Müzikle yolculuklar

Sami ASA Sanat 1 yorum
25 Ocak 2023 Çarşamba

Ortaokul yıllarımızdan beri arkadaşım olan sevgili İvo Molinas bana bir gün “Müzikle ilgili yazılar yazar mısın?” diye sorduğunda, ilk tepki olarak bu teklife şaşırdım. Hoşuma gitmiş olmakla birlikte, bu işi nasıl kotarmam gerektiği konusunda doğrusu biraz da endişelendim. İvo’nun bana bu öneriyi getirmesinin nedeninin lise yıllarındaki ortak müzik zevklerimiz (ki bu yıllar da çok yakın sayılmaz!) ve son yıllarda bir araya geldiğimizde ara ara müzikle ilgili yaptığımız sohbetler olduğunu biliyordum.

Ama gerçek şu ki, müzikle ilgili neredeyse hiçbir eğitimim yok, olsa olsa bunca yıldır zevk aldığım bir hobi olarak müziğe ayırdığım süreler sonucu, eğer bu yönde kendimi bir nebze geliştirebildiysem, iyi bir dinleyici olabilirim. Geçmişte ara sıra kendimi bir radyoda müzik programı yaparken düşlediğim oldu, ancak müzik yazmak (ve burada söz konusu olan kendi içselleştirdiğim müziği yazmak) ve bunu yazılı olarak ifade edebilmek çok daha zorlu diye düşündüm. Buna rağmen gördüğünüz gibi, İvo ve yakınlarımın yüreklendirmesiyle bu özel teklifin denemeye değer olduğuna karar verdim. Ve işte ilk yazımla karşınızdayım!

 

Rotunda – Gallery 1

Anri Sala, ‘Time No Longer’, 2021.

AKTİF MÜZİK DİNLEME

Son zamanlarda, internetteki müzik platformlarında ve müzikle ilgili yazılan bazı makale ve yorumlara göz attığımda, doğrusu daha önce duymadığım bu terime (aktif veya karşıtı pasif müzik dinleme) sıklıkla rastladım. ‘Aktif müzik dinleme’nin nasıl olması gerektiğini okuduğumda, aslında bunun benim yıllardır tercih ettiğim müzik dinleme şekliyle tamamen örtüştüğünü gördüm.

Peki müzik nasıl aktif veya pasif olarak dinlenir? Müzik dinlerken nasıl aktif olunur?

Aktif müzik dinlemedeki en önemli husus, o anda sadece dinlediğiniz müziğe odaklanmak. Dikkatinizi dağıtacak çevrenizdeki diğer günlük sohbetler veya konulardan, çeşitli gürültü kaynaklarından mümkünse o anda tamamen uzak durmak. Duyularınızı, yani kulak ve beyninizin algısını ve hatta bazen hareketlerinizi, sadece o anda çalmakta olan müzik parçasına yöneltmek. Eğer o müziği (defalarca dinledikten sonra) iyice tanıyıp, beğenip kanıksadıysanız, her defasında ritmin ve bazı enstrümanların parçaya yaptığı katkıyı fark etmek, biraz daha ileri gidersek, belki de parçayı tekrar dinlediğinizde müziği kendinizin birlikte çalabildiğinizi hayal etmek.

Dikkatinizi müziğe verebilmeniz için, ortam nasıl olmalı? Aslında, tahmin etmek hiç de zor değil. Ortam sakin ve huzurlu olmalı, rahat ve konforlu şekilde oturmalı veya yatmalı (türüne göre kendinizi müziğin ritmine kaptırıp hareketli olma veya dans etme de tabii olabilir), eğer gece olduysa, çok aydınlık ortamlardan sakınmalı, loş ortamları tercih etmeli, hoparlör veya kulaklıkla makul bir ses kalitesi sağlanmalı, diye sıralayabiliriz. Ayrıca, gözleri kapalı tutmak odaklanmaya yardımcı olur, ancak gevşeyip uyuyakalmamak ve algıyı açık tutarak dengeyi sağlamak kaydıyla... Size eşlik eden, aktif müzik dinlemeye hevesli, benzer müzik zevkleriniz olan birisi olması çok iyidir, zira bu tatları paylaşmak çok keyiflidir. Yoksa da yalnız kalarak müziğe odaklanmaktan başka yapacak pek bir şey yoktur.

Birçoğunuzun aklından geçeceği gibi, odaklanma konusu pek basit değil, zaten odağı sürekli canlı tutmak çok gerçekçi değil. Malum, bugünkü hızlı yaşamda hepimizin irili ufaklı ve acil ilgilenilmesi gereken sorunları var veya etrafımızda sürekli dikkatimizi onlara vermemizi talep eden olay ve kişiler var. Ayrıca odağı sadece müziğe vermemizi sağlayacak beyinsel ve duygusal bütünlüğü sağlamak, yani bir başka deyimle sürekli ‘uygun mood’da olmak zaten mümkün değil.

Yine de müzikte odaklanmayı arttırmayı başarmak, hayattaki diğer hususlarda ilerleme sağlayabilmek için olduğu gibi, emek, çaba, yani bu yönde bir nevi sık antrenman yapmayı gerektiriyor. İlk kez dinlediğiniz ve ilk izlenim olarak beğendiğinizi düşündüğünüz bir parçanın ilk defada ayrıntılarını fark etmeniz, kişide yaratacağı içselleştirmeye ulaşmanız pek olası değil. Bu nedenle, bu beğeniyi (tabii olduğu varsayımı ile) geliştirmek, daha ileriye götürmek için defalarca dinlemek gerekebiliyor. Yani, bu iş sabır da gerektiriyor!

Hayatımız modern toplumda çok hızlı aktığından, ailevi ve mesleki görevlerimiz ve sosyal faaliyetlerimiz doğal olarak ön plana çıktığından, günümüzdeki bilişim dünyasındaki bilgi yüklemesi, sosyal platformlardaki konular, güncel diziler vb. daha kolay ve emek vermeksizin boş zamanlarımızı doldurduğundan, bireyler genellikle kendi iç dünyalarına ulaşmak için gerekli emek ve çabayı göstermeye pek istekli olmuyor. Bu olgu konumuz müziğe indirgendiğinde ise, büyük çoğunluk pasif müzik dinleyicisi oluyor. Yani bir sosyal toplantıda yapılan sohbetlerde arka planda çalınan ve pek çoğunun ne olduğunu fark etmediği müzikler, asansör veya süpermarketlerde çalınan insanların zaten başka işleri olduğundan duyup ama dinlemedikleri müzikler, bazı restoran veya geniş kutlamalarda yüksek ses seviyesinde, içeriğiyle aslında pek de kimsenin ilgilenmediği, bir de yanındaki kişiyle yapacağınız sohbeti büyük ölçüde kısıtlayan müzikler, dinleyicilerin büyük çoğunluğunu pasif hale getiriyor. Bir başka deyişle dinleme ve sonucunda algılama yerine, sadece sesleri duyma mertebesinde kalınıyor.

Peki, bir nebze aktif müzik dinleyicisi olabilmek için emek ve zaman vermenin, sabır göstermenin ödülü ne olabilir, buna değer mi?

Kanımca, evet. Aktif müzik dinlemek, kısıtlı bir süre için de olsa, kendi iç dünyanıza yönelmenizi sağlıyorsa, günün koşuşturmasından ve dinamik büyükşehir hayatının hepimize yüklediği stres ve negatif enerjiden kısmen de olsa arınmanıza neden oluyorsa, müzik eserinin vermeye çalıştığı herhangi duygu veya ruh halini kendinize göre hissedip yorumlayabilmişseniz, ödülün gerçekten çok değerli olduğunu düşünüyorum.

Kaynakça

https://www.masterclass.com/articles/how-to-build-music-listening-skills

https://www.thegardensmo.com/blog/6-benefits-of-active-music-listening

https://www.foicey.com – “Müzik dinleme becerileri nasıl gelişir?”

https://barisozcan.com – “17 adımda müzik nasıl aktif müzik dinlenir?”

Görseller:

Her iki görsel de, Paris “Bourse de Commerce - Pinault Collection” sergisinden.

Bu eserlerin, müzik dinleme aletleri ve enstrümanlarını, mekan, ışık, ses ve farklı nesnelerle bütünleştirmeleri etkileyici ve ilginç!

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün