde bir algı var. Netanyahu pozisyonunu koruyor, geri adım atmıyor. Hamas da pozisyonunu değiştirmiyor. Görünen o ki bu umutsuz bir çıkmaz."

https://gazeteoksijen.com/new-york-times/nyt-yazdi-trump-korfez-turunda-netanyahuyu-umursamadi-242238

 

  • 4 TRİLYON DOLARIN POLİTİK ÇERÇEVESİ – FEHİM TAŞTEKİN

BD Başkanı Donald Trump’ın Körfez üçlüsünden kaldırdığı 4 trilyon dolarlık anlaşma paketleri ve yatırım taahhütlerinin stratejik ve politik çerçevesi nedir? Her şeyden önce Trump, küresel güneyden gelen meydan okumalarına yanıt arayan ve Çin karşısında gedikleri çoğalan Amerikan hegemonyasını ihya ediyor, ‘Önce Amerika’ söylemini taçlandırıyor ve bölgenin İran’la savaş korkusunu paraya tahvil ediyor. Bölünmüş küresel düzende üç ülkeden milyon deve yüküyle para kaldırmak belli ki basit köle-efendi ya da sömürge-sömürgeci ilişkisinden öteye hegemonyanın kurduğu mutlak bağımlılığı kısmen çift yönlü hale getiriyor. Belki bu noktada durup, Trump’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan turuna başlamadan önce İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile neden papaz olduğunu irdelemek gerekiyor. Kendileri Kudüs’ü Yahudi devletinin bölünmez başkenti olarak tanıyıp elçiliği buraya taşımak, işgal altındaki Golan Tepeleri’nin ilhakını tanımak ve Abraham Anlaşmaları ile dört Arap ülkesini Tel Aviv’le kucaklaştırmak dahil İsrail’e üstün hizmetleriyle övünüyor. Ayrıca Gazze’deki soykırımın finansörü ve tedarikçisi. Fakat İsrail’in dümenindeki dinci-faşist koalisyonun öncelikleriyle gezinin hedefleri arasındaki çelişkiler arasında sıkışıp kalmaktansa Netanyahu’yu İran, Yemen, Gazze ve Suriye’de biraz germeyi tercih etti. Körfez ülkeleri yeni teknolojiler için çekim merkezi olmayı düşlerken savaşları uzaklaştıracak ortaklıklar arıyor. Fars’ın usta müzakerecileri de bu ambiyansa uygun olarak Trump yönetimine yaptırımların kaldırılmasına karşılık uranyum zenginleştirmeyi sınırlamayı öngören bir anlaşmanın ucunda İran’ın trilyon dolarlık bakir yatırım alanlarının açılacağı mesajını verdi. Bu, İsrail’in Amerikan güvencesiyle İran’a saldırma planını bertaraf etmeyi gerektiriyor.Trump oyunun kurallarını gayet iyi kavradığından Netanyahu’nun önüne bazı sınırlar koyma gereği duydu. İran’a saldırı planı için destek isteyen Netanyahu’yu ‘önce müzakere’ diyerek tersledi. Netanyahu’yla İran’a saldırı planlarını koordine ederek arkasından iş çeviren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Walt’u da kovdu. Bunun yanı sıra Yemen’de Husilerle ateşkese giderken İsrail’i buna dahil etmedi. Husilerin Gazze’deki soykırım savaşını durduruncaya kadar İsrail’i hedef alma kararlılığı dikkate alındığında bu sıra dışı bir tercih.

https://www.evrensel.net/yazi/96967/4-trilyon-dolarin-politik-cercevesi

 

  • ivo molinas@basyazar

‘Yahudi Mirası Ayı ‘vesilesiyle Trump:

“Yahudilerin ABD’nin kuruluşunda büyük katkıları olurken, Einstein,Kissinger  gibi büyük şahsiyetlere sahip olmanın onurunu yaşıyoruz.

Amerika, İsrail dışındaki en büyük Yahudi nüfusuna ev sahipliği yapıyor ve halkımızı savunacağız. Bu yüzden sokaklarımızdaki antisemitizm belasını sona erdirmek için benzeri görülmemiş bir harekette bulunduk."

https://x.com/basyazar/status/1923496083893912048

 

  • İSRAİL 77 YAŞINDA; ANCAK… - REMZİ ÇETİN

https://www.youtube.com/watch?v=5JiHWxKGVvc

 

  • Dean Shmuel Elmas@ElmasDean

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Başbakan Binyamin Netanyahu ile #Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip #Erdoğan arasında Bakü’de bir görüşme düzenlenmesi için girişimde bulundu. Bu, ilk kez Globes gazetesi tarafından duyuruldu. Ayrıca aynı haberde #Azerbaycan’ın İbrahim Anlaşmaları’na katılmak istemesinin nedenini de öğrenebilirsiniz.

https://x.com/ElmasDean/status/1922862183706182042

 

  • TRUMP İSRAİL’İN İNŞA ETTİĞİ PARADİGMAYI TERS YÜZ EDİYOR - MEHMET KANCI

Trump, son iki haftada ülkesindeki Yahudi lobilerini şoka uğratan hamleleri peş peşe sıraladı. Önce Mart ayı ortasında Yemen’deki Husilere başlatılan hava saldırılarını, bir anlaşmayı takiben durdurdu. Ardından, ABD’nin Hamas ile İsrail’in bilgisi dışında müzakere yürüttüğü ortaya çıktı.

Bu müzakere Hamas’ın elindeki esir İsrail-ABD vatandaşı Idan Alexander’ın serbest bırakılmasıyla sonuçlandı. Alexander serbest kaldıktan sonra Netanyahu ile görüşmeyi reddederek, Beyaz Saray’ın Netanyahu’ya yaklaşımını özetledi.

Son olarak, Trump’ın sipariş ettiği başkanlık uçağının tesliminin geç kalması üzerine Katar’ın hediye ettiği 400 milyon dolarlık Boeing747-8 tipi uçağı kabul etmesi İsrail-ABD ilişkilerinin olumsuz gidişatına tuz biber ekti.

Hamas için yürüttüğü arabuluculuk faaliyetleri nedeniyle Netanyahu’nun hedefi haline gelen Katar’ın bu hediyesinin kabulü Tel Aviv’de sallanan tehlike çanlarının sesini yükseltti. Ve Trump’ın vurduğu darbelere Suudi Arabistan ziyaretinin ilk günü bir yenisi eklendi.

ABD Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yürüttüğü görüşmeler neticesinde Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırdığını ilan etti. Sizin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde muhtemelen Trump, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş Şara’ya, Beyaz Saray’ın tabiriyle bir “merhaba” demiş olacak.

Trump’ın ziyareti sırasında ABD ile Suudi Arabistan arasında sağlanan 142 milyar dolarlık savunma anlaşmasının içeriği, ABD’nin Suudi Arabistan’a barışçıl amaçlarla nükleer teknoloji sağlama ihtimali, ABD’nin Suudi Arabistan-İran ilişkilerinde yapacağı balans ayarı da İsrail için yeni endişe kaynakları olmaya aday.

Trump’ın hamleleri Ortadoğu’daki ABD politikalarında 70 yıllık paradigmayı ters yüz ediyor. İsrail’in bölgedeki rolünün önümüzdeki günlerde istikrarlı şekilde gerilerken, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın istikrarlı şekilde yükselişine tanıklık edebiliriz.

https://gdh.digital/yazarlar/mehmet-kanci/trump-israilin-insa-ettigi-paradigmayi-ters-yuz-ediyor-i16u1tqoc9

 

  • ‘TÜRKİYE’NİN MASADA OLMASI SÜRPRİZ DEĞİL; İSRAİL’İN OLMAMASI SÜRPRİZ’ – GÖKHAN ÇINKARA (CEYDA KARAN)

“Trump İsrail’e, ‘Benim gelmemden dolayı mutlu olduğunu anlıyorum ama beklentilerini çok yükseltme’ diyerek bir mesaj verdi. Son iki haftadır Trump, İsrail’e mesafeli iki anlaşma yaptı. Bunlar da çok büyük şeyler aslında ama nedense medyada altını çok çizemiyoruz. Birincisi Husiler ile yapılan anlaşma. Bu, İsrail’e danışmadan ve haber verilmeden yapıldı. Suriye ile yapılan anlaşma da İsrail’e danışılmadan ve fikri alınmadan yapıldı. İkisi de çok önemli. Husilerle ateşkes önemli. Suriye’de attığı adım revizyonist bile görülebilir. Trump’ın bu kadar hızlı ve agresif adımlar atması, İsrail’e de bir mesaj içeriyor. Tam emin olmasam da Rusya ve ABD’nin, Ortadoğu’da temel politikalar ve pratikler açısından anlaştığını düşünüyorum. Suriye dosyası ve Körfez ilişkileri, Rusya’nın güvenlik ve enerji bağlamında çok önem verdiği ilişkilerdir. OPEC+ ülkeleri, BAE ve Suudi Arabistan, Rusya’yı eleştirmemişti ve yaptırımlara katılmamıştı. O sebeple Rusya ile ABD’nin, Körfez ve Ortadoğu’da uyumlu parametrelerde ilerlediğini gözlemliyorum. İki ülke uyumlu gittiğinde Türkiye hep avantajlı oluyor.

O yüzden Türkiye Rusya-Ukrayna olsun, Suriye olsun, son dönemlerdeki fırsat pencerelerini bu sayede araladı. Donald Trump, Prens Selman ve Ahmed eş-Şera ile üçlü görüşme yapabilirdi ama buraya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da dahil etti. Bu çok önemli. Amerika sonrası Ortadoğu denkleminde üç ülkenin pozisyonu, ABD açısından kritik ve kendisiyle uyumlu olmak zorunda. Türkiye, Suudi Arabistan ve İsrail. Bu üç ülke, Amerika sonrası Ortadoğu’da temel başat güçler olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’nin masaya oturması sürpriz değil ama İsrail’in oturmaması sürpriz. Lindsey Graham’ın da Türkiye’ye gelmesi, İsrail-Türkiye ilişkilerinin yeniden rotaya sokulması yönünde bir mesaj içeriyor ama daha da önemlisi Türkiye’ye bazı teşviklerin verilip Kongre’de önünün açılacağına dair bir teminat olarak da gözüküyor. Yani Türkiye belirli adımlar atarsa, Graham da Cumhuriyetçi tayfayı halleder ve CAATSA, silahlar vb. gibi konularda hızlıca netice alabilir. Graham’ın bu mesaj için Türkiye’ye gönderildiğini düşünmekteyim. Türkiye’ye hızlı bir şekilde yaptırımların kalkacağını, sorunların çözüleceğini ve eylül ayı gibi ‘bu kadar kolay mıymış sorunların çözümü’ gibi analizler yapılacağını düşünüyorum. Bunun bedeli ise tabii ki Türkiye’nin Çin ile olan ekonomik, ticari, finansal ilişkilerinde daha temkinli gideceğini düşünüyorum.”

https://anlatilaninotesi.com.tr/20250515/1096255848.html

 

  • GAZZE’DEN DE ÖTESİ - YALÇIN ÖZKÜTÜK

Gazze’de savaş sürerken ama Gazze’nin boşaltılması hususu Trump tarafından gündeme getirilmeden önce Mayıs 2024’te İsrail tarafından bir plan açıklandı. Planda, Sina Yarımadası’nda bulunan El-Ariş Limanı ile Gazze’nin kuzeyindeki İsrail kenti Sderot’u birbirini bağlayan “Serbest Ticaret Bölgesi” kurulması hedefleniyordu. Resmî adı “Gazze Şeridi’nin Dönüşüm Planı” olan “ekonomik sahiplenme” temelli palnın bilinen adı ise “Gazze-2035”. Hali hazırda Gazze’yi çok büyük oranda işgal eden İsrail, 40 km.lik bir sahil şeridine sahip Gazze’nin deniz yetki alanlarını da tanımayarak bahse konu sahalara sahipleniyor.

Plan; yeniden inşa, güneş enerjisi tarlaları, deniz suyu arıtma tesisleri, limanlar, petrol/doğal gaz platformları, boru hatları, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlaması planlanan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’na (IMEC) entegre olacak şekilde Gazze’yi, Mısır’ın İskenderiye kentine ve Suudi Arabistan’ın kuzeyine demiryolları ile bağlamayı içermektedir. Yapay zekâ ile üretilmiş projeyi cazip kılacak görsel canlandırmalı sunumuyla Filistinlilerin çektiği acılar “medeniyet” ve Gazze’yi “krizden refaha” ulaştırma vaadi kılıfı altında gizlenmeye çalışılıyor.

Gazze-2035 planı üç aşamalı. İlk aşama, bir yıl içinde Gazze’nin, stratejik seviyede kıtalararası enerji koridorları için bir “darboğaz” haline gelen ve İsrail’e tehdit oluşturan Hamas’dan arındırılması. İkinci aşama, Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn, Ürdün ve Fas’ın Gazze’nin yeniden inşasını denetleyeceği ve/veya sivil idaresine katılacağı 5-10 yıllık süreç. Son aşama ise Filistin’in İbrahim Anlaşmaları’nı imzalaması.

https://fikirturu.com/jeo-politika/gazzeden-de-otesi/

 

  • WSJ, GİZLİ BELGELERİ ORTAYA ÇIKARDI: HAMAS'IN 7 EKİM SALDIRILARINI GERÇEKLEŞTİRME NEDENİ BELLİ OLDU

Ağustos 2022 tarihli ve “gizli” ibareli bir iç brifingde ise Hamas askeri liderliği, Arap ülkeleriyle İsrail arasında artan normalleşme sürecinin, Filistin davasını tasfiye etmeyi hedeflediğini ve Hamas’ın bu dalgaya karşı konum almasının artık bir zorunluluk olduğunu belirtiyor. Aynı belgede, Hamas’ın Hizbullah ve diğer Filistinli silahlı gruplarla iş birliğini artırdığı kaydediliyor.

Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki bir anlaşma, bölgede Ürdün ve Mısır ile yapılan barış anlaşmalarından sonra İsrail’in diplomatik konumunda en büyük değişim olacaktı. 2020’de İsrail, BAE ve Bahreyn ile de ilişkiler kurmuştu. Ancak Suudi Arabistan, uzun süredir İsrail için en büyük diplomatik ödül ve ABD için bölgesel bir denge unsuru olarak görülüyordu.

https://gazeteoksijen.com/dunya/wsj-gizli-belgeleri-ortaya-cikardi-hamasin-7-ekim-saldirilarini-gerceklestirme-nedeni-belli-oldu-242233

 

  • İSRAİL'İN ÖNERİSİ, HAMAS'TAN SONRA GAZZE'Yİ YÖNETMEK İÇİN OLASI PLANI DETAYLANDIRIYOR

https://tr.euronews.com/2025/05/16/ozel-haber-israilin-onerisi-hamastan-sonra-gazzeyi-yonetmek-icin-olasi-plani-detaylandiriy

 

  • BÖLGENİN İSTİKRARSIZLIK KAYNAĞI İSRAİL - ARMAĞAN KULOĞLU

İsrail, Türkiye’nin, yeni Suriye yönetiminin de hedefi olan, Suriye’nin üniter yapıda toprak bütünlüğünü sağlama ve alt yapı oluşturma girişimleri kapsamında Suriye yönetimiyle dayanışma içinde olmasına ve bölgedeki etkinliğine engel olmaya çalışmaktadır.

Aslında İsrail, Suriye’de, başta Türkiye olmak üzere, hiçbir gücün etkin olmasını istememektedir. Hatta Suriye’nin elde kalan tüm harp silah, araç ve vasıtalarını da tahrip ederek, Suriye yönetiminin de ileride hem kendisine tehdit olmamasına hem de istikrarı sağlayacak elinde hiçbir güç kalmamasına gayret etmektedir.

Türkiye ve İsrail silahlı kuvvetlerinin bu nedenlerle bölgede karşı karşıya gelme riskini ortadan kaldırmak için, ABD’nin telkiniyle iki ülke arasında bir çatışmasızlık mekanizması oluşturulmuştur.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bolgenin-istikrarsizlik-kaynagi-israil-915353h.htm

 

  • WASHİNGTON-ŞAM HATTINDA BAHAR RÜZGARI (MI?) – HEDİYE LEVENT

Tabi işin İsrail boyutu da var. Önümüzdeki günlerde Suriye’nin de İsrail ile ilişkileri normalleştirme sürecine dahil olması, İbrahim Anlaşmaları’na katılmak üzere müzakere sürecinin başlaması gibi gelişmelerin olması beklenebilir. Aslında bunun da bir süredir sinyalleri vardı. Hatta Amerika’nın Orta Doğu özel temsilcisi de sık sık “Suriye ve Lübnan’ın da İbrahim Anlaşmaları’na katılması çok iyi olurdu” mealinde açıklamalar yapıyordu.

Peki Şam Suriye sahasındaki Türkiye-İsrail geriliminin ortasında kalır mı? Bu olasılık da Trump-Eş Şara görüşmesinden sonra giderek zayıflayabilir. Sonuçta Suriye sahasında Suudi Arabistan, körfez ülkeleri, Fransa gibi birçok ülke var. Her bir ülkenin enerji ve ticaret projeleri; bu projelerin hayata geçmesi için de Suriye’de istikrara ve güvenliğin sağlanmasına ihtiyaç var.

https://www.evrensel.net/yazi/96937/washington-sam-hattinda-bahar-ruzgari-mi

 

  • Adelina Sfishta@AdelinaSfishta

İsrail vatandaşlarının % 69'u; ABD desteği ile rehinelerin hepsinin geri alınmasını, Gazze savaşının sonlandırılmasını, Suudi Arabistan ile normalleşilmesini, Filistinlilerin İsrail'den ayrılmasını, İran'a karşı bölge ülkeleri ile ortak bir güvenlik şemsiyesi oluşturulmasına EVET diyor..

 

https://x.com/AdelinaSfishta/status/1922684795756110122

 

  • SOL PARTİ, ALMANYA’NIN ANTİSEMİTİZM TANIMINI TARTIŞMAYA AÇTI

IHRA, antisemitizmi “Yahudilere yönelik belirli bir algı, nefret olarak ifade edilebilir,” şeklinde tanımlarken, Kudüs Deklarasyonu antisemitizmi “Yahudilere (veya Yahudi kurumlarına) yönelik ayrımcılık, önyargı, düşmanlık veya şiddet” olarak tanımlıyor ve İsrail’e doğrudan atıfta bulunmuyor.

Kudüs Deklarasyonu’nun yazarları, IHRA tanımının “çeşitli yorumlara açık” olduğunu ve antisemitizmle mücadeleye zarar verdiğini savunuyor. Bu eleştirilerinden hareketle, antisemitizm kavramını daha dar bir çerçevede ele almayı tercih ettiklerini açıklamışlardı.

https://perspektif.eu/2025/05/13/sol-parti-almanyanin-antisemitizm-tanimini-tartismaya-acti/

 

  • ‘ALMAN MEDYASI HÜKÜMETİN HALKLA İLİŞKİLER DEPARTMANI GİBİDİR’ – ERMAN ÇETE

https://harici.com.tr/alman-medyasi-hukumetin-halkla-iliskiler-departmani-gibidir/

 

  • KENDİ KADERİNİ TAYİN: MAKSİM GORKİ’NİN SİYONİST ÇETECİ DOSTLARI - PEREN BİRSAYGILI MUT

https://www.fokusplus.com/odak/kendi-kaderini-tayin-maksim-gorkinin-siyonist-ceteci-dostlari

 

  • Peren Birsaygılı Mut@PerenMut

Bugün hâlâ az bilinen bir gerçek var.

Napolyon Bonapart, Balfour Deklarasyonu’ndan tam 118 yıl önce, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını öneren ilk devlet adamıydı.

Hatta Chaim Weizmann bile onu “modern çağın Yahudi olmayan ilk Siyonisti” olarak adlandırmıştı.

https://x.com/PerenMut/status/1924229886601756957

 

  • YAHUDİLER VE TÜRKLER... - AYHAN BAYRAM

https://www.yerelhaberim.net/kose-yazilari/yahudiler_ve_turkler-6231.html

 

  • DENİZİN VE YAHUDİ HALKININ TARİHİ | JACQUES ATTALİ

https://www.youtube.com/watch?v=2sb79s7etv8

 

  • Adelina Sfishta@AdelinaSfishta

İsviçre- Basel...

1901, 2025..

Teodor Herlz ve İsrailli şarkıcı Yuval Raphael..

https://x.com/AdelinaSfishta/status/1923684004391239719

 

  • Gabi Behiri@gbehiri

Ve aynı İspanya Israel'e 12 puan veren 13 ülkeden biri oldu. Buna Israel bile şaşırdı.

https://x.com/gbehiri/status/1923986914471759998

 

  • Ant@AntSpeaks

Eden Golan'a, Eurovision'da İsrail oylarını sunarken 7 Ekim'de alınan rehineleri temsil eden bir rozet takamayacağı söylendi. Bunun yerine, rozeti andıran bir kolye takıyor.

https://x.com/AntSpeaks/status/1923869535058161855

 

  • ivo molinas@basyazar

#Eurovision sadece bir şarkı yarışması değildir. Ülkelerin yönetimlerinin yönlendirdiği jürilerin büyük ölçüde siyasi saiklerle oy seçimi yaptığı bir yarışmadır.Bunu dengelemek için halk oylaması da yapılmakta.

Bu nedenle ,yönetimin her şeye hakim olduğu bir ülke olan Azerbaycan jürisinin(halk oylaması da)İsrail’e en yüksek puan vermesi son derece düşündürücü ve başta bölge ülkelerine olmak üzere ilgili her kesime mesaj niteliği taşımakta.

https://x.com/basyazar/status/1924022696624480313

 

  • ROMANSLARINA ÖZGÜN BİR YORUM: ROMANCES DEL ALMA!

Sefarad müziğinin Türkiye’deki en önemli temsilcilerinden Janet & Jak Esim, yıllardır belleklere kazınan çalışmalarıyla bu kadim kültürün izini sürmeye devam ediyor. Şimdi ise bu müzikal yolculuk, aile mirasının yeni kuşağı Yusuf Esim’in katılımıyla daha da derinlikli bir boyuta ulaşıyor. İkilinin ilk kez bir araya geldiği albüm çalışması Romances del Alma, Sefarad ve İspanyol müzik geleneğini özgün ve samimi bir yorumla buluşturuyor. Albümün temelleri, 2021 yılında İspanya’nın San Sebastián şehrinde atıldı. Yusuf Esim’in yüksek lisans çalışmaları kapsamında şekillenmeye başlayan proje, yıllar içinde gelişerek bir albüm fikrine dönüştü. 10 eserden oluşan Romances Del Alma, dört yıllık titiz bir çalışmanın ürünü.

https://sanatokur.com/romanslarina-ozgun-bir-yorum-romances-del-alma/

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün