“Mozaik sanatını, tarih ve arkeolojiyle de iç içe geçtiği için çok sevdim…”

Çalışma hayatının yavaşlamasından sonra kalan zamanını sanatsal bir uğraşla değerlendirmeye karan veren Niso Azuz, niyetini Bodrum´a yerleştikten sonra gerçekleştirdi. Doğaya-tarihe olan merakı ve Halk Eğitim Merkezindeki öğretmeninin teşvikiyle mozaik sanatına yönelen Azuz, zaman içinde birbirinden güzel işler üretti ve beldedeki karma sergilere katıldı.

Dora NİYEGO Söyleşi
15 Şubat 2023 Çarşamba

Şalom okuyucusuna kendinizi tanıtır mısınız?

1949 yılının ilk haftasında, Galata Kulesinin arkasındaki tarihi bir binanın dokuz odalı bir dairesinde dünyaya gelmişim. İlk ve ortaokul öğrenimimi civardaki Yahudi okullarında tamamladım. O süreçte karşılaştığım bazı eğitmenler sayesinde derslerin yanı sıra bize genel kültür ve vizyon sahibi olmamız öğretildi. Liseden sonra yükseköğrenimime iktisat ve işletme bölümleriyle devam ettim. Bu okullarda da adlarını rahmetle andığım hocalarımın görüşleri yaşamımın pek çok alanında bana ışık oldu. Eğitimimin akabinde askerlik hizmetimi Deniz Kuvvetlerinde yedek subay olarak tamamladım. Askerlik görevi bitiminde iş hayatına atılıp, sırasıyla elektrik/elektronik, tekstil ihracatı ve emlak danışmanlığı görevlerinde bulundum. Evli ve iki çocuk babası olup, canımdan çok sevdiğim iki toruna sahibim.

Niso Azuz

Mozaik sanatı nedir, nasıl yapılır?

Mozaik sanatı, mağara devrindeki insanların yaptığı duvar fresklerini saymazsak, insanlığın komün sistemle toplu yaşama geçişinde uyguladığı ilk sanat dalıdır diyebiliriz. O devrin insanları, doğal taşları keserek ve ince ince işleyerek günümüze kadar taşınan müthiş eserler üretti. Bazı arkeolojik bulgularda, o dönemin bilgi ve teknolojisiyle bu taşların nasıl bu kadar muntazam kesilip; geometrik şekiller, süslerin çerçevelediği muhteşem insan-hayvan figürleri ve yine bu taşların sadece doğal renklilerini kullanarak günümüze kadar ulaşabilen eserler bıraktıklarını hayretle izliyoruz. Tabii ki mozaik sanatının en meşakkatli işlemlerinden bir tanesi de, eserin bitiminden sonra yapılan derz işlemidir. Günümüzde fayansları bir arada tutmak ve sağlamlığını korumak için nasıl derz varsa, o günlerde de mozaik sanatının içinde derz vardı.

Bugünlere geldiğimizde artık mozaik sanatı daha geniş imkânlarla daha derinlere inilerek farklı şekillerde icra ediliyor. Öyle mozaik objeler var ki, uzaktan bakıldığında ışığıyla, gölgesiyle bir klasik resim tablosundan ayrılamaz. Günümüzde, eski zamanlarda kullanılan doğal taşların yanında, bunların piyasada satılan boyalı olanları da kullanılmaktadır, Ayrıca piyasada en geçerli olan kare cam mozaik taşların da yeri bu sanatta önemli. Sanatçının bakış açısına göre yukarıda belirttiğim maddelerin dışında, mozaik sanatında kırık porselen ve çiniler, banyo ve mutfaklarda kullanılan kırık fayans artıklarından da pekâlâ mozaik objeler üretilmektedir. Söz konusu taş ve cam taşların yanında piyasada satılan, vitray camı dediğimiz ‘stained glasses’ camlarından da mükemmel mozaik objeler yaratılabiliyor. Burada farklı olarak tıpkı vitray gibi derz yerine lehim ve bakır yapıştırmayla ürün sonuçlandırılabiliyor.

Mozaik sanatına nasıl ve ne zaman başladınız? Neden bu alanı seçtiniz? Bu sanatın eğitimini aldınız mı?

Mozaiğe 2015’te başladım. Profesyonelce yürüttüğüm işlerimin yavaşlamasından ve o yıllarda ev-ofis seklinde çalışmaya başlamamın ardından, kalan vaktimi bir sanat dalıyla değerlendirmeyi düşünüştüm. O yıllarda Bodrum’a tamamen yerleştiğimizden, çevremizden halk eğitim merkezinin (HEM) yerel belediyeyle açtığı muhtelif sanat ve meslek kurslarının mevcudiyetini öğrenmiştim. Bu kurslara ahşap boyama ile başladım. Çok zevkli bir uğraş olmasına rağmen beni tatmin etmedi. Ancak bu kursa devam ederken, yan tarafta devam eden mozaik kursu çok ilgimi çekmişti. Oranın öğretmeni ve bilahare benim de yetişmemde çok büyük payı olan Şahinde Hocamın etkisiyle mozaik kursuna geçiş yaptım. Mozaik sanatı, çok sevdiğim tarih ve arkeoloji konuları ile de iç içe geçtiğinden ilk günden itibaren içime işledi. Bu kursta mozaik dışında tablo gibi aynalar da işledik. Vitraydan camlar, doğal taşlardan farklı objeler de ürettik.

Mozaik çalışmalarımı ya ince bir ahşap zemin üzerinde ya da dış mekânlarda kullanmak üzere sıva filesi üzerinde gerçekleştiriyorum. Her sanat dalı gibi meşakkatli ve sabır isteyen bir dal… Ancak sonuca ulaştığınızda alınan haz kelimelerle tarif edilemez.

Çalışacağınız konuları nasıl belirliyorsunuz? En çok nelerden etkilenirsiniz?

Yalnız ben değil, ait olduğum nesil ile birlikte çevremizden hep etkilendik. Bir İstanbul ve ada çocuğu olarak, beni en çok deniz ve doğa etkiler. Sonra da tarih... Denizi olan peyzajları işlemekten çok haz alırım. Objelerimde de bu özellik rahatlıkla gözlemlenebilir. İlaveten hem ayna hem de ahşap üzerine doğanın ayrılmaz unsurları olan çiçekler, kuşlar ve diğer varlıkları da çalışmalarıma katıyorum. Kısacası sanat yaşamın her alanında olduğundan, baktığımız bulutlar, ağaçlar, seyrettiğimiz deniz veya tüm canlı cansız varlıklar birer ilham kaynağıdır.

Mozaik sanatını diğer sanat dallarından ayıran özellik nedir?

Güzel ama zor bir soru. Bu sorunun cevabını yorumlamam için bütün sanat dallarının derinliklerine ulaşmam lazım ki, bu imkânsız. Herhangi bir sanat dalının gerçek ustası bile icra ettiği sanatında kendini yetersiz görürken, ben okyanusta bir damla olarak ne içinde bulunduğum sanat dalını derinlemesine yorumlayabilir, ne de diğer sanat kollarıyla mukayeseler yapabilirim. 

Mozaik dışında hangi sanat dallarıyla ilgileniyorsunuz?

Mozaik dışında, ahşap boyama ve seramikle de ilgilendim. Eğitimlerini de almıştım. Seramik sanatı da çok derin ve keyifli bir sanat dalıdır. O sanatla uğraştığınızda yoğurduğunuz çamur yani toprak insanın negatif enerjisini dışa aktarır. O çamur parçasını fırınladıktan sonra elde ettiğiniz sonuç inanılmazdır. Ancak bu sanat dalındaki tek handikap fırın olayıdır. Fırınsız, seramik sanatı icra edilemez. O halde ya profesyonelce fırını olan bir atölyeye sahip olmanız gerekir ya da bir topluluğun parçası olarak fırın uygulaması için sıranızın gelmesini beklersiniz.             

Bugüne kadar hiç sergi açtınız mı? 

Bireysel sergi açmadım. Fakat Bodrum merkezde açılan HEM’e ait tüm anonim sergilere katildim. Yaptıklarımı satmak gibi bir kaygım da hiç oluşmadı. Ancak ahşaptan ve seramikten bazı objelerimi sanatı seven bazı eş dosta dağıttım.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün