“Bir kitap aldım elime hayatım değişti” derler. Reneta Sibel Yolak´ın son kitabı ´Büyülü Aşk Masalları´nı elime aldığım zaman içim açıldı. Aşk kavramına olan inancım bir kez daha kuvvetlendi. Aşkın gücü ile bir çırpıda okuyuverdim.
Reneta Sibel Yolak’ı tanıtmak isterseniz hangi cümleleri kullanırdınız?
Lider, azimli, hayat boyu öğrenen ve öğreten, savaşçı, duygusal, sporcu, sanatçı, değerleri olan ve içinde kocaman bir çocuk taşıyan biri…
Gelmiş geçmiş tüm zamanların en çok konuşulan, modası hiç geçmeyen bir konuyla okuyucunun karşısına geçiyorsunuz. Yazım sürecini anlatır mısınız?
Öncelikle bir aşk kitabı yazmayı planlıyordum. Büyükannemin ve büyükbabamın evlenme öyküsü, annemle babamın tanışma öyküsü derken birçok öykü yazmaya başladım. İnsanlar aşkı değişik şekillerde ifade edip anlayabiliyorlar. Kimi için acı çekmek ve çektirmek hatta bazen de zarar vermek olabiliyor. Gerçekten seven, karşısındakine zarar vermez, ağlatmaz, karşısındakini mutlu eder veya mutlu etmenin yollarını keşfeder. Benim için aşk paylaşmak, mutlu olmak ve etrafa örnek olmaktır. Aşkı cinsellik ile karıştıranlar var. Bana göre aşk acı çekmek veya cinsellik değildir. ‘Bir olmak’ gibi çok daha geniş, daha kutsal ve güzel bir anlam taşıyor. Aşk büyülü bir duygu. Sizi mutlu eden, yaşama sevincinizi arttıran, kalbinizi pır pır ettiren anlatılması zor bir his.
Kitabın içindeki tüm öyküler gerçekten yaşanmış ve her öykü bir insanı anlatıyor. Kitabın öyle birkaç özelliği var ki, bu dünyada başka hiçbir kitapta yok! Öncelikle içindeki yazarlar şu ana kadar kimseye anlatmadıkları tanışma ve aşk öykülerini yani kendi özellerini bu kitapta dile getiriyorlar. Ayrıca bu öyküler herkesin okuması gereken ve gerçek aşk hikâyeleri. Bu öykülerin bazılarında gülecek, bazılarında ‘öyle şey olur mu’ diyerek hayretlere düşecek, bazılarında ise gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. Herkesin aşk öyküsü kendine özel… Bazılarında kendi aşk öykünüzü hatırlayıp “Ah ne günlerdi onlar”, bazılarında ise “Offfffff ne aşklar varmış…” diyeceksiniz. Henüz aşkı yaşamamış olanlar belki ibret alacak belki de kendilerini hayata hazırlayacak. Bazıları ise kendi aşk öykülerini yazacak ve yıllar sonra başka bir kitabın veya destanın kahramanlarından biri olacak. İşte ağlatan, güldüren, mutlu sonla biten, savaştıran, engelleri aşan âşıkların ‘Büyülü Aşk Masalları’nı bir solukta okuyacaksınız.
Kitabın bir önemli özelliği daha var. Kitabımıza 164 çok değerli Yahudi, Rum, Müslüman, Ermeni yazar öykülerini paylaştı. İngiltere, İsrail, Yunanistan, Amerika, Almanya, Ermenistan, Türkiye, Fransa ve Avusturalya’dan yazan yazarlarımız ile kitabımız uluslararası bir kimlik kazandı. Kimi aşkı anlattı, kimi aşk öyküleri paylaştı, kimi güzel dileklerini yazdı, kimi de hepsini dile getirdi.
Birçok kişiyle irtibata geçtiniz. İletişim kurmak zor olmadı mı?
Yazanların hepsi arkadaşım. İletişim kurmak sorun olmadı ama söz verip bekletenler yüzünden kitabın tamamlanma süreci birkaç ay uzadı. Önceleri yirmi kişi planlıyordum. Arkadaşlarım yazma fikrine olumlu bakınca daha fazla insan bir araya geldi. Yine de 164 kişi olacağını beklemiyordum. Gerçekten kitap yazmak, değişik yazarların eserlerini toplamaktan daha kolay. Oldukça sabır gerektiriyor. Yanlışları düzeltmek ve hepsini toparlamak oldukça meşakkatli bir süreç. Arkadaşlarımın bu kitapta yer almalarından dolayı çok mutluyum.
Paylaşmayı seviyorum. Dostlarım ve arkadaşlarım değerli yazı ve resimleriyle kitaplarıma katkı sağladı. Başka yazarları çalışmalarıma katmamın en önemli nedenlerinden biri, onlara öykülerini paylaşma şansını da vermek. Ayrıca ne kadar farklı öykü olursa içeriğinde, kitap o kadar ilgi çekici oluyor.
Tüm yazarlar çok değerli; meslekleri olan, seçkin ve çevreleri geniş insanlar. Hepsi değişik din, ülke ve kültürden oldukları için kitabımız daha renkli ve etkileyici oldu ve daha çok okura ulaştı.
Yayınevimiz kitabı dünyada yer alan birçok fuara götürüyor, bu nedenle farklı coğrafyalarda yaşayan, Türkçe okumayı bilen herkes bu kitabı okuyabilir.
21. yüzyılda romantik aşklara inanmak mümkün mü? Kısaca sizce aşkın rengi değişti mi?
Ben bir romantiğim; yani romantik ve kalıcı aşklara inancım var. Romantik aşklara inanmak mümkün ama maalesef çok az bulunuyor.
Etrafımı gözlemlediğimde genelde menfaat, cinsellik veya maddiyat için birlikte olanları görüyorum. Çiftler genelde ayrı takılıp farklı hayatlar yaşıyor. Sadakat oldukça az. Özellikle erkekler sürekli partner değiştiriyor veya en ufak bir zorlukta farklı bir partner aramaya başlıyor. Bir insanın karakterinin, ailesini ve çevresini yansıttığını düşünüyorum. Bence insanların değerleri olmalı.
Kitabıma yazan sevgili yazarlardan, ‘mutlu sonla biten’ aşk öyküleri yazmalarını istedim. Çünkü bence herkes mutlu olmalı. Herkes sevdiğine kavuşmalı. Aşk üç harflik bir sihir. Bu kitabı okuduğunuzda aşk, sihirli değneğiyle sizin de kalbinize dokunacak.
KISA KISA…
Aynaya baktığım zaman…
Her gün farklı birini görüyorum.
Kitap size neyi ifade ediyor?
Yazmak benim için bir yaşam biçimi. Kendimi ifade edebilmek, çok sayıda okura ulaşmak beni mutlu ediyor. Ayrıca zamanımı iyi değerlendirmiş oluyorum. Çok emek var. Kitap aynı zamanda ölümsüz olmak demek. Çünkü yeni nesillere bir eser bırakıyorsunuz.
Yazar kimdir?
Hayal dünyasıyla gözlemlerini birleştirerek okuyucuya aktaran kişi.
Öğretmen kimdir?
Yaşamınızda iz bırakmış, gerçekten kullanacağınız bilgileri öğreterek hayatınızı kolaylaştıran ve öğrenmenize destek olan kişidir. Yoksa her türlü bilgiye internet veya kitaplardan da ulaşılabilir.
Gelecekte…
Kısmet olursa birçok projem var. Bu sene bir single çıkarmak istiyorum. İki romana başladım. Araştırma ve Yahudilik kitapları da yazmak istiyorum.
Kitabıma yazan tüm sevgili yazarlara çok teşekkür ediyorum. Bu kitabın bana ve tüm bekârlara uğurlu gelmesini diliyorum.
Teşekkürler…
