David, Yişay ve Nitzevet

David Ameleh´in babası Yişay´ı çoğumuz duymuşuzdur. Kendisi Yaakov´un oğlu Yeuda´nın direk soyundan gelen Boaz´la Rut´un evliliğinden doğan Oved´in oğludur. Günahsız olarak ölen dört kişiden biri olarak ismi geçer.

Hessi ENNEKAVİ Kavram
7 Haziran 2023 Çarşamba

Yişay, döneminin Sanedrin başkanıdır. Sekiz oğlu olmuştur ve en küçüğü David’dir. Yişay’ın pek de bilinmeyen karısının ismi ise Nitzevet’tir. David’in tüm hayatı olaylı geçtiği gibi, doğumu ve çocukluğu da böyle geçmiştir. Yişay, Nitzevet’le evliliğinden yedi erkek çocuk sahibi olduktan sonra, dedesi Boaz’ın yabancı milletten bir kadınla evlenerek üstün bir soya sahip olduğu düşüncesiyle, karısı Nitzevet’ten ayrılmaya ve Kenani hizmetkârıyla evlenmeye karar vermişti. Hizmetkârını önce serbest bırakmış, sonra da giur yapıp evlenmişti. Çocuklarına da bu kararı hakkında bilgi vermişti. Ancak Nitzevet kadar hizmetkâr kadın da bu durumu içine sindirememiş ve evlilik gecesinde birlikte bir plan yapmışlardı. Aynı Rahel ve Lea gibi o gece yer değiştirmişler ve Yişay bilmeden yine Nitzevet’le beraber olmuştu. Nitzevet böylece sekizinci çocuğuna hamile kalmıştı. Ancak bir süre sonra hamileliği ortaya çıkınca, çocukları babalarından boşanmış olan annelerinin yasak bir ilişkiden hamile kaldığını düşünüp çocuğu öldürmeye dahi kalkmışlardı. Yişay Nitzevet’e merhamet edip dokundurmamıştı. Nitzevet hep sessiz kalmış, doğan çocuk David, evde bir hizmetkâr gibi görülmüş, herkes tarafından dışlanmış, yemeğe bile aynı masada oturtulmamıştı. Hatta ona çobanlık işi verip aslanların bulunduğu yere yollamışlardı. David aslanlarla bile mücadele etmek zorunda kalmıştı. Annesi üzüntüyle ama sabırla tam 28 yıl adaletin yerine geleceği zamanı beklemişti. Nitekim sonunda Şemuel Peygamber Betlehem’e Yişay’ın evine gelmiş, oğullarından birini kral olarak mesh edeceğini söylemişti. Yedi oğluyla görüştükten sonra başka bir oğlu olup olmadığını sorunca, David’i çobanlıktan çağırıp Şemuel’in karşısına getirmişlerdi. Şemuel de David’i mesh ederek Yisrael’in kralı olacağını söylemişti. Herkes şok içinde seyrederken, içerden Nitzevet’in ağlama sesleri duyuluyordu. Artık 28 yıllık sabır, suskunluk ve mahcubiyeti sona ermişti. Annesiyle ilgili bu gizemli ipuçlarını David’in bazı teilimlerinde de bulmak mümkündür: Teilim 86:16’da David’in duası “Kurtar beni, çünkü sana anneminki gibi hizmet ettim”, Teilim 69:9’da “Ben ailemde bir yabancıyım, kendi annemin çocukları için bir yabancı”, Teilim 51:7’de “Günah içinde annem bana hamile kaldı. Kardeşlerime yabancı oldum ve annemin oğullarına tanınmayan.”

Yedi sayısının Şabat’la yakın bağlantısı

Yedi sayısının Şabat’la yakın bağlantısı vardır. Öncelikle yaratılışta Tanrı’nın, yedinci günde yapmış olduğu işi tamamladığı, tüm işini bıraktığı ve yedinci günü mübarek kıldığı belirtilmiştir. 10 Emir’de Tanrı’nın kendisiyle alakalı emirlerinin hemen ardından gelen Şabat’la ilgili emir 10 Emir’in yedinci cümlesiyle başlar. Yedi sayısının İbranice karşılığı zayin harfidir. Nitekim Şabat’la ilgili bu emir ‘zahor/hatırla’, zayin harfiyle başlar; 10 Emir’in içindeki tek zayin’le başlayan kelime de budur. Söz konusu Şabat’ta iş yapmaması emredilen kişiler “sen, oğlun, kızın, kölen, cariyen, hayvanların ve ger” toplam yedi kişidir. Tora’nın başka bölümlerinde de Şabat’tan bahsedildiğinde yedinci günün Şabat olduğu ve hiçbir meleha yapılamayacağı vurgulanır. Şabat günü okunan amidalarda diğer günlerden farklı olarak yedi beraha vardır. Şabat minha duasında ‘ata ehad’ bölümünde yedi kez ‘menuha/dinlenme’ kelimesi geçer. Şabat günü Sefer Tora’ya yedi kişi çağrılır. Şabat günü içinde ‘Mekadeş Aşabat/Şabat’ı kutsayan’ berahası toplam yedi kez söylenir. Şabat kiduşunda da okuduğumuz, yaratılışta yedinci günden bahsedilen üç cümlenin içinde de yedişer kelime vardır. Tora’da şemita yılından bahsederken ‘Tanrı için Şabat’ terimi kullanılır. Nitekim tarımla ilgili tüm işlerin bırakıldığı Şemita yılı da yedinci yıldır.

Atomdan ne öğrenebiliriz?

Pirke Avot’ta Ben Zoma’nın güzel bir öğretisi vardır. “Bilge kimdir? Herkesten öğrenendir.” Kimseyi küçük görmeden herkesten ve her şeyden bir şeyler öğrenmeye, hayatı anlamaya çalışandır bilge kişi. Bu çerçevede bir atomdan neler öğrenilebilir ki? Atom küçücüktür, gözle görülmez bile. Oysaki her maddenin temelidir atom. Mütevazılık ve alçak gönüllülük simgeleri gibidir atomlar. Atomun kendi içinde apayrı bir dünyası vardır. Çekirdeğinde pozitif yüklü proton, yüksüz nötron ve belli yörüngelerde sürekli dönen negatif yüklü elektronlar vardır. Yani atomun içinde sürekli bir hareket ve enerji söz konusudur. Çekirdeğe göre çok hafif olan elektronlar belli koşullarda yörüngeden ayrılabilir. Ancak ilginçtir ki, normalde negatif yüklü elektron atomdan ayrılınca pozitif yüklü iyon meydana gelir. Yani adeta atom negatif elektronunu vererek pozitif yüklü hale gelir. Bu durum da bize ‘veren alır’ sözünü hatırlatır. Başkasına verdiğimiz paralar, ayırdığımız vakitler vs kalan kısmına pozitiflik,  başka bir deyişle bereket getirir. İşte küçücük atomda bile ne yaşam sırları mevcuttur.

Bunları biliyor musunuz?

* Tanrı’nın Bene Yisrael’i adeta çocukları gibi görmesine, onlara ekstra sabır ve merhamet göstermesine rağmen, bu sabrını fazla zorladıklarında en ağır cezaları da verdiğini... Bunların bazılarının; Mısır’daki esaret ve kölelik yaşamı, Babillilerin Bet Amikdaş’ı yıkıp onları sürmeleri, Perslerin Aman liderliğinde tüm topluma ölüm emri çıkartması, Helenlerin Bet Amikdaş’ı kirletmeleri ve toplumun maneviyatını bozmaları, Romalıların Bet Amikdaş’ı yıkıp Bene Yisrael’e büyük kayıplar verdirip yine onları sürmeleri ve Holokost’taki katliamlar olduğunu... Bu örneklerden anlayacağımız gibi, Tanrı’nın çocukları gibi gördüğü Bene Yisrael’i cezalandıracağı zaman da en üst düzey milletleri, imparator ve üst düzey kişileri bunu yapması için seçtiğini…

* Tora’nın kol tefilininden bahsederken ‘ot/ işaret’ şeklinde tekil, baş tefilininden bahsederken ise ‘Tofafot/ nişan’ şeklinde çoğul ifade kullandığını. Bu bağlamda kol tefilininde tek bölme olup ilgili dört peraşanın bu tek bölmede bulunduğunu… Baş tefilininde ise dört bölme olup her bir bölmede ayrı peraşa bulunduğunu... Bu şekilde kol tefilininin eylemi simgeleyen dokunma hissi, baş tefilininin ise beyinle ilgili dört duyu olan görme, duyma, koklama ve konuşma hislerini simgelediğini... Bu bağlamda önce kol tefilini takıyor olmamızın, bene Yisrael’in Tora emirleri için ‘Naase ve Nişma’ yani önce yapacağız (eylem, kol), sonra anlayacağız (beyin, baş) demelerine atıfta bulunduğunu…

* Kral David’in, Tanrı’ya hitaben ’seni her gün yedi ile öveceğim’ dediğini... Bu yedinin baş ve kol tefilini, mezuza ve dört tsitsitten oluşan yedi mitsva olduğunu... Aynı zamanda günlük tefilalarımızda okuduğumuz Şema duasının öncesi ve sonrasında yer alan toplam yedi berahanın da bununla bağlantısı olduğunu.

* Tora bağlamında iki tür ‘mahloket/ anlaşmazlık, fikir ayrılığı’ bulunduğunu... İlk türün olumsuz ve istenmeyen mahloketler olduğunu... Bu türün simgesinin, Tora’da Korah ve yandaşları olduğunu... Bu kişilerin kişisel çıkar, gurur ve egoları yüzünden Moşe ile alaha konusunda tartışma içine girdiklerini ve sonuçta toprağın ağzının açılıp onları yutması ile cezalandırıldıklarını... İkinci türün ise olumlu ve faydalı mahloketler olduğunu... Bu türün simgesinin de Talmud- Gemara’da adı geçen bazı büyük Ravların alahasal olarak fikir ayrılıkları olduğunu. Talmud’un tüm bu farklı görüşlere tek tek yer verdiğini, çünkü bu görüş ve tartışmaların tamamen ‘leşem şamayim / Tanrı adına’ en iyi uygulama şeklinin ortaya çıkarılması için yapıldığını…

* Tüm yaratılışın Tanrı’nın On Söz’üyle gerçekleştiğini… Normalde Tora’nın yaratılış bölümünde bu sözlere karşılık gelecek şekilde dokuz kez ‘vayomer Elokim /Tanrı söyledi’ vurgusu olduğunu... Onuncu sözün ise, aslında Tora’nın ilk cümlesi olan ‘Bereşit bara Elokim’de Tanrı’nın yeryüzü ve gökleri yaratma anlatımında gizli olduğunu... Talmud’da Bereşit’in, Tanrı’nın göklerin yaratılması hakkındaki direktifi olduğunun belirtildiğini... Nitekim Teilim 33:6’da, “Gökler Tanrı’nın sözü ile oldu” diyerek buna vurgu yapıldığını…

* Tora’nın ‘yap’ şeklindeki emirlerinden birinin, “Tora’yı çocuklarına öğretme” mitsvası olduğunu... Bu ifadenin Şema’nın içinde yer aldığını ve burada kullanılan kelimenin ‘velimadtem’ olduğunu; bu kelimenin’ lomed/öğrenme’ kökünden geldiğini... Aslında öğrenmeden öğretmek de olamayacağı için, öğrenme ve öğretme kavramlarının aynı kelime içinde mevcut olduğunu… Nitekim burada geçen öğretme manasındaki versiyonunda ‘velimadtem’ kelimesinin ortasındaki mem harfinin içinde nokta mevcutken, Tora’nın bir başka bölümünde “Onları öğrenin” derken kullandığı ‘Ulemadtem’ kelimesindeki mem harfinin içinde nokta olmadığını… Yine Tora’nın başka bir bölümünde ise “Ben’den çekinmeyi öğrensinler ve öğretsinler” derken, ‘yelemedun’ kelimesinde memin noktasız, ‘yelamedun’da ise memin noktalı olduğunu…

* Pesah’la Şavuot arasındaki 49 günlük Omer sürecinin manevi yükseliş için en elverişli dönem olduğunu. Nitekim Mısır çıkışı, Mısırda tumanın 49. seviyesine düşmüş olan Bene Yisrael’in, bu 49 gün boyunca gün be gün yükselerek, 50. gün olan Şavuot’ta ‘Anlayışın 50. kapısına’ ulaşarak Tora’yı almayı hak ettiklerini… Normalde yedi rakamının doğallığın üst sınırını simgeleyen bir sayı olduğunu, ancak ondan sonra gelen sekiz rakamının doğaüstünü simgelediğini. Benzer şekilde yedi hafta (7x7=49 günden) sonra gelen 50. gününde, Tora’nın verildiği doğaüstü seviyeyi ifade ettiğini…

49 günlük Omer sürecinin 33. günü olan Lag Ba Omer’in, 18 İyar’a denk geldiğini… İyar’ın ‘refua / sağlık’ ifade eden bir ay olduğunu… Nitekim İyar isminin “Ani Aşem Rofeeha /ben size şifa veren Tanrı’nızım” kelimelerinin baş harfleri olduğunu. 18’in de ‘hay/ yaşam’ı ifade ettiğini. Bu şekilde 18 İyar’daki Lag Ba Omer’de, daha önceki 32 gün boyunca devam eden Rabi Akiva’nın 24000 öğrencisinin ölümlerinin durup artık ‘yaşam’ın başladığını. Nitekim bu tarihten itibaren Rabi Akiva’nın beş yeni öğrencisinin eğitimine de başladığını. Rabi Akiva’nın öğrencilerinin ölüm sebebinin, en basit anlamda birbirlerini kalpten sevmemiş (kalp/lev)  ve ‘kavod/saygı’ göstermemiş olmaları olduğunu. Nitekim lev ve kavod kelimelerinin gematrialarının eşit ve 32 olduğunu. Rabi Akiva’nın öğrencilerinin ölümünün 32 gün boyunca sürüp 33. gün Lag Ba Omer’de durmuş olduğunu. Buradan itibaren Omerlerin 49.cu gününe kadar geçen 17 günün de, ‘tov/ iyi’nin gematrial değeri olduğunu…

Soru ve yorumlarınız için adresim: [email protected]

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün