WEB´DEN SEÇMELER

•7 Ekim sonrasında, Netanyahu´nun aşırı sağcı radikal ortaklarına rağmen, 2020´de de ortaklık kurduğu Eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz´ın liderliğini yaptığı "Devletçi Kamp"ı koalisyona davet etmesi, Gantz ekseninde yeni bir merkez sağın inşa edilmesi ihtimalini ortaya çıkarıyor. Gantz´ın halihazırda muhalefeti de domine edebilecek şekilde merkeze yerleşme şansı, Ben-Gvir çizgisindeki aşırı sağın tekrar iktidar koalisyonunun dışına atılmasını beraberinde getirecektir. 2024´ün İsrail iç siyaseti açısından temel sorusu Netanyahu´ya yönelik azalan güven ve toplumsal desteğin ne ölçüde yeniden kurulabileceği ya da bu hoşnutsuzluğun güçlü bir kanal bulup bulamayacağıdır. oDr. Ferit Belder – www.aa.com.tr

İzak BARON Diğer
10 Ocak 2024 Çarşamba
  • Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanacak mı? Güney Afrika’nın açtığı davanın 7 soruda analizi – Deniz Baran

 

Her ne kadar Birleşmiş Milletler’in başlıca yargı organı olması sebebiyle kendisine “Dünya Mahkemesi” yakıştırması yapılsa da UAD aslında devletler arası her türlü uyuşmazlığa bakmaya kendiliğinde yetkili bir uluslararası mahkeme değil. Bir uyuşmazlığın buraya taşınabilmesi için uyuşmazlık tarafı devletlerin bir şekilde ya önceden ya da uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra mahkemenin yetkisine rıza göstermeleri gerekiyor. Hem Güney Afrika’nın hem de İsrail’in taraf olduğu Soykırım Sözleşmesi’nin 9. maddesi, bu Sözleşme kapsamına giren ihlâllerin çözümünde UAD’nin yetkisini tanıyor. Yani mevcut başvurunun esası, on yıllar önce Sözleşme’in taraflarınca peşinen verilmiş bu rıza.

Yetki itirazı yapılabilirdi ama İsrail’in bu konuda eli çok zayıf. Sözleşme’nin uyuşmazlık çözümüne dair hükmü çok açık. Ayrıca UAD’nin Soykırım Sözleşmesi konusunda özellikle Yugoslavya iç savaşı kaynaklı baktığı davalardan ve daha 1950’li yılların başında verdiği bir danışma görüşünden kaynaklı oluşan bir içtihat birikimi var, bununla açıktan çelişmeyi tercih etmez. Bu sebeplerden ötürü İsrail ancak esasa dair bir savunmaya girişebilir.

Nitekim öyle de olacak gibi. Zira İsrail’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, soykırım tartışmasından kaçmayacaklarını ve bu “saçma davadaki” iddialara karşı duracaklarına dair bir açıklama yaptı.

 

https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/israil-uluslararasi-adalet-divaninda-yargilanacak-mi-guney-afrikanin-actigi-davanin-7-soruda-analizi-153416/

 

  • Uluslararası Adalet Divanı nedir, 'İsrail'in Gazze'de soykırım yapmakla' suçlandığı dava neden bu mahkemede görülecek? - Aine Gallagher

https://www.bbc.com/turkce/articles/cw0dw132pw0o

 

  • Güney Afrika’nın İsrail aleyhine soykırım ve harp suçu iddiasıyla dava açması ne anlama geliyor? – Yalım Eralp

 

https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/guney-afrikanin-israil-aleyhine-soykirim-ve-harp-sucu-iddiasiyla-dava-acmasi-ne-anlama-geliyor-153119/

 

  • Güney Afrika’dan Dava Adımı İsrail Soykırım’dan Yargılanacak - Mustafa K. Erdemol

 

Güney Afrika'nın başvurusu, mahkemenin İsrail'in "Gazze'deki ve Gazze'ye yönelik askeri operasyonlarını derhal askıya alması" için acilen yasal olarak bağlayıcı ara emirler çıkarması talebini içeriyor. Bunlara geçici önemler deniyor, bu emirler dava ilerlerken de geçerli. Yasal olacak bağlayıcılığı da var tabii, ama suçlanan ülke isterse bunu uygulamaz. 2022 yılında Ukrayna'nın Rusya'ya karşı açtığı bir soykırım davasında mahkeme Moskova'nın işgalini derhal askıya almasını emretmişti. Bu emir göz ardı edildi, Rusya saldırılarına devam etti. Yani İsrail de bu “emirleri” uygulamayabilir.

 

Duruşmaları halka açık yapmayı planlayan mahkemede hem Güney Afrika hem de İsrail'in avukatları savunma yapacak. Dünyanın dört bir yanından seçilecek yargıçların ön tedbirler konusunda bir karar vermesi muhtemelen günler ya da haftalar sürecek.

 

Yani hemen sonuç beklenmese de, dava süreci İsrail’i uluslararası kamuoyu önünde kendini savunurken izleyecek ki bu da ülkenin çok önem verdiği itibarı için hayli kötü.

https://halktv.com.tr/makale/guney-afrikadan-dava-adimi-israil-soykirimdan-yargilanacak-795274

 

  • İsrail soykırım davasında kendini nasıl savunacak?

 

https://tr.euronews.com/2024/01/05/israil-soykirim-davasinda-kendini-nasil-savunacak

 

  • Gabi Behiri@gbehiri

Israel hukumeti Uluslararasi Adalet Mahkemesi'nde kendisini temsil etmesi icin eski yuksek mahkeme yargici Aaron Barak'i atadi. Yillardir bu hükümet ve Netanyahu yanlilari Aaron Barak'i seytanlastirdilar, terorist ilan ettiler. Ancak baslari sikisinca yine de ona gittiler. Tam bir keser doner sap doner durumu.

https://twitter.com/gbehiri/status/1744015579604734040

 

 

  • Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Cantürk Caner ile İsrail, Hamas ve Demir Kılıçlar Operasyonu Analizi - Hande İpekgil & Gamze İrez

 

“Elbette ki ne olacağı çok net değil. Bu konuda İsrail’in pek çok planı bulunmaktadır. Bunlar üzerinden bir beyin fırtınası yaparsak eğer yüksek olasılıkları sıralayabiliriz. Öncelikle İsrail Gazze’yi yeniden işgal etmek istiyor. 2005 yılında bölgeyi boşaltmasının ciddi anlamda bir güvenlik sorunu oluşturduğunu yeni bir HAMAS’ın ortaya çıkmasını engellemek istediği görülmektedir. Esasen Başbakan Netanyahu ve savaş hükümetinin üyelerinin bu konuda ısrarları ve zaman zaman demeçleri hayli fazla.  Ne var ki bu olasılık ABD ve AB tarafından çok da fazla dile getirilmiyor. Bir başka deyişle İsrail’e destek veren ülkeler açıkça bu niyete karşı tavır içindeler.

 

Özellikle ABD Başkanı Biden iki devletli seçenekte ısrarlı. İki devletli çözüm önerisi bir başka seçenek olarak canlı tutuluyor. Özellikle ABD, İngiltere , Rusya, Türkiye ve diğer Batı ülkeleri bu konuda İsraile baskı kuruyorlar. BM de benzeri bir tutum içinde. Bu plana da İsrail karşı çünkü böyle bir seçeneğin hayata geçirilmesinin imkansız olduğunu dile getiriyor. Üstelik HAMAS gibi Antisemitist radikal yapılar ortadan kalkmayacak, aksine savaşın galibi olarak kendilerini göreceklerinden bir zafer hediye etmek istemiyor. Dolayısıyla iki devletli çözümün de uzakta olduğu ileri sürülebilir. Bir başka seçenek ise Gazze’nin uluslararası bir yönetime verilmesi, garantörlük uygulamasının devreye girmesi.

 

Söz konusu seçenek diğer ikisi içinde makul olarak görülse de İsrail bölgede başka devletlerin söz sahibi olacağını HAMAS vb. yapıların korunacağı, üstelik garanti süreci ve şartları gibi pek çok belirsizliğin yer aldığını ifade etmiştir. Ancak İsrail basını yakından incelendiğinde sürecin aşağı yukarı nasıl evrileceğine dair bir takım fikirler edinmek de mümkün.” - Doç. Dr. Cantürk Caner

https://onedio.com/haber/uluslararasi-iliskiler-uzmani-doc-dr-canturk-caner-ile-israil-hamas-ve-demir-kiliclar-operasyonu-analizi-1195662

 

  • İsrail 2024'te de aşırı sağa mı teslim olacak? - Dr. Ferit Belder

 

İsrail’de aşırı sağı, Binyamin Netanyahu’dan bağımsız düşünmek pek mümkün değil. Uzun yıllar meşru formel siyasal zeminde kendisine yer bulamayan aşırı sağcı Kahanist hareketinin sistemin merkezine oturma süreci, Netanyahu’nun 2019’dan bu yana kendisinin de merkezde olduğu koalisyon krizlerine cevap üretmek amacıyla gerçekleştirdiği açılım siyaseti ile mümkün oldu. 2019-20 yılları arasında gerçekleştirilen 3 seçim, toplumsal-siyasal yarıklar üzerinde İsrail’de kemikleşmiş bloklar yarattı ve karşısındaki güçlü muhalefete karşın Netanyahu, merkez sağı domine etmeyi sürdürdü. Bu seçim üçlüsü sonucunda ne Netanyahu koalisyon kuracak 61 vekil desteğine ulaşabiliyordu ne de rakipleri Netanyahu’yu devirebiliyordu.

 

Bu krizi aşabilmek için Netanyahu, 2021'deki seçimler öncesi bir yönü aşırı sağcılara bir yönü ise Arap Ra’am partisine değen riskli bir oyunla "meşru koalisyon çemberi"nin dışındaki aktörler üzerinden hamle yaparak sistemi açmaya çalıştı. Özellikle Netanyahu’nun düşündüğü "Arap açılımı" Netanyahu karşıtı blok tarafından kendisine karşı kullanıldı. Muhalefet, Ra’am partisini Netanyahu karşıtı koalisyona girmeye ikna etti ve sistemdeki sıkışıklık bir Arap partisi ile aşılmış oldu. Bu şekilde Netanyahu muhalifleri iktidara geldi. Aşırı sağcılar ile Netanyahu arasındaki ortaklık ise muhalefette kaldıkları süre zarfında gelişerek "doğal bir hal" aldı. Netanyahu karşıtı koalisyon henüz kurulmadan önce Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah Mahallesi)nde patlak veren ve önce Kudüs’ün tamamına, sonrasında ise Batı Şeria ve İsrail’in Arap-Yahudi şehirlerine sıçrayan şiddet olayları ile mevzi kazanan yerleşimci-milliyetçi Ben-Gvir’in yükselişi de bu döneme denk geliyor. 2022'de dağılan Netanyahu karşıtı koalisyon İsrail’i yeniden seçimlere götürürken, Netanyahu’nun geri dönüşü neredeyse kesinleşmişti. Ultra-Ortodoks partiler gibi geleneksel ortaklarına, düzen karşıtı aşırı sağcı ortakların da katılmasıyla İsrail tarihinin en aşırıcı koalisyonu kurulmuş oldu.

7 Ekim sonrasında, Netanyahu’nun aşırı sağcı radikal ortaklarına rağmen, 2020’de de ortaklık kurduğu Eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz’ın liderliğini yaptığı "Devletçi Kamp"ı koalisyona davet etmesi, Gantz ekseninde yeni bir merkez sağın inşa edilmesi ihtimalini ortaya çıkarıyor. Gantz’ın halihazırda muhalefeti de domine edebilecek şekilde merkeze yerleşme şansı, Ben-Gvir çizgisindeki aşırı sağın tekrar iktidar koalisyonunun dışına atılmasını beraberinde getirecektir. 2024’ün İsrail iç siyaseti açısından temel sorusu Netanyahu’ya yönelik azalan güven ve toplumsal desteğin ne ölçüde yeniden kurulabileceği ya da bu hoşnutsuzluğun güçlü bir kanal bulup bulamayacağıdır. 2023 yılı İsrail siyasetinin aşırı sağın kıskacına girdiği bir yıl olmuştu. Netanyahu krizi bağlamında, 2024 yılı bu kıskaçtan kısmen çıkılacağını ve merkez sağ-aşırı sağ ortaklığının sorgulanacağını düşündürüyor. Ancak formel siyasette beklenebilecek bu kıskaçtan kurtulma hali, aksi bir istikamette aşırı sağın "anomali" olmaktan da çıkıp "olağan" oluşuna tanıklık etmeyi beraberinde getirebilir. Çünkü bu çizgi meşru siyasal aktörlük olarak "rüştünü" ispat etmiş, mekan üzerindeki çatışmalardan beslenen (yerleşimci) dinamik bir ideolojik karşıtlıktır.

 

Bu sebeple Netanyahu’nun toplumsal-siyasal desteğinde düşüş olsa da 7 Ekim sonrasında aşırı sağ mevzi kazanmaya devam ediyor.

 

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-israil-2024te-de-asiri-saga-mi-teslim-olacak/3097989

 

  • Amerika, kuruluş sürecinde İsrail'e nasıl yol verdi? – Enver Güney

 

Her iki taraf için o günlerde başlayan anlaşmazlık süreci, birbirini takip eden ve Arapların kaybettiği üç savaşı da içine alan 76 yıldır bıçak sırtında devam ediyor. Olayın tarafı Arap devletleri aralarında tutarlı, güçlü, gerçek bir birlik oluşturamadıkları ve demokratik yapılanmayı bir türlü başaramadıkları için oyunda hep kaybeden konumunda kaldılar. İsrail'le en çok temas eden Filistin Halkı bu durumdan doğrudan etkilenerek yıllarca süren mücadelenin en çok zarar gören tarafı oldu.

 

Amerika ve müttefikleri İsrail'e karşı yakın destek ve koruyucu tutumlarını kesintisiz sürdürürken, kurulduğu ilk günden itibaren, her türlü mali yardım ve proje desteğini verdiler. Yahudi lobileri bu desteğin devamında dünya kamuoyunu İsrail lehinde etkileyerek oldukça başarılı oldular. İsrail boş durmadı. Demokratik yapılanmasını ve teknolojik üstünlüğünü tamamlayıp, sürdürerek bölgede ve dünyada önemli bir oyuncu hale geldi.

 

Başkan Truman'a gelince, kuruluşundan 11 dakika sonra tanıdığı devletin ilk Başkanı Chaim Weizmann'a 29 Kasım 1948 günü yazdığı mektubunda, Amerikan Export-Import Bank'ın olanakları dahil her türlü mali ve siyasi desteğin sağlanacağı müjdesini vererek, gelecek süreci, yıllar sürecek dayanışma ve işbirliğini adeta ilan etmiş, ülkesinin izleyeceği yol haritasını çizerek, Arthur Balfour'la başlayan yüzyıllık Orta Doğu modeline yol ve yön vermiştir.

https://t24.com.tr/yazarlar/enver-guney/amerika-kurulus-surecinde-israil-e-nasil-yol-verdi,42985

 

  • Anket: Netanyahu çakıldı, yeni gözde Gantz

 

https://www.gazeteduvar.com.tr/anket-netanyahu-cakildi-yeni-gozde-gantz-haber-1658732

 

  • Salih el Aruri suikastı: İsrail’in ateşle dansı – İslam Özkan

 

Eylemin arkasında motivasyon konusunda birkaç ihtimal üzerinde durulabilir. Bunlardan ilki Gazze’deki hedeflerinden çok azına ulaşabilen İsrail’in psikolojik üstünlük kurma, sürdürülen psikolojik savaşta Siyonist ordunun motivasyonunu güçlendirme olabilir. Gazze’nin altını üstüne getirmesine, uluslararası hukuku hiçe sayarak hastaneler dahil bütün sivil kurumlara girmesine rağmen rehinelere bırakın erişimi, onlara ilişkin ciddi bir bilgiye dahi sahip olamaması, İsrail’in hedeflerine ulaşmada yaşadığı başarısızlığın en bariz göstergesi. Bir de bunlara Hamas’ın silah kapasitesine oldukça sınırlı bir şekilde zararlar verebilmesi, küçücük bir alandan füze atılmasını dahi engelleyememesi, Kassam Tugayları’nın zırhlı araçlara ve İsrail ordusuna yönelik operasyonlarını durduramaması, halen göğüs göğüse çatışmaların olanca şiddetiyle devam etmesini eklersek tablo İsrail açısından daha iç karartıcı hâle geliyor elbette. Elbette sivil katliamıyla ölü sayısının 30 bine yaklaşmasını İsrail açısından zafer olarak değerlendirenler olabilir, bence de zaferdir ama en fazla Pirus zaferi olabilir. Bu tabloyu kamufle etme çabası, askeri başarılara ihtiyaç duyan ve İsrail kamuoyuna elle tutulur bir başarı göstergesi sunmaya muhtaç Netanyahu açısından operasyonun bir başka hedefi olabilir.

https://yeniarayis.com/yazar/islamozkan/salih-el-aruri-suikasti-israilin-atesle-dansi/

 

  • İsrail'deki krizin iki cephesi - Steven Erlanger / The New York Times

 

Mahkeme kararı, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanması devam eden Netanyahu'yu eleştirenler tarafından, anayasası ve üst meclisi olmayan bir ülkede dengeli bir demokrasinin doğasını kurtardığı şeklinde değerlendirildi. Eski başsavcı ve eski Yüksek Mahkeme yargıcı Menachem Mazuz gibi bazıları kararı devletin kuruluşundan bu yana alınan en önemli karar olarak nitelendirdi.

Mazuz bir telefon görüşmesinde şimdiye kadar "Knesset'in her istediğini yapabileceği, gündüz iki gece dört güneş olduğuna karar verebileceği hissine sahip olduğunu" söyledi. Ancak mahkeme Knesset'in yetkileri üzerinde sınırlamalar olduğuna, devletin demokratik ya da Yahudi karakterine zarar vermenin mümkün olmadığına, sınırlamalar olduğuna karar verdi. Bu da ileride hukuki ve siyasi sistemler arasında farklı ve daha iyi bir anlaşmaya olanak sağlayabilir.

Ancak Kudüs'te yaşayan İsrailli Amerikalı analist Bernard Avishai, kararın aynı zamanda "İsrail'deki mevcut kültürel savaş sorunlarına da oynadığını" söyledi. Avishai, "Savaşın kazanılabilir olduğunu düşünen ve Netanyahu gibi İsrail'in tek amacının daha güçlü ve daha korkutucu olmak olduğunu düşünenler ile savaşın bu şartlarda gerçekten kazanılabilir olmadığını, bir tür diplomatik bakış açısına ihtiyacımız olduğunu, dünyanın geri kalanını, bölgeyi ve silahlarımızı aldığımız ABD'yi yabancılaştırmaya devam edemeyeceğimizi düşünenler arasında giderek artan bir bölünme var" dedi.

https://gazeteoksijen.com/new-york-times/new-york-times-yazdi-israildeki-krizin-iki-cephesi-198803

 

  • İsrail’in New York başkonsolosu Alon Pinkas: Katar yeniden yapılandırılan bölgede merkezi rol oynayacak

 

Savaş sonrası Gazze’nin bir kondominyum (paylaşılan geçici egemenlik), uluslararası mütevelli heyeti veya sınırlı uluslararası güce sahip olması konusunda Katar’ın Suudiler, BAE, Mısır ve Filistin Yönetimi ile birlikte öne çıkması gerekecek. Daha geniş jeopolitik haritaya gelince, 7 Ekim’den önce tartışılan ABD-Suudi-İsrail üçlü anlaşması şimdi daha aciliyet kazanmış olabilir. Ancak bu anlaşma Katar’ı da içerebilir ve içermeli.

 

Katar 1996’da İsrail ile diplomatik ilişki kuran ilk Körfez ülkesi oldu (İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Dökme Kurşun Operasyonu nedeniyle 2009’da ilişki koptu). Ağustos 2023’te Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman es-Sani, “İsrail’le savaşımız yok, İsraillilerin Filistinliler üzerinde bir işgali var” dedi. İsrail’in Katar’a yönelik saldırılarını azaltması akıllıca olacaktır, tıpkı bazı Kongre üyelerinin yapması gerektiği gibi. Stratejik hususlar çok daha önemli.

https://harici.com.tr/katar-yeniden-yapilandirilan-bolgede-merkezi-rol-oynayacak/

 

  • Dünyamıza neler oluyor? – Thomas FRIEDMAN

 

İsrail'in en uzun süre görev yapan başbakanı (16 yıl) Benjamin Netanyahu da seçimler yaptı.

 

Ve bu Gazze Savaşı’ndan önce bile İsrail ve dünyanın her yerindeki Yahudiler için korkunç şeyler yaptı. Liste uzun: Bu savaştan önce Netanyahu, Gazze'deki Hamas'ı Katar'dan gelen milyarlarca dolarla güçlendirerek Filistinlileri bölünmüş ve zayıf tutmak için aktif bir şekilde çalışıyordu; aynı zamanda da Ramallah'taki Oslo ve İsrail'e bağlı daha ılımlı Filistin Yönetimi’ni itibarsızlaştırmaya ve meşruiyetini zedelemeye çalışıyordu.

 

Batı Şeria'da şiddetsizlik… Bu şekilde Netanyahu aslında her ABD başkanına şunu söyleyebiliyordu: “Filistinlilerle barış yapmayı çok isterdim ama onlar bölünmüş durumdalar ve dahası, onların en iyileri Batı Şeria'yı, en kötüleri ise Gazze'yi kontrol edemiyor. Yani benden ne istiyorsunuz?” Netanyahu'nun hedefi her zaman Oslo seçeneğini tamamen ortadan kaldırmak olmuştur.

 

Bu bakımdan Bibi ve Hamas her zaman birbirlerine ihtiyaç duymuşlardır: Bibi, ABD ve İsraillilere başka seçeneği olmadığını söyleyecektir. Hamas da Gazzelilere ve onun dünya çapındaki yeni ve saf destekçilerine Filistinlilerin tek seçeneğinin silahlı mücadele olduğunu anlatacaktır. Netanyahu, son 30 yıldır ABD'nin Ortadoğu politikasının temel taşını - Filistin devletini ve İsrail'in güvenliğini garanti altına alan ve her iki tarafın da elinden gelenin en iyisini yapmadığı, iki kişi için iki devletten oluşan Oslo çerçevesi - altını oymaya çalışıyor. Oslo çerçevesini yok etmek Amerika'nın çıkarına değil.

 

Özetle, bu savaş o kadar çirkin, ölümcül ve acı verici ki, pek çok Filistinli ve İsraillinin onları buraya getiren seçeneklerden herhangi birine değil, yalnızca hayatta kalmaya odaklanmak istemesine şaşmamak gerek. Haaretz yazarı Dahlia Scheindlin yakın tarihli bir makalesinde bunu çok güzel bir şekilde ortaya koydu: “Bugünkü durum o kadar berbat ki insanlar, roketlerden kaçar gibi gerçeklikten kaçıyor ve kör noktalarının sığınaklarında saklanıyorlar. Parmak sallamak anlamsız. Yapılacak tek şey bu gerçeği değiştirmeye çalışmak.”

https://www.dunya.com/kose-yazisi/dunyamiza-neler-oluyor/715098

 

  • Mirgün Cabas’ın konuğu Soli Özel: Türkiye MOSSAD’ın operasyon alanı mı olacak?

 

https://medyascope.tv/2024/01/05/mirgun-cabasin-konugu-soli-ozel-turkiye-mossadin-operasyon-alani-mi-olacak/

 

  • İsrail-Gazze savaşı: İsrail’in savaş sonrası için Gazze planı uygulanabilir mi? - Paul Adams

 

Gallant'ın planına şüpheyle yaklaşanlar yalnızca Filistinliler değil.

En çok muhalefet edenlerin bazıları, Netanyahu'nun kendi koalisyonunun aşırı sağcı üyeleri.

Bazıları, İsrail'in 2005 yılında Gazze Şeridi'nden çekilmesinin bir hata olduğuna inanıyor. Onlara göre güvenliği garanti etmenin tek yolu, İsrail'in tüm bölgeyi yeniden işgal etmesi ve Yahudi yerleşimcilerin geri dönmesine izin vermesi.

Gallant bu konuda oldukça açık sözlü görünüyor.

"Gazze Şeridi'nde İsrailli sivil varlığı olmayacak."

Ancak aşırı sağcılar için Gazze'yi yeniden inşa etmek ve Filistinlilerin kalmasına izin vermek yalnızca sorun biriktirmek anlamına geliyor.

Dini Siyonizm Partisi milletvekili Ohad Tal, "7 Ekim’i, belki iki yıl, beş yıl, 10 yıl sonra yeniden yaşayacağız" diyor ve ekliyor:

"Evlerin yeniden inşası için dünya çapından gelecek paranın Gazze'ye akmasına izin vermek, tüm parayı almaları ve daha önce olduğu gibi Gazze'yi Singapur'a dönüştürmek yerine, onu dünyanın en büyük terör yuvası haline getirmeleri anlamına geliyor.”

Perşembe gecesi yapılan kabine toplantısında, İsrail ordusunun 7 Ekim saldırılarını ortaya çıkaran koşulları ne zaman ve nasıl incelemesi gerektiği konusundaki görüş ayrılığı, Netanyahu hükümeti içindeki keskin bölünmelerin güçlü bir göstergesiydi.

İsrail ve dünya, bu savaş sona erdiğinde Gazze'yle ne yapılacağı konusunda cebelleşirken, bu bölünmelerin daha da derinleşmesi muhtemel.

https://www.bbc.com/turkce/articles/cl4e2z23e6no

 

 

 

  • İzmir’deki sinagoglar - RECAİ ŞEYHOĞLU

 

https://www.dokuzeylul.com/izmirdeki-sinagoglar

 

  • Değerli Projeler..! -  Gülden Sökelioğlu

 

Milas Belediyesi tarafından hazırlanan, Yahudi Kültürünü tanıtma, Yahudi Mezarlığı restorasyonu ve çevre düzenlemesi projeleri,

1 yıl önce hazırlanmış, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanmış ve bu aydan itibaren ilk proje gereği Yahudi Mezarlığı restorasyonu işine başlanacak.

https://habermilas.com/makale/18658429/gulden-sokelioglu/degerli-projeler

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün