Hayattan keyif alma sanatı

´Living´ Kurosawa klasiği ´İkiru´nun yeniden çevirimi.

Viktor APALAÇİ Sanat
15 Mart 2023 Çarşamba

Bürokrasi eleştirisi ‘Yaşamak’ ölümcül bir sağlık teşhisinden sonra radikal bir karar alan yaşlı bir memurun yaşadıklarını anlatıyor. Samimi, melankolik ama insancıl olan bu film, ‘ölümü bekleyen insan’ konulu filmlerin en iyilerinden biri. Bu rolde Bill Nighy harikalar yaratıyor.

‘LIVING’

Yön: Oliver Hermanus

Sen: Kazuo İshiguro

Gör: Jamie Ramsey

Müz: Emilie Levienaise-Farrouch

Kur: Chis Wyatt

Oyn: Bill Nighy - Aimée Lou Wood - Alex Sharp - Adrian Rawlins - Hubert Burton - Oliver Chris

Akira Kurosawa’nın Tolstoy’un İvan İlyiç’in Ölümü’ romanından uyarladığı ‘Yaşamak / İkiru’ (1952) kanser olduğunu öğrenen bir adamın hayatını sorgulamasını konu ediyordu. Kurosawa üç farklı konuyu layığıyla ele aldığı filmiyle, ölüme, yaşamaya, sosyal yozlaşmaya, bürokrasinin çıkışsızlığına içten bir ağıt yakmıştı. Japon sinemasının bu Onursal Oscar Ödüllü yaratıcısının, ustalık dönemi yapıtlarından biri olan ‘İkiru’ başyapıtı, Nobel Ödüllü yazar Kazuo İshiguro tarafından yeniden yazıldı. Güney Afrikalı genç, ödüllü yönetmen Oliver Hermanus, 70 yıl aradan sonra ‘Yaşamak / Living’i tekrar beyaz perdeye uyarladı.

‘İkiru’ klasiğini II. Dünya Savaşı sonrası Londra’sına taşıyan ‘Living’, sonsuza dek aynı şeyi yapan, melon şapkalı Bayındırlık İşleri Departmanı Başkanı Roney Williams’ın (Bill Nighy) ölümcül bir hastalık teşhisinden sonra yaşadıklarına odaklanıyor. Ömrünün son günlerini yaşayan bir adamın hayatını anlatan filmin, Bill Nighy’nin dışında En İyi Uyarlama Senaryo dalında da bir Oscar adaylığı var.

Yüreklere seslenen duygusal film

Dayanışmaya, günü yaşamaya, daha iyi bir dünya arayışına odaklanan Yaşamak’ lirik, şiirsel, samimi, melankolik ama insancıl bir film. Filmin ‘ölümü bekleyen insan’ konulu filmlerin en iyilerinden biri olduğunu söylemek mümkün. 1953’te Londra’da geçen konusuyla film, ömrünü belediye ofisinde harcamış, tekdüze bir hayata sahip Williams’ın mide kanseri olduğunu ve altı aylık ömrü olduğunu öğrendikten sonra aldığı radikal karara odaklanıyor. Kendisinden beklenmedik bir şey yapan Williams aniden işe gitmeyi bırakır. Hayatında ilk kez dolu dolu yaşamayı deneyecektir.

II. Dünya Savaşı sırasında harap olan Londra’da bu kıdemli memur, şehrin bürokrasisini yeniden inşa etmek için mücadele etme kararını alır. Ofiste evrak işlerine gömülen, evde ise yalnız bir yaşam süren Williams için hayat oldukça boş ve anlamsızdı. Ancak sarsıcı bir tıbbi teşhis, onun hayatını gözden geçirmesine neden olur. Hastalığı yüzünden hayatının kısa bir süre sonra sona ereceğini öğrenmiş, hayatı deneyimlemenin, yaşama sevincini yeniden kazanmanın yollarını arar.

Ofise geri dönüşünde tüm mesai arkadaşlarına (hastalığından söz etmeyerek) sessizce veda eden Williams, bürokratik engellerin önünü tıkadığı bir çocuk oyun parkı inşa etme projesini hayata geçirmeyi başarır. Katı, sert, bağnaz amirinin fikrini değiştirdikten sonra, oyun parkının inşaatının bitmesinden kısa bir süre sonra ölür. Kendisini tanımayan yerel bir polis memuru, parktaki salıncakta sallanırken çok mutlu gözüken Williams ile ilgili bir anısını dile getirir. Williams’ı yüzündeki kocaman ve kalpten bir gülümsemesiyle hatırlıyordur. Yaşlı bir bürokratın varoluşçu mücadelesini anlatan ‘Yaşamak’, yüreklere hitap eden duygusal bir film.

Filmin senaristi Kazuo İshiguro’nun bir romanı James Ivory’nin 1993 tarihli başyapıtı ‘Günden Kalanlar / The Remains of The Day’e kaynak olmuştu. Yine bir Japon filminden esinlenen ‘Yaşamak’, James Ivory’nin E.M. Foster romanlarını senaryolaştıran Ruth Prower Jhabuala ile birlikte yaptığı ‘Maurice’ (1987), Manzaralı Oda / A Room With a View’ (1985), Howards End’ (1992) gibi bastırılmış İngilizlerin hikâyelerini anlatan, Yaşamak’ ile aynı dönemi yaşayan başyapıtları akla getiriyor. Kazuo İshiguro kendi romanından, Guy Maddin’in 2008 tarihli Dünyanın En Hüzünlü Müziği / The Saddest Music in The World’un senaryo yazılımına katıldı. ‘Living’ ise İngiltere’de yaşayan Japon asıllı romancının en başarılı senaryo çalışması.

Akira Kurosawa’nın yeniden çevrimleri, Sergio Leone’nin Bir Avuç Dolar / Per Un Pugno Di Dollari’ (1964), Walter Hill’in Son Adam / Last Man Standing’ (2016) ve Antoine Fouqua’nın ‘7 Samuray / Magnificent Seven’ (2016) ile kıyaslandığında, ‘Yaşamak / Living’ en iyi remake gibi duruyor. Ustalıkla yazılmış senaryoda zengin bir karakter tahlilleri resmigeçidi var. Çocukluğunda hep bir beyefendi olmayı düşlediğini anlatan başkahraman Rodney Williams, insanlara mesafeli davranan, ilişki kurmakta zorlanan, prensip sahibi, kuralcı, asosyal bir karakter. İşine gitmek için her gün bindiği trende, ofis arkadaşlarının oturduğu kompartımanda değil, tek başına olacağı kompartımanı tercih eder.

Williams mide kanseri olduğunu öğrendiğinde radikal bir karar alır: Hayatın tadını çıkaracaktır. Ancak bankadaki parasının yarısını çektiğinde, keyif almanın nasıl bir şey olduğunu, ‘gerçekten yaşaması için’ ne yapması gerektiğini bilemez. Hayatı ıskaladığını düşünürken tesadüfler karşısına genç mesai arkadaşı Margaret Harris’i (Aimée Lou Wood) çıkarır. Kendisini lüks bir lokantaya, sinemada birlikte film izlemeye davet eder. Eşini kaybettiği günden sonra kabuğuna çekilen, bitkisel hayattaki bir insan kadar fonksiyonu olan yaşlı adam son günlerini yaşarken ilk kez mutluluğu yakaladığını ve yaşama sevincini yeniden kazandığını görür. Hayırlı bir iş yapıp hayata veda etmek için, bürosunu aylardır arşınlayan aktivist bir grup kadının, çocuklara bir oyun parkı kazandırma projesine destek verir. Tüm engelleri kaldırıp bu insancıl projeyi hayata geçirirken, son zaferi çocuklara hoşça vakit geçirebilecekleri bir parkın inşası olur.

Lirik, şiirsel bir film

Annesinin ölümünden sonra babası ve eşi Fiona (Patsy Ferran) ile aynı evde yaşayan Michael (Barney Fishick) zayıf karakterli, bencil, korkak, sıkıcı ve renksiz bir gençtir. Üç kişinin yaşadığı bu sevgisiz evi boğucu bulmakta, ancak babasına yakınlık göstermeyi hiç düşünmemektedir. Babasının kendisine ölümcül bir hastalığa yakalandığını anlatmasını sürekli engeller. Ancak cenazede Margaret’in yanına gidip “Babam niye sana söyledi de benden gizledi?” diye sorar. Ardından pişmanlığını dile getirir. Gelin Fiona miras peşinde olduğunu gizlemeyen, kocasını babasına karşı sürekli kışkırtan, paragöz, bencil bir genç kadındır. Cenazede Fiona ve Michael pek hüzünlü gözükmez.

Tek ağlayan, Williams’ın son günlerindeki dert ortağı Margaret’tir. Belediyedeki işinden ayrıldıktan sonra garsonluk yapan genç kadın, samimi bir sohbet anında Williams’a ofisteki lakabının ‘Bay Zombi’ olduğunu itiraf eder. Filmin final bölümünde, Williams’ın bıraktığı miraslardan birinin iki yalnız insanı, Margaret ile işe yeni giren iyi huylu genç Peter’i (Alex Sharp) yakınlaştırıp, bir yuva kurma eşiğine getirmesi olduğunu görürüz.

Filmin yönetmeni Oliver Hermanus kısa kariyerinde hep aynı görüntü yönetmeni ve kurgucu ile çalıştı. Dönemin ruhunu ve atmosferini yansıtmadaki başarısıyla, dönemin çekim tekniğini kullanan Jamie Ramsey’in görüntü yönetimi Oliver Hermanus’un mizansenine katkıda bulunuyor. Yönetmenin ilk kez birlikte çalıştığı Fransız piyanist ve besteci Emilie Levienaise-Farrouch’un, filmin duygusal tonuna hizmet eden müzik partisyonu çok başarılı.

1983 Cape Town doğumlu Güney Afrikalı yönetmen, senaryo yazarı Oliver Hermanus’un kariyerinde beş uzun metrajlı film var. İlk filmine adını veren ‘Shirley Adams’ (2009) engelli oğluna bakmakla günlerini geçiren acılı bir annenin hikâyesiydi. Eşcinsel bir babanın portresini çizen ‘Skoonheid’ (2011), apartheid döneminde geçen konusuyla eşcinsel bir askeri odağına alan ‘Moofie (2019) Hermanus’un iki queer filmiydi. ‘Sonsuz Nehir / Endless River’ (2015) bir grup garson kadınla kederli bir dul adamın hayatını anlatan bir dram filmiydi. Dünya prömiyerini Sundance’ta yapan ‘Yaşamak / Living’ Avrupa’da son Venedik Film Festivalinde gösterildi.

Akira Kurosawa’nın ‘7 Samuray’ ve ‘Raşomon’ gibi iki başyapıtında rol verdiği fetiş oyuncusu Takashi Shimura Yaşamak / İkiru’yu çevirirken 47 gibi rolünden çok genç bir yaştaydı. Filmin yeniden çevriminde aynı rolü 73 yaşındaki Bill Nighy canlandırdı. Ve belki kariyerinin en parlak performansını çıkardı. ‘Aşk Her Yerde / Love Actually’ (2003), ‘Zamanda Aşk / About Time’ (2013), ‘Karayip Korsanları / Pirates of The Carabbean’ (2006) filmleriyle tanınan Bill Nighy, En İyi Erkek Oyuncu Bafta Ödülünü kazandı, 13 Mart’ta dağıtılacak Oscar Ödülleri için En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında aday gösterildi. ‘Sex Education’ TV dizisiyle tanınan, En İyi Kadın Komedi Oyuncusu Ödülü sahibi, Margaret rolündeki Aimée Lou Wood, Bill Nighy’den sonra oyuncu kadrosunun en başarılısı.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün