Maraton

Tarihte ilk olarak Olimpiyat Oyunlarında bir branş olarak başlayan maraton koşmak artık dünya çapında binlerce sporcu tarafından hem profesyonel hem de amatör olarak yapılan bir spor…

Eran KAN Spor
3 Nisan 2024 Çarşamba

Modern sporlar arasından belki de en ilginç yaratılış hikayesine sahip branş maraton. Yunan mitolojisine göre Maraton Muharebesi’nde Yunanlar, Perslere karşı büyük galibiyet alır. Askeri başarının ardından koşucu Feidippides bu zaferin haberini Atina’ya yollamakla görevlendirilir. Feidippides, Atina’ya doğru koşarken tam olarak 42 kilometre ve 195 metre koşmayı başarıyor ama parlamentoya girip “Kazandık!” diye bağıramadan hayatını kaybediyor. Tabii ki ilerleyen yıllarda bu hikayenin ne kadarının gerçek olduğu tartışılsa da birçok sanat eserine konu oldu. 1896 yılında ise tarihin ilk Olimpiyatları organize edildi. Antik Yunanistan’a dayalı organizasyona yakışır bir şekilde Feidippides’in rivayete göre yaptığı koşu bir spor branşı haline getirildi. Bu organizasyonun ardından maraton koşmak dünyanın birçok yerinde büyük bir sansasyon haline geldi.

Olimpiyat Oyunları ile başlayan maraton yarışları yavaşça bütün dünyaya yayıldı. 3 saat 18 dakika ile başlayan rekor günümüzdeki 2 saat 35 saniyeye kadar düştü. Sadece Olimpiyatlarda değil, birçok farklı spor müsabakasında gerçekleştirilen bir yarışma haline geldi. Hatta sadece Yunanistan’da erkeklere düzenlenen bir yarış yerine dünyanın her yerinde herkesin yarışabileceği bir yarışa dönüştü. Her sene dünyanın farklı ülkelerinde 800’e aşkın maraton düzenleniyor ve profesyonel yarışmacıların yanı sıra binlerce sporcu eğlencesine de koşuyor. Aslında ‘eğlencesine’ demek çok da doğru değil. İngilizcede ‘recreational’ anlamına gelen bir kelime var ki tam olarak Türkçe bir karşılığı yok. Bir aktiviteyi kendini geliştirmek ve keyif almak için yapmak anlamına geliyor. İşte tam olarak da o tanıma uyan yüz binlerce insan her sene maratonlara katılıyor. Hatta maratonların yaygınlaşmasıyla beraber ‘eğlencesine’ koşan insan sayıları da her sene artıyor.

Koşu sporunun yaygınlaşması

1960’larda egzersiz olarak koşmak sadece profesyonel sporcuların yaptığı bir aktiviteydi. Özellikle Nike’ın kuruluşu ve ‘normal’ insanları spora teşvik etmesi üzerine zamanla koşmak daha yaygın bir aktiviteye dönüştü. Nike’ın kurucularından biri olan Bill Bowerman kitabında Yeni Zelanda'ya gidip aktif olmak için koşmak konseptini ‘keşfettiğini’ yazdı. Bu konseptin Amerika’ya gelmesi ile yavaşça bütün dünyaya yayıldı. Hatta çok komiktir ki ilk egzersiz amaçlı koşan insanlar polisler tarafından ilgi toplamıştı. 1960’ların sonlarına doğru Amerika’nın Chicago şehrinde şüpheli gözüken ve birinden kaçmamalarına rağmen sokakta koşan insanların raporları yazılmış.

Koşmanın yaygınlaşması tabii ki de maratonların yaygınlaşmasına büyük rol oynuyor; hatta farklı maraton kategorilerinin ortaya çıkmasını da sağlıyor. Artık maraton günleri bazı şehirlerde adeta bir festival gibi olan halk koşusu, 10 kilometrelik çeyrek maraton ve 21 kilometrelik yarım maraton yarışları da organize ediliyor. Boston, Londra ve New York başta olmak üzere birçok şehrin düzenliği maratonlar uluslararası şölenlere dönüştü. Tabii ki burada 2013’te yaşanan Boston Maratonu bombalanmasından da bahsedilmesi lazım. Gelenekselleşmiş yarışın 115’inci senesinde, hiçbir terör örgütüne bağlı olmayan Tsarnaev Kardeşlerin saldırısında üç kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce sporcu yaralandı. Bu trajik olayın arkasından bir kez daha sporun birleştirici gücü gün yüzüne çıktı. Birçok ülke bu trajediyi ve hayatını kaybedenleri anarken o sene yapılan diğer maratonlarda Boston faciasında yaralananlar için büyük bağış kampanyaları düzenlendi. O noktada bağış kampanyaları için koşmak dünyanın birçok yerinde olan bir konsept olmasına rağmen Boston Maratonunun ardından oldukça yaygınlaştı. Dünyanın her yerinde artık maratonlarda yüzlerce amaç için bağış toplayan insanlar koşuyor.

2023 rekorlar yılı

Tabii ki maratonlar sadece tarihten ve hikayelerden ibaret değil, sporculardan ibaret. Maraton tamamlamak kendi başına zaten oldukça büyük bir başarı olmakla beraber binlerce sporcu hayatlarını bu spora adıyor. Uzun süreler boyunca dengeli beslenme ve çok dikkatli yapılan antrenmanlar ile sporcular her sene birkaç maraton seçip onlara hazırlanıyorlar. Pahalı özel sporcu ayakkabıları ve koşuları sırasında hızlıca yiyebilecekleri özel enerji jellerini de satın alıp finansal yatırımlar da yapıyorlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de yarış sırasında farklı sebeplerden dolayı yarışçıların şansı artıyor veya azalıyor. Öncelikli olarak hava durumu olmak üzere asfaltın kalitesi, o günkü metabolizmaları ve diğer yarışçıların tavırları bile yarışçıların performansını etkileyebiliyor. Bütün bu zorluklara ve gerekli çalışmalara rağmen maraton dünya rekoru daha yeni, 2023 yılında, hem kadınlar hem de erkekler için kırıldı. Acaba insanların ulaşabileceği fiziksel bir limit var mı yok mu sorusu da bakalım cevaplanabilecek mi?

2004’te Olimpiyatlar bir kez daha gerçek evi Yunanistan’a döndü. Feidippides’in hikayesinin anısına yarış Maraton şehrinde başladı ve Atina’da sonlandı. Feidippides’in hikayesi hala yaşıyor ama anlamı artık çok daha farklı. Bir savaş zaferi hikayesi olan maraton artık istikrar, çalışma ve birlikteliğin hikayesi. Belki de binlerce yıldır insanlar olarak yaptığımız en güzel şey de budur. Hikayelerden yeni hikayeler yaratmak.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün