“Bu mektupları torunumun şahsında tüm gençlere hitaben yazdım”

Gazetemizin değerli yazarlarından Sara Yanarocak, yıllar önce ilk torunu Guy David´in doğumu vesilesiyle kaleme aldığı ve uzun süre Şalom´da yayınlanan Torunuma Mektuplar başlıklı yazı dizisini aynı adla kitaplaştırdı. Biz Kadınlar ve Yakarılar, İlahiler ve Öyküleri adlı kitaplarından sonra okurla buluşan bu üçüncü eserinde yazar; iyi, ahlaklı ve erdem sahibi bir birey olmak için gereken manevi değerlerin altını çiziyor. Torunuma Mektuplar´ın, tüm ergenlere, hatta ´çocuklarımıza nasıl daha iyi bir örnek olabiliriz?´ sorusunu soran ebeveynlere yönelik rehber bir kitap olduğunu düşünüyorum.

TUNA SAYLAĞ Sanat
11 Ocak 2023 Çarşamba

13 yıl önce ilk mektubunu yazmaya nasıl karar verdin ve hangi duygularla?

İlk torunum Guy David 30 Kasım 2009’da dünyaya geldi. Annesi, doğum odasında onu dünyaya getirmeye gayret ederken, elimde minik bir Teilim kitabıyla, odanın kapısına başımı dayadığımı ve onların selameti için Tanrı’ya yakardığımı çok iyi hatırlıyorum. Bebek doğdu, oğlum kapıyı açıp “Doğduuu!” diye bağırdı. Yarım saat kadar sonra hemşire, onu yıkanmış, paklanmış, başında ona büyük gelen beresiyle yanımıza getirdi. İçimde aşk çiçekleri açıldı. Böylesi beklenen bir bebeğe, hiç mektup yazılmaz mıydı? Gönül telim titremişti…

Uzun yıllar sonra mektuplarını kitaplaştırmaya karar verdin, bu süreç nasıl gelişti?

Torunuma Mektuplar, yaklaşık iki yıl boyunca, zaman zaman Şalom Gazetesi’nin kavram sayfasında yayınlandı. Bu mektuplar her ne kadar sembolik olarak torunum Guy’a yazılmışlarsa da, orada ilk paragrafların dışında aslında benim yaşama bakış felsefem var. Esasen bu mektuplar, çocuğu ve torunu olan herkesin hislerine hitap eden öğütler ve yaşama önerileri içeren mektuplardı. Bu yıl İbrani takvimine göre Guy’ın bar-mitzva töreni gerçekleşeceğinden, bu mektupları kitap haline getirip yayınlamaya karar verdim. Ona vereceğim hediyenin maddesel değil de mana içermesini arzuladım. Bir gün ben olmadığımda bile, kendi çocuklarına ve torunlarına da göstereceği bir bar-mitzva hediyesi olsun istedim. Elinde somut olarak geleceğe aktarılan özel bir hediye olacaktı. Küçük oğlum bana bu aşamada çok destek verdi. Betsy Penso Avlaremoz Yayınları’nın basılmış ilk kitabı olması için ön ayak oldu. Heyecan, sevgi ve emek birleşince kitap ete kemiğe büründü.

Torunun Guy David büyüdü, bar-mitzvasını yaptı. Ona adadığın bu kitabı tıpkı hayal ettiğin gibi kendisine armağan ettiğini düşünüyorum. Bu sıra dışı hediyeyi nasıl karşıladı?

Gözlerinde gördüğüm sevinç ve teşekkürü, bakışlarındaki sevgiyi, kalbimin ta içinde duyumsadım. Guy çok duyarlı, sevgi dolu bir yüreğe sahip. İncecik ve upuzun bedeniyle beni kollarına aldı. Adeta içine soktu. Bu sevgi bana yeterdi. O benim ilk torunum. Ona olan duygularımı çok iyi biliyor.

Kitabında birçok yazar, şair ve alanında isim yapmış kişilerden alıntılara yer veriyorsun; bu sözler, yazım sürecinde sana nasıl yol gösterdi?

Sevgili Tuna, ben çok fazla kitap okuyan bir insanım. Okuduklarımı çok iyi hazmeder ve onlardan kendime uygun olan fikirleri, özel bir deftere kayıt ederim. Bunu yanı sıra laik bir insan olduğum halde, dinimi, ulusumu çok yakından tanıyan, her şeyi adeta hatmetmiş bir kişiliğim var. Hem Tevrat ve diğer mistik öğretilerin metinleri dışında, dünya üzerinde efsane sayılabilecek düşünceler de bana rehber oldular. Sözün kısası bu bilgelerin ışığı altında mektuplarımı ilmek ilmek ördüm.

Olgunluk döneminde, yaşamı özümsemiş bir yetişkin, bir babaanne olarak torununa ve bütün gençlere hayatla ilgili öğütler veriyor, yol gösteriyorsun. Bunların içinde, sence en temel olanlar hangileri?

Tevazu, erdemli olmak, aidiyetini çok iyi bilmek, özümsemek ve en önemlisi iyi bir insan olmak. En büyük ibadet iyi bir insan olmaktır. Çünkü ben Tanrı’nın da salt sevgi olduğuna inananlardanım.

Bizim çocukluğumuzu yaşadığımız ya da kendi evlatlarımızı büyüttüğümüz dönemle şimdiki zaman çok farklı, dolayısıyla değerler değişti, alışkanlıklar, davranışlar farklılaştı. Bu konuda ne düşünüyorsun?

Değerler bence değişmedi. İlim, irfan, teknoloji değişebilir ama insan karakteri değişmez. Dünya çok eski, duygular ve edimler hiç değişmez. Kötülük ve iyilik hep var ve olacak da. Dünyanın vaziyeti ortada. Demek ki insan teknik olarak her ne kadar değişimler gösterse de erdem, iyilik, alçakgönüllü olmak ve inanç her yeni doğan insanın mihenk taşı olmalıdır. İyilik ve kötülük seçimdir. Dünya görüşleri değişse bile, insan tuttuğu her yolu kendi istediği gibi seçer. Büyüklerin görevi önce çocuklara mana içeren duyguları ekmektir. Madde tacın incisidir, ama mana başında taşıdığın en kıymetli hazinendir.

İçimizde taşıdığımız korku, kızgınlık, hayal kırıklığı, hırs ve benzeri tüm duyguları aşmak, dönüşmek, senin deyiminle “zihni yüreğin emrine vermek” oldukça zorlu bir yolculuk… Bu konuda nasıl başarılı olunur?

İçindeki iyilik tohumlarını söküp atmadan, hayatın sivri, taşlı yollarında sevgi ve dürüstlükle yürümek, insanlara haset, hırs ve nefret yerine sevgiyle yaklaşmak… Bunlar evden ve yakın çevrenden aldığın eğitimler ve davranışlarla yeşerir, çiçek verir. Eğer zihin bunlarla beslenirse, yüreğe çok sağlıklı emirler verebilir. Tıpkı jimnastikte olduğu gibi, zaman geçtikçe kondisyon güçlenir, artar ve çocuk bunları içselleştirir. 

Çocuklar daha çok taklit ederek öğrenirler” söyleminden yola çıkarak anne-babalara da söyleyeceklerin olabilir mi? Çocuklarını başarılı bireyler olarak yetiştirmek için ne yapmalılar öncelikle?

Çocuklar ebeveynlerinin aynasıdır. Onlara ne gösterirsen, aynalarında onu yansıtırlar. Henüz daha çok küçükken onlara aile sevgisini, evdeki barış havasını, büyüklerine karşı göstermeleri gereken sevgi ve saygıyı, kendilerine rol modeli olarak göstermek gerekir. Balık baştan kokar derler ya… İşte hoş kokulu insanlar yaratmanın birinci maddesi evde sevgi ve saygı dolu, tasma takmadan ama dengeli bir kontrol altında, sonsuz dünyevi mal akıtmak yerine, ölçülü ve her türlü yaşam şartına hazırlıklı olması gereken, ayakları yere sağlam basan, kişilikli bireyler yetiştirmek gerekir. Ebeveynlerin bunu yapabilmeleri için gereken ilk şart, önce kendilerine çeki düzen vermeleri.

Kitabını okumak isteyenler nereden temin edebilir?

Kitabımı okumak isteyenler, [email protected] adresine e-posta atarak sipariş verebilir. İkinci bir alternatif ise Nadir Kitap üzerinden kitap temin edilebilir.

Şalom Gazetesi’ndeki sayfanda bana ayırdığın bu söyleşi için yürekten teşekkür ediyorum.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün