“Şarkımı binlerce kişi tek bir ağızdan söylediğinde hedeflediğim yere varmış olacağım”

Kimi sanatçılar kendilerini yaptıkları işe o kadar çok kaptırır ki, onunla tamamen bütünleşirler… Ceyda Mazalto da bu isimlerden biri; onu sahnede izleyenler, enerjisini iliklerine kadar hissederek sanatçının kariyer yoluna tanıklık ettiklerini anlar.

Söyleşi
5 Haziran 2024 Çarşamba

Betül Özberk

Müziğe tutkunuzun nasıl başladığını anlatır mısınız?

Annem müziğe çok düşkündü, bu yüzden müzikle iç içe büyüdüm, adeta müziğe doğmuşum gibi. Yedi-sekiz yaşlarında Dostluk Yurdu Korosu'na katıldım ve orada ilk solo performansımı verdim. İşte her şey o sahne ile başladı. Sonrasında da Dostluk'ta müzikallerle devam ettim.

“Müzik, kelimelerin bittiği yerde başlar” sözü, Hans Christian Andersen’a atfedilir. Müzik sizin için nerde başlar?

Müzik benim için bir duygu dünyası kapısı. Her notada, her melodide farklı bir hikâye saklı. Müzik dinlemek veya söylemek, beni günlük hayatın telaşından uzaklaştırarak, ruhumu dinlendiren bir terapi gibi. Özellikle sahnede şarkı söylerken, içimdeki tüm hislerin özgürce akmasına izin veriyorum. Bu süreçte sevgi, hüzün, coşku, nostalji gibi birçok duyguyu aynı anda yaşıyorum. Müziğin, kelimelerle ifade edilemeyen duyguları anlatabilme gücüne hayranım. Bir şarkının içine kattığım her duygu, dinleyicilere de aynı yoğunlukta geçiyor ve bu paylaşım, müziğin en büyülü yönlerinden biri.

Hayatın ritmi ve ruhun sesi müzik ise, siz müzikten nasıl besleniyorsunuz ve neler dinliyorsunuz?

Müzik, benim için sadece bir tutku değil, aynı zamanda bir yaşam kaynağı. Farklı dönemlerden ve tarzlardan eserler dinleyerek kendimi sürekli yeniliyorum. Türkçe pop, Blues, Soul, R&B, caz ve klasik müzik de sıkça dinlediğim türler arasında. Beni iyi tanıyanlar, Michael Jackson’a tutkumu çok iyi bilir. Güzel olan her müziği dinlemeye çalışıyorum. Ayrıca Türk sanatçılar arasında favorim Ajda Pekkan.

Yurt dışında gittiğiniz ve çok beğendiğiniz müzikaller oldu mu?

Birçok müzikale gittim. Yurtdışı tatillerimde muhakkak programıma yeni bir müzikal eklemeyi seviyorum. En sevdiğim ve beni derinden etkileyen müzikal ‘Phantom of the Opera’. Üç kere izlemişimdir. Hikâyesi, karakterlerin derinliği ve müziğin gücü, her seferinde beni büyülüyor. Her şarkısı masterpiece ve düetler muhteşem. Ayrıca, Cats, Lion King ve Miss Saigon ve daha niceleri favorilerim arasına girer. Günlük hayatımda da bu müzikallerden bazı parçaları muhakkak dinliyorum.

Profesyonel olarak nasıl mesleğe dönüştü?

Müzik, hayatımın her zaman vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Çocukluğumdan beri müziğe tutkum, beni her fırsatta şarkı söylemeye yönlendirdi. Bir arkadaşım kendi mekânında sahne almam için çok ısrar etti, profesyonel olarak ilk sahneye çıkışım bu şekilde oldu. Her sahne alışımda, her yeni projede bu tutkuyu daha da ileriye taşımak için çalışıyorum.

Sahne, sizin için ne ifade ediyor?

Sahne, kendimi en özgür hissettiğim, ifade ettiğim ve sürekli geliştiğim bir yer. İzleyicilerle doğrudan etkileşim kurarak onların enerjisini hissedebildiğim bir alan.

Sahnedeyken yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

İlginç anlar hep oluyor. Kimisi komik, kimisi zor anlar. Ama her biri benim için ayrı bir deneyim oluyor. Bugüne kadar çeşitli kerelerde ünlü insanların sahnelerine konuk oldum. İskender Paydaş ve Bedük beni sahnelerinde ağırladı, benim için çok heyecanlı ve onur vericiydi. Ayrıca, Cannes'da Kızılcık Şerbeti'nin davetinde sahne aldım. Benden önce Rick Ashley sahnedeydi, bu da benim için çok güzel bir anıydı.

Kendinize ait besteleriniz var mı?

Londra'da müzik eğitimi alırken bazı besteler yapmıştım ancak şu an bu alanda kendimi yeterince yetenekli görmüyorum. İlerleyen zamanlarda bu yeteneğimi geliştirebileceğimi düşünüyorum.

Daha önce vokalistlik yaptınız mı?

Can Bonomo'nun albümünde bir şarkıya vokal yapmıştım. Akabinde Can'ın bazı sahnelerinde beraber söyleme fırsatımız da oldu. Ayrıca Roma'da İngilizce bir albümde vokalistlik yaptım, stüdyoda kayıt da yaptık, güzel bir deneyimdi.

Canlı müzik piyasası hakkında neler söylemek istersiniz?

Canlı müzik piyasası hem zorlukları hem heyecan verici fırsatları barındırıyor. Rekabetin yoğun olduğu ve de sürekli yenilik gerektiren bir alan. Müzik piyasasına girdikçe, rekabetin çok yoğun olduğunu hissediyorsunuz. Çok fazla müzisyen var ve öne çıkabilmek için iyi ve özgün olmak gerekiyor. Kısacası keyifli olduğu kadar yorucu bir piyasa diyebilirim. Ayrıca cemaatte bu işi yapan tek kadın sanatçı olmamın da gururunu yaşıyorum.

Usta-çırak ilişkisine inanıyor musunuz?

Hem de çok inanıyorum. Bu piyasadaki en büyük şanslarımdan biri Türkiye’nin en iyi müzisyenleri ile beraber çalışmaktır. Onlardan her gün yeni bir şeyler öğreniyorum ve kendimi geliştirmemde bana çok yardımcı oluyorlar. Bazı hayranı olduğum solist arkadaşlarım var. Müjde Kızılkan, Alican Demirtaş ve niceleri gibi değerli müzisyenlerden ilham alıyorum.

Müzik kariyerinizi destekleyen başka hangi alanlarda kendinizi geliştiriyorsunuz?

Mümkün olduğunca konserlere katılıyor, performans sanatçılarını yakından takip ederek onlardan ilham alıyorum. Ayrıca, farklı türlerden şarkılar dinleyerek müzikal çeşitliliğimi artırıyorum.

Sosyal medya, müziğinizi duyurmakta etkili oluyor mu?

Sosyal medya, müziğimi daha geniş kitlelere ulaştırmamda büyük bir rol oynuyor. Yaptığım işleri anında paylaşabiliyor, takipçilerimle doğrudan etkileşim kurabiliyorum. Sosyal medya sayesinde farklı mekânlardan iş teklifleri alıyorum bu da tabii ki daha farklı bir seyirciye ulaşmamı sağlıyor.



Türk pop müziğinin günümüzdeki gelişimi ve toplum üzerindeki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ne varsa eskilerde var diyen biriyim. Eski müziklere büyük bir tutkum var ve genellikle bu konuda ‘old school’ kalıyorum. Ancak yeni müzikleri de takip etmeye çalışıyorum çünkü gerçekten yetenekli müzisyenlerin olduğunu düşünüyorum. Umarım müzik dünyası ilerleyen zamanlarda daha da güzel eserlerle zenginleşir.

Şu anda kariyerinizde olmak istediğiniz yerde misiniz?

Şu an kariyerimin olduğu yerden kesinlikle şikâyet etmiyorum fakat çok daha iyi yerlere geleceğimi hissediyorum. Bir şarkımı binlerce insan tek bir ağızdan söylediğinde istediğim yere varmış olacağım :)

Yaklaşan projeleriniz ve hedefleriniz hakkında neler söylersiniz?

Yılın neredeyse yarısını Bodrum'da geçiriyorum ve burada birçok seçkin mekânda sahne alıyorum. Yaz boyunca Ege sahillerinde düzenlenecek etkinliklerde de sahnede olacağım. Elbette hedefim bir single ya da albüm yayınlamak; ancak bunun için doğru zamanı bekliyorum.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün