Yinon Muallem ve Mor Karbasi unutulmaz bir konser vaat ediyor!

Usta perküsyon sanatçısı-yazar Yinon Muallem ve Ladino müziğin tanınmış sesi Mor Karbasi, 8 Nisan Cumartesi akşamı, Cemal Reşit Rey´de ´İstanbul-Tel Aviv´ başlıklı eşsiz bir konsere imza atacak. İki sanatçı, Yahudi ve Türk müzisyenler eşliğinde, geleneksel şarkıların yanı sıra albümlerinde yer alan parçalardan oluşan bir repertuar sunacak.

Söyleşi
5 Nisan 2023 Çarşamba

Şule Uslutekin

Yinon Muallem, uzun yıllar yaşadığı İstanbul’da birbirinden güzel bestelere, albümlere, konserlere imza attı, uluslararası festivallerde önemli müzisyenlerle sahne aldı. Yurt dışında çıkan 11 albümü ve yayınlanmış üç kitabı bulunan Muallem’in otobiyografik romanı da 8 Nisan akşamı gerçekleşecek konsere adını verdi. Sanatçı o gece, İstanbul–Tel Aviv hattında yaşadıklarından, anılarından esinlenen şarkılarıyla dinleyicilere unutulmaz anlar yaşatacak.

Konserin iki önemli konuğu var; ilki Guardian’ın “Dünya müzik sahnesinin en büyük divalarından biri” olarak nitelendirdiği Mor Karbasi… Kendine özgü sesiyle şarkıcı, müziğinde aile köklerinden aldığı ilhamla Fas, İran ve Yahudi kültürünü başarıyla harmanlamakta.

Diğer konuk şarkıcı ise ChanCe ya da gerçek adıyla Şansın Tüzün… Özgün ve farklı türde yaptığı çalışmalarla tanınan sanatçının yolu iki şarkı kaydında Muallem ile kesişti ve birlikte çalışma imkânı buldular. Konsere katkıda bulunacak diğer müzisyenler ise Saman Alias-klarnet, Volkan İncüvez-gitar-ney, İsmail Altunbaş vurmalı çalgılar ve Baran Say-kontrbas.

Etkinlik öncesi Yinon Muallem ve Mor Karbasi’ye sorularımızı yönelttik…

22 yıl İstanbul’da yaşadıktan sonra İsveç’e yerleştiniz, nasıl geçiyor günleriniz?

Yinon Muallem: Pandemi nedeniyle tüm dünya gibi burada da bir dönem evlerde kapalı kaldık, birçok müzisyen gibi dijital imkânları zorlayarak kayıtlar, albümler yaptık. Önce belirsizliği ve içe dönüşü yaşadık, sonra bunu anlatan ‘Heal’ şarkısını yaptım ve daha birçok proje ürettim. Konserin konuklarından ChanCe’ye de ‘Sevdiceğim’ şarkısını yeniden düzenledim. Bu parça, Mor Karbasi’nin söylediği ‘Shecharhoret’ adlı geleneksel şarkısı; ChanCe ile hem İbranice hem Türkçe olarak kaydedildi, videosu da var.

Mor Karbasi dünyaca tanınmış bir Ladino şarkıcısı, yolunuz nasıl kesişti?

Kudüs’te bir festivalde aynı sahnede buluşmuştuk birkaç yıl önce; Rast Ensemble grubumla güzel bir konser vermiştik. Cemal Reşit Rey’in sanat yönetmeni Murat Cem Orhan,Bu konsere kitabının adını verelim” deyince, Tel Aviv’den kim konuk olabilir diye düşündük ve aklıma ilk gelen Mor Karbasi oldu. Çok önemli ve sevilen bir şarkıcı-söz yazarı, o nedenle güzel bir sürpriz oldu. Bilinen geleneksel halk şarkıları ile albümlerimizde yer alan şarkılardan ortak bir repertuvar hazırladık, seyircilerimize güzel bir dinleti sunmak istiyoruz. Taşındıktan sonraki ilk konserim olacak bu.

İstanbul’a gelişiniz ve yaşadığınız dönemin hikâyesini kısaca anlatır mısınız?

İlk gelişim ud öğrenmek içindi, birkaç ay kalıp dönecektim. Değerli udi Yurdal Tokcan ile tanıştım; o dönem Kadıköy’de kaldım, turist gibi dolaştım, gezdim, birçok kişiyle tanıştım ve İstanbul’u çok sevdim. Ardından tekrar geldim; bu arada eşim Dilek ile tanıştım, yerleştim ve iki çocuğumuz oldu. 22 yıl İstanbul’da yaşadım. Türkiye evim oldu, hâlâ da evim gibi hissediyorum, özlüyorum. İsveç’e gidişimiz ise eşimin işi nedeniyle oldu, artık Stockholm’de yaşıyoruz.    

Burada yaşadığınız yıllar ve son döneme kadar yaptığınız projelerle ilgili neler anlatmak istersiniz?

Birçok proje yaptım, yayınlanmış 11 albümüm var; Rast Ensemble, TaKiDum Trio gibi gruplar kurdum; konserlere festivallere, katıldık. Albümlerimde, Türk ve yabancı müzisyenlerle çalıştım, perküsyon ve ud üzerine workshop’lar yaptım. İki kitap yazdım, yayınlandı (otobiyografik ‘İstanbul-Tel Aviv’ ve ‘Deep Inside a Broken Violin’). Ardından çıkardığım ‘Back Home’ ve ‘Norwegian Oud’ adlı son iki albümümle ilgili daha çok konser yapabilmeyi isterdim… Önce pandemi nedeniyle konserler yapılamadı, sonra azaldı, şimdi de deprem nedeniyle aynı şekilde zor şartlar… Sanatın birleştirici ve iyileştirici gücü var, biz müzisyenler çoğu zaman imkânları zorlayarak mücadele ediyoruz, bu dönem hepimiz için çok zorlayıcı oldu.

Dijital olarak son albümün 18 farklı müzisyenle uzaktan, bir araya gelmeden kayıtlarını yaptım. Albüme Norwegian Oud adını Beatles’ın ünlü ‘Norwegian Wood’ şarkısından ilhamla koydum. ‘Back Home’,  Acum-İsrail Müzik Meslek Birliği tarafından yılın en iyi albümü seçildi. ‘Norwegian Oud’ ise Songlines Magazine tarafından dünya müziği kategorisinde yılın en iyi on albümü arasında gösterildi.

Yeni projeleriniz var mı?

Şimdi ‘Joshua Baum’ adında, İsrail Filarmoni’de perküsyon çalan bir kişiyi konu alan, içinde müzik, aşk, Havana, Küba, Ernest Hewingway’i anlatan yeni bir kitap ve ‘Together’ adlı yeni bir albüm üzerinde çalışıyorum. Planım, İstanbul konserinde de yer alacak Saman Alias (klarnet) ve İsveç’ten müzisyenlerle albümü kaydetmek.

Son olarak, hepimizi çok üzen deprem konusunda neler söylemek istersiniz?

Çok üzüldük, inanılmaz bir durum; o bölgede akrabalarımız ve arkadaşlarımız var. Kayıplar çok fazla ve çok zor şeyler yaşanıyor halen biliyoruz. İnanıyorum ki, sanatın, müziğin iyileşme sürecinde olumlu etkileri vardır. İnsanların huzur bulmalarına, bu dönemin yaralarını sarmalarına ve yaşama devam edebilmelerine yardımcı olmasını diliyorum.

KARBASİ: “UĞRUNA YAŞANACAK IŞIK, HAYAT, AŞK VE MÜZİK VAR...”

Uzun bir aradan sonra yeniden konser vermek üzere İstanbul’dasınız; neler hissediyorsunuz?

Mor Karbasi: İstanbul'da performans sergileyecek olmaktan dolayı çok mutluyum. Buradaki müzik zevki yüksek, açık kalpli insanlarla bir arada olmak her zaman harika bir deneyim olmuştur benim için.

İnsanların başka kültürlere veya dünyanın farklı ülkelerine ait müziklere ilgisi inanılmaz ve bu beni her seferinde çok duygulandırıyor. Türkiye’de konserimizi bekleyen insanlardan çok güzel mesajlar alıyorum.

Sevgili dostum Yinon Muallem ile iş birliği yapmaktan da gerçekten çok mutluyum. Konserde kendi bestelerimizin yanı sıra birbirinden güzel klasikleri de seslendireceğiz.

Yeni çıkan albümünüzden biraz söz eder misiniz?

Yeni albümüm ‘Saat Arahman’ dünya çapında dağıtıldı. Bu yıl Türkiye’de de bununla ilgili bir konser turu planlıyoruz. Albüm çok eklektik ve içinde Türk dinleyicisinin çok seveceğine inandığım birkaç şarkı var, onları kaydederken Türk hayranlarımı düşünüyordum! Albümde Ladino, İspanyolca ve Berberi Arapçası şarkılar var, tema şarkısı eski bir Yemen düğün şarkısı.

Bu arada ülkeniz büyük bir felaket yaşadı. Deprem görüntüleri beni çok üzdü; acı çeken, ölen, sevdiklerini, evini ve geçmişini kaybeden insanları görmek tam anlamıyla kalbimi deldi ve delmeye devam ediyor. Yüreğim, tüm zorluklara rağmen hayatlarını yeniden inşa etmek ve düzlüğe çıkmak için çabalayan sağ kalanlarla birlikte. Uğruna yaşanacak ışık, hayat, aşk ve müzik var...

İnşallah!

Y. Muallem’in İstanbul-Tel Aviv kitabındaki anılarından esinlenerek yaptığı besteleri dinlemek için: www.yinonmusic.com/istanbul-telaviv

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün