Ölümsüzlük bulunabilir mi?

Damla ORNADİS Zaman Makinesi
12 Mart 2024 Salı

İnsan doğası gereği ölebileceğini bilen tek canlı. Bu durum tarihin en başından itibaren insanın ölümsüzlüğü bulma arayışı olarak karşımıza çıkıyor. Bu arayışlara son dönemlerde bir yenisi daha eklendi. Suudi Arabistan'da yaşayan zenginlerin finanse ettiği araştırmalar ölümsüzlük konusunda yeni bakış açıları katacak mı henüz merak konusu olsa bile ölümsüzlük fikri kulağa hiç de fena gelmiyor.

Duruma başka bir yönden bakarsak insanın heykeller yapmasının da, yazılar yazmasının da hatta kültür yaratmasının da altında aslında aynı neden yatıyor. Ölümsüz olma isteği. Bu ölümsüz olma isteği bazı toplum ve durumlarda o kadar ağır basıyor ki insanlar kültürlerini diğer kültürlerden etkilenmesin ve saf halleriyle kalsın diye korumak için fazlasıyla mücadele veriyor.

İnsan olarak en büyük zaafımız belki de her zaman için egomuzla olacak olandır. Ölümsüz olamamak ise egosunun bizi yenip geçtiği yegane mevzulardan biri. Bu o kadar ağır bir durum ki para ve kaynak konusunda muhtemelen dünyadaki en şanslı toplumlardan biri de olsa Suudi Arabistan'ı bu konuda harekete geçirmiş. Tabi ki basında bu durumun sadece bilim ve ölümsüzlüğü aramak için fon sağlamak olmadığını söyleyen kuruluşlar var. Yine de bir bilim insanı olarak işin magazin kısmını değil doğrudan veya dolaylı da olsa bilime katkısını önemsiyorum.

Lisans dönemimden beri üstüne araştırmalar yapılan Ambystoma mexicanum daha bilinen şekilde anlatmak gerekirse semender türlerinden en sevimli görüneni benim de zaman zaman üstüne çalışma yapmak isteyip beni de meraklandıran özellikler taşıyor. Bilmeyenler için bu enteresan canlı uzuv ve parçalarını yenileme özelliğine sahip. Hal böyle olunca insana da bu özellik geçirilebilir mi veya her insanın yüzlerce parçasını yaparsak ölümsüzlüğü sağlayabilir miyiz soruları akla geliyor.

Yine bir başka yönden bakarsak binlerce organ bağışı bekleyen kişiyle tatlı bir umut ışığı doğması bu canlı sayesinde mümkün kalınabilir. Arap camiasının bilimin bu yönüne ilgisi ne kadar sürer bilinmez fakat bu süre zarfında yapılan her yeni hareket bizi bir adım ileriye taşıyacaktır. Bir bilim insanı olarak bu çalışmaların artması ve diğer ülkelere de yayılması dileğiyle.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün