Oscar Törenine siyaset karıştı

13 adaylığı bulunan ve Yahudi nükleer fizikçi Robert Oppenheimer´ın hayatını odağına alan ´Oppenheimer´ tahmin edildiği gibi yedi ödülle gecenin kazananı oldu. 11 adaylıkla onu takip eden ´Poor Things´ ise dört ödül kazanabildi. İki ödül kazanan ´The Zone of Interest´ filminin yönetmeni Jonathan Glazer, İsrail-Hamas savaşıyla ilgili kabul konuşmasıyla geceye damgasını vurdu.

Selin KANDİYOTİ Kültür
13 Mart 2024 Çarşamba

96. Oscar Töreni, 10 Mart akşamı her zaman olduğu gibi Los Angeles’taki Dolby Tiyatrosunun ev sahipliğinde Jimmy Kimmel'ın sunumuyla gerçekleşti. ‘En İyi Film’ için yarışan filmlerde Yahudi unsurları dikkat çekiciydi. Oppenheimer’ın baş karakterinin atom bombasının babası sayılan Yahudi nükleer fizikçi Robert Oppenheimer oluşunun dışında ‘The Zone of Interest’ filmi de tamamen Holokost temasına dayalı. Bunun yanı sıra müzikal komedi Barbie, Mattel’in CEO’su İsrailli Ynon Kreiz’ın yeşil ışık yakmasıyla Greta Gerwig tarafından hayata geçirildi ve Barbie’nin Yahudi yaratıcısı Ruth Handler’a yer verdi. ‘Maestro’, Yahudi orkestra şefi ve besteci Leonard Bernstein’ın biyografisi.

 

Oppenheimer filminin ekibi

En İyi Film Ödülü alan Oppenheimer, Oppenheimer’ın kişisel olarak Nazilere karşı düşmanlığını, bomba üzerinde çalışmak için sürülen Avrupa Yahudi bilim insanlarını işe almasını, Albert Einstein ile ilişkisini ve hayatının sonlarına doğru atom enerjisi bürokratı Yahudi Lewis Strauss ile rekabetine değiniyor. Hem Oppenheimer’ı oynayan Cillian Murphy hem de Strauss’u oynayan Robert Downey Jr. altın heykelciği evine götüren isimler oldu. Oppenheimer, yönetmeni Christopher Nolan’a da En İyi Yönetmen Ödülü’nü getirdi. Nolan ödülünü, sahneye Schindler’s List müziğiyle gelen, toplam 13 kez Oscar’a aday gösterilerek rekor kıran ünlü Yahudi yönetmen Stephen Spielberg’in elinden aldı.

En İyi Film Ödülü kategorisinde bulunan ‘Anatomy of a Fall’ yazarlarından Mizrahi kökenli Arthur Harari, hayat arkadaşı ve ortağı Justine Triet ile En İyi Orijinal Senaryo Ödülü’nü kazandı.

Geceden siyasi notlar

 

James Wilson, Len Blavatnik ve Jonathan Glazer

İngiliz Yahudi yönetmen Jonathan Glazer’ın, ‘The Zone of Interest’ ile En İyi Yabancı Film Ödülü’nü alırken yaptığı Ortadoğu’daki savaş karşıtı konuşma tezahürat ve alkışlarla karşılandı. Yanında filmin yapımcıları James Wilson ve Len Blavatnik ile sahneye çıkan Glazer, İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesinin hem İsraillileri hem de Filistinlileri insanlıktan çıkardığını söyledi. Sözleri sosyal medyada başta Yahudiliğini reddettiği ya da İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını Holokost’a benzettiği şeklinde algılandı. Ancak Glazer’ın söylemi şuydu: "Şu an burada Holokost'un ve Yahudiliklerinin bir işgal tarafından gasp edilmesini reddeden kişiler olarak karşınızda duruyoruz. Bu işgal pek çok masum insan için çatışma getirdi, ister İsrail'deki 7 Ekim kurbanları olsun, isterse halen Gazze'de devam eden saldırıların kurbanları olsun, hepsi bu insanlıktan çıkarma eylemlerinin kurbanları." Gecede İsrail-Hamas savaşından tek söz eden kişi olarak Glazer ‘ateşkes’ sözünü kullanmadı.

Öte yandan yapımcı Blavatnik, Harvard Üniversitesinin en büyük bağışçılarından biri olarak üniversitenin 7 Ekim olayları karşısındaki duruşu nedeniyle bağışını geri çekenler arasındaydı.

En İyi Film Ödülü dahil beş adaylığı bulunan ‘Anatomy of a Fall’ filminin oyuncularından Milo Machado-Graner ve Swann Arlaud, Filistin bayrağı rozeti taktı. ‘Poor Things’ filminde oynayan Ramy Youssef ise Gazze’de acil ateşkes çağrısını kırmızı halıda verdiği bir röportajda dile getirdi.

Yaklaşık 20 milyon kişinin izlediği Oscar Töreninde, bir ay önce 123 milyon izleyiciye ulaşarak rekor kıran Super Bowl’da gösterilen ve antisemitizm farkındalığı yaratan 60 saniyelik tanıtım filminin tekrarı yayınlandı. Robert Kraft’ın ‘Antisemitizm ile Mücadele Derneği’ tarafından hazırlanan ve yayınlanan filmde bir sinagoga gelen bomba tehdidi üzerine ibadet etmeye gidenlere kapısını açan bir kilise resmediliyordu.

Törene İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için sarı kurdele takan yalnızca bir kişi bulunuyordu; İsrailli ve Amerikalı yapımcı Avi Arad. Arad, Spider Man, X-Men, Hulk gibi filmlerin yapımcısı, Marvel Stüdyosu’nun kurucusu ve CEO’su.

 Mia Schem ve Sarah Idan

Öte yandan serbest bırakılan İsrailli rehineler arasında medyada çokça yer alan Mia Schem, hala alçılı kolunun göründüğü beyaz elbisesinin üzerine sarı kurdelesi ile Elton John’un AIDS Vakfının 32 yıldır süren, ünlü, tören izleme partisine katıldı. Aynı partide Irak eski Güzeli Sarah Idan da 19 İsrailli kadın rehinenin isminin olduğu bir elbise giydi.

Gecenin müziği ve müzik ödülleri

Disney+’ta yayınlan törenin tüm aralarında Barbie filminin müziğinden Dua Lipa ve Mark Ronson’un ‘Dance the Night’ şarkısının enstrümantal versiyonu çaldı. Muhafazakar Yahudi bir aileden gelen Mark Ronson aynı zamanda Barbie filminin müziğinin baş yapımcısı. Törenin tartışmasız en eğlenceli ve renkli anı Ryan Gosling’in onu sahnede karşılayan Mark Ronson ile birlikte ‘I am Just Ken’ şarkısını söylemesiydi. Tüm salon şarkıda Ronson’ın yazmış olduğu sözlere eşlik etti. Fakat En İyi Film Müziği Ödülü Oppenheimer için bestelediği müzikle ikinci Oscar’ını kazanan besteci Ludwig Göransson’ın oldu.

Billie Eilish ve Finneas O’Connell

En İyi Şarkı Ödülü, Barbie filminde Barbie’nin yaratıcısı Mattel’in kurucusu Yahudi asıllı Ruth Handler ile tanışma sırasında çalan Billie Eilish ve kardeşi Finneas O’Connell’in yazdığı ‘What was I made for’ şarkısının oldu. İki kardeş kıyafetlerinin üzerindeki İsrail-Hamas savaşının sona ermesi mesajını taşıyan kırmızı rozetle dikkat çekti. Bu kırmızı rozet ‘Poor Things’deki performansıyla aday gösterilen ve tüm gece ekranlarda görünen Yahudi asıllı Mark Ruffalo tarafından da takıldı.

Geçen yılki rekorunu devam ettiren Yahudi asıllı Diane Warren 15. kez yazdığı film şarkısıyla aday oldu ve yine kazanamadı. Warren, ‘The Fire Inside’ filminin ‘Flaming Hot’ şarkısıyla yarışıyordu.

Makyaj Ödülü üç Yahudi karaktere de gitmedi

 

Willem Dafoe

En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı Ödülü adaylarından Golda, Oppenheimer ve Maestro filmlerinin gecede kaybeden olmaları dışında bir ortak yanları daha vardı. Üç filmin ana kahramanları Yahudi karakterlerdi, sırasıyla İsrail’in eski Başbakanı Golda Meir, Yahudi fizikçi Robert Oppenheimer ve orkestra şefi ve besteci Leonard Bernstein. Hatta Bernstein’ın Yahudi kimliği için filmde abartılı bir protez burun kullanılması, Yahudi çevrelerin duygularını incittiği için eleştirilmişti.

Altın heykelciği evine götüren film ‘The Poor Things’ oldu. Willem Dafoe’nin fazlasıyla bozulmuş yüzü, Emma Stone’un upuzun saçları ve Mark Ruffalo’nun birbirine girmiş saç ve sakalı ile ödül fazlasıyla hak edilmiş olarak değerlendirildi. Poor Things’in baş kahramanı Bella Baxter karakterine can veren Emma Stone En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü şaşkınlık içinde ve arkası patlayan elbisesi ile aldı.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün