İlkbaharı en iyi versiyonumuzla karşılamak

Mevsim geçişiyle birlikte doğanın renk değiştirmeye başlaması yeni bir sezona girdiğimizi hatırlıyor. Tıpkı doğa gibi, bedenimiz de değişen koşullara kendini adapte eder. Biz de bedenimizin yenilenerek kışın ağırlığından kurtulmasına, yaz dönemine sağlıkla hazırlanmasına yardımcı olmalıyız.

Seren ALÇEH Yaşam
13 Mart 2024 Çarşamba

Bedende biriken ve istenmeyen atıklara toksin denir. Ayurvedik tıp sisteminde yağ hücrelerinde biriken bu toksinlere ‘Ama’ adı verilir. Ayurveda; bedeni yoran, ağırlaştıran, tıkanıklık yaratan ama’dan kurtulmak için özellikle mevsim geçişlerinde detoks yapmayı önerir. Detoks ile, ağaçların dökülen yapraklarını tekrar yeşertmesi, meyve vermeye başlaması gibi biz de bedenimizin yenilenmesine, çiçek açmasına destek olabiliriz. Bedenimizin detoksu destekleyen temel organı karaciğerin bu süreci rahatça yürütebilmesi ve hızlandırması için beslenmemizi, yaşam tarzımızı, günlük rutinlerimizi gözden geçirmemiz gerekmektedir.

Ayurveda’ya göre ilkbahar Kapha sezonudur. Kapha Dosha, su ve toprak elementlerinin birleşiminden oluşur. Nemli, serin ve ağır bir yapısı vardır. Dengelemek için kuru, sıcak ve hafif bir düzen oluşturmak gerekir. Kış boyunca bedende biriken fazla kapha’yı atarak yaz dönemine hafif girebiliriz. Hafiflik deyince akla ilk önce beslenme düzeni geliyor, ancak beslenmenin yanı sıra günlük rutinlerimiz ile de fark yaratabiliriz çünkü arınma sadece bedensel değil zihinsel bir süreçtir ve zihin rutinleri sever, bu sayede kendini güvende hisseder. Bu durum parasempatik sinir sistemini aktifleştirerek rahatlamamıza katkı sağlar.

Her sabah 10 dakikanızı ayırarak bedenin ve zihnin sakinleşmesine büyük katkı sağlayacak küçük rutinlerden bazıları:

  • Sabahları erken kalkmak

En geç 07.00’de aydınlanan hava ile güne başlamak, sirkadiyen ritme uygun yaşamak sinir sistemini sakinleştirir, bedeni canlandırır.

  • Soğuk su ile yüzü ve gözleri yıkamak

Bedeni canlandırarak güne daha dinç başlamayı sağlar. Uykunun oluşturduğu şişlik ya da göz altı morluklarının hafiflemesine destek olarak canlılık hissi yaratır.

  • Ağız temizliği; dış fırçalama ve dil sıyırma

Gece boyunca dilimizin üzerinde biriken toksinlerin sıyrılıp atılması sindirim sistemi organlarını uyarır. Ayrıca dilimizin üzerindeki tat alma reseptörlerinin açık ve temiz olması doygunluk hissinin beynimize daha hızlı gitmesini destekler ve zamanla gün içinde abur cubur yeme isteği azalır.

  • Ağızda yağ çalkalama (Oil pulling)

Tükürük bezleri aracılığıyla toksinlerin bedenden atılmasını destekler. Soğuk sıkım susam yağı ya da hindistan cevizi yağı kullanmanız önerilir.

  • karna ılık limonlu, ballı su içmek

Limon, metabolizmayı hızlandırır, tokluk hissini desteklerken ham bal (balın doğal olduğundan ve ısıtmadan tükettiğinizden emin olun) enerji verir, metabolizmayı canlandırır ve detoksa destek olur.

  • Kuru fırçalama

Lenf sistemini uyararak toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.

  • Abhyanga masajı

Kan dolaşımı ile beraber metabolizmayı hızlandırır, bağışıklık sistemini destekler, zihni sakinleştirir, toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Hafif ısıtılmış soğuk sıkım susam yağı ya da hindistan cevizi yağı kullanmanız önerilir.

  • Enerji seviyenize göre minimum 30 dakika hareket etmek

Tercihen açık havada yürüyüş, yoga gibi bedeni canlandırmanın yanı sıra bedeni ve zihni sakinleştiren, ruhu besleyen aktiviteler yapmak bütünsel sağlığımıza katkı sağlar.

Bu süreci günlük rutinlerin yanı sıra beslenme, yoga ve meditasyon ile desteklemek süreci hızlandıracaktır. Bir sonraki yazımda beslenme planı, öneriler ve tarifler paylaşıyor olacağım. Bu süreçte profesyonel destek almak, ayurvedik arınma gruplarının bir parçası olmak isterseniz her zaman benimle iletişime geçebilirsiniz.

Herhangi bir sağlık sorununuz var ise herhangi bir uygulama yapmadan önce lütfen doktorunuza danışın.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün