Progressive rock´tan klasik müziğe ters yön - 3 : Bir Sergiden Tablolar

Sami ASA Sanat
27 Eylül 2023 Çarşamba

Bu başlıkla bir yazı fikri kafamda oluşurken, konuyla ilgili klasik müzik eserlerinden ve progressive rock ile bağlantısından etkilenmemden kısaca bahsedeceğim tek bir yazı olacağını düşünmüştüm. Hafızamı tazeleme ve araştırma safhasına giriştiğimde, bunları kaleme dökmeye başladığımda, içeriğin bir yazıdan çok daha fazla olduğunu gördüm. Geçen ay yayınlanan bu başlıktaki ikinci yazıyı ilettiğimde, ayrıntılara ve anılara daldıkça biraz da dipsiz kuyu olabilecek bu konuyu sona erdirmeye karar vermiştim. Ancak, sonraki yazı konusuna hazırlanırken bu konunun çarpıcı bir örneğini dile getirmeyerek eksik bıraktığım hissi öne çıkmaya başladı. Nedeni ise, tam da bu sınıflandırmaya giren ve önceleri prog-rock türündeki yorumunu, sonraları onunla birlikte çeşitli klasik müzik icralarını büyük beğeniyle bıkmadan dinlediğim - tek bir parça değil - “konsept” bir eserden bahsetmeden geçmiştim. Hatta, bu türle ilgilenen dostlarımdan bu yönde uyarılar dahi aldım. Sonuç olarak bu yazımda Modest Mussorgsky’nin ‘Pictures at an Exhibition – Bir Sergiden Tablolar’ adlı eserinden ilginizi çekeceğini umarak bahsediyorum ve bu faslı şimdilik kapatıyorum.

19. yüzyılın ikinci yarısında Rusya sosyal, politik ve sanatsal açıdan bir ikilemin içindeydi. Sanat ve özellikle müzik açısından bir yandan batıya yönelmeyi ve modernleşmeyi hedefleyen, diğer yandan zengin geçmişine bağlı kalmak isteyen milliyetçi bir yönelim mevcuttu. Rus müziğinde batıya yönelmek isteyen liberal akımın başını Çaykovski çekmekteydi, gelenekçi akımda ise aralarında Mussorgsky’nin de bulunduğu “Güçlü Beşli Küme” olarak adlandırılan besteciler bulunmaktaydı.

Mussorgsky küçük yaştan beri dahi bir piyanist olduğunu göstermişti ama müzik ile ilgilenmeyi ve besteciliği ancak yarı zamanlı yapabilmişti. Bunun asıl nedeninin ise onu yaşamı boyunca terk etmeyen alkol bağımlılığı olduğu söyleniyor. Ressam, mimar ve tasarımcı olan Victor Hartmann yakın arkadaşıydı. Gelenekçi ve milliyetçi sanat anlayışları örtüşmekteydi. Hartmann resim ve mimaride benzer bir yol izlemekteydi.

Hartmann’ın 1873 yılında genç yaşta ani vefatı Mussorgsky’yi çok etkiledi. Arkadaşlarıyla birlikte, ölümünden hemen sonra Hartmann’ı anmak üzere onun eserlerini içeren geniş bir sergi düzenlediler. Bu sergi sırasında Mussorgsky sergideki bazı tablolardan ilham alarak besteler yapmaya karar verdi. Aradan bir yıl geçtikten sonra eseri besteledi. Eser, tabloları anlatan kısa parçalar ve aralarında farklı tonlarda tekrar eden ‘Promenade – Gezinti’ adında ve sergide tabloların arasında gezinmesini betimleyen ana tema niteliğinde bir nevi müzikal oto-portre içeriyordu. Ne var ki, sadece piyano için tasarlanmış olan eserde hala düzenlemeler ve besteler arasındaki geçişler eksikti. Diğer ünlü bir besteci dostu Rimski-Korsakow ona yardım etmeye çalıştı. Ancak alkol bağımlılığı ve diğer ruhsal sorunlar onun daha fazla ilerlemesini engelledi. 1881 yılında öldüğünde tamamlanmamış olan bu eser, Rimski-Korsakow’un düzenlemesi sayesinde günümüze ulaştı. Sonraki yıllarda birçok besteci eseri farklı şekilde yorumladıysa da bunlar pek ses getirmedi. Ta ki Maurice Ravel’in eseri 1922 yılında orkestra için düzenlemesine dek. Ravel’in dokunuşuyla eser büyük ün kazanarak bir klasik müzik başyapıtına dönüştü. Günümüzde halen ünlü orkestra şeflerince icra ediliyor. İlginç olan ise, besteciye ilham olan Hartmann’ın tablolarının çoğu zamanla kayboldu ve günümüze ulaşamadı, ama on tablo Mussorgsky’nin müziği sayesinde anılıyor.

Eserin Emerson, Lake & Palmer (ELP) tarafından progressive rock türüne uyarlamasından bahsedecek olursak, Keith Emerson ilk olarak bu eseri Londra’da Royal Festival Hall’de bir klasik müzik konserinde dinledi. Piyanoya uyarlamak üzere eserin Ravel düzenlemeli orijinalinin nota yazımını satın almaya çalıştı, bu girişiminde eserin aslında kendi alanı olan sadece piyano için bestelendiğini öğrendi. ELP eseri bir süre konserlerde çaldıktan sonra, 1971 yılında Newcastle City Hall’deki konserde ilk canlı albümleri olarak kaydetti. Eserin giriş parçası ‘Promenade Pt.1’ bölümünü Emerson üst kattaki eski kilise ve konser salonlarında bulunan bir ‘borulu org – pipe organ’ ile çaldı. Bir sonraki parçayı çalmak için alt katta diğerlerinin yanına ve tuşlular setine ulaşıncaya dek Palmer davul geçişini sürdürdü. Bu denli güçlü, yer yer sert, sıkça ve aniden yön değiştiren görece zor bir müziği sadece üç kişilik bir rock grubu, tuşlular, bas gitar, davul ve bazı bölümlerde Greg Lake’in vokali ile, rock türünde aynı güçlü anlatımla aktarmayı başardı. Müziğin güçlü vurgusu ve grubun etkileyici “show” performansının verdiği adrenalin ile izleyiciler canlı kayda coşkuyla katıldı.

ELP bazı parçalarda orijinale neredeyse bağlı kalmakla birlikte, diğerlerinde orijinale kendi beste ve tuşlu partisyonlarını ekledi. Promenade Pt.2’de Lake’in güçlü seslendirmesi buna bir örnek. Grup ayrıca, orijinal ile bağlantısı olmayan kendi bestelerini de albüme dahil etti. “The Sage” adlı parçada Greg Lake’in bariton aynı zamanda duygulu seslendirmesiyle ve sonrasında Emerson’un virtüözlüğünü ortaya koymasıyla, bu parça türünün tanınmış eserleri arasında yerini aldı. Kapanış parçası olarak the Nutrocker (Çaykovski’nin Fındıkkırandan balesinden çağrışım yaparak), belli ki hızlı ve güçlü temposuyla konsere katılanların ayağını yerden kesmiş.

ELP’nin bu canlı albümü onların bir imza eserine dönüştü. Grup dağılıncaya dek her konserinde bu albümden parçalara yer verdi. Emerson’un otobiyografisinin adını “Pictures of an Exhibitionist” koyması, bu albümün onun yaşamında ve kariyerinde ne denli önemli olduğunu gösteriyor. ELP’nin bu uyarlaması, barok, modern caz, blues-rock, psychedelic rock ve modern elektronik müzik gibi farklı türleri barındırıyor. Müzik, türler arasında ani geçişler ile öne çıkıyor. Zaten, bu tür müziği dinleyiciye çekici kılan unsurlar, sürpriz tınılar, ani stil ve tempo değişiklikleri ve müzisyenin enstrümanında ustalığını ortaya koyduğu yaratıcı performanslar gibi ayrıntılar olmuştur.

Uyarlama genellikle çok olumlu tepkiler almakla ve halen sık dinlenir olmakla birlikte, bazı klasik müzikseverler tarafından eleştirilmiş, klasik müzik normlarından uzaklaşmayı uygun görmeyenler, uyarlamayı basit ve gereksiz bir alıntı olarak değerlendirmiştir. Ancak klasik müzikle haşır neşir olmayan geniş bir kesimin bu uyarlama sayesinde bu önemli eserle tanışmış olduğu şüphesiz.

Ekli seçkide, önce ELP’nin albümünde öne çıkardığım bazı parçalara, sonra eserin klasik müzik türündeki parçalarına yer verdim. Hatta aynı bestelerin başkaları tarafından çalınan farklı türdeki ilginç bulduğum yorumlarını da ilave ettim. Müzik, tanımayanlara bazı yönleriyle daha sert, köşeli ve zaman zaman hüzünlü duyulabilir, ama biraz odaklanarak dinlendiğinde sizleri maceralı bir yolculuğa çıkarabileceğini umuyorum. Seçkiye, Greg Lake’in tok, zorlamasız, akıcı ve hakim sesiyle seslendirdiği grubun diğer albümlerinden birkaç parçayı da ekledim. Bunların arasında Lake’in 12 yaşında bestelediği “Lucky Man” ve Prokofiev’in bir eserinden kısmen alıntı yapılan bir Noel şarkısı da var. Seçkide tercih ettiğiniz müzik türüne öncelik vermenizi ve sonrasında karşılaştırmanızı öneririm. Keyifli dinlemeler!

KAYNAKÇA:

SEÇKİ: Spotify / Sami Asa / MY_9_Salom_230927_Prog Rock to Classical

  • Promenade Pt. 1, ELP – Live at Newcastle City Hall
  • Il Veccio Castello / The Old Castle, Minoire, “Serenity”
  • Promenade Pt. 2, The Sage, Promenade Pt. 3, ELP
  • Bydlo, Ragna Schirmer & Matthias Daneck, “Piacussion Pictures”
  • The Hut of Baba Yaga Pt.1, Nutrocker, ELP
  • From the Beginning, ELP, “Trilogy”
  • C’est La Vie, ELP, Works Volume 1
  • Lucky Man, ELP, 2012 Stereo Mix
  • Promenade I, Wiener Philharmoniker, Gustavo Dudamel
  • The Old Castle, Gewandhausorchester Leipzig, Igor Markevitch
  • Promenade II, Bydlo/The Ox Cart, Promenade IV, The Market at Limoges, Wiener Philharmoniker, Gustavo Dudamel
  • The Hut on Chicken’s Legs, The Great Gate of Kiev, Philadelphia Orchestra, Riccardo Muti
  • I believe in Father Christmas, ELP, “Works Volume 2”
  • Lieutenant Kijé Suite, Op 60: IV. Troika, Sergei Prokofiev, Chicago Symphony Orchestra, Claudio Abbado
  • Il Veccio Castello / The Old Castle, Mekong Delta

Aşağıdaki QR koddan seçkiye ulaşabilirsiniz.

https://open.spotify.com/playlist/5iPTSasYFpzGQzvJ56cWIT

Müzik eserinin son parçası “The Great Gate of Kiev”, aynı adlı yukarıdaki tablodan esinlenerek bestelenmiş. Günümüze dek ulaşan bu tablo, Kiev’de Çar 2. Alexander adına yapılması planlanan bir yapı için Hartmann’ın tasarladığı fakat hayata geçirilmeyen önerisini resmediyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün