Time dergisi kapakta 10 bin yıl öncesine ait bir kurdun DNA’larından yeniden canlandırılan beyaz kurt yavrularına yer verdi. Jurassic World X hesabı bu postu paylaşarak “Burada yanlış gidecek hiçbir şey olmayacağını düşünüyoruz” yazdı. Gençler bilmez Jeff Goldblum Jurassic Park dışında The Fly (Sinek) filminde de oynamıştır. Teleportasyon ile kendini ışınlarken kabine giren bir sineğin DNA’sı ile birleşir. Jurassic Park malum balmumumdaki bir sivrisinekten dinozorların canlandırılmasıdır. Ortak payda Jeff dışında sinek. Kâğıt oyunlarında sinek ikili en küçük kâğıttır ancak bu örnekte görünen en büyük kartların açıldığı bir döneme şahit oluyoruz. Simgebilim Profesörü Robert Langdon ile Melekler ve Şeytanlarda antimadde arayışı kadar ütopik konular artık bir bir gerçek oluyor.
Kimileri için ütopik gelen Trump’ın ekonomik yaptırımları ve bugün küresel piyasalarda yaşadıklarımız bu sayfada İstanbul Ekolü’nü takip edenler için aslında deja vu. 10 Temmuz 2024 yazımızda Kamala Harris rüzgarı ABD’de eserken ‘Winds of Change’ yazımızla Trump’ın ikinci dönem başkanlığında yaşanacak sert rüzgarların yönünü yazmıştık. Zamanda daha da geriye gidelim. Madem bilimkurgu ile başladık ama artık kurgular bilim oluyor bu sefer başka bir fly olan Marty McFly ile seyahat edelim. 16 Kasım 2016’da ABD seçimleri yeni olmuştu. Dünyada Brexit ve Trump başkanlığını yine ilk söyleyen İstanbul Ekolü ‘Küreselleşme bitti, bahanesiydi sonbahar’ diye başlık atıyordu. İngiliz Hazine Bakan Yardımcısı Darren Jones, yeni gümrük vergileri açıklandıktan sonra küreselleşmenin sona erdiğini söyledi.
Protectionism Starts
Küreselleşme bitti, korumacılık başladı. Pandemide kendine yeterli ülkeler gerçeği ile yüzleşmişti insanlık. Trump duvara son çiviyi çaktı. AB artık en yakın NATO partnerine güvenmiyor. Lagarde VISA, Mastercard gibi ödeme sistemlerini bırakmalıyız diye demeç veriyor. Trump ise dolardan kaçan ülkeleri cezalandıracağım demiş, Rusya, Çin gibi kendi ödeme sistemlerini kuran ülkeleri hedefe koymuştu. Çin bu arada geçen hafta SWIFT sistemini bypass eden kendi ödeme sistemini ilk defa ülkeler arasında kullandı. Aslında şaşırtıcı bir şey yok Trump makro ihtiyati tedbirler ile açıkladığı “ABD Yeni Ekonomi Modelinde”. Ana akım ortodoksların şaşırdığı ve eleştirdiği bu yeni iktisat modelinde aslında ana akıma daha çok şaşırmak lazım. Trump “bu acı reçeteyi içmeliyiz” diyerek aslında yapısal reformlara başladı. Ana akımın bizde önerdiği bu değil miydi yıllardır. Yoksa ana akım, ortodoks para politikası ve neoliberalizmin akademide aynı kapıya ve aynı anlama çıkmasını dikkate alırsak Trump’ın neoliberalizme çiviyi çakması mı aslında şaşırtmıştı ana akımı? Laboratuvar Arjantin’de neoliberal Milei ile yapılanların aynısını yapıyor Trump Musk ortak paydası ile. Milei Musk ile ikili olarak bu politikaların mimarı denilebilir. Ana akımın niye şaşırdığına şaşırmak lazım dedik ya. İşte kamu harcamalarını kısma, kamuyu küçültme operasyonları ile yapısal reform “Afuera” hep bunlar. Yani ana akım ortodoks para politikasının gereğini uyguluyor Trump. Yani Trump’ın bu son politikalarını eleştiren, kızan ana akım aslında kendi acı reçetesine, kendi önerdiklerine, bilim bu, iktisat kuralı dediği şeylere kızıyor. Malum dış ticaret açıklarını, bütçe açıklarını kapamak için yapıyor Trump tüm bunları. Önce NATO’ya ve AB’ye biraz elinizi cebinize atın dedi, Zelensky’e dur ve borcunu öde dedi. Kimse adım atmayınca kendisi adım atmak zorunda kaldı ve faturaları adreslerine postalamaya başladı.
Bir Sabah Ansızın Görebiliriz
Swap hariç net rezerv konusunda raporundaki bir cümleye açıklık getirmesi için Fitch Türkiye raportörüne yazmıştım. Bana cevaben swapları net rezervlerden düşmediklerini ancak döviz likiditede dikkate aldıklarını yazmıştı ki, IMF tanımına göre doğru cevaptı. Ben de cevaben kendilerine Türkiye’deki DTH’lar dikkate alındığında ve geçmişte hiç borç ödememezlik yapmadığı hatırlandığında aslında bir sabah Nixon gibi “bana dolar getirene altın vermem artık” diyecek tarafın ABD olduğunu yazmıştım. İşte o günlerdeyiz. ABD kamu borcu ve bütçe açıklarının durumu, Fed’in 260 milyar dolara ulaşan zararı ve tahvillerden biriken 2024 sonu finansallarındaki 1 trilyon 60 milyar dolar zararı ile bir sabah ansızın gümrük vergileri gibi başka makro ihtiyati tedbirleri duyacağımız yer ABD olabilir Trump ile. Gerçi hala bizim CDS’ler çıkıyor, notumuz hepsinden düşük ama. Teknik olarak tam tersi olmalı yani. Hem ABD’nin döviz rezervi sadece 15 milyar Euro civarında. Uluslararası optimum rezerv tanımına göre ne 3 aylık dış ticaret açığını ne de 7 trilyon dolar civarındaki yabancıların elindeki tahvilleri ödemeye yani dış borcunu karşılamaya yetiyor. Hocam Milei gibi uçtun sende diyenler için, Milei ekonomi mucizesine inanıyorsak, Kayhan gibi “başlarken yeni güne bir umut, bir umut içimizde, neden olmasın” diye cevap verebiliriz.
Afuera China, Afuera EU
Milei hocam başa geçtiği dönemdeki rakamlara geri döndü diye ana akımda bir ekonomi mucizesi sevinci var. Buenos Aires’ten Milei geldi, FT kapağında bir bayram havası. Neden olmasın? IMF’e 41 milyar dolar ve %28 payla en borçlu ülke tutarı ve şartları bilinmeden kongrede yine IMF kredisine onay verdi. IMF’i daha önceki demeçlerinde kötüleyen Milei bunu zafer olarak hesabında paylaştı. En son geçen hafta Miami’de Mar-a-Lago’da ‘Lion of Liberty’ ödülünü aldı. Yoksulluk %38’e düştü diye başarısından övgü ile bahsediliyor. Ama enflasyon gibi bu oran da kendisi başa geçtiği dönemde yine bu seviyedeydi. Yani “back to the future”. Başkentte ise aslında bayram havası yok. Kendi ulusal istatistik bürosunun verileri ile başkentin yarısı yoksulluk sınırında. Ama yiğide hakkını teslim edelim. Kanada ve Meksika tarifelerinden sonra yakın coğrafyada ABD’nin yeni üretim merkezi oluyor. Nitekim dış ticaret açığı düşerken, bütçesi fazla vermeye başlarken, sıfır gümrük tarifeleri ile Trump ve hazine bakanı ile ilk görüşen ülke “Make Argentina Great Again”. Emekliler geçinemiyor ama önümüzdeki yıllarda neoliberal ekonomi mucizesinin refahını görecekler. Bu arada Toryum madenleri gibi posta hizmetlerinin liberalleştirilmesi gibi özelleştirmeler hızlanıyor. Önümüzdeki yıllarda dış borç servisi için daha çok dövize ihtiyaç duyacak Arjantin geçici baharına hazırlanıyor. Sonrası Yaşar gibi sinemalarda: “Sevda uzak değil ki sevda başucumuzda, Sevda pek yakında sinemalarda”.
The Empire Strikes Back
Bakalım Senatör Palpatine ile Jedi mücadelesi nasıl sonuçlanacak. Dede Korkut hikayesindeki Deli Dumrul köprü vergilerini ödemek istemeyenler ABD’ye gidecek mi, yeni serbest bölgeler mi oluşturacaklar. Net olan bir tek şey var Uzakdoğu’ya gelen vergilerle. Ucuz işgücü (asgari ücret) ile maaşları baskılayarak ve kuru düşük tutarak (kur savaşları) yapılan rekabet ve ihracat bitti. Modeli buna dayalı ülkeler artık zorlanacak. Bu da yüksek teknolojiye geçiş demek. Musk’ın robotları gibi her hafta gelen yeni robot haberleri ve videoları bu yüzden var. Beşinci Sanayi Devrimi başlıyor. Altyapı yatırımlarını tamamlamış ülkeler şanslı. Ama ortodoks para politikası ile bu işleri yönetebileceğini düşünenler yanılıyor. Tarih kitapları ile bu günleri ve geleceği yönetemezsiniz. Zaten tüm bunların sebebi ana akım ortodoksların beğenmeyip eleştirdiği Çin Ekonomi Modeli değil mi? Gümrük duvarlarını konuşurken uzaydan görülebilen insan yapımı Çin Duvarını unutmayın. İkisinin ortasında, kıtaların birleştiği yerdeyiz. Türkiye Ekonomi Modeline dönüş için tren kalkıyor. Demedi demeyin.