Antisemitizme karşı mücadelede eğitimin rolü: Avrupa´dan notlar

Son dönemde dünyada antisemitizm hızla artış gösteriyor. Bu yazıda antisemitizmi önleme ve antisemitizmle mücadele alanında dünyanın farklı noktalarında yürütülen çalışmalardan birkaçını paylaşmak istiyorum.

Ceki HAZAN Duymayan Kalmasın
15 Kasım 2023 Çarşamba

Ekim ayının ilk haftasında yine bu sayfadan paylaştığım ‘Amsterdam’daki Yahudi Kültür Mirası Seminerinden Notlar’ başlıklı yazımın son bölümünde bu ayki Şalom ArtıOnsekiz yazısının Berlin ve Barcelona’da katılacağım seminerlerle ilgili olacağını duyurmuştum. Aradan geçen sürede yaşanmakta olan olayların beraberinde getirdiği acılar maalesef nesiller boyu unutulmayacak boyutlarda. Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerle birlikte dünyada da aşırıcılık ve özellikle antisemitizm hızla artış göstermekte. Bu yazıda antisemitizmi önleme ve antisemitizmle mücadele alanında dünyanın farklı noktalarında yürütülen çalışmalardan birkaçını paylaşmak istiyorum.

Anti-Defamation League (ADL)

‘Antisemitizmle mücadele’ denince ilk akla gelen kurumlardan biri Anti-Defamation League ya da kısa adıyla ADL. Yüzyılı aşkın bir süredir faaliyette olan ADL’nin merkezi New York’ta bulunuyor. ABD genelinde çok sayıda bölge ofisi bulunan ADL, antisemit vakaların takip edilmesi ve raporlanmasının yanında savunuculuk ve eğitim faaliyetleri de yürütüyor.

Geçtiğimiz yaz aylarında ADL, ABD’nin yanı sıra Britanya, Fransa, Almanya, Kanada, Avustralya ve Arjantin’deki Yahudi topluluklarının temsilcileriyle birlikte J7 olarak da adlandırılan ‘The Large Communities' Task Force Against Antisemitism / Antisemitizme Karşı Büyük Topluluklar Görev Gücü’ bir çalışma grubu oluşturdu. ADL’nin eğitim malzemeleri genelde İngilizce ve İspanyolca olarak sunuluyor.

ADL’nin web sitesinde yer alan eğitim içeriklerinden biri de lise öğrenci ve öğretmenlerine yönelik geliştirdiği BINAH: Building Insights to Navigate Antisemitism & Hate (Antisemitizm ve Nefretle Başa Çıkmak için İçgörü Oluşturmak) adlı, toplamda bir saat süren ve dört bölümden oluşan bir eğitim modülü. Hikaye anlatıcılığı metotlarıyla antisemitizm tarihini aktarmaya çalışan, BINAH olarak adlandırılan eğitim modülüyle birlikte diğer çalışmalara da adl.org/about/education sayfasından erişebilirsiniz.

ADL ile ilgili son olarak aktarmak istediğim bir başka sayfa de antisemitism.adl.org. Geçmişten bugüne antisemit mitleri kapsamlı olarak ele alan bu bölüm İngilizce ve İspanyolca olarak okunabiliyor. Sayfadaki detaylı yazılarla birlikte video ve görseller de ele alınan konular hakkında derinlemesine bilgi sunuyor.

ADL’nin eğitim içerikleri Avrupa ülkelerinde de kullanılıyor. Ancak benim asıl ilgimi çeken bu konu özelinde, Avrupa merkezli kurumların ne tür eğitim faaliyetleri yürüttüğü. Ekim ayındaki Berlin ve Barcelona ziyaretlerim de bu konuyla bağlantılıydı.

İlk olarak bahsetmek istediğim sivil toplum kuruluşu Brüksel merkezli CEJI. Birçok kişi gibi ben de bu isimle ilk karşılaştığım C-E-J-I harflerinin açılımını merak ettim. Resmi sitesinde bu konuda herhangi bir bilgi yok. 1991 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren kuruluşun tam adı CEJI: A Jewish Contribution to an Inclusive Europe. Türkçeye “Kapsayıcı Avrupa’ya Yahudilerin Katkısı” şeklinde tercüme edebiliriz. Peki CEJI’nin bu kadar ilgimi çeken çalışmaları neler?

Merkezi Brüksel’de olup Avrupa çapında eğitim, savunuculuk ve araştırma faaliyetleri yürüten bir kuruluşun, Avrupa Birliği (AB) kurumlarıyla yakın temasta olup, projelerinin finansmanını da yine AB fonlarından sağlaması çok da şaşırtıcı olmasa gerek.

Her ne kadar ADL’nin de genel çerçevesi antisemitizmin yanında ırkçılık, ayrımcılıkla mücadele olsa da CEJI’nin bu alanda sunduğu programlar bana daha kapsayıcı göründü. CEJI’nin resmi web sitesi içerisinde yer alan projeler sayfasına (ceji.org/projects) girdiğinizde, uygulama süreleri ve bölgeleri açısından oldukça büyük çaplı eğitim projesiyle karşılıyorsunuz. Her bir projenin kendine özel ayrı web sayfası var. Projeler genelde Avrupa ülkelerinde bulunan sivil toplum örgütleri, eğitim kurumları gibi farklı paydaşlar arasında ağ kurmaya, bu alanlarda eğitim içerikleri geliştirip çevrimiçi ve fiziki olarak eğitmen eğitimleri düzenlemeye yönelik.

NOA: Networks Overcoming Antisemitism 

Bunlardan ilki NOA: Networks Overcoming Antisemitism. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde politika yapıcıların antisemitizmle mücadele konusundaki performanslarının değerlendirildiği ülke karnelerinden, yine bu alanda çalışan Avrupa genelinde sivil toplum örgütlerinin sundukları modellere kadar birçok bilgiye noa-project.eu sayfası üzerinden erişebiliyorsunuz.

Sitede şu anda Avusturya, Macaristan, Hollanda ve Belçika’ya ait ülke raporları bulunuyor.

27-28 Haziran tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen NOA Konferansı ile ilgili sitede bulduğum özet bilginin Türkçe tercümesi şu şekilde:
“2019'da başlatılan NOA-Networks Overcoming Antisemitism projesi, yeni kamu-sivil toplum ortaklıklarını yenileme ve geliştirme çabasıdır. Avrupa Birliği finansmanıyla desteklenen projede, altı Avrupalı Yahudi kuruluşundan oluşan bir konsorsiyum, antisemitizmle mücadele için eğitim ve öğretim araçları, sosyo-kültürel faaliyetler, spor atölyeleri ve çığır açan Ulusal Karne metodolojisi gibi somut girişimler geliştirmek üzere bir araya geldi. Proje, politika ve uygulama, güvenlik ve eğitim ile ulus ötesi ve ulusal eylemleri bir araya getiren bütüncül bir yaklaşım benimsemektedir. 

NOA Projesinin bu Avrupa konferansı, sivil toplum kuruluşları ve kamu yetkililerinden 100'den fazla temsilciyi, NOA Projesinde bugüne kadar geliştirilen araçlarla antisemitizmin ele alınması, önlenmesi ve antisemitizmle mücadelede elde edilen sonuçlar, dersler, tedbirler ve deneyimler üzerine düşünmek üzere bir araya getirmektedir.

NOA İbranicede ‘hareket halinde’ anlamına gelmektedir ve bu etkinlik, kaydedilen ilerlemeyi vurgulamanın yanı sıra Yahudi topluluklarının geliştiği kapsayıcı ve demokratik bir Avrupa vizyonuna doğru daha fazla ilerleme için ilham vermeyi amaçlamaktadır.”

Facing Facts

CEJI’nin NOA dışında başarıyla yürüttüğü ve eğitim içerikleri açısından öğretmenleri ve eğitimcileri NOA’ya kıyasla daha da yakından ilgilendiren bir diğer uzun soluklu projesi Facing Facts. NOA gibi Facing Facts de Avrupa Birliği tarafından Vatandaşlar, Eşitlik, Haklar ve Değerler Programı kapsamında finanse ediliyor.

Facing Facts, nefret suçlarının izlenmesi, müdahale edilmesi ve önlenmesine yönelik bütüncül, çok paydaşlı yaklaşımlar üreten sivil toplum örgütleri ve kolluk kuvvetlerinden oluşan geniş bir uluslararası ağ. 2011 yılından bu yana sürdürülen bu ağ çalışması için CEJI’nin amiral gemisi diyebiliriz. Facing Facts Ağı, antisemitizmin yanı sıra İslamofobi başta olmak üzere göçmen, LGBT, Roman karşıtlığı gibi Avrupa’da yaygın olarak görülen ayrımcılık ve nefret suçlarına karşı çevrimiçi ve fiziki olarak uygulanabilecek eğitim içerikleri geliştiriyor, yine bu konular özelinde raporlar yayınlıyor.

Facing Facts projesinin resmi sayfası olan facingfacts.eu sayfası üzerinden tüm içeriklere ücretsiz olarak erişebiliyorsunuz.

European Network for Countering Education through Antisemitism (ENCATE)

Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir başka program da yine CEJI’nin ağ üyesi olarak dahil olduğu European Network for Countering Education through Antisemitism (ENCATE).

Bu ağın yürütücülüğünü Berlin merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan KIgA e.V. yapıyor.

2019 yılında faaliyete geçen ENCATE’nin resmi sayfasında (encate.eu) ağ şu şekilde tanımlanıyor:

ENCATE, antisemitizm ve diğer ayrımcılık biçimleriyle mücadele eden eğitim uygulayıcıları için bir ağdır. Üyelerimiz, antisemitizmin farklı tezahürlerini tespit etmek ve ele almak üzere çeşitli kitleleri eğitmektedir.

Aynı zamanda, bir Avrupa sivil toplum ağı olarak ENCATE,

-        hükümetler, sivil aktörler ve uluslararası kuruluşlar için hayati bir ortaktır çünkü uygulamalı deneyim ve uzmanlık aktarır;

-        Yahudi kuruluşlarının yanı sıra uluslararası kurumlar, ağlar ve STK'ların ilgili geçmiş ve güncel çalışmalarını referans çerçevesi olarak kabul eder;

-        tamamlayıcı bir rol üstlenmeye ve alana değer katmaya çalışmaktadır.

Türkiye’den Sivil ve Ekolojik Hakları Derneği ya da kısa bilinen adıyla SEHAK’ın da dahil olduğu ENCATE’de Avrupa çapındaki öğretmenler, sosyal çalışmacılar ve eğitimcilere yönelik fiziki ve çevrimiçi eğitimler düzenleniyor.

9-11 Ekim tarihleri arasında Berlin’de katıldığım seminer ENCATE’nin üçüncü dönem faaliyetleri kapsamındaydı. Yunanistan, Macaristan, Belçika, İngiltere, İtalya, İspanya, Sırbistan gibi farklı ülkelerden gelen 15 civarı eğitimciye Berlin’deki üniversitelerde bu alanda araştırmalar yürüten akademisyenler tarafından üç gün boyunca antisemitizmin tanımlanması, antisemitizmin tarihsel boyutu ve vaka çalışmalarını kapsayan sunumlar yapıldı. Program dahilinde Berlin’deki anıtsal noktaları da rehber eşliğinde ziyaret etme şansımız oldu. Üç gün süren seminerin ardından altı hafta boyunca her hafta farklı bir uzmanın çevrimiçi sunum yaptığı ve aynı zamanda çevrimiçi modüllerde okuma, izleme yaparak diğer katılımcılarla birlikte forumlarda tartışma ve grup ödevleri yaptığımız toplamda yedi haftalık bir program.

Program içerisinde yer alan konu başlıklarından aklımda kalanlar “Sanal Dünyada Antisemitizm”, “Komplo Teorileri”, “Sol Kesimde Antisemitizm” ve “Holokost İnkarı ve Çarpıtması”. Program çevrimiçi olarak kasım ayı sonuna kadar devam ediyor. ENCATE projesi kapsamında verilen bu eğitimlerin yeni katılımcılarla gelecek aylarda da devam edeceği bilgisini buradan paylaşayım.

Addressing Anti-Semitism through Education

Son olarak 29 Ekim - 1 Kasım tarihlerinde Barcelona’da katıldığım bir başka seminerden kısaca notlar paylaşayım. Berlin’deki programda olduğu gibi burada da Avrupa’nın farklı noktalarından 15 civarı eğitimci ve toplum çalışmacısı bir araya geldi. Aslında konu daha çok Avrupa Yahudi kültür mirası olsa da gündemden ötürü bu programda da Avrupa’da tedirgin edici seviyelerde artış gösteren ırkçılık, antisemitizm, İslamofobi gibi azınlık karşıtı eylem ve söylemler ele alındı.

Seminerdeki katılımcılardan biri Türkiye’nin de kurucu üyeleri arasında yer aldığı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) web sitesinde yer alan antisemitizm, ırkçılık, ayrımcılıkla ilgili eğitimcilere yönelik etkinlik kitapçıklarını gösterdi. Bu malzemeler arasında toplamda 10 kitapçıktan oluşan “Addressing Anti-Semitism through Education: Teaching Aids” (Antisemitizmin Eğitim Yoluyla Ele Alınması: Öğretim Araçları) serisi özellikle ilgimi çekti. 2019 yılına ait olan serinin tamamını AGİT’in e-kütüphanesi olan osce.org/odihr/441146 sayfası üzerinden ücretsiz olarak bilgisayarınıza indirebiliyorsunuz. İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Macarca, Lehçe gibi birçok dilde olan materyallerin Türkçe versiyonları maalesef yok. Ancak yeni yazılımlar sayesinde İngilizce-Türkçe tercümeleri kendimizin bile yapması eskiye göre oldukça kolay.

 

Neler Yapabiliriz?

Berlin ve Barcelona’da görüştüğüm eğitimcilerden edindiğim genel izlenim her ülkede bu konuların geçmişten bugüne gelen ve büyümeye devam eden sorunlar olduğuydu.

Son yıllarda sosyal medyanın kontrolsüz yükselişi, sahte haberlerin inandırıcılığının artması, bilgiye erişimin yanında bilginin yaygınlaştırılmasının da kolaylaşmasıyla popülist ve aşırıcı grupların sayılarında da artış gözlenmekte. Ne yaparsak yapalım her coğrafyada bu gruplar dün olduğu gibi yarın da olacaklar.

Maalesef bu konularda basit, kısa yol çözümler yok. Örgün ve yaygın eğitim sistemleri içerisinde bu konulara ağırlık vermek, bu yazıda birkaç örneğini verdiğim programlara ve ağlara destek olmak dışında biz eğitimcilerin elinden başka bir şey gelmiyor. Bu mücadelede başarılı olabilmek için eğitimcilerin yanında hukukçuların, güvenlik güçlerinin, politika yapıcıların da birlikte hareket etmesi şart.

Yapay zeka araçlarının da desteğiyle eğitim ve iş hayatında ciddi dönüşümlerin beklendiği bir çağda gençlerin aşırıcı grupların etkisi altına girmelerini engellemenin formülü bence eskiden olduğu gibi yine bu üç anahtar kelimede olacak: sanat, spor ve bilim.

Toplumlarda şiddetin, ayrımcılığın, kutuplaşmanın, gençler arasında da madde ve ekran bağımlılıklarının hayatın olağan bir parçasıymış gibi çarpıtılmaya çalışıldığı bir çağda din, dil, ırk, etnisite, cinsiyet fark etmeksizin bir arada yaşamı savunanların birbirlerinin sesini duymaya ve dayanışma içerisinde olmaya ihtiyacı var. Eğitim dünyasına yönelik yolculuğumuzda bir başka yazıda tekrar görüşmek üzere…

 

29 Ekim - 1 Kasım tarihleri arasında Barcelona’da gerçekleşen Avrupa’daki Yahudi Topluluklar seminerinde Avrupa’nın farklı ülkelerden 15 eğitimci ve sosyal çalışmacı bir araya geldi.

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün