WEB´DEN SEÇMELER

•Türkiye ve İsrail´in Güney Kafkasya´daki çıkarlarının ana kesişim noktası İran´ın zayıflatılması. Türkiye ve İsrail arasındaki siyasi krize rağmen, her ikisi de 2020´de Ermenistan ve Dağlık Karabağ´a karşı savaşta Azerbaycan´ı destekledi. Her ikisi de savaştan fayda sağladı. Türkiye, Azerbaycan üzerindeki etkisini artırdı, orada askeri bir varlık oluşturdu ve “Zengezur Koridorunu” açabilmesini daha mümkün kıldı. İsrail ise İran sınırına erişim ve bu sınırda Tahran´a baskı yapmak için kullanabileceği güçlü bir müttefik kazandı. Türkiye ve İsrail arasında rekabet askeri-teknik alanda ortaya çıkabilir; Azerbaycan´a kim daha fazla silah tedarik edecek? Aksi takdirde, işbirliği her iki tarafın da çıkarlarına rekabet ya da çekişmeden daha uygun. Armenak Tokmajyan – www.harici.com.tr

İzak BARON Diğer
21 Haziran 2023 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • BENJAMİN B. FERENCZ, YA DA DOSTLARININ ONU ÇAĞIRIŞ ŞEKLİYLE BEN, 7 NİSAN 2023 TARİHİNDE VEFAT ETTİ. KİMMİŞ O DİYE SORANLAR İÇİN KISA YOLDAN YANITLAYAYIM, YAŞAYAN SON NÜRNBERG SAVCISIYDI, NAZİ SAVAŞ SUÇLULARININ YARGILANMASINDA ÇOK ÖNEMLİ GÖREV YAPTI

Bu yazıyı geç kalmış bir borcun ifası olarak yazıyorum. Özellikle seçim öncesi hengameye kurban gitmesini istemedim, o yüzden esas yazılması gereken zamandan birkaç ay sonra kaleme alabiliyorum. Benjamin B. Ferencz, ya da dostlarının onu çağırış şekliyle Ben, 7 Nisan 2023 tarihinde vefat etti. Kimmiş o diye soranlar için kısa yoldan yanıtlayayım, yaşayan son Nürnberg savcısıydı, Nazi savaş suçlularının yargılanmasında çok önemli görev yaptı. Uluslararası Ceza Hukukunun gelişimine büyük katkı verdi. Büyük bir insan hakları kahramanıydı. Tanımayanlar için uzun bir ömrü özetleyerek anlatayım.

Ferencz, 11 Mart 1920’de o dönemki Macaristan Krallığı topraklarında, Transilvanya’da bir Yahudi ailede doğdu. Ailesi, o daha bebekken I. Dünya Savaşı sonrasında Trianon Antlaşması ile Macaristan Romanya’ya devredildikten sonra, Macar Yahudilerine uygulanan zulümden kaçmak amacıyla ABD’ye göç etti. 1943’de Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu ve orduya katıldı. 1945’te meşhur General Patton’ın karargahında bir savaş suçları şubesinin kurulmasında ve bu suçlarla ilgili kanıtların toplanmasında görev aldı.

Aynı yıl Nürnberg yargılamaları savcısı Telford Taylor’un ekibinde yer almak üzere savcı sıfatıyla göreve başladı ve yargılamaların kalbi niteliğindeki “Einsatzgruppen” davasının ilk duruşmasına duruşma savcısı olarak atandı. Bu yargılamada 22 sanığın tümü ceza aldı, 13’ü idam cezasına mahkûm edildi ve bunlardan 4’ü de infaz edildi. Seneler sonraki kısa tanışıklığımızda bunu kendisine sorduğumda, bir insan hakları savunucusu olarak bugün idam cezasını desteklemediğini, ancak o dönemin hukuku çerçevesinde suçun karşılığının yerine getirilmesi için çalıştığını söyleyecekti.

Nürnberg yargılamaları, Ben üzerinde belirleyici izler bıraktı. Özellikle Vietnam Savaşı sonrasında insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları konularında dünya çapında görev yapabilecek bir mahkemenin kurulması gerektiğini söyledi, adeta kendini bu konuya vakfetti, özel olarak çalıştı, kitaplar yazdı ve neredeyse tüm dünyayı dolaşarak bu konuda konuştu. 1996’ya kadar New York White Plains’deki Pace Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Uluslararası Ceza Hukuku Profesörü olarak görev yaptı, dersler verdi.

Günal Kurşun

https://www.politikyol.com/bir-kahramanin-ardindan/

  • İRİT LİLLİAN: TÜRK DİZİLERİNE BAYILIYORUZ - CEM KERPİÇÇİLER

"İlişkileri onarmada kayda değer bir sıçrama yaptık ve gelecek konusunda çok iyimseriz. Günümüzde iş birliği potansiyeli her zamankinden daha büyük. İş adamları, girişimciler, bilim adamları, öğrenciler, sanatçılar ve her iki toplumun diğer üyelerinin birbirleriyle tanışmak için bir alan bulma olasılıkları yelpazesinin eşi benzeri yok. Ancak, her gün yapılacak daha çok şey olduğunu hissediyoruz. Bu olumlu iradenin olduğu yerde bir yol olduğunu kanıtlıyor"

“Geçtiğimiz aylarda her iki ülkeden uzmanlar, imzalandığında her iki taraftan da yatırımcılar için çok güçlü bir araç görevi görecek olan yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına ilişkin yeni bir anlaşma üzerinde çalışmaya başladılar. Geçmiş yıllardaki ticaret rakamlarını ve trendini incelediğimizde, inanılmaz büyümenin yanında, aşılması gereken zorluklar olduğunu görebiliriz. İthalat-ihracat dengesi Türkiye’nin lehinde seyrediyor; ikili ticaretteki ileri teknoloji bileşeni hala düşük seviyede, Ar-Ge anlaşması henüz tam olarak uygulanmadı- hala gidilecek bir yol var ve hepimiz kararlıyız.”

“Filistin meselesi gerçekten çok karmaşık ve hassas bir mesele. İsrail ve Filistin taraflarının önkoşulsuz doğrudan müzakere için masaya oturabilecekleri günün çok uzak olmadığını ummaktan başka çaremiz yok. İsrail açısından bakıldığında İsrail'in başkenti Kudüs, ibadet özgürlüğünü sağlayan açık bir şehirdir. Bu konuda statükoyu kırmaya değil, mevcut ortak yaşam anlayışını sağlamaya çalışıyoruz. Bununla birlikte birbirimizin hassasiyetlerine saygı duyuyor ve ortak mekanizma diyaloğunun bölgemizde karşılıklı anlayışa, istikrar ve barışa katkı sağlayacağına inanıyoruz"

https://www.posta.com.tr/gundem/irit-lillian-turk-dizilerine-bayiliyoruz-2644462

  • İsrail Türkiye'de@IsraelinTurkey

Büyükelçimiz  @iritlillian: “İsrail’de sadece Türk dizilerinin olduğu 3-4 kablo TV kanalı var. İsrail radyo kanallarında sıklıkla duyulan Türk popüler müziği büyük ilgi görüyor. Türk sanatçılar benim ülkemde sıcak karşılanıyor.”

https://twitter.com/IsraelinTurkey/status/1669228497619877890

 

  • TÜRKİYE VE İSRAİL’İN GÜNEY KAFKASYA’DAKİ ÇIKARLARININ ANA KESİŞİM NOKTASI İRAN’IN ZAYIFLATILMASI. TÜRKİYE VE İSRAİL ARASINDAKİ SİYASİ KRİZE RAĞMEN, HER İKİSİ DE 2020’DE ERMENİSTAN VE DAĞLIK KARABAĞ’A KARŞI SAVAŞTA AZERBAYCAN’I DESTEKLEDİ

Geçmişte İsrail ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler öncelikle ekonomik ve enerji alanlarında gerçekleşirken, günümüzde askeri-teknik işbirliği ve güvenlik konularına daha fazla önem veriliyor. Bu nedenle Azerbaycan, İsrail’in genellikle “yeni çevre stratejisi” olarak adlandırılan dış politika stratejisinde önemli bir rol üstlenmiştir. Bu strateji, İsrail’in güvenliğine yönelik ana tehdit kaynağına yakın olan devletlerle yakın ilişkiler kurmaya dayanıyor. Bu nedenle İran ile kara ve deniz sınırı olan Azerbaycan, Türkmenistan ve Körfez ülkeleri İsrail diplomasisi için öncelikli alanlardır.

Azerbaycan’ın 2020’de Dağlık Karabağ’ın bir bölümünde kontrolü sağlamasının ardından İran ile Azerbaycan arasındaki sınır yaklaşık 100 kilometre arttı ve İsrail, İran’a sadece 7 kilometre mesafedeki izleme tesislerine erişim imkânı elde etti. Bugün İsrail, gayri resmi olarak, Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan egemenliğindeki topraklar üzerinden iki ülke arasında koridor oluşturma projesi olan “Zangezur Koridoru”nun açılmasını destekliyor. Bu projenin hayata geçirilmesi, Azerbaycan üzerinden Türkiye’nin İran sınırının hemen kuzeyindeki bölgelerde nüfuzunu önemli ölçüde artmasına yol açacak.

Rusya ise İsrail’in Güney Kafkasya’daki faaliyetlerine fazla önem vermiyor. İlk olarak, 2020 savaşı yoluyla Dağlık Karabağ’daki statükoyu değiştirme arzusu Azerbaycan’dan geldi. İsrail de bunun sonuçlarından faydalandı çünkü hem Azerbaycan’ın savaşa hazırlığında hem de çatışma sırasında destek sağlayarak çok önemli bir rol oynadı. İkincisi, Moskova İsrail’i Güney Kafkasya’daki Batı nüfuzu için bir kanal olarak görmüyor. Üçüncüsü, İsrail Rusya’nın bölgedeki çıkarlarını etkilemiyor; Moskova’nın Güney Kafkasya’daki en önemli rakibi Ankara.

Türkiye ve İsrail’in bölgede farklı çıkarları var. Ankara için burası tarihsel olarak ulusal çıkarlarını peşinden koştuğu bir bölge. Türkiye ekonomik, enerji, lojistik ve askeri araçları kullanarak nüfuzunu yaymaya çalışıyor. Bu nedenle nüfuz alanları mücadelesinde Rusya ve İran’ın rakibi konumunda. İsrail için Güney Kafkasya’nın böyle bir stratejik önemi yok. Enerji ithalatı, silah pazarı ve özellikle İran ile gerilim alanı yaratma bağlamında önemli.

Türkiye ve İsrail’in Güney Kafkasya’daki çıkarlarının ana kesişim noktası İran’ın zayıflatılması. Türkiye ve İsrail arasındaki siyasi krize rağmen, her ikisi de 2020’de Ermenistan ve Dağlık Karabağ’a karşı savaşta Azerbaycan’ı destekledi. Her ikisi de savaştan fayda sağladı. Türkiye, Azerbaycan üzerindeki etkisini artırdı, orada askeri bir varlık oluşturdu ve “Zengezur Koridorunu” açabilmesini daha mümkün kıldı. İsrail ise İran sınırına erişim ve bu sınırda Tahran’a baskı yapmak için kullanabileceği güçlü bir müttefik kazandı. Türkiye ve İsrail arasında rekabet askeri-teknik alanda ortaya çıkabilir; Azerbaycan’a kim daha fazla silah tedarik edecek? Aksi takdirde, işbirliği her iki tarafın da çıkarlarına rekabet ya da çekişmeden daha uygun.

Armenak Tokmajyan (Cansu Yiğit)

https://harici.com.tr/guney-kafkasya-dinamiklerinde-orta-dogu-etkisi/

 

  • İSRAİL’İN EN SEÇKİN TEKNOLOJİ UZMANLARININ VE ASKERLERİNİN ÖNCÜLÜK ETTİĞİ BİR KOALİSYON, ŞU ANDA KALİFORNİYA’NIN SİLİKON VADİSİ’YLE REKABET EDERKEN YA DA LÜBNAN’IN BEKAA VADİSİ’NDE SAVAŞARAK KAZANDIKLARI BECERİLERİ NETANYAHU’YU DURDURMAK İÇİN KULLANIYORLAR

Amerika’nın Ortadoğu’daki en önemli iki müttefiki İsrail ve Suudi Arabistan yaşanan durumun en iyi örnekleri. Her ikisi de aynı anda kimlikleri üzerinde temel iç mücadelelerden geçiyor. Hem Suudi Arabistan’da hem de İsrail’de, kuruluşlarından bu yana dini otoriteler ile devlet arasındaki ilişkinin yasal, sosyal ve ekonomik kuralları değişime açık olmamıştı.

2017’nin sonunda Riyad’ı en son ziyaret ettiğimde Suudi kadınların araba kullanmasına izin verilmiyordu. Suudi Arabistan’da, demir yumruklu Veliaht Prens Muhammed bin Salman’ın (M.B.S.) yukarıdan aşağıya dayattığı toplumsal dönüşümler artık o kadar derin ki bugün kadınlar sadece direksiyonda değil ilk Arap kadın astronot Rayyanah Barnavi gibi bir SpaceX Falcon 9 roketinin de komutasında…

Bu arada, İsrail’in hem Yahudi hem de demokratik bir devlet olma arzusuna yönelik tehdit şimdi çok büyük. İsrail Yüksek Mahkemesi’nin bağımsızlığını ezmeye çalışan aşırılık yanlısı bir hükümete karşı 22 haftadır eşi benzeri görülmemiş kitlesel eylemleri düzenleniyor.

Amerika halen çıkarlarımız açısından hayati önem taşıyan iki ulusun yeniden yaratılmasında fiilen rol oynuyor. Bu iki ülke aynı zamanda gizlice birbirleriyle barışmayı tartışıyor. Ayrıca bu iki ülke, Ortadoğu’ya giderek daha fazla odaklanan Amerika’nın büyük güç rakibi Çin’e nasıl daha yakın olabileceklerinin yollarını da araştırıyorlar.

1984-1988 yılları arasında Kudüs’te New York Times büro şefiyken, İsrail ile Çin arasında diplomatik ilişki yoktu ve ofisimizin yakınında ilk koşer yani Yahudi dininin kurallarına uygun hazırlanmış yiyecekler satan Çin restoranı açıldığında çok heyecanlanmıştık. Bugün, İsrail savunma ve siber bağlantılı teknoloji girişimleriyle dolup taşarken, Pekin İsrail şirketlerini ve üniversitelerini satın alma veya onlarla ortaklık kurma çabalarını artırıyor. Öyle ki İsrail güvenlik servisleri Çinli ziyaretçiler ve diplomatları artık daha yakından takip etmek zorunda. Çin ayrıca yakın zamanda İran ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden kurmak için bir anlaşmaya aracılık etti. Suudi Arabistan şu anda Çin’in en büyük petrol tedarikçisi ve Çin de Suudi Arabistan’ın en büyük petrol müşterisi.

Tüm bu nedenlerden dolayı, Amerika’nın tüm engellemeleri kaldırması ve İsrail ile Suudi Arabistan arasından mümkün olduğunca aktif bir rol oynaması gerekiyor. Amerika açısından Ortadoğu’dan pay koparmaya çalışmanın değil, değerlerimizi ve yumuşak güç araçlarımızı daha fazla kullanmanın zamanı.

(...) Ne yazık ki, 1996’dan beri Netanyahu’nun seçimleri kazanma ve yönetme stratejisi, sağı soldan, Filistinli Arapları Yahudilerden, dindardan laiklerden, (Doğu ülkelerinden gelen) Sephardimleri ve Batı ülkelerinden gelen Eşkenazilerden ayrıştırmak ve ülkeyi bölerek her seçimi sadece yüzde 50.001 ile kazanmaya çalışmak oldu.

İsrail’in tek sorunu Netanyahu değil, ama o ilk galibiyetinden bu yana İsrail siyasi hayatında büyük bir figür oldu ve şimdi altıncı döneminde. Netanyahu akıllı biri ve nesilde bir kez görülen bir siyasi yetenek. Ancak onun paranoyası, düzenbazlığı ve şimdi de yolsuzluk suçlamasıyla hapse girme korkusu onu, ulusu birleştirmek yerine her ne pahasına olursa olsun gücü elinde tutmaya öncelik veren zehirli bir figür haline getirdi.

Bibi, Yüksek Mahkemenin bağımsızlığını elinden almaya çalışarak İsrail siyasetinin kalbine bir bıçak daha soktu. Ancak bu kez yanlış düşmanlarla karşı karşıya kaldı. İsrail’in en seçkin teknoloji uzmanlarının ve askerlerinin öncülük ettiği bir koalisyon, şu anda Kaliforniya’nın Silikon Vadisi’yle rekabet ederken ya da Lübnan’ın Bekaa Vadisi’nde savaşarak kazandıkları becerileri Netanyahu’yu durdurmak için kullanıyorlar.

Ancak Netanyahu’nun iktidarda kalmak için ne kadar ileri gidebileceğini asla hafife almayın. Koalisyonunu bir arada tutmak için, iki hafta önce – İsrail’in temel müfredatını reddeden aşırı muhafazakâr partili müttefiklerinin okullarına ve onların dindar öğrencilerine büyük miktarlarda paral aktaran bir bütçeyi onayladı.

Thomas Friedman (Çeviri : Mustafa Alkan )

https://fikirturu.com/jeo-strateji/ortadoguda-eski-dusmanlar-barisirken-abd-ne-yapmali/

 

  • HER NE KADAR MEVCUT HÜKÜMET İLE ABD YÖNETİMİ ARASINDA BİR SOĞUKLUK OLSA DA NİHAYETİNDE ABD İSRAİL’İN EN ÖNEMLİ DESTEKÇİSİ VE YEGÂNE MÜTTEFİKİ DURUMUNDA. HALİYLE İSRAİL’İN ÇİN Mİ YOKSA ABD Mİ DİYE BİR TERCİH YAPMASI MÜMKÜN DEĞİL

Çin’in bölgeye olan ilgisinin sadece insani sebeplerden kaynaklandığını söylemek de doğru değildir. Zira özellikle Kuşak-Yol Projesi nedeniyle doğu ile batı arasındaki tüm geçiş yolları Çin’in yakın markajındadır. Buna ister ekonomik çıkarlarını öncelemek deyin isterseniz de rasyonalite, ama sonuç olarak Çin’in bu hat üzerinde sorun istemediği ortadadır.

Hattın istikrarı ve sürdürülebilir olması için bütün imkânlarını kullanan Çin, şimdiye kadar bölgeye 250 milyar dolarlık bir kaynak aktarmış durumda. Bu kaynağın yaklaşık 10 milyar dolarlık kısmı da İsrail’in cebine girmiş.

Dolayısıyla Çin’in sadece Filistin ile yakınlaşıp, meseleyi tek muhatap ile çözmeyi düşünmediği anlaşılıyor. Ancak önünde önemli bir zorluk var. Bu da İsrail’in ABD ile olan aşırı yakınlığı hatta stratejik ortaklığı.

Bu durum Çin’in taraflar arasında bir barış anlaşması imzalanmasını mümkün kılmasına engel olur mu? Olabilir.

Zira ABD bu konuda çok agresif. Bunun emarelerini Hayfa limanının özelleştirilmesi ve İsrail’in 5G altyapı ihalesi sürecinde gördük. Her iki iş için de Çinli firmalarla görüşen ve çok makul teklifler alan İsrail, ABD’nin baskısı nedeniyle Çinli firmaları bu ihalelerden men etmek durumunda kalmıştı.

Ayrıca ABD’nin İsrail iç politikası üzerinde de önemli bir etkisi var. Her ne kadar mevcut hükümet ile ABD yönetimi arasında bir soğukluk olsa da nihayetinde ABD İsrail’in en önemli destekçisi ve yegâne müttefiki durumunda. Haliyle İsrail’in Çin mi yoksa ABD mi diye bir tercih yapması mümkün değil.

Buna mukabil İsrail’de haftalardır süren hükümet karşıtı protestolar nedeniyle başbakan Netanyahu’nun ABD’yi suçladığı da bilinmekte. Buna bir de ABD ile İran arasında devam eden nükleer görüşmeler de eklenince, mevcut İsrail hükümetinin sırf Biden yönetimini zora sokmak için bile Çin ile yakınlaşabileceği iddia edilse de, İsrail’deki hükümet dışı güçlerin buna izin vermeyeceği değerlendirilmektedir.

Her şeye rağmen Çin’in muhtemel arabuluculuk girişimi durumunda İsrail’in barışı istemeyen taraf olarak görülmesi de bir hayli risklidir. Çünkü şimdiye kadar bölgede süren çatışmalar için Filistin’i ve onun arkasındaki güç olarak da İran’ı suçlayan İsrail’in, önerilen anlaşmayı kabul etmemesi durumunda inandırıcılığı kalmayacaktır.

Haydar Oruç

https://www.dirilispostasi.com/makale/15378033/haydar-oruc/gordiyon-dugumunun-cozulme-zamani-geldi-mi

Takılan tweetler

  • RESİMLİ HAFIZA 📷@ResimliHafiza

1944 - Milas eşrafından manifaturacı Jack R. Levi ile Selma Alhadef'in evlilik fotoğrafları. Fotoğrafın çekildiği yer, Yahudi Türklerin yoğun yaşadığı Milas'ın Hoca Bedrettin Mahallesi.

https://twitter.com/ResimliHafiza/status/1669344522764189699

  • Yunus Emre Erdölen@yunuserdolen

İsrail’de hukukun üstünlüğü için yapılan Cumartesi gösterileri 24. Haftasında. 100 bin kişi Tel Aviv’de. Halk Yüksek Mahkeme kararlarının bağlayıcılığını yok etmek isteyen Netanyahu hükümetini protesto ediyor.

https://twitter.com/yunuserdolen/status/1670148522727931908

  • TOKAT@tokattan60

900 yıllık tarihin 900 adımda başlangıç noktası Sulusokak'tan yani eski ismi ile Yahudi sokağından tüm dostlara selam olsun 🙈✋

https://twitter.com/i/status/1667816799579021312

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

İsrail siyasi tarihinde bir hayli siyasi cinayet var. Failler yakalanıyor ama yargılamalar kimseyi tatmin etmiyor.

Bunlardan en bilineni İsrail devletinin öncülü Yahudi Ajansı (Sohnut)'un Dış İşleri sorumlusu (Siyasi Departman) Dr Hayim Arlozorov'un sözde iki sağcı Siyonist tarafından Tel Aviv'de öldürülmesi.

Hatta sağcı lider Menahem Begin başbakan olunca dosyayı tekrar açtı fakat sonuç alınamadı:

https://twitter.com/gcinkara/status/1669957047725572096

 

  • Gökhan Çınkar@gcinkara


https://twitter.com/gcinkara/status/1669362060839342082

 

  • Turkish News Portal@TurkishNewsPort

Eski diplomat ve dış politika analisti @g_gulru , İsrail basınının Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a övgüsünü değerlendirdi. Gezer açıklamasında, "MİT ve MOSSAD arasında güçlü bir ilişki var. Gizli yürüyen iş birliğinin artık daha ön planda olacağına dair bilgiler var burda." dedi.

https://twitter.com/TurkishNewsPort/status/1668307061250174985

  • Gabi Behiri@gbehiri

Yargiclari secme komisyonu ile ilgili Knesset'ten buyuk surpriz cikti. Kim oldugunu bilmedigimiz 6 koalisyon MV muhalefetin adayina oy verdi ve suan komisyona sadece bir MV secildi ve o da muhalefetten. 2.uye icin 1 ay icinde tekrar bir secim yapilacak.

Netanyahu icin onemli bir kayip. Suan cumhurbaskanligindaki muhalefet ve koalisyon arasindaki gorusmeler de durduruldu. Bu aksam planlanan protestonun yapilip yapilmayacagi da henuz belli degil. Bu adalet reformu meselesi Netanyahu'nun ayagina dolanmis durumda.

https://twitter.com/gbehiri/status/1669012005615796225

  • Haydar Oruc@haydaroruc

Biden muhtemelen Netanyahu ile görüşmemek için cumhurbaşkanı Herzog'u Beyaz Saray'a davet etmiş. Normalde muhattabı Netanyahu. Herzog mütedil duruşuyla Türkiye normalleşmede de önemli rol oynamıştı. Bakalım Abd-İsrail ilişkilerinde nasıl bir değişme/gelişme olacak? 👇

https://twitter.com/haydaroruc/status/1668684525390405636

  • Gabi Behiri@gbehiri

@thhsynkrgz bey Israel vizesi alarak geldiginiz Tel Aviv-Yafo belediyesine bagli Yafo semtinden olan fotografi Filistin'den selamlar olarak paylasmanizi anlamaya calisiyorum. Musait olursaniz sizinle bir kahve esliginde bu ve baska konulari konusmak isterim. Iyi tatiller dilerim.

https://twitter.com/gbehiri/status/1668967093595717633

 

  • Rabbi Mendy Chitrik@mchitrik

Or Hadash synagogue in Istanbul.

https://twitter.com/mchitrik/status/1668206916449755137

  • Tuğçe Ersoy-Ceylan@TugceErsoyTugce

Maalesef bu yaşandı…

Kötülük problemini çözemedik, çözemiyoruz, sanırım hiç çözemeyeceğiz 😞

https://twitter.com/TugceErsoyTugce/status/1669594140219244546

  • Haber İsrael@ShemaNews

İsrael'de yetişen siyah domates...🍅

 Piyasalarda hala nadiren bulunuyor . Onları tadan insanlar, domateslerin tatlı olduğunu söylüyor.  👍👏🔯😍😋🌳🌿

https://twitter.com/ShemaNews/status/1670313491108962304

 

  • rifat bali@brbali

yeni yayınımız

https://twitter.com/brbali/status/1669625336353419267

 

  • Ladino 21@LadinoXXI

🤣🤣🤣

Manadero: Manual of Judeo-Spanish (Varol 2008)

https://twitter.com/LadinoXXI/status/1668202397292806144

 

Ağa Takılanlar Öneriyor

 

  • Türkiyeli üstün değerlerimiz

İsrael’de Türkiyeliler Birliği’nin öncülüğünde özel bir seçici  kurul tarafından değerlendirilerek seçilen Türkiye kökenli 44 kişi gerek dünyaya gerekse İsrael toplumuna yaptıkları katkılardan dolayı “Türkiyeli Üstün Değerlerimiz” listesinde yer almaya hak kazanmışlardır. “Türkiyeli Üstün Değerlerimiz” seçkisi İYT web sitesinde yayınlanmıştır.

https://www.turkisrael.org.il/single-post/t%C3%BCrki%CC%87yeli%CC%87-%C3%BCst%C3%BCn-de%C4%9Ferleri%CC%87mi%CC%87z

  • Yaptığı Atatürk tablosu elçilik duvarını süsleyen ressam Beki Anah

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yaptigi-ataturk-tablosu-elcilik-duvarini-susleyen-ressam-beki-anah-677577h.htm

 

  • İsrail Neden Dünyanın Teknoloji Başkenti? - Halil İbrahim Balsak

Girişimciliğin ve teknolojinin başkenti neresidir diye sorsam ne cevap verirsiniz? Amerika, Japonya, Güney Kore ya da Çin. Hayır hayır o kadar uzağa gitmenize gerek yok. Nasıl bir yer ki bu, Silikon Vadisi gibi bir teknoloji üssünü barındıran Amerika’yı bile geride bırakabiliyor? Aslında hepimizin yakinen tanıdığı bir yer. Öyle bir yer ki dünyada kişi başına düşen en yüksek yeni şirket bu ülkede. Adeta bir start-up cenneti. 1400’ü 2015 yılında kurulmakla beraber toplamda 5500’den fazla yüksek teknoloji girişimini barındıran, hemen hemen hepsini bildiğimiz markaların doğduğu yer. Yediğimiz dondurmadan içtiğimiz kolaya, kullandığımız şampuandan giydiğimiz kıyafete kadar hemen hemen gündelik hayatta kullandığımız her şeyin sahibi. Filistin ile yıllardır süregelen çatışmalar ve Müslüman ülkelerle yaşadığı diplomatik problemlerle gündeme gelen, Ankara ile aynı büyüklükte, İstanbul’un yarısı kadar nüfusa sahip, kendisi küçük etkisi büyük bir ülke. Büyük çoğunluğu arap nüfusundan oluşan Ortadoğu'da, dünyanın var olan tek yahudi devleti. İSRAİL…

https://www.youtube.com/watch?v=vOKmSOXSfDo

 

  • “O benim babam, Nazi babam. Pis herifin tekiydi”

“Polonya Kasabı” olarak bilinen ve 1946’da idam edilen Hans Frank’ın oğlu Niklas Frank, yanında sürekli fotoğrafını taşıdığı babasını anlattı: “İdam cezasına karşıyım ama babam bunu hak etti. Pis herifin teki. Her yönden saldırılarla demokrasimize zarar verilmeye çalışıldıkça babam daha çok gülümsüyormuş gibi geliyor.”

https://serbestiyet.com/featured/video-haber-o-benim-babam-nazi-babam-pis-herifin-tekiydi-132120/

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün