•Haber merkezleri bu çatışmada en çok acı çeken insanlar olarak Filistinlileri görerek kalp atışlarını hızlandıran kolay başlıklar atıyorlar. Yine İsraillilerin zalim, Filistinlilerin ise pasif kurbanlar olduğu bir anlatıya geri dönüyoruz. İsrail´in Hamas´ı Gazze´den söküp atma kampanyasının yanı sıra anlatılanlar üzerindeki savaş devam ederken, dünyayı İsrail´in arkasında durmaya ikna edebileceğimizi düşünerek kendimizi kandırmamalıyız. İsrail´i uzun zamandır destekleyenler bunu yapmaya devam edecek olsalar da, bu İsrail´in kazanabileceği bir savaş değil. Çok uzun zamandır insanların zihinleri dünyada yanlış giden her şey için bizi suçlamaya şartlandırıldı. Yapacağımız hiçbir şey bunu değiştirmeyecek. www.gazeteoksijen.com
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhuriyet Bayramı tebriklerini kabul ediyor.
Tebrik edenler arasında Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva da var.
Görüntüleri izledim:
Haleva, Erdoğan’a büyük bir coşkuyla sevgi gösterisi yapıyor. Omuzuna dokunuyor, mesafeli de olsa bir kucaklama çabası içine giriyor. Erdoğan ise kendi kişisel tarzına uygun biçimde bir karşılık veriyor. Aralarında nasıl bir konuşma geçiyor, bilmiyoruz.
Sosyal medyada bu durumu iki açıdan da yorumlayanlar çıkmış:
- BİR: Bu ne samimiyet!
- İKİ: Erdoğan, Haleva’ya yüz vermedi!
Bu tür yorumlarda bulunanlara sesleniyorum:
Kendinize gelin.
Haleva, İsrail Devleti’nin özel temsilcisi falan değildir. Netanyahu’nun politikalarının sorumlusu da değildir.
Haleva, bu topraklarda yüzlerce yıldır yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Yahudi yurttaşlarımızın dini temsilcisidir.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/gercek-yahudilik-bu-degil-42353929
https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-israil-filistin-catismasinda-turkiyenin-garantorlugu/3038629
Dün Türkiye”nin önde gelen internet haber sitelerinden birinin yöneticisi ile konuşuyorum, “Gazze haberleri okunmuyor artık” diyor
Benim şu yazımın bile daha az okunacağına eminim…
O nedenle diyorum ki;
Türk halkının sesine kulak verelim biraz…
İzleyeceğimiz politikada bize yol gösterecek önemli işaretlerimiz var…
Bu araştırmaya bir kere daha bakalım Metropoll şirketini yaptığı araştırmayı bir kere daha dikkatle okuyalım:
Soru şu:
Hamas-İsrail savaşında Türkiye’nin tutumu ne olmalı?
(*) YÜZDE 34.5 Tarafsız kalmalı
(*) YÜZDE 26.4 Arabuluculuk yapmalı
(*) YÜZDE 18.1. Filistin halkını desteklemeli, ama HAMAS’la arasına
mesafe koymalı
(*) YÜZDE 11.3. HAMAS’ı desteklemeli
(*) YÜZDE 3. İsrail’i desteklemeli…
Halkın bu olaya makul bakışı apaçık belli değil mi…
Neredeyse yüzde 85’i tarafsız kalın, Filistin halkına insani desteğinizi gösterin ama Hamas”tan uzak durun ve bu politikanız ile arabuluculuk yapın diyor.
Son derece mantıklı değil mi…
Amerikan halkı ne diyor? Hamas mı İsrail mi?
Bakın daha ilginç bir araştırma da var önümde…
Amerikan halkına sormuşlar: Hükümet Hamas-İsrail savaşında hangi
tarafı desteklemeli?
(*) YÜZDE 64: İki tarafı da desteklememeli
(*) YÜZDE 27 İsrail”in yanında yer almalı
(*) YÜZDE. 7 Filistinlilerin yanında yer almalı
Buyrun İsrail yanlısı sandığınız Amerikan halkının tutumu…
Yüzde 64 tarafsız kalın diyor…
Ne farkı var Türk kamuoyundan…
Bizde Hamas’ı destekleyelim diyen yüzde 11, orada yüzde 7…
https://www.bbc.com/turkce/articles/cgrdrjrnepko
https://bianet.org/haber/yahudiler-antisemit-saldirilari-paylasti-287343
İsrail’de 1 Kasım 2022’de yapılan seçimlerden Netanyahu’nun partisi Likud Partisi birincilikle çıkmıştı.
6. Netanyahu hükümeti, 29 Aralık 2022’de göreve başlamıştı.
Aşırı sağcı partilerin de yer aldığı bu koalisyon hükümeti, birçok uzman tarafından “İsrail tarihinin en sağcı hükümeti” olarak tanımlanıyor.
Netanyahu'nun koalisyon ortakları, İsrail-Filistin sorununda ortak başkentleri Kudüs olan ve Batı Şeria'da bağımsız bir Filistin devleti öngören uluslararası destekli barış formülünü reddediyor.
Bu partiler arasında, “İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etmesini” savunan, “Orduda kadınlara fırsat eşitliğine karşı çıkan”, “LGBT haklarının karşısında duran” partiler de yer alıyor.
İsrail’de bu yıl içinde, bahar ve yaz aylarında hükümet karşıtı kitlesel sokak protestoları düzenlendi.
On binlerce kişi hükümetin yargı sisteminde yapılması planlanan değişiklikleri protesto etti.
Muhalifler, teklif edilen yasal değişikliklerin, geçmişte hükümetin gücünü kontrol eden yargı sistemini zayıflatarak ülkede demokrasiyi ciddi şekilde baltalayacağını düşünüyordu.
7 Ekim saldırılarından yaklaşık beş gün sonra İsrail’de bir savaş kabinesi kuruldu.
Kabinedeki beş isim İsrail'in devam eden operasyonlarıyla ilgili kilit kararları veriyor.
Kabinede Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Galant, muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Binyamin Gantz, Ulusal Birlik Partisi milletvekili, eski tümgeneral Gadi Eisenkot (Gözlemci) ve Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer (Gözlemci) yer alıyor.
https://www.bbc.com/turkce/articles/clkjkmzl1j4o
https://www.bbc.com/turkce/articles/cev7wygnxnvo
Türk Havayolları, CIP salonlarından kolayı kaldırmış.
Herhalde neden kolayı kaldırdınız diye soran olur diye maden suyunu da kaldırmışlar.
Sadece su ve ayran var!
Koskoca milli şirketimiz kararlarını sosyal medyadaki bir azınlığa göre veriyor.
https://twitter.com/ussal/status/1721184348051738666
Gücü ve aklı sadece Coca Cola’ya yeten, ucuz kahramanlık peşindeki artist Ortadoğu kafası…
Yahudilerin tıpta, ilaç sektöründe, teknolojideki icat ve inovasyonlarının da ne olduğunu öğrenip boykot başlatsanıza!!!
Mesela Google’a erişim yasaklansın kampanyası başlatsanıza!!
Mesela hastanelerde stent kullanımını boykot etsenize!!!
https://twitter.com/tokcem/status/1720720376995491949
Netanyahu bitti; ne kadar erken ayrılırsa o kadar iyi!:
İsraillilerin %76'sı Netanyahu'nun istifa etmesi gerektiğine inanıyor; Bunların %29'u bunun savaştan sonra değil, hemen olması gerektiğini söylüyor. İsraillilerin yalnızca yüzde 18'i onun iktidarda kalması gerektiğine inanıyor.
https://twitter.com/Istanbultelaviv/status/1720825074297541107
https://www.turkisrael.org.il/single-post/si-vi-ller-%C3%B6lmesi-n-ama-nasil
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/israilde-baris-vahasi-7030062
https://www.odatv4.com/guncel/rafael-sadinin-son-roportaji-anisina-atfedildi-120009632
Çok basit bir denklemden bahsediyorum herkes tetikleniyor. Objektif bakıldığında ateşkes şu şartlarda mümkün değil. Hamas eğer rehineleri teslim etseydi iş buralara gelmeyecekti. İsrail şimdi onca sivilin akıbeti hâlâ muğlakken, neyse boşver deyip döner mi? Çocuk musunuz abi? Böyle bir şey yapsa, bu Hamas'ın başarılı olması demek. Hem onca kişiyi hunharca katlettiler, hem rehineleri vermediler, İsrail hükümeti bunu nasıl kabul edebilir? Edemez. Boş beklentiler bunlar. İsrail'in bu işi sürdüreceği gün gibi aşikar. Hâlâ ekrana çıkıp ileri geri konuşuyorlar sence Netanyahu şu saatten sonra kuyruğunu kıstırıp geri dönebilir mi?
https://twitter.com/DLeilaErtug/status/1720880987226177631
7 Ekim ve ardından yaşadığımız süreç belki bölgede uzun zaman barış yanlılarının ses çıkaramayacağı bir yola girdiğimizi gösteriyor. Yine de ben ümitvârım; insan oldukça barış ihtimâli her zaman vardır. Filistinli ve İsrailli kadınlar bu savaş sürdükçe, kendilerine, bedenlerine, varlıklarına saldırılmaya devam edileceğini, kundaktaki evlatlarını, sevdikleri eşlerini, kardeşlerini kaybedeceklerini biliyorlar. Bu kadınların yüreğinin çığlığı mutlaka bir şeyleri yeniden değiştirmeye muktedir olacaktır. Evladını bu vahşi saldırıda yitiren İsrailli annelerin artık daha fazla kan dökülmemesi için Netanyahu’dan Gazze harekâtını durdurmasını istediklerini gördüğümde, kadınların merhametine daha çok inandım. Yeniden İsrailli ve Filistinli kadınların ellerinin birleşeceği ve hep bir ağızdan “Yeter artık, barış şimdi” diye bağıracakları bir ortamın doğacağı o günü sabırla bekliyorum: “Sınırlara son, diyaloğa evet”.
https://www.politikyol.com/baris-hemen-simdi/
Feshanedeki bienalden İsrailli sanatçıların eserleri çıkarılmış. Pes! Resmen ayrımcılık. Dün dedim ya yakında Yahudileri komple yasaklıcaklar. Bu olayın İstanbul Belediyesi ile alakası var mı?
@ekrem_imamoglu @mhrpolat Chp'nin Yahudi düşmanlığı su yüzüne çıkmış. Oyu artık Filistinlilerden istersiniz.
https://twitter.com/DLeilaErtug/status/1720682374646644811
🇮🇱🇮🇱 Aşırı sağcı bakan Eliyahu'nun Gazze'de nükleer silah kullanma yorumu üzerine birkaç not;
(1) Son yıllarda aşırı sağın yükselişinin ciddiyetini kavrama konusunda İsrail'de önemli bir direnç var. Bu direnç aşırı sağı destek şeklinde değil küçümseme şeklinde kendini gösteriyor
(2) Bu küçümseme ise aşırı sağı konjonktürel siyasetin veya yozlaşmış Netanyahu iktidarının ülkenin başına bela ettiği bir 'sapkınlık' ya da bir 'geçici durum hali' olarak görüyor. Çeperdeki mikro bir gerçekliğin bir 'anomali' olarak merkezde zuhur etmesi durumu olarak daha çok.
(3) Dolayısıyla aşırı sağdan ne gelirse gelsin onu küçümseyerek tartışma konusu yapma değerinden yoksun bırakma yolu seçiliyor. Bunun bence iki sebebi var. Bunlardan bir tanesi 'öz-saygının korunması'. İkincisi ise kendi tanımladıkları İsrail'den uzaklaşılmasını kabullenememe.
(4) Kabinedeki bir bakanın sivillere yönelik atom bombasının bir olasılık olduğunu söylemesine 'saçmalık' üzerinden tepki gösterip aynı zamanda o bakanın pozisyonunun ve ideolojisinin küçümsenmesi üzerine bir 'imkânsızlık' durumu inşa etme bir öz-saygı koruma durumu.
(5) Öz saygı koruma durumu normatif bir şey iken 'Bilinen İsrail'in dönüşümünü kabullenememe durumu analiz konusunda bir kısıt yaratıyor. Çünkü İsrail'de aşırı sağ merkeze geldikçe hem siyasal-hukuki hem de kamusal alanlar üzerinde 'gerçek' ve cüretkâr taleplerle geliyor.
(6) Seçim furyasında aşırı sağın üç temel politik talebi vardı. (1)Batı Şeria ve Kudüs'te Yahudi varlığını güçlendirmek- yerleşimci ideolojinin merkeziliği (2)Yüksek Mahkemenin zincirlerini kırmak (3)İsrail egemenliğini fiili olarak göstermek (Mescid-i Aksa, Necef, Cenin, Nablus)
(7) İsrail 2021 Mayıs olaylarıyla henüz yüzleşmedi. Yerleşimci aşırı sağın başını çektiği bu şiddet dalgası 'Filistinlilerle çatışma' ekseninde 'normalleştirildi.' İsrail'deki Arap-Yahudi şehirlerde, Kudüs ve Batı Şeria'da aşırı sağ mevzilerinin derinleşmesi sorunlaştırılmadı.
(8) Keza yine 7 Ekim saldırılarından sonra hukukun zincirinden boşaldığı (Filistinlilerin tabi olduğu askeri hukuk) ve yerleşimci şiddetin pervasızca sergilendiği Batı Şeria'da aşırı sağın fiziki ve fikirsel gücünü artırdığı arka planda kalmayı sürdürüyor.
(9) Özellikle Batı Şeria'daki izole yerleşimler aşırı sağın fikirsel ve maddi kaleleridir. İsrail güvenlik düşünüşünün bu kaleler ekseninde konuşlanması ise aşırı sağın güvenlik algılaması ile ulusal güvenlik algılamalarının yakınlaştığını gösteriyor.
(10) Bu sebeple yerleşimci-ırkçı Otzma Yehudit partisi lideri Itamar Ben Gvir, koalisyona katılmak için Ulusal Güvenlik Bakanı olmak istemişti. Kendisinin ulusal güvenlik tanımlamasının merkezinde ise bölgesel ve küresel tehditler değil Filistinliler var.
(11) Bu durum aslında İsrail'in Filistinlilerle ilişkiler bağlamında güvenlik tanımlamalarının merkezini Gazze'den Batı Şeria'ya kaydırmasının ve daha öteye gidersek İsrail'in 7 Ekim'de şok yaşamasının da sebeplerinden bir tanesi.
(12) İsrailli barış grupları da benzer bir şey söylüyorlar. Gazze sınırını koruyamadık, çünkü askerlerimiz Batı Şeria yerleşimlerini koruyorlardı. İddianın teknik yönünü bir kenara bıraksak da en azından güvenlik tanımlamalarında Batı Şeria'ya bir kayış yaşandığını söylenebilir.
(13) 7 Ekim sonrası Itamar Ben Gvir'in bireysel silahlanma konusundaki çabası da aslında 'tehdit' tanımlamasının yönüne işaret ediyor. İsrail'de aşırı sağ, ülkeyi uzun vadede iç savaşa sürükleyecek tüm taşları döşemekle meşgul.
(14) Ya da yargı reformu. Bunu salt 'popülist Netanyahu dayatması' üzerinden okuyan bakış aşırı sağın aktörlüğünü ikincilleştirmişti. Oysa yargı reformunu stratejik bir politika olarak ısrarla seçim furyasında merkezine alan tek grup aşırı sağcılardı.
(15) Protestolar yoğunlaşıp hali hazırda zayıflamış olan Netanyahu köşeye sıkıştığında ona manevra alanı tanımayan en büyük güç de aşırı sağcılardı. Reform sürecinin devamını kendilerinin koalisyona desteğine endeksleyerek Netanyahu'nun elini ayağını bağlamışlardı.
(16) İsrail'de aşırı sağ, kurumsal ve fikirsel olarak İsrail siyasetinin bir kutbu oldu bile. Sadece yargı dayatması ve yerleşimci anti-Arap diskur ile yaşanan toplumlararası şiddetin (2021 Mayıs) sonuçlarına bakmak yeterli. Her geçen yıl ise meşruiyeti azalmıyor bilakis artıyor.
(17) Velhasıl, evet Gazze'ye atom bombası atılmayacak. Bir aşırı sağcının Gazze'ye atom bombası atılıp atılmamasına gerçekten karar verecek duruma gelince kadar aşırı sağ bir anomali olarak görülmeye devam etmek pek de mümkün olmayacak.
https://twitter.com/FeritBelder/status/1721153356108874038
Netanyahu'nun zayıflayan seçmen desteği sebebiyle Likud içerisinde olası liderlik krizini önlemek için birkaç isim öne çıkmaya başladı.
Bunlardan bence en dikkat çekeni Mossad'ın eski başkanı Yossi Cohen.
Cohen sürekli röportaj veriyor ve kamuoyu nezdindeki itibarını pekiştirmek istiyor.
Bugün de Kanal 12'deki "Haftasonu Haberleri"ne konuk oldu.
Olayların sıcaklığında vurguladığım gibi İsrailli seçmen (merkez sol/sağ) eski tip güvenlik bürokrasisi elitlerine yönelmesi muhtemel: eski ordu komutanları ve istihbaratçılar gibi.
Likudnikler için kabul görmesini sağlayan bir takım özellikleri de var:
Babası Irgun/Etzel mensubu.
Likudnik elitlerin yoğun olduğu Rehavya'da doğdu.
İsrail sağında liderlik için Betar, Irgun gibi sağ merkezli oluşumlarla ilişkili olmak önemli.
https://twitter.com/gcinkara/status/1720906414229496134
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-gazzedeki-saldirilariyla-kendi-ekonomisini-de-vuruyor/3038779
https://harici.com.tr/israil-hamas-savasinin-iktisadi-sonuclari/
https://gazeteoksijen.com/ekonomi/bloomberg-yazdi-israildeki-savas-ekonomiyi-de-siniyor-193133
Gazze halkının iyiliğini isteyenlerin çabalarını Hamas'ın sonunun Gazze için bir başlangıç olabilmesine yoğunlaştırmaları gerekir. Gazze'nin uygar ve makul bir yönetimle hak ettiği barış ve güvene ulaşması halen mümkündür. Artık Hamas'ı kurtaramazsınız ama Gazze kurtulabilir.
https://twitter.com/cngsgnc/status/1720473824674640359
https://ankarali-2001.blogspot.com/2023/11/hamasin-tunelleri.html
Israel'de insaatlarda veya baska yerlerde calisan Arap vatandaslara karsi irili ufakli tacizler oluyor. Israel Hahambasisi ve kanaat onderi hahamlar bunu siddetle kinayan bir bildiri yayinladi ve halki bu tarz hareketlerden uzak durmaya cagirdi. Onemli bir cagri.
https://twitter.com/gbehiri/status/1720005101064945812
Balfour Deklarasyonu’nun yayımlanmasında esas olan çıkar dengesinin, bugün itibarıyla Batılı ülkelerin bölgeye dair politikasında merkezi rol oynamaya devam ettiğini ifade etmek mümkün. 7 Ekim’de başlayan çatışmalar sonrasında da buna dair emareler izlenebiliyor. Keza çatışmanın durdurulması yönünde inisiyatiflerden ziyade bölgeye silah ve uçak gemisi gönderilmesi, Filistin Meselesi ve taraflar arasındaki çatışmanın geçmişini görmezden gelen, sivil kayıpların önüne geçilmesi yönünde kerhen yapılan açıklamalar da bunun göstergesi. İngiltere’nin de Doğu Akdeniz'e gözetleme uçağı ve 2 Kraliyet Donanması gemisi göndermesinin, sorunun çözümüne hizmet etmekten ziyade kendi jeopolitik çıkarları bağlamında, Ukrayna’dan Akdeniz’e sarkan hasımlarının bölgeye esnemesiyle ilgili bir durum olduğu söylenebilir. Genel manzaraya bakıldığında, İsrail melesinin bugünkü haline gelmesinde asıl çelişkinin, geçmişten bugüne sürdürdükleri politikalarla sorunun ortaya çıkmasında başat rol oynamış aktörlerden çözüme katkı sunmalarını beklemek olduğunu söylemek mümkün.
https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-balfour-deklarasyonu-ndan-7-ekim-saldirisina/3040944
13 Ekim tarihli belgeye göre, İstihbarat Bakanlığı Gazze’deki Filistinli Arap nüfusun kalıcı olarak Sina’ya zorla naklini öneriyor. Belge, Gazze’deki sivillerin Mısır’a zorla göç ettirilmesinin ‘olumlu ve uzun vadeli stratejik sonuçlar doğuracağını’ öne sürüyor. Sina’da çadır kentlerin kurulması ve insani koridorun açılmasını içeren üç aşamalı bir süreci, ardından Sina’nın kuzeyinde geri dönüşün olmayacağı yeni kentlerin inşasını ve bir de tampon bölgeyi öngörüyor. Şöyle ifadeler yer alıyor: “[Gazzelilere] verilecek mesajlar toprak kaybı etrafında dönmeli, yani İsrail’in yakın gelecekte işgal edeceği topraklara geri dönme umudunun kalmadığını açıkça ortaya koymalı. İmaj şu olmalı: ‘Allah, Hamas liderliği yüzünden bu toprakları kaybetmenizi sağladı – Müslüman kardeşlerinizin yardımıyla başka bir yere taşınmaktan başka çareniz yok.”
İsrail basınına hemen, bu belgenin ‘ilk düşünceleri’ temsil ettiği ve şu an için değerlendirilmediği yansıtıldı. Washington Post Mısır ve ABD’nin Filistinli nüfusun Gazze’den zorla çıkarılmasını engellemenin yollarını görüştüğünü yazdı. Nitekim Biden’ın pazar günü Mısır lideri El Sisi ile görüşmesine dair ABD açıklamasına da bu konu “Gazze’deki Filistinlilerin Mısır’a veya başka bir ülkeye göç ettirilmemesini sağlamının önemini görüştüler” olarak yansıdı. Ne ki dönüp yine John Kirby’nin açıklamasına bakıldığında “ABD’nin ateşkes yerine Gazze’de şiddetten kaçmak isteyen sivillerin tahliyesinden” yana olduğu ısrarı göze çarptı. Yani aslında ‘zorunlu göç’ meselesi Mısır ve Ürdün’ün direnişi ve BM insani yardım örgütlerinin ‘imkansızlığına’ dair uyarılarına rağmen tam olarak kapanmış değil. Anlaşılan o ki bu konu da İsrail ordusunun Gazze’deki askeri performansıyla paralel olarak gelişecek.
https://harici.com.tr/kuresel-hesaplasmanin-cephesi-ortadogu/
https://www.youtube.com/watch?v=qzlGt2EtkeQ
https://birikimdergisi.com/guncel/11528/kalasnikof-ve-zeytin-dali
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hamas terörist örgüt değildir" çıkışı, Gazze'ye olası çokuluslu güçler arasında Türkiye'nin de yer alma olasılığını büyük ölçüde azaltmış görünüyor. Ancak Dışişleri Bakanı Fidan'ın Gazze'deki çatışmaların "ya büyük bir savaş, ya da büyük bir barışla" sonuçlanabileceğine ilişkin sözleri, Ankara'nın da kendi hesaplarını yapmaya başladığını ortaya koydu.
Belli ki Ankara da Gazze kaosundan, Suriye'deki çıkmazı da "temize çıkarabilecek" bir "barış" kotarmanın yolunu aramaya başlamış...
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/semboller-savasi/713931
https://www.evrensel.net/yazi/93832/iran-israil-savasi-mi-geliyor
7 Ekim’de Hamas’ın İsraillilere karşı uyguladığı tarifsiz dehşet dünyayı gerçekten şoke etmişti. Sonrasında küresel anlamda İsrail’e ve Yahudiler’e karşı bir sempati dalgası oluştu. Ancak İsrail Gazze Şeridi'nde misilleme yapmaya başladığında ve Filistinlilerin ölü sayısı binlere ulaştığında, umutlarımız hızla yıkıldı. Bir kez daha, İsraillilerin zalim olduğu imajını kabul etmeye fazlasıyla hazır bir dünya ile hesaplaşmak zorunda kaldık.
Haber merkezleri bu çatışmada en çok acı çeken insanlar olarak Filistinlileri görerek kalp atışlarını hızlandıran kolay başlıklar atıyorlar. Yine İsraillilerin zalim, Filistinlilerin ise pasif kurbanlar olduğu bir anlatıya geri dönüyoruz. İsrail'in Hamas'ı Gazze'den söküp atma kampanyasının yanı sıra anlatılanlar üzerindeki savaş devam ederken, dünyayı İsrail'in arkasında durmaya ikna edebileceğimizi düşünerek kendimizi kandırmamalıyız. İsrail'i uzun zamandır destekleyenler bunu yapmaya devam edecek olsalar da, bu İsrail'in kazanabileceği bir savaş değil. Çok uzun zamandır insanların zihinleri dünyada yanlış giden her şey için bizi suçlamaya şartlandırıldı. Yapacağımız hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
https://gazeteoksijen.com/dunya/israil-gazetesinden-carpici-analiz-dunyayi-ikna-edemiyoruz-193207
Çok basit bilgi: Siyonizm karşıtlığını ve İsrail eleştirisini, Yahudi düşmanlığına düşmeden yapacak kadar tarafsız olamıyorsanız, Yahudi düşmanısınızdır. Zorlamayın anlaşılıyor.
https://twitter.com/DLeilaErtug/status/1720022122041389154
https://www.youtube.com/watch?v=bNWD2y6vL-A
https://fikirturu.com/insan/israil-filistin-catismasi-gordion-dugumunu/
Tanıl Bora Gazze'ye gitse, onlara da bizlerin anlayamadığı seviyesine yetişemediği teorilerinden anlatsa, İsrail'in 70 senede yapamadığını 3 senede yapar, Filistinliler bile biz Filistinli değiliz en büyük İsrail diyerek bölgeyi boşaltmazsa ben de bir şey bilmiyorum. Hele yanına Ahmet Altan'la Ümit Kıvanç'ı alsa 3 sene bile sürmez 6-7 haftada hallederler Filistin davasını.
https://twitter.com/DLeilaErtug/status/1719446732629541127
https://www.youtube.com/@October72023-
