Tora´dan alıntılarla ´Forever Young´ ve Bob Dylan

Viktor Mori Perspektif
19 Temmuz 2023 Çarşamba

Büyükannem aslen Türkiyeliymiş, eski Yunanlıların Euxine dediği ve Lord Byron’un Don Juan’da bahsettiği Karadeniz’de liman şehri Trabzon’dan yola çıkmış. Ailesi Türkiye’nin Ermenistan sınırındaki Kağızman kasabasındanmış ve soyadları Kırgız’mış. Dedemin ailesi de aynı bölgeden geliyormuş, ayakkabıcılık ve dericilikle uğraşıyorlarmış.

Büyükannemin ataları Konstantinapolisliymiş. Gençken Richie Valens’in ‘gizemli Türkler ve gökteki yıldızlar’ gibi sözler içeren ‘In a Turkish Town’ adlı şarkısını söyler ve Ritchie’nin herkesin söylediği ‘La Bamba’dan daha yakın bulurdum bu şarkıyı, nedenini de hiç bilmezdim. Annemin Nellie Turk adında bir arkadaşı bile vardı, büyüme çağımda hep yanımızdaydı.”

Bu satırlar 2016’da Nobel Edebiyat Ödülü alan ve tüm zamanların en iyi şarkı yazarı olarak gösterilen, yaşayan rock efsanesi Bob Dylan’a ait.

Kağızman’dan sonra Odesa’ya yerleşen, Rusya’daki 1905 pogromunda sonra New York’a göç eden Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 1941’de Minnesota’da dünyaya gelen Robert Allen Zimmerman, Greenwich’teki kulüplerde gitar çalıp şarkı söyleyerek müzik kariyerine başlamıştı. Hayranı olduğu folk efsanesi Woody Guthrie’nin izinden giden Bobby, ünlü şarkıcının son günlerinde düzenli olarak onu hastanede ziyaret etmiş ve ‘Song to Woody’ adlı şarkısıyla da ünlü şarkıcıyı onurlandırmıştı.

1950’lerin müzik kültürünün miadının dolmakta olduğunu anlayan genç sanatçı, folk şarkılarının güncel kültürü aştığını düşünüyordu. Şüphesiz bu düşüncesinde de büyük bir gerçeklik payı vardı. 1962 yılında yazdığı ve protest folk müziğin mihenk taşlarından olan ‘Blowin’ in the Wind’, zamanının ötesinde bir şarkıydı.

Şair Dylan Thomas’tan esinlenerek sahne adını Bob Dylan olarak değiştirmişti. ‘The Times They Are a-Changin’ adlı albümü ve 1960’ların protest hareketlerinin ikonu Joan Baez’le ilişkisi, Dylan’ın müzik dünyasındaki yerini, “protest hareketinin önemli şarkı yazarlarından biri” olarak sağlamlaştırıyordu.  

1965 yılında makas değiştiren Dylan, ilk defa Newport Festivalinde elektro gitar çalarak hayranlarını şaşırtmıştı. Bu, sanatçının ne ilk ne de son kendini yenileyişi olacaktı. İki müzik türünün harika bir bileşimi olan ‘Like a Rolling Stone’ adlı şarkısıyla edebiyatla müziği de birleştirmişti. Yıllar sonra “Büyük Amerikan şarkı geleneği içerisinde yeni şiirsel ifadeler yaratmış olması” gerekçesi ile Nobel Edebiyat Ödülü kazanmasında bu şarkının büyük bir rolü olacaktı. Rolling Stone Dergisi 2004 yılında, Tüm Zamanların En İyi 500 Şarkısı listesinde şarkıyı ilk sıraya koyarak, derginin ismine ilham kaynağı olan parçayı ve yazarını onurlandırmış oluyordu.  

1966 yılında Dylan’ın hayatını değiştiren çok önemli iki olay olmuştu. Ciddi bir motosiklet kazası geçirmiş ve yaralanmıştı. Üstelik aynı yıl baba olmuştu. Koşuşturmacadan kaçmak için ailesiyle birlikte şehir dışına yerleşmiş ve bir süre müzik dünyasından da uzak kalmıştı. Fakat başlarda onlar için huzurlu gözüken Woodstock kasabası, adresini keşfeden hayranlarının akınına uğrayınca, kaotik bir yere dönüşmüştü. Artık hem kasabadan hem de kendisine atfedilen ‘kimlik’ten kaçmanın zamanı gelmişti. ‘Karşı-kültür, artık ne ise’ onun temsilcisi olmak istemiyordu.

Joan BaezTo Bobby’ adında protest bir şarkı yazarak Dylan’ı kitlelere önderlik etmeye, dışarı çıkıp sorumluluk almaya çağırmıştı. Baez’in “Gözleri bütün gerçekleri görmüş gibi yaşlı ve kendisi bir kış yaprağı kadar naif" olarak tanımladığı Dylan ise yazdığı şarkı sözlerinden anlamlar çıkartılıp tartışmalar yaşanmasından ve kendisine atfedilen ‘İsyanın önderi, anarşinin başpiskoposu’ gibi lakaplarla anılmaktan bıkmıştı. 

Uzun bir süre ortalıkta görünmemişti ama müzik piyasası yokluğunda aralarında Neil Young’ın da bulunduğu Yeni Dylan’ları keşfediyordu. Belki de artık geri dönmenin zamanı gelmişti. Üç yıl sonra ilk düzgün albümü için stüdyoya girdi. Planet Waves adlı albümünde, baba olmanın da duygusallığıyla bu kez aşk ve nostalji şarkıları yazmıştı. Aralarında bir şarkı ön plana çıkıyordu, oğlu Jesse için yazdığı ‘Forever Young’. Bu şarkı kafasında beş yıldır dönüyordu ama tam olarak nasıl çalacağını da bilemiyordu.

Dylan’ı takip eden müzik uzmanları şarkı isminin Neil Young’a bir gönderme olabileceğini düşünseler de aslında şarkı sözleri için Dylan dinsel köklerine başvuruyor, Tora’dan (Tevrat) alıntılar yaparak, yeni doğmuş oğluna öğütlerde bulunuyor, uzun ve onurlu bir yaşam diliyordu.

“May God bless and keep you always/ May your wishes all come true.” 

Tanrı sen her zaman kutsasın ve korusun/ Tüm dileklerin gerçek olsun.

Bu cümle Tora’nın dördüncü kitabı Bamidbar’dan (Sayılar Kitabı’ndan) bir alıntı idi. “Tanrı seni mübarek kılsın ve korusun, Tanrı kutsal varlığı ile seni aydınlatsın” (Sayılar Kitabı 6:24).

 

“May you always be courageous/ Stand up right and be strong.”

Her zaman cesur ol/ Doğru için ayağa kalk ve güçlü ol.

Güçlü ve cesur terimleri Tora’nın beşinci kitabı Devarim’de (Tesniye) on kere geçiyor ve genellikle İsrail halkına vaat edilmiş topraklara girmeden önce ilham vermek için kullanılıyordu.

“May you build a ladder to the stars/ And climb on every rung.”

Yıldızlara bir merdiven yap/ Ve onun her basamağına tırman.

Bu mısralarda Bob Dylan, Tora’nın birinci kitabı Bereşit’te (Tekvin) geçen ‘Yaakov’un (Yakup) Merdiveni’ne bir gönderme yapmıştı. Yaakov rüyasında, gökten inen bir merdivenden inip çıkan melekler görmüştü (Tekvin 28:12). ‘Yaakov’un Merdiveni’ndeki her basamak bir yılı temsil ediyordu ve Dylan oğlunun göğe uzanan merdivenin her basamağına tırmanmasını isteyerek onun için uzun bir ömür dilemiş oluyordu.

Dylan, oğluna hitaben yazdığı şarkıyı, sözlerine uygun bir şekilde duygusal bir yorumla kaydetmişti. Hatta yakın arkadaşları ona “Hey Bob yaşlanıyor musun yoksa” diye takılmışlardı. Bunun üzerine sanatçı şarkıyı bir de rock versiyonda kaydetmiş ama ilk kayıttan vazgeçmeyerek her iki kaydı da albümüne koymuştu.

https://www.youtube.com/watch?v=P1fSVbBwVX8

Bob Dylan’ın derinlemesine analiz edilmiş, Tora’dan alıntıların bulunduğu birçok şarkısı bulunur. 70’li yılların başında kısa bir dönem Evanjelist Hristiyanlığı seçen Dylan, tekrar Yahudiliğe dönmüştü. Birçok şarkısında İncil’den de alıntılar yer alır.

Şarkıya dönersek, 2015 yılında X Factor UK yarışması finalinde Forever Young’ı seslendiren 17 yaşındaki yarışmacı Louisa Johnson, sadece birinci olmakla kalmamış, gospel türünde bir koro eşliğindeki harika yorumuyla İngiltere listelerinde 9. sıraya kadar yükselmişti.

https://www.youtube.com/watch?v=8Z9BE2Pz_VA

Kaynakça:

BBC, Smashed Hits: Forever Young, 17.12.2015

Balasson Damian, Dylan and The Bible, 1962-2012, A Compendium of Biblical References in the Songs of Bob Dylan

Baz Prinz D., Bob Dylan Forever Young,01.02.2018

Gobry Pascal E., Bob Dylan’s Biblical Imagination, 14.10.2016

Rogovoy S., For Bob Dylan’s 82nd birthday, his 10 most Jewish songs, 24.05.2022

Forever Young, Songfacts

Dylan Bob, Anılar Birinci Cilt, Chronicles Volume I, 2004, Çeviren Ergenç A., Göçmen A.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün