Bir şarkının hikayesi: Back To Black

Viktor Mori Perspektif
8 Mart 2023 Çarşamba

14 yaşındayken aldığı ilk gitarla kendi bestelerini yapmaya başlayan Amy Winehouse, 1891’de Minsk’ten Londra’ya göç eden Yahudi bir ailenin dördüncü kuşağını temsil ediyordu. Anne tarafından amcalarının birçoğu caz müzisyeni idi. Kendisi de şarkıcı olan babaannesi Cynthia, Amy’yi caz müziğe yönlendirmişti. Sara Vaughan, Dinah Washington, Tony Benett gibi şarkıcılardan etkilenmiş ve kendi ifadesi ile şarkı söylemeyi onları dinleyerek öğrenmişti. Londra’daki Cobden Club’de caz söylerken kendisini dinleyen Island Records temsilcisi, kontralto sesli bu sıra dışı şarkıcıyı plak şirketine kazandırmak için aylarca uğraşmıştı.    

2003 yılında çıkan ilk albümü ‘Frank’, iki cover şarkı dışında Amy Winehouse’un caz müziğinden etkiler taşıyan kendi şarkılarından oluşuyordu.

2004’te ‘Stronger then Man’ şarkısı ile En İyi Çağdaş Şarkı Ödülünü aldığında, prodüktörü Salaam için “İnsandan sanat çıkarma gibi özgün becerilere sahip” diye bahsetmişti.

Tüm şarkıları Amy ile beraber yazan, albümün prodüktörü Salaam Remi ise onun hakkında, “Karşımda onu dinlerken tam bir caz sanatçısı var diyebilirdim. Sesiyle oynamayı bilen 65 yaşındaki usta bir caz şarkıcısı gibiydi. 18 yaşında böyle ise, kim bilir 25 yaşında nasıl olacaktır” ifadesini kullanmıştı.   

Halbuki Amy, hiçbir zaman meşhur olamayacağını, müziğinin o skalada olmadığını düşünüyordu. “Meşhur olursam bunu kaldıramam, muhtemelen deliye dönerim” dediğinde daha yolun çok başındaydı ama sanki olacakları önceden görmüştü.

Blake Felder’la tanıştığında kendi ifadesiyle “uğruna ölebileceği” birine aşık olmuştu. Artık hayatında Blake vardı ve tüm zamanını onunla geçiriyordu. Ancak kısa bir süre sonra Blake eski sevgilisine döndüğünde Amy bu ani ayrılığı kaldıramayarak tamamen kontrolden çıktı. İçkiye başlamıştı ve çok düzensiz bir hayat sürüyordu. Menajeri ve arkadaşı Nick Shymansky onu rehabilitasyona gitmesi için ikna etmişti. Amy babası da isterse gideceğini söylemiş ama Mitchell Winehouse buna gerek görmemişti.  

They tried to make me go to Rehab

But I said no, no, no”

Nick Shymansky, 2015 yapımı ‘Amy’ belgeselinde, o kararla önemli bir fırsatın kaçırıldığını ifade etmiş ve “Amy henüz star değildi, etrafı paparazzilerle çevrilmemişti, belki ‘Back to Black’ de olmazdı ama tüm dünyayla uğraşmadan önce profesyonel yardım alabilmiş olurdu” diye açıklamıştı.

2005 yılının aralık ayında Salaam’ın Miami’deki evine giden Amy, yeni albümü için şarkı yazmaya başladı. Ayrılığın kalp kırıklığıyla küçük defterine duygularını aktarıyor, sözler yazıyor, gitarını elinden bırakmıyordu. Orada kaldığı sürece ağzına içki sürmemişti.

Albümünün prodüksiyonunda Salaam ile beraber çalışacak İngiliz DJ ve şarkı yazarı Mark Ronson ile New York’ta tanıştığında, ona Blake ile olan ilişkisini ve yaşadığı kalp kırıklığını anlattı. Ronson, onun bu yeni albümde ne tarz bir müzik istediğiyle ilgileniyordu. Amy Winehouse ilk albümünde çok fazla caz müziğin etkisinde kaldığını, cazın fazla elitist bir müzik olduğunu, bu albümde Soul ve R&B müzik yapmak istediğini söyledi ve ona 60’ların kız müzik gruplarından biri olan Shangris Las’nın şarkılarını dinletti.

Ertesi gün Ronson, Amy’nin yanına ‘Back to Black’in akortlarının temeli olacak bir piyano riff’i ile geldi. Amy Winehouse melodiyi duyar duymaz şarkının içine girmişti. Birkaç saat içinde ‘Back to Black’i bitirmişlerdi.

Ronson, Amy’nin kendisine dinlettiği, Shangris Las’nın ‘Remember’ (Walking In The Sand) adlı şarkısından çok etkilendiğini ve ilham aldığını söylemişti. ‘Back to Black’, 60’ların soul müziğinin ritimlerini taşıyordu ve o yıllardaki kız müzik gruplarının müziklerine bir geri dönüş havasındaydı.           

2006’nın ekim ayında ‘Back to Black’ albüm olarak piyasaya çıktı. Albümün ilk single’ı ‘Rehab’ çok büyük ilgi gördü. Nisan 2007’de de ‘Back to Black’ single olarak çıkarıldı.

Bu albüm, Amy Winehouse’u star mertebesine taşımıştı. Arı kovanını andıran kendine has saç stili, hayranı olduğu 60’ların soul grubu Ronettes’ten esinlendiği Kleopatra makyajıyla artık müzik dergilerinin kapaklarını süslüyordu. Spin dergisi “Soul Müziğin Tehlikeli Yeni Kraliçesi” diye başlık atmıştı.

2007’de Amy Winehouse, CNN ile yaptığı söyleşide şarkının anlamını şöyle anlatmıştı:

Back to Black biten bir ilişkiden çıktığınızda, bildiğinize ve eskiden olduğunuza geri dönmeyi anlatır. Ben çalışmadığım için işime dönüp kendimi işime veremezdim. O, eski küçük sevgilisine geri döndüğünde benim dönebileceğim bir şey yoktu ve herhalde bir karanlığa düştüm. 22 yaşında genç ve aşık bir kızın yapabileceği salaklıkları yaptım.”

“You go back to her

And I go back to

Black”

Şarkının videosu siyah beyaz olarak Abney Park Mezarlığında ve çeşitli Londra mekanlarında çekilmişti. Cenaze arabası, temsili arkadaşları ve müzisyenlerden oluşan kalabalık bir cenaze korteji ve zambaklarla kusuruz bir cenaze töreninin resmedildiği videoda, Amy ölen ilişkisi için yas tutuyor ve sembolik küçük bir tabut içinde onu toprağa veriyordu.

Amy Winhouse Blake’le ilişkisine şarkısında veda etmiş olsa da iki sevgili tekrar bir araya geldiler ve 2007 yılında evlendiler. Evlilikleri iki sene sürdü ve bu süre içerisinde Blake onu uyuşturucuyla tanıştırdı.      

‘Back to Black’ albümü 2008 yılında en iyi Pop Albüm Ödülünü aldı ve yılın albümü seçildi. Aynı gece Winehouse dört ayrı ödül daha almıştı.

23 Temmuz 2011’de, 27 yaşındayken, düzensiz beslenme ve bulimiadan zayıf düşen vücudu, aşırı alkol kullanımını kaldıramadı ve genç sanatçı alkol zehirlenmesinden hayatını kaybetti. Ailesi ölümünden sonra bağımlı ve aynı zamanda savunmasız ve dezavantajlı gençlere destek olmak için Amy Winehouse Vakfı’nı kurdu. Kardeşi Alex, gazetecilik kariyerini bırakıp tüm vaktini vakfa ayırdı.

Sanatçının trajik ölümünden sonra ‘Back to Black’ İngiltere’de tekrar listeye girip 8. sıraya kadar yükseldi. Rolling Stone Dergisi tüm zamanların en iyi 500 şarkısı listesinde Amy Winehouse’un imza şarkısını 79. sırada gösterdi.

Amy Winehouse, idolü Tony Benett ile düet yapma şansı elde edebilmişti. Benett, Amy Winehouse için şunları söylemişti:

“Duyduğum en iyi caz sanatçılarından biriydi. Ella Fitzgerald ve Billie Holiday mertebesinde, saf bir yetenekti. Yaşasaydı ona ‘Biraz yavaşla, sen çok önemlisin. Yeterince uzun yaşarsan hayat sana nasıl yaşanacağını öğretir’ derdim.”

https://www.youtube.com/watch?v=TJAfLE39ZZ8

Kaynakça:

Is Back to Black Amy Winehouse’s most poignant song? Radio X, 23.07.2021,

Waring C., Back to Black, The Story Behind Amy Winehouse’s Hit Song, 15.10.2021

“Amy”, Documentary movie, 2015, Asif Kapadia

Back to Black, song facts

Back to Black, Amy Winehouse, Wikipedia

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün