Euroleague'de Final Four zamanı

Basketbolun iki cazibe merkezinde rekabetin doruğa ulaştığı anlara geldik Mayıs itibariyle. Euroleague´de playoff aşamasının tamamlanmasıyla beraber gözler Abu Dabi´de 23-25 Mayıs´ta gerçekleşecek Dörtlü Final´e (Final Four) çevrildi. Her ne kadar son dörde kalanlar beklenen favoriler olsa da geldikleri yolların kolay olmadığını söylemeliyim.

İgal ERS Spor
14 Mayıs 2025 Çarşamba

Fenerbahçe’nin Paris’i 3-0 ile süpürmesiyle kağıt üstünde en kolay seriyi geçirdiğini söyleyebiliriz. Ancak ikinci maç hariç serideki her an iki takımın birbirinin ensesindeydi. Paris’in kalıpları kıran kaotik oyunuyla, Jasikevicius’un ‘kontrollü’ oyunu arasındaki kapışmayı izlemek izleyenlere keyif verdi.

Normal sezonu lider bitiren Olympiakos ise bu sezonu hayal kırıklığı yaratan Real Madrid karşısında zorlansa da seriyi, dördüncü maçtaki deplasmanda heyecan dolu sonla elde etmeyi başardı. İspanyol ekibi özellikle Tavares’e çalınan fauller konusunda şikayetçi olsa da elenmenin kaçınılmaz olduğunu biliyordu.

Son maça taşınan ilk seri ise Monaco ile Barcelona arasındaydı. Sezon boyunca hem sakatlıklarla boğuşan hem de ritmini bir türlü oturtamayan Barcelona’yı seriyi buraya kadar getirmesini kimse beklemiyordu. Ancak serinin kaderi son topa kaldı ve yıldız oyuncusu Kevin Punter’ın felaket tercihiyle bu toptan yararlanmayan Barcelona, bu sürprizi gerçekleştiremedi.

Gelelim hikayesi en bol seriye. Anadolu Efes’le Panathinaikos arasındaki seri, hem saha içi hem de dışında birçok dramaya sahne oldu. Efes’le iki şampiyonluk kazanan Ergin Ataman’ın onu ti’ye alan taraftarlara gösterdiği tepkiden, Yeşil-Beyazlı takımın ‘renkli’ başkanının attığı story’lere, Shane Larkin’le Kendrick Nunn arasında gerçek MVP kim çekişmesine kadar her şey bu seriyi cazibe merkezi haline getirdi. Son maçta nefesi yetmeyen Efes, Barcelona gibi bir sürprizi gerçekleştiremezken Final Four’da iki Türk takımının olması hayali de suya düşmüş oldu.

Bu sonuçların ışığında Final Four’da Panathinaikos ile Fenerbahçe eşleşirken Olympiakos ise kozlarını Monaco’yla paylaşacak. Kitabın ortasından girelim, ‘rüzgar’ Olympiakos’un arkasından esiyor. 100. yıllarında şampiyonluk hedefiyle yola çıktıkları bu sezonda, ufak bir farkla olsa da şampiyonluğu favorisi onlar. Tabii ki buna ket vurmak için en çok yanıp tutuşan da ezeli rakipleri Panathinaikos olacak.

Eğer şampiyon seriler üzerinden belirlenseydi, geniş oyuncu rotasyonu sebebiyle Fenerbahçe’yi daha önde görebilirdim ancak tek maç üzerinden oynanan bu turnuvada, biliyoruz ki çoğu maç son dakikalara, işlerin tecrübeye kaldığı anlara kalacak. Daha önce buraların havasını solumuş oyuncular konusunda, kadrosunda diğerlerine göre daha az oyuncu bulundurması sebebiyle turnuvanın sürpriz adayı olacak.

Monaco’nun Barcelona karşısındaki hali ise pek umut vermedi. Bu sebeple en az şans verdiğim takım onlar. Tabii ki tek maç içinde Mike James’in alev aldığı bir senaryo her şeyi değiştirebilir ancak Olympiakos’un işi sağlama alacağına inanıyorum.

Aklım Yunan derbisi finali derken, gönlüm tabii ki Fenerbahçe’yi önce finalde sonra da kupayı kaldırırken görmek istiyor. Gönlün aklın yenmesi dileğiyle.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün