Tamirci Çırağı ve Fabrika Kızı

Konfor alanını zorlamayı vaat veren ana akım ortodoks pop iktisat para politikası kendi konfor alanını bozmak istemeyerek ezberlerini sürekli tekrar ediyor.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
21 Şubat 2024 Çarşamba

Cem Karaca’nın meşhur şarkısı. Orhan Gencebay ile başlayan arabesk ekolünde gariban algısını yansıtmak için şarkısında esinlendiğini anlatır hikayesinin yer aldığı haberlerde. İstanbul göç alıyordur ve gecekondular ve çarpık kentleşme hızla devam ediyordur. Köyden kente gelen işçi sınıfı asgari ücret ile fabrikada, imalatta, oto sanayide, esnaf olarak geçinmeye çalışıyordur. Ve işte Alpay’dan Fabrika Kızı. Hayal kurar, bir evi olsun ister. Fabrikatörün kızına ise Cem Karaca’nın Tamirci Çırağı vurulur. Fabrikada çalışan kıza da Yeşilçam filmlerinde fabrikatörün oğlu. Münir Özkul’dur patrona gidip mutluluklarına engel olma diyen. Tamirci Çırağı da Tarık Akan.

Ve ustanın sesi herkesi kendine getirir: “İşçisin sen, işçi kal”. İşte asgari ücret enflasyon yaratır diye ezberden replik okuyan ana akım ortodoks pop iktisat yorumlarının bilmediği, bilse de görmek istemediği senaryo ilk paragraftadır. Lüks arabasını tamire getiren patronun kızı ile asgari ücretiyle evlilik hayali kuran işçinin aslında nohut, pilav ile öğle yemeği yerine akşam evde etli kuru fasulye yiyeceği hayali ya da çay molasında metrobüste oturarak mı yoksa araba alamadığı için servisle kredi ile alamadığı için oturduğu kiradaki evine döneceği gerçeği ve tezatı arasındaki farktır asgari ücretin zam farkı. Daha teknik tabirle Tamirci Çırağının ve Fabrika Kızının gelir ve refah seviyesi eksojen, kurdukları evli, mutlu, çocuklu endojen hayallerinin gerçekleşmesi ise ortodoks para politikasının asgari ücret enflasyon yaratır anlayışı ile imkânsız üçlemedir. Çayın memleketinde en ucuz bardak çay 15 TL iken 17.000 TL asgari ücret ile çay talebini patlatarak enflasyon yaratabilme hayal gücünü, rahmetli Tarık Akan’a ve Gülşen Bubikoğlu’na Yeşilçam bile sağlayamamıştır. Merkezi bütçede personel giderlerinin payı yüzde 20 iken son faiz artışları ile faiz giderlerinin payı yüzde 10’a geldi. Maaş enflasyonist ise bu faiz enflasyonist değil mi? İşte size faiz sebep enflasyon sonuç. İtiraz eden ya matematik dersi ya da mantık dersi almamıştır. İktisat bilgisi de gerekmiyor bu basit matematik denklemini kurmak ve görmek için. CDS primlerimiz düşerken dış borç stokumuzun ve dış borç faiz giderlerimizin artması gibi. Ana akım ortodoks pop iktisatta fenomen yorumlardaki tezatları görmek isteyenlere örnek çok.

İşte aynı ana akım ortodoks pop iktisat kredi kartları enflasyon yaratıyor diyor. Kart cirolarının artmasının nedeni enflasyon. Sonuç neden ilişkisi karışınca haliyle mali politikalarda linklerin de kopması çok doğal. ABD’de mevduat faizi binde beş, politika faizi yüzde beş yirmi beş, kredi kartı faizi yüzde 25’e gidiyor. Kredi kartı hacmi son bir yılda 100 milyar dolar civarında arttı, şu anda 1.13 trilyon dolara ulaştı. ABD’de enflasyon (sözde) düşerken hem de. Şimdi sorular şunlar. Eğer kredi kartı harcamaları enflasyon yaratıyorsa ABD’de enflasyon nasıl düşüyor? Eğer ABD’de enflasyon beklendiği hızda düşmüyorsa bu faiz seviyesinde kredi kartı hacmi niye genişliyor? Üstelik onlarda taksit, öteleme, minimum ödeme filan da yok. Zaten bizim kredi kartlarında da akaryakıt, market, teknoloji, telekomünikasyon, alkollü içecekler, giyim, kuyum gibi sektörlerde taksit yasağı var. Zaten minimum yüzde 40 ekstre ödeme zorunluluğu var. İşte Yeşilçam’ın bile ‘Dünyayı Kurtaran Adam’ filmi senaryosundan daha kült bir ana akım Ortodoks pop iktisat senaryosu. Sahi bizde kredi kartları bu durumda nasıl enflasyon yaratıyor? Kimse sormuyor ki!

Özetle, konfor alanını zorlamayı vaat veren ana akım ortodoks pop iktisat para politikası kendi konfor alanını bozmak istemeyerek ezberlerini sürekli tekrar ediyor. Bu fenomen ortodoks yorumlarda hayaller rasyonellik iken ekonomi biliminde artık neo-klasik anlayışta yer alan yatırımcı rasyonel düşünür, davranır düşüncesi rafa kalkıp, yerine insan irrasyoneldir gerçeği geçeli çok oldu. Hatta Nobel Ekonomi Ödülü bile aldı. Yenildin mi? Olsun bir daha dene, bu sefer daha iyi yenil. İşte neo-liberalizm katkılı, neo-klasik ana akım ortodoks para politikasının sürekli ve yine vaat ettiği motivasyon. Fabrikada tütün sarmaya devam, tulumu giyin dostlar. Talep etmeyin, enflasyon yaratmayın.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün