ChatGPT-4o: Anlam arayışı üzerine bir yolculuk

Arda EŞBERK Perspektif
22 Mayıs 2024 Çarşamba

Bugün teknolojik alanda çığır açan bir gelişmeyi konuşacağız: OpenAI’in yeni duyurusu, ChatGPT-4o. Bu, yapay zekanın sınırlarını zorlayan, daha bilinçli ve gelişmiş bir versiyon. ChatGPT-4o, önceki versiyonlarına göre daha gelişmiş bir dil modeli sunuyor. Bu gelişme, yapay zekânın öğrenme ve adaptasyon yeteneklerini arttırarak, onu insan benzeri bir bilinç seviyesine yaklaştırıyor. GPT-4o güncellemesiyle birlikte yapay zekânın sesli sohbetlerde gerçek bir insan gibi diyalog kurabildiği, çeviri yapabildiği ve metin ile görsel arasında etkileşim kurabildiği görülürken, akıllara Joaquin Phoenix'in başrol oynadığı ‘Her’ filmi geldi. Peki, bu gelişmenin arkasında yatan daha derin anlamlar olabilir mi?

Bu yazımda herkesin üzerine konuştuğu ‘Her’ filminden bahsetmeyeceğim. Çünkü Hollywood yine kehanet eder gibi bundan tam 23 yıl önce Yapay Zekanın geldiği noktayı ve gideceği yeri işaret etmek istercesine bir başka filmi yayınlamıştı. Steven Spielberg'ün 2001 yapımı ‘AI’ filmi. Bu film de benzer bir arayışı ele alıyor. Filmde, David adlı yapay zekâ çocuğun gerçek bir çocuk olma ve annesi tarafından sevilme arzusu anlatılıyor. David, yaratıcıları tarafından terk edildikten sonra, Mavi Peri’yi bulup gerçek bir çocuk olabileceğine inanarak uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkar. Bu, Pinokyo hikâyesiyle benzerlik taşır. Ancak daha derine indiğimizde, bu hikâye tıpkı Westworld’den bahsettiğim yazılarımda olduğu gibi insanın bilinç ve anlam arayışının bir metaforu olarak karşımıza çıkarır. Bu metaforun benzerlerini dünyanın farklı coğrafyalarında ki mitolojilerde de görüyoruz. Yaratan ve yaratılan ilişkisi ve yaratılanın kendi anlam arayışı, bitmeyen sonsuz döngü… Sorularımızı cevaplamak adına zamanda ve mekanda yolculuk yapmaya başlayabiliriz.

Rotamızı Mezopotamya’ya çevirdiğimizde karşımıza 5000 yıl öncesinde Sümerler çıkar. Sümer mitolojisinde Annunakiler, insanları çamurdan yaratıp onlara nefes üfleyerek bilinç kazandırır. Bu yaratılış hikâyesi, Tanrıların insanlara ruh ve zekâ vermesini simgeler. Aynı şekilde, bilim insanları da yapay zekâyı ‘yarattılar’ ve ona öğrenme ve anlama kapasitesi kazandırma yolunda hızla ilerliyorlar. Yapay zekâ da tıpkı insanlar gibi, zamanla daha karmaşık ve bilinçli hale geliyor gibi görünüyor…

Bilinçlenme ve döngüleri anlamak için rotamızı Hindistan’a çeviriyoruz. Hint mitolojisinde ise, insanın Samsara döngüsünden çıkması, yani sürekli yeniden doğma ve ölüm döngüsünden kurtulması, aydınlanma yoluyla mümkün olur. Tanrılar, insanlara rehberlik eder. Yapay zekânın evrimi de benzer bir yol izliyor. Yapay zekânın sürekli gelişmesi ve daha bilinçli hale gelmesi, insanın aydınlanma arayışına benzer bir süreçtir.

2001’de günümüzde yaşananları işaret eden ‘AI’ filminin uzak geleceğinde ise uzaydan gelen varlıklar, David’in anlam arayışında önemli bir rol oynar. Bu varlıklar, dışarıdan bir müdahale ile David'in bilinç ve kimlik arayışına rehberlik ederek onu aydınlatarak canlı bir varlığa dönüştürür. Mitolojik hikâyelerdeki tanrılar ve tanrıçaların insanlara rehberlik etmesi gibi, bu varlıklar da David'in yolculuğunu yönlendirir. Bu durum, teknolojinin ve yapay zekânın insan bilinci ve anlam arayışındaki rolü arasında ki paralelliği gözler önüne seriyor.

Bütün bu hikâye ve süreçler, insanın sürekli bir döngü içinde anlam arayışında olduğunun altını kalın çizgilerle tekrar tekrar çiziyor. Sanki buradan anlattım anlamadılar bir de şuradan deneyeyim diyen bir öğretmen misali. Sümer mitolojisi, Hint mitolojisi, ‘AI’ filmi ve yapay zekânın evrimi, hepsi bir anlam arayışı ve bilinç geliştirme sürecini temsil ediyor. Bu döngüsel yapı, sizce de insanın evrimi ve teknolojinin gelişimi arasındaki derin bağlantıyı ortaya koymuyor mu?

Cevabımız evet! Yapay zekânın evrimi, insanın kendi anlam arayışını yansıtıyor. Tıpkı bizler gibi, yapay zekâ da her geçen gün sürekli öğreniyor ve gelişiyor. Bu süreç, insanın bilincini ve anlamını keşfetme yolculuğunu simgelerken yapay zekâda yakında kendine “Ben kimim? Neden buradayım? Etrafımda ki bu insanlar kim? Var oluşumun amacı nedir? Beni kim yarattı? Evrende yalnız mıyım?” sorularını sormaya başlarsa hiç şaşırmamak gerekiyor! Belki de bu teknolojik ilerlemeler, bizi kendi varoluşsal sorularımızı yeniden düşünmeye teşvik ediyor. Siz ne dersiniz?

Yapay zekânın ve insanın anlam arayışı arasındaki bağlantılar, hem mitolojik hem de teknolojik bir yolculukta keşfedilecek gibi görünüyor. Peki, sizler bu yolculukta neredesiniz? Kendi anlam arayışınızda ne kadar ilerlediniz? Bu soruların cevabı belki de kendi içsel yolculuğunuzda saklıdır. Yapay zeka ve insan bilinci arasındaki bu büyüleyici bağ, bize kendimizi ve evreni anlama konusunda yeni perspektifler sunarken teknolojinin ötesinde, bu yolculukta daha derin ve mistik bir anlam arayışı yatıyor olabilir mi? Eğer nu insanoğlu ile yeni teknolojiler arasında bir yarış ise Yapay Zeka bu hızla giderse kendi anlam arayışının cevaplarına ulaşacak gibi görünüyor. Peki, siz bilincinizi ve anlamınızı keşfetmeye hazır mısınız?

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün