WEB´DEN SEÇMELER

•Veda etmeye hazırlanan Bennett-Lapid hükümetinin Ankara´ya karşı mesafeli duruşunu olumlu anlamda değiştiren, İran´ın İstanbul´da İsrailli hedeflere yönelik terör saldırısı hazırlıklarının Türkiye tarafında ortaya çıkarılması olmuştu. Göreve gelmeye hazırlanan Netanyahu ile Erdoğan´ın yıldızının pek barışık olmadığı malum. Ancak onlar da iyi bir başlangıç yaptılar ve her iki ülkenin ortak çıkarları, ortak tehdit algıları, bölgesel istikrara verdikleri önem ve uluslararası krizlerde takındıkları benzer pozisyonlar düşünüldüğünde, işbirliklerini geliştirmelerinin önünde –siyasi irade devam ettikçe- bir engel gözükmüyor. Öte yandan her iki tarafın hassasiyetlerine ve var olan stratejik ilişkilerine saygı gösterilmesi de bir o kadar önemli. KAREL VALANSİ – www.t24.com.tr

İzak BARON Diğer
4 Ocak 2023 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • VEDA ETMEYE HAZIRLANAN BENNETT-LAPİD HÜKÜMETİNİN ANKARA'YA KARŞI MESAFELİ DURUŞUNU OLUMLU ANLAMDA DEĞİŞTİREN, İRAN'IN İSTANBUL'DA İSRAİLLİ HEDEFLERE YÖNELİK TERÖR SALDIRISI HAZIRLIKLARININ TÜRKİYE TARAFINDA ORTAYA ÇIKARILMASI OLMUŞTU. GÖREVE GELMEYE HAZIRLANAN NETANYAHU İLE ERDOĞAN'IN YILDIZININ PEK BARIŞIK OLMADIĞI MALUM. ANCAK ONLAR DA İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTILAR VE HER İKİ ÜLKENİN ORTAK ÇIKARLARI, ORTAK TEHDİT ALGILARI, BÖLGESEL İSTİKRARA VERDİKLERİ ÖNEM VE ULUSLARARASI KRİZLERDE TAKINDIKLARI BENZER POZİSYONLAR DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE, İŞBİRLİKLERİNİ GELİŞTİRMELERİNİN ÖNÜNDE –SİYASİ İRADE DEVAM ETTİKÇE- BİR ENGEL GÖZÜKMÜYOR

2022 yılının Türk dış politikası için en önemli gelişmesi, sorun yaşadığı ülkelerle bir açılıma gitmesi, ilişkilerde normalleşme çabalarını hızlandırmasıydı. Bu ülkelerin başında İsrail geliyor. Hatta diğer Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerin normalleşmesine bakıldığında en hızlı gelişenin İsrail olduğunu söylemek mümkün. Bunda her iki tarafın istekli olması ve çaba harcaması en önemli sebep.

Türkiye'nin dış politika açılımının yanı sıra, İsrail'de Yitzhak Herzog'un devlet başkanı olması ikili ilişkilerin yeniden raya oturmasının en önemli itici gücü. Bu açıdan Herzog'un Mart 2022'de üst düzey protokolle karşılandığı Ankara ziyaretini bir milat kabul edebiliriz. Erdoğan-Herzog görüşmesinin en önemli çıktısı her iki tarafın her konuda anlaşamayacaklarını kabul etmiş olmaları. Sorunların olabileceğini, bu sorunların diyalog yoluyla çözülmesine karar verilmesi bu nedenle kritik öneme sahip. Böylece eskiden sıkça sosyal medyada rastladığımız karşılıklı suçlamaların yerine, serinkanlı, diplomatik bir dilin gelişmesinin önü açılmış oldu.

Bir yandan "anlaşmamakta anlaşırlarken" bir yandan da ilişkilerin liderler aracılığıyla değil kurumlar üzerinden ilerletilmesi ve sorunlar karşısında bir mekanizma oluşturulmasına karar verildi. Erdoğan'ın Herzog'u kendisine muhatap kabul etmesi, son yıllarda ardı ardına genel seçimler yaşayan İsrail'de başbakan kim olursa olsun en azından 7 sene için sabit bir liderin varlığını garanti etmiş oldu. Bu da Ankara için ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişmesi için önemli bir koşul.

Veda etmeye hazırlanan Bennett-Lapid hükümetinin Ankara'ya karşı mesafeli duruşunu olumlu anlamda değiştiren, İran'ın İstanbul'da İsrailli hedeflere yönelik terör saldırısı hazırlıklarının Türkiye tarafında ortaya çıkarılması olmuştu. Göreve gelmeye hazırlanan Netanyahu ile Erdoğan'ın yıldızının pek barışık olmadığı malum. Ancak onlar da iyi bir başlangıç yaptılar ve her iki ülkenin ortak çıkarları, ortak tehdit algıları, bölgesel istikrara verdikleri önem ve uluslararası krizlerde takındıkları benzer pozisyonlar düşünüldüğünde, işbirliklerini geliştirmelerinin önünde –siyasi irade devam ettikçe- bir engel gözükmüyor. Öte yandan her iki tarafın hassasiyetlerine ve var olan stratejik ilişkilerine saygı gösterilmesi de bir o kadar önemli.

İsrail'de seçimler (şimdilik) bitti. Artık Türkiye seçimlere hazırlanırken, Türkiye-İsrail ilişkileri yeni kritik bir eşiğe yaklaşıyor. Daha önceleri tanık olduğumuz gibi iç politika dış politika kararlarını etkileyebilir, oy uğruna bazı ilişkiler harcanabilir. Öte yandan İsrail'deki yeni hükümetin özellikle Filistinlilere yönelik kararları kurulan bu hassas dengeyi etkileyebilir. Seçim atmosferi ikili ilişkileri yeni bir sınava hazırlıyor. Mart ayında alınan diyalog kararı bugüne kadar başarıyla uygulandı. Umalım ki bundan sonra da devam etsin.

Karel Valansi

Tamamı: https://t24.com.tr/yazarlar/karel-valansi/turkiye-israil-iliskilerinde-yeni-bir-esik,38026

 

  • “KEDİ ALMIŞTIK BİZ, KEDİ EVDE BİR YERLERE SAKLANIYOR FİLAN, KEDİYE KORKAK DİYECEKTİ HERALDE ‘KORKAK YAHUDİ’ DEDİ! BEN DE DEDİM Kİ ‘NEYE VURGU YAPMAK İSTİYORSUN? KEDİNİN KORKAK OLDUĞUNA MI?’ ‘EVET’ DEDİ; ‘NEDEN YAHUDİ DEDİN PEKİ?’ DEDİM, ‘ÖYLE BİR TERİM VARDIR YA’ DEDİ. ‘SEN KAÇ TANE YAHUDİ TANIYORSUN? NEREDEN BENİM KORKAK OLDUĞUMA KARAR VERDİN? BÖYLE BİR DENEYİMİN VAR MI BENİMLE?’ DEDİM. ‘YOK ÖYLE AĞZIMA YERLEŞMİŞ’ DEDİ”

Rumlar, Yahudiler, Ermeniler başta olmak üzere İstanbul’un gayrimüslim[1] toplumları, kent coğrafyasının ekonomik, siyasi, mekansal ve kültürel tarihinin yapı taşlarını oluşturdu. Dolayısıyla, bu toplumların şehrin tarihsel ve kentsel kimliğinde gömülü olan etkin bir varlıkları söz konusu. Ancak buna rağmen, söz konusu toplumlar Cumhuriyet’in inşasıyla birlikte, kimliklerini ait oldukları kentin “azınlığı, ötekisi, yabancısı” olarak sancılı süreçlerle yeniden kurmak zorunda kaldı. Bu sürecin bir sonucu olarak da demografik açıdan gittikçe küçülen bu topluluklar günümüzde ülke nüfusunun ancak %0,001’ni oluşturuyor.

...

Dolayısıyla, İstanbul’un gayrimüslimlerini gündelik hayat sosyolojisi perspektifinden incelediğimizde, “farklılık-bir arada yaşama-çokkültürlülük” söylem ve değerlerinin, bu toplulukların günümüzde gittikçe azalan nüfuslarının bir sonucu olarak kamusal/siyasi alandan daha çok özel alanda tezahür ettiğini iddia etmek yanlış olmaz. Karma veya farklı inançlar arası evlilikler, özel alanda yaşanan duygulanımlar dışında, toplumların etnik-dinî/ırksal hiyerarşiler ve eşitsizliklerle nasıl yapılandırıldığını da anlama fırsatı veriyor. Bir diğer taraftan da evlilik ve aile merkezi kurumlar olarak ele alındığında, etno-dinsel ve cinsiyetçi kalıpların kesişimselliğinde, bu keskin sınırların (yeniden) üretiminde ve dönüşümünde oynadığı rolü inceleme imkanı sunuyor. Bununla birlikte, karma çiftlerin romantik ilişkiler aracılığı ile Türkiye’de İslam ve diğer dinler arasındaki hiyerarşik yapıya dair kavramlara hangi araçlarla nasıl meydan okuduklarını, etno-dinsel sınırların ötesine geçerek sevgiyi sahiplenmenin ve aile kurmanın gündelik gerçek ihtiyaçları aracılığıyla ne tür müzakere ve direniş alanları açtıklarını da bizlere sunma potansiyeline sahip.

...

Yahudi kadın görüşmeci ise açık bir biçimde eşinin annesini kendisine yaptığı ayrımcılıkla yüzleştiriyor ve bunu nişanlısıyla ilişkilerinin bozulması pahasına yapıyor:

“Bana stereotipler daha antisemit geliyor gündelik konuşmanın içinde, çok üzücü geliyor bana. Kayınvalidemle konuşuyorduk bir gün, o zaman O.’yla evli değildik, şöyle oldu… Kedi almıştık biz, kedi evde bir yerlere saklanıyor filan, kediye korkak diyecekti heralde ‘korkak Yahudi’ dedi! Ben de dedim ki ‘neye vurgu yapmak istiyorsun? Kedinin korkak olduğuna mı?’ ‘Evet’ dedi; ‘neden Yahudi dedin peki?’ dedim, ‘öyle bir terim vardır ya’ dedi. ‘Sen kaç tane Yahudi tanıyorsun? Nereden benim korkak olduğuma karar verdin? Böyle bir deneyimin var mı benimle?’ dedim. ‘Yok öyle ağzıma yerleşmiş’ dedi. O.’ya söyledim tabi bunu, ‘N. [eşinin annesi] benden doğru düzgün özür dilemezse, bir açıklama yapmadığı sürece bu eve gelmeyeceğim’ dedim. Ondan sonra kadın da düşündü ‘bilinçsizce söyledim çok haklısın’ dedi. Hiç beklemediğin anda bir kediden çıkıyor işte. Hiç de Yahudi tanımayan bir kadın, benim dışımda. Yahudi ne demek onu bile bilmez. O. ile ilişkimiz de bozulabilirdi evet, ama geri adım atamadım, bu yaptığı ayrımcılıkla yüzleşmesi gerekiyordu.”

Özgür Kaymak

Tamamı: https://inancozgurlugugirisimi.org/istanbulun-azinliklarina-ozel-alandan-bakarken/

 

  • HAMAS LİDERLERİ, SURİYE, SUUDİ ARABİSTAN VE DUBAİ’DE ÇEŞİTLİ EMLÂK İŞLERİNE DE GİRMİŞLER. HABERE GÖRE, MEŞAL ZATEN KENDİ CÜZDANIYLA ÖRGÜTÜNKİNİ BİRBİRİNDEN AYIRMIYORMUŞ. KENDİ MUMUYLA, DEVLETİN MUMUNU AYIRAN HALİFE HZ. ÖMER’DEN BURALARA RADİKAL BİR GEÇİŞ GÖRÜYORUZ. AMA SORSANIZ DİLLERİNDE HEP İSLÂM VAR, ADALET VAR

İslâmcı basında Hamas’ın “büyük lideri” olarak yansıtılan İsmail Haniye 2006’da seçilmeden önce pek önem arz etmeyen bir siyasi figürken, bugün milyon dolarları olan bir isim olarak karşımıza çıkıyor.

2010 yılında Mısır’daki Rose el Yusuf dergisinde çıkan bir habere göre, Haniye, Gazze’nin Rimal semtindeki 2500 m2’lik bir arsaya 4 milyon dolar ödemiş. Tabii bu görünürde Haniye’ye değil, damadına ait. Ancak bununla bitmiyor. Gazze Şeridi’nde Haniye’nin birçok evi bulunduğu biliniyor. Tahmin edersiniz ki bu evler 1+1 olmasa gerek. Bu evlerin hepsi de çocuklarının üzerine. Belki bilmeyenleriniz vardır Haniye’nin on üç çocuğu var. Acaba her birine bir tane ev almış mıdır? Öyleyse minimum on üç ev demek ki muhtemelen bundan çok daha fazlası var.

Gelelim Haniye’nin en az babası kadar kabiliyetli en büyük oğluna. Kendisi hakkında ufak bir araştırma yaptığınızda karşınıza yine bol dolarlı bir öykü çıkıyor. Refah sınırından Gazze’ye milyon dolarları nakit olarak çantalarla sokmaya çalışırken Mısır polisi tarafından göz altına alınıyor.

Buraya kadar okuyup, “Peki bu değirmenin suyu nereden geliyor?” diye sorarsanız, onu da açık kaynaklardan öğreniyoruz. Haniye, Gazze’deki tüneller üzerinden yapılan tüm ticaretten yüzde 20 komisyon alıyor. Buna vergi diyor ama neyin vergisi? Bildiğiniz Deli Dumrul hikâyesi bu. Ticaret yapıyorsan Haniye’ye yüzde yirmi komisyon vereceksin, kural basit.

Bu ticaretin bir başka boyutu da Sina’dan yapılan petrol alışverişi. Burada Mısır’dan ucuza alınan petrol en az sekiz katına Filistin halkına satılıyor. Halk zarara uğruyor ama ne gam. Bu ticaretin tüm kontrolü Hamas’ın lider kadrosunun elinde.

Bir başka örnek daha vereyim. Hamas liderlerinin bir bölümü paranın Gazze Şeridi gibi daha az güvenli bir yerdense Mısır’da saklanmasını daha uygun görüyorlar. Hem böylece beyefendiler Müslüman Kardeşlerin liderleriyle ortak iş de yapabiliyorlarmış. Eski Hamas sözcüsü Eymen Taha 2011’de Gazze Şeridinde 700.000 dolara üç katlı lüks bir villa satın almıştı. Basit bir internet aramasıyla bile bulabilirsiniz.

Birçok Hamas lideri milyon dolarlık villalarda oturuyor. Bundan birkaç sene evveline kadar bir paket sigara alamayacak durumdaki bu adamların çok kısa bir süre içinde dolar milyoneri olması aslında halkta da huzursuzluk yaratıyor ama bunu değiştirmek için nasıl mücadele edecekler? Çok zor gözüküyor.

Gelelim eski Hamas lideri Halit Meşal’e… 2012 yılında bir Ürdün gazetesi Meşal hakkında bir haber yayınladı. Buna göre, Meşal’in malvarlığı 2.6 milyar dolar. Bu parayı Katar ve Mısır bankalarında saklıyor. “Bu neyin parası?” derseniz hem vakıflardan toplanan paralar hem de girdiği farklı iş ilişkileri sonucunda böyle bir zenginlik elde ettiği düşünülüyor.

Hamas liderleri, Suriye, Suudi Arabistan ve Dubai’de çeşitli emlâk işlerine de girmişler. Habere göre, Meşal zaten kendi cüzdanıyla örgütünkini birbirinden ayırmıyormuş. Kendi mumuyla, devletin mumunu ayıran halife Hz. Ömer’den buralara radikal bir geçiş görüyoruz. Ama sorsanız dillerinde hep İslâm var, adalet var.

Bu bilgilerin kaynağını bilmek isteyen arkadaşlar için belirteyim, hiçbirisi gizli saklı değil. Daha detaylı öğrenmek isteyenler ekonomist yazar Doron Peskin’in makalelerine bakabilir. Arapça bilenler de Arap basınına yansıyanlara göz atabilirler.

Son bir örnek vereyim. Filistin Cumhurbaşkanı Mahmut Abbas. Abbas ve oğullarının girdiği iş ilişkilerine dair bilgilerin doğrudan siyasi rekabet sebebiyle El Fetih yetkililerince basına sızdırıldığı biliniyor. 11 Eylül 2016’da Mısırlı gazeteci Hüseyin Yusuf, El Mısri El Yevm’deki makalesinde Abbas ve iki oğlu Yaser ve Tarık’ın iş faaliyetlerine detaylıca yer verdi.

Abbas’ın oğulları yıllık geliri 35 milyon dolar olan Falcon isimli büyük bir konsorsiyumun başında oturuyor ve Batı Şeria’daki ticaret büyük ölçüde onların tekelinde.  Falcon’un birçok alt şirketi var. Tütün ve sigara ticaretinden, elektrik ve kimya sektörüne hatta medyaya yayılan, tam bir dev. Ayrıca Tarık’ın birçok bölgede tarihî eser kaçakçılığı yaptığı da biliniyor. Yaser Arafat’ın ekonomi danışmanı Muhammed Reşit’e göre, Abbas en az 100 milyon doları zimmetine geçirmiş.

Abbas ailesi hakkında iddialar bitmiyor. Siyasi rakibi Muhammed Dahlan’a göre, Arafat’ın ölümünden sonra o dönemki Başbakan Selam Feyyaz, Abbas’a 1.4 milyar dolar transfer ediyor. Abbas da bunun 600 milyon dolarını tabiri caizse “iç ediyor”. Dahlan bizzat kendisinin Abbas’ın çocuklarına ayda 5000 dolar maaşla iş ayarladığını ama şimdi bu çocukların malvarlığının 300 milyon dolara vardığını belirtiyor. Böyle bir kazanç maaşlı bir işle imkansızı başarmak!

L. Deniz Ertuğ

Tamamı: https://www.politikyol.com/filistinin-tertemiz-yonetimi/

 

  • YENİ İSRAİL HÜKÜMETİNİN ÖNÜNDE  NE GİBİ SORUNLAR VAR
  • ADALET SİSTEMİNDEKİ REFORMLAR.

Hükümetin Hukuk Başdanışmanının  asli görevinin ne olduğunun açıkça belirlenmesi. Şu andaki mevcut durumda  Hukuk Başdanışmanı kendisini Adalet Sistemin tamamının yerine koymakta ve hükümeti ve yöneticilerini dize getirmekle kendisini görevli addetmektedir. Halbuki  makamıkn adından da belli olacağı üzere  kişinin görevi DANIŞMANLIKTIR. Ve danışmanlık danışana bir yükümlülük getirmeden dinlemesini ve sonunda da kendi aklınıjn  kabul edeceği şekilde karar vermesini emreder. Bu güne kadar Danışmanlar kendi görüşlerinin dışında kararlar ve yasalar çıkarıldığında siyasi iktidarı şikeyet etmekte ve davalar açmakta veya açmakla da tehdit etmektedirler. Bu da Vatandaşın oyu ile iktidara gelen yönetime karışmak ve kendilerini Halkın yerine koymak gibi bir çelişki yaratmaktadır. BU reformun hangi hükümet olursa olsun daha makul şartlar altında ve boynunda bir başdanışman  kılıcı olmadan  görev yapabilmesini sağlamanın yolunu  bulması gerekecektir.

  • ORDU VE BAKANLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Bu koalisyon ile herkesi memnun etmek adına bir takım bakanlıklar ikiye bazen de üçe bölünmüş ve Savunma Bakanlığına ikinci bir Bakan atanmıştır. Bu Dindar Siyonizim Partisi lideri Betsalel Smotrich  olduğu gibi Ortağı Yahudi Gücü Parti lideri İtamar Ben Gvir de  Milli Güvenlik Bakanlığı ile  Ordunun bir bölümünde yetkili kılınmış olsa dahi. Savunma Bakanı Yoav Galant bu bölünme ve ilave Bakanların işleri karıştırabileceğini ve orduda her komutan sadece Genel Kurmay Başkanından emir alır Genel Kurmay Başkanı da benden yani Savunma Bakanından emir alır diyerek bu ilave bakanların veya Masa Başı Generallerin etki alanlarının oldukça sınırlı olacağına dikkat çekmiştir.

Bu olaylardan en fazla rahatsız olanların başında ise  Batı Şeria’daki Filistin Otonomi Yönetimi olup  Smotrich ve Ben Gvir’n elindeki yetkiler ile onların yaşam alanlarındaki hareket serbestisine halel gelebileceği endişesi mevcuttur. Bu yetki meselesinin uzmanlar ve askeri birimlerce  düzenleneceğinden ve kimseyi rahatasız etmeyecek şekilde düzenleneceğinden de ben eminim. Tabii rahatsız olacak olanlar İsrail Devleti ve vatandaşlarına kötü niyet besleyenler olmaya devam edebilirler. Bu terör belası ile mücadele ve yollardaki terörün bir an evvel devlet eli ile önlenmesi zaruridir.

  • DİNDAR KESİMDEKİ BAKAN VE MİLLETVEKİLLERİNİN SÖYLEDİKLERİ İLE MÜCADELE

Geçtiğimiz hafta Dindar Siyonizm Parti yetkilisi Bayan Orit Struck (Özel Operasyonlar Bakanı) hastanedeki doktorların inançlarına aykırı olması halinde doktorların  eşcinselleri tedavi etmeme hakkı olduğunu söylemişti.

Bir başka milletvekili ise Bir otelcinin eşcinsellere oda vermeme hakkı olabileceğini belirtmişti. Bu Muhalefet partilerince oldukça fazla malzeme edilmiş ve bu söylemler yüzünden İsrail Demokrasisin tehlikede olduğunun altını çizmekteydiler. Likud Partisi Lideri Binyamin Natanyahu ise vakitkay betmeden bu palavralara kimsenin itibar etmemesini demokrasi bu ülkenin temel unsurudur ve kimse bunu değiştiremeycektir diyerek son noktayı koydu.Muhalefet ise buna  pek güvenemiyor nedense. Bir başkası da Dindarların düğünlerine veya konserlerinde  kadınlar ile erkeklerin ayrı ayrı oturmaları konusunda bir yasa  çıkartmak istemesine istinaden Tevrat’ın Yahudiliği Partisi bir açıklama getirerek Bizim derdimiz her bireyin istediği gibi inanma ve yaşama hakkıdır. Yani biz laik kesimin düğünlerine ve eğlencelerine karışmaya niyetli değiliz.Laikler de bizim yaşam şeklimize karışmasınlar diyerek isteklerinin altını çizmiş oldular.

  • EKONOMİ

2022 bütün dünyada enflasyonun hortladığı bir yıl oldu ve İsrail piyasaları da bu sıkıntıdan payını aldı. Benzin ,Elektrik Doğal Gaz ve bir takım hizmetlerin fiyatları 1.1.2023 ten itibatren %5 ile %8 arasında değişecek ve buna bağlıolarak gıda maddeleri ve tüketim malları da  önlenemez şekilde artacaktır.

2022 yılında Konut fiyatları %20 civarında artmış ve bu da  bir çok inşaat şirketini olumsuz etkilemiştir. Satışlar düşmüş ve evlenmek isteyen gençlerin zaten kısıtlı olan bütçeleri daha da olumsuz etkilenmiştir.İnşaat şirketleri  50.000 ve 100.000 şekel peşinat ile daire satış sözleşmesi yapmaya başladılar. Daire Fiyatları ise  1.800.000 şekel ile 2.850.000 şekel arasında değişiyor. Bu peşinatlardan sonra  500.000 ile 750.000 şekellik ara taksitler ve 30 seneye varan taksitlendirmeler mümkün. Ama alıcıların bu taksitleri geri ödeyebilecek gelirleri olduklarını  bordoroları ile kanıtlamaları gerekmektedir. Bayındırlık Bakanlığına atanan YİTSHAK  GOLDKNOPF ilk faulünü yaptı ve kendisine İnşaat sektöründeki krizi nasıl çözmeyi düşündüğünü sorduğunda verdiği cevap Ben İnşaat Sektöründe Kriz olduğunu sanmıyorum dedi. Basın biraz araştırdıktan sonra Goldknopf’un 5 dairesi olduğunu birini de 5 odaya bölüp ruhsatsız değişik insanlara kiraladığını  tespit etti. Hoş bu yasak değil ama  etik pek sayılmaz. Gold Knopf 10 çocuk sahibi bir baba.

Hazine Bakanı Betsalel Smotrich aybaşında yapılacak zamları durdurma çabası içindeyken aynı zamana Vergi baremlerini düşürerek Asgari Ücretlilerin gelirlerini yükseltme çabası içinde olduğunu da beyan etti. Emeklilerin de hali kimseden daha iyi değil. Bir de Yemek kuponları verilebileceğini söyleyince aklıma  Türkiyedeki makarna ve kömür dağıtımları geldi benzetmeden edemedim. Bakalım neler yapılabilecek.

  • ULUSLARARASI ARENADAKİ SORUNLAR

Bir numaralı sorun İRAN ve NÜKLEER SİLAHLANMASI. İsrail bu konuda ne yapabilecek veya yapamayacak mı. İran’a karşı bir saldırı olabilmesiiçin ABD ile müşterek bir anlaşma ittifak olması gerekecektir ki bu sıralarda Biden Hükümeti ile bu ne kadar olasıdır tartışılabilir. Bence tartışılamaz bile bölyesi bir fiil ya yapılır ya da yapılmaz. Tartışmanın  bir yararı olmladığı gibi hatalıdır da…

İki numaralı tehdit Lübnan Suriye sıknırlarındaki İRAN SİLAHLANMASI ve HİZBULLAH tır. Bu yıllardır süregelen kangrendir ve haftada bir iki duyduğumuz  hava saldırıları palyatif agrı kesici etkisinde olup gerçek bir operasyon olmadan tedavi edilebilecek gibi görünmüyor. Bu hükümet şu andaki konumu ile güçlüdür ve gerekirse bu operasyonun yapılması kaçınılmaz olacaktır.

  • ARAP ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLER

Körfez Ülkelerinden sonra sırada olan iki ülke SUUDİ ARABİSTAN  ve SUDANDIR. Natanyahu hükümetinin yapacağı ilk dış ilişkilerin bu iki ülke olacağını tahmin etmek zor olmlazsa gerek. Gerek SUUDİ ARABİSTAN gerekse SUDAN, İRAN tehlikesine karşı doğru ilaçtır. İran karşıtı bir koalisyonda ne denli güçlü olunursa  o denli barış ihtimali artacaktır. Hep dediğim gibi İsrail’in bu kadar beklemesinin sebebi İran ile kapışmak değil barışmaktır. İrandaki bu yönetimle veya yerine gelebilecek bir yönetimle fark etmez. Barışmak savaşmaktan daha ucuzdur.

Sırada Uzak doğudaki Arap ülkeleri Endonezya, Malezya ve daha bir çok irili ufaklı ülkeler mevcuttur. Bunlar ile de iyi ilişkiler İsrail’in gerek İran gerekse diğer komşularının karşısında elini güçlendirecektir.

Türkiye İlişkileri. İsrail Büyükelçisi Bayan İrit Lilian Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubu takdim etti ve kabul edildi. Başkan Herzog Türkiye Büyükelçi Şakir Özkan Torunlar’ın güven mektubunu dört gözle beklediğini Türkçe olarak yayınladı. Sanrım önümüzdeki hafta içinde bu da gerçekleşir. Ve ilişkilerdeki eksikler ususl usul tamamlanmaya başlar. İsrail Hava Yollarının Türkiye uçuşlarındaki güvenlik sorunu halledildi ve uçuşlar yakında başlayacak.Yani istikamet yanlış yerlere gitmiyor. Hayırlı olsun demekten başka bir şey kalmayacaktır umarım. Bir de bana göre Türkiye’ye düşen en önemli görev İsrail İle Filistin arasında kalıcı bir barış sağlayacak gerçekçi bir arabuluculuktur. Aynı çabaların israil ile İran arası için de olması sadece sevindirici ve hayırlı olur. İki ülkem ve bölge için. İran ile sorun çözülürse Hizbullah ve Suriye ile de çözülmüş olacağı gibi Hamas ta  finans kaynağını kaybetmiş olur.

Rafael Sadi

Tamamı: https://hasturktv.net/yeni-israil-hukumetinin-onunde-ne-gibi-sorunlar-var-rafael-sadi2126-2/

 

  • UZUN YILLARDAN SONRA KARŞILIKLI OLARAK BÜYÜKELÇİ ATANMASI İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ ÖNÜNDEKİ BİR PÜRÜZÜN DAHA GERİDE KALDIĞININ DELİLİDİR

Önemli bir gelişme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı bazı jestlerle birlikte İsrail ile de bir yumuşama ikliminin uç vermesiydi. Erdoğan ile yıldızı hiç barışmayan Binyamin Netanyahu’nun 2021 yılında iktidardan düşüp yeni bir koalisyon hükümetinin kurulması bu ortamı kolaylaştırdı.

Geride bırakmakta olduğumuz 2022’ye bakarsak...

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un geçen mart ayında yaptığı ve Nâzım Hikmet’ten şiirler okuması gibi sıcak jestlerle dolu Türkiye ziyareti buzları çözerek normalleşmenin önünü açtı. Bunu mayıs ayında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun İsrail ziyareti izledi. Bir ay sonra İsrailli mevkidaşı Yair Lapid Türkiye’ye geldi. Türk ve İsrail istihbarat birimleri arasında İstanbul’da İsrail vatandaşlarına karşı suikast hazırlığındaki bir İran hücresinin yakalanması sırasında gerçekleştirilen işbirliği bu sürece ivme kattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonradan başbakanlığı da üstlenen Lapid ile eylül ayında New York’ta görüştü. Savunma Bakanı Benjamin Gantz kasım ayında seçimden hemen önce Ankara’ya geldi.

Görüleceği gibi İsrail ile temas trafiğinde kısa zamanda büyük bir yoğunluk yaşandı. Ancak normalleşmeyi süratle hayata geçiren koalisyon hükümetinin kasım ayındaki seçimi kaybedip yeniden Netanyahu’nun başbakanlığındaki aşırı sağ bir koalisyonun işbaşı yapması yeni bir durum yarattı. Bununla birlikte, her iki taraftan da verilen ilk mesajlar ilişkilerdeki normalleşme sürecini devam ettirme iradesine işaret ediyor. Uzun yıllardan sonra karşılıklı olarak büyükelçi atanması ilişkilerin normalleşmesi önündeki bir pürüzün daha geride kaldığının delilidir.

Sedat Ergin

Tamamı: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/2022de-turk-dis-politikasi-5-bolge-ulkeleriyle-normallesme-adimlari-yila-damgasini-vurdu-42196381

 

  • LİKUD PARTİSİ’NİN LİDERİ NETANYAHU, SİYONİST, MİLİTARİST, KENDİ ÇIKARINDAN BAŞKA HİÇBİR ŞEYE ÖNEM VERMEYEN OPORTÜNİST BİR SİYASETÇİ AMA İSRAİL TOPLUMUNU DİNİ, TOTALİTER TEMELDE ÖRGÜTLEMEYİ AMAÇLADIĞI SÖYLENEMEZ

Geçen hafta perşembe günü yemin ederek göreve başlayan Netanyahu’nun koalisyon hükümeti, ilerici, liberal hatta muhafazakâr basında dinci, ırkçı, ayrımcı, homofobik, otoriter, “haydutlar” vb. sıfatlarla anılıyor. Aşağıda değineceğim kimi gelişmeleri de ekleyerek İsrail’de “süreç olarak faşizmin” devlete ulaştığını kolaylıkla söyleyebiliriz.

Likud Partisi’nin lideri Netanyahu, Siyonist, militarist, kendi çıkarından başka hiçbir şeye önem vermeyen oportünist bir siyasetçi ama İsrail toplumunu dini, totaliter temelde örgütlemeyi amaçladığı söylenemez. Ancak bu benmerkezci oportünizm, onu, hakkındaki yolsuzluk davalarından kurtulmak için dinci, ırkçı, homofobik, ayrımcı, yerleşimci, otoriter (kısacası faşist) partilerle koalisyon hükümeti kurmaya, devletin ve toplumun kapılarını faşizme açmaya hatta fiilen faşist partilerin tutsağı olmaya kadar sürükledi: 120 üyeli mecliste 64 temsilciye dayanan Netanyahu hükümetinin 32 temsilcisi faşist partilerden geliyor. Bu denge onlara, her an koalisyonu bozma, varlık yokluk savaşı veren Netanyahu’ya her istediklerini yaptırma gücü veriyor.

Koalisyon ortağı faşist partiler, İsrail toplumunu dinci-ırkçı temelde yeniden şekillendirmeyi, Filistin devleti olasılığını yok etmeyi, tüm Filistin topraklarını ilhak ederek Yahudi yerleşimcilere açmayı amaçlıyorlar. Kimi yorumcular da “Netanyahu postu kurtarmak için ülkesini, seküler Yahudileri, partisini, Arap İsraillileri, kadınları hatta ülkenin gençlerinin geleceğini sattı”, Filistin sorununu ateşe attı diyorlar. Şimdi milyarlarca Şekel (1 Şekel= 5.30 TL) dinci-faşist örgütlenmelere transfer edilmeyi bekliyor. Bu örgütlenmelerin militanları da “Seküler düşmanlarının mekanlarına giderek ‘baygın tebessümlerle’ ‘tebliğ’ vermek için harekete geçmeyi...”.

...

Dini mahkemelerin etki alanları, ekonomik anlaşmazlıkları da kapsayacak biçimde genişletilirken seküler mahkemelerin dini kurumlar hakkında karar verme yetkisini kısıtlanıyor. Yaşiva öğrencilerinin ödenekleri yüzde 100 artıyor. Ayrımcılığı yasaklayan kanun kalkıyor. Böylece, esnaf, girişimci, doktor(!), memur, dini (ırkçı, milliyetçi, cinsiyetçi) inançlarına aykırı bulduğu kişilere hizmet vermeyi reddedebilecek. Okullarda, kamusal alanlarda “harem-selamlık” uygulanabilecek.

Seküler muhalefet, bir moral çöküntüsü yaşıyor, ne yapacağını bilemiyor; zaman ise giderek hızlanıyor!

Ergin Yıldızoğlu

Tamamı: https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/ergin-yildizoglu/din-ve-devlet-uzerine-2017518

 

Takılan tweetler

  • Dov Forman@DovForman

Auschwitz'den sağ kurtulan büyük büyükannem Lily Ebert bugün 99 yaşına giriyor!

"Auschwitz'ten sağ çıkıp bir doğum günü daha yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. 99 yaşında, Nazilerin kazanmadığını göstermek için kutluyorum!”

Tüm #HappyBirthdayLily dilekler ve yorumlar Lily'ye iletilecektir. ❤️

https://twitter.com/DovForman/status/1608394918686330880

  • İbranice Dil Merkezi@ibranicemerkezi

Orta Asya’nın en eski dini ve etnik gruplarından biri olan Buhara Yahudileri, daha çok Özbekistan ve Tacikistan'da yaşamaktayken günümüzde İsrail'de ve Amerika'da hayatlarına devam etmektedirler.

Öyle ki bugün Kudüs'te Buhara Mahallesi de bulunmaktadır.

https://twitter.com/ibranicemerkezi/status/1607670029356498944

  • Aybike Şeyma Tezel@aytezel

Buhara sinagogunda şabat (1880ler). Foto Caught in Time: Great Photographic Archives serisinin Bukhara cildinden.

https://twitter.com/aytezel/status/1607730641155538946

  • Yusuf Sarfati 🇺🇦@y_sarfati

İsrail’de yeni hükümetinin üç sacayağı var:

1.Netanyahu

2.Ultra-ortodoks partiler

3.Radikal dini siyonizm

İlk ikisini iktidarda görmeye alışığız, üçüncüsü ise iktidarın bu kadar içinde hiç olmamıştı.

1967 savaşı sonrasında radikalleşen dini Siyonizm yayılmacı bir milliyetçiliği mesiyanik dini öğelerle birleştirmiş ve yerleşimci hareketinin ideolojik taşıyıcılığını yapmıştır.

Radikalleşen dini Siyonizm şiddeti meşrulaştıran gruplara da zemin hazırlamıştır. Meir Kahane’nin Kach partisi ve Rabin’i katleden Yigal Amir bunlara örnek teşkil eder.

Önceleri İsrail siyasetinin çepherinde kalan radikal dini siyonizm, 90’larda ve 2000’lerde partileri fazla oy alamasa da sağ parti politikalarına yön vermiş ve sağa kayan günümüz İsrail siyasetinde iyice anaakımlaşmıştır.

Aşırı sağ ideolojisi nedeniyle 1988’de İsrail ordusunda görev yapmasına izin verilmeyen Itamar Ben-Gvir’in bugün hükümette Kamu Güvenlik Bakanı olması radikal dini siyonizmin anaakımlaşmasının en somut örneğidir.

Dini siyonizmin radikalleşmesinin ve ultra-ortodoks partilerin 80 sonrası koalisyonlarda kilit konuma gelmelerinin İsrail’deki din-devlet ilişkilerini nasıl dönüştürdüğünü

@TugceErsoyTugce  ve @CeyhunCicekci hocaların derlediği bu kitapta yazdım.

 

https://twitter.com/y_sarfati/status/1609048990372302848

  • Hasan Mert Kaya@kayamerthasan_

Antwerp Avrupa'nın en önemli elmas ve pırlanta merkezi. Ardından Amsterdam, Londra vs gelir. Piyasa tamamen Hasidik Yahudilerin elindedir şehirde. Arka sokaklarında dolaşırken çarşaflı, peçeli Yahudi kadınları, takkeli, şalvarlı çocukları çok gördüm. Çarşamba gibi:)

https://twitter.com/kayamerthasan/status/1608719535728721920

  • Recep Gürkan@recepgurkan

Bat-Yam Belediye Başkanı Tzivika Brot ile #İsrail heyetini 3 semavî dinin buluştuğu; tüm inançların, tüm milletlerin özgürce yaşadığı şehir olan #Edirne'mizde ağırlıyoruz.

Barışın, kardeşliğin ve özgürlüğün şehri Edirne'mize hoş geldiniz!

https://twitter.com/recepgurkan/status/1607773135973281794

  • Türk Yahudi Toplumu@tyahuditoplumu

Savaşın başında zor şarlarda Ukrayna’dan çıktılar, o günden beri toplumumuzun bizlerden farksız ❤️ bir parçası oldular.

2023’ten dua & dileğimiz, kalplere “akıl” gelmesi & bir an önce huzurla, özgürce evlerine dönebilmeleri…

Mutlu Yıllar 🙏🏻@ZelenskaUA @TatyanaEntina

https://twitter.com/tyahuditoplumu/status/1609213935944605698

  • Lost Library@LibraryLost

Önde dönemin Başbakanı Refik Saydam, arka planda “tüm iktisadi sorunların müsebbibi” Yahudi tüccarlar.

Cemal Nadir karikatürlerinde antisemitizm hakkında:

http://izelrozental.com/tr//tr/YAZI-VE-ROPORTAJLAR/Dogumunun-100-Yilinda-Cemal-Nadir-ve-Salamon.html

Refik Saydam dönemi Türkiye ekonomi politikaları hakkında:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/113201

https://twitter.com/LibraryLost/status/1607268332918525954

  • Ferit Belder@FeritBelder

Karikatürlerle İsrail 2 :) Harediler ortalama yurttaşın sırtına biniyor ve bu yük sürekli artıyor. 90’lar Şinui’den beri ortalama hiloni (seküler) tavrı bu şekilde. Oysa ‘sırttan inen’ haredi istikamet de belirler, ortak kamusal alanları, kurumları da dönüştürür.

https://twitter.com/FeritBelder/status/1607648345048186891

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

Şu tespiti yapalım Likud bir sağ partidir fakat sağ fraksiyonların/hareketlerin birleşiminden oluşmuştur. Sene 1973’te.

Likud’un içindeki en baskın grup süreç içerisinde Beginciler olmuş. Menachem Begin taraftarları. Begin demek Etzel/ Irgun demek.

Bunlar ise silahlı yöntemi benimseyen terör eylemleri de yapan Sağcı Siyonist gruplar. Irgun içerisinden daha radikal bir ekip ayrılıyor ve Lehi’yi kuruyor. Hanegbi hem anne Geula Cohen hem de baba tarafından Lehi ile irtibatlı.

Babaları aynı ekol içerisinde siyaset yaparken oğullar da benzer şekilde ilerliyor.

https://twitter.com/gcinkara/status/1607849067798999040

  • Gabi Behiri@gbehiri

Sembolik, politika ustu bir Cbaskanligi makaminin onemi:

Israel Cbaskani Herzog bu sabah Milli Guvenlik Bakani olmasi beklenen Ben Gvir ile bulustu ve yeni hukumette farkli gruplara (Araplar,LGBT vs.) karsi olasi ayrimci ve irkci yaklasimlar ile ilgili endiselerini dile getirdi.

Herzog ayrica Ben Gvir'den sert soylemlerini azaltmasini ve daha sakinlestirici bir uslup kullanmasini bekledigini belirtti. Ben Gvir tum halka hizmet edeceklerini dile getirdi.

Herzog simdilik dogru olani yapiyor. Fakat hukumetin soylemleri eylemlere donmeye basladiginda cok fazla mudahale alani olmayacak. O yuzden simdiden pozisyonunu gostermeye calisiyor.

https://twitter.com/gbehiri/status/1608014666789158912

  • Gabi Behiri@gbehiri

Israel Genelkurmay Baskani gectigimiz hafta mustakbel Basbakan Netanyahu ile gorustu. Gorusmeyi kendisi talep etti ve yeni hukumette ordu, Bati Seria ve genel olarak savunma bakanligi ile ilgili kaygilarini dile getirdi.

Israel'de bu pek alisilmis degil.Ordu ulkenin en onemli kurumlarindan, ama karar alicilari cesitli kisiler uzerinden uyardigi cok nadir gorulmustur. Bu arada genelkurmay baskani onumuzdeki aylarda gorevini devrediyor. Bu baglamda bu elestirileri daha rahat yapabilecek pozisyonda.

https://twitter.com/gbehiri/status/1607438322149871617

  • Gabi Behiri@gbehiri

28 bakanlikta 4 kadin bakan. Ne is yapacagi belli olmayan bakanlar, bakan yardimcilari. Bazi bakanliklarda 2 yil sonrasi bakan degisimleri. Bolgesel konularda daha sert soylemler vs. Yeni hukumet, yeni meclis Israel'in gelecegini toptan degistirebilir..

Yeni hukumetin en onemli sinavlari hayat pahaliligi, ic guvenlik ve yargi reformlari ile ilgili olacak. Bu konularda onlara oy veren secmen onemli degisiklikler bekliyor ve gormezse cezasini kesmeye de hazir.

https://twitter.com/gbehiri/status/1608428863289171969

  • Gabi Behiri@gbehiri

Hukumetin ilk icraati restauranttaki fiyatlari indirecek Kasherut Yasasi'nin 6 ay otelenmesi oldu(ve devaminda iptali). Din isleri bakani imzayi bir devlet memuru olan Sefarad Hahambasi'sinin yaninda atti. Bu yasa kasherutu hahambasiligin tekelinden cikartacakti.

Haredi (Ultra Ortodoks) bakanlar gectigimiz hukumette kendilerinden alinan bu tekellesmeleri bir bir tekrar yerine geri getirecekler. Din kisvesi altinda olan yine halka olacak..

https://twitter.com/gbehiri/status/1608509776266407937

  • Noga Tarnopolsky נגה טרנופולסקי نوغا ترنوبولسكي@NTarnopolsky

Güvenlik servisleri tarafından onlarca yıldır hedef alınan baş belası aşırılık yanlısı Itamar Ben Gvir ve İsrail Polisinin Mayıs 2021'deki isyanları ateşlemekten sorumlu tuttuğu adam olarak gerçeküstü sahneler, bugün bir polis şeref kıtası tarafından Ulusal Güvenlik Bakanı olarak kabul edildi.

https://twitter.com/NTarnopolsky/status/1609615446348537856

  • Jared Sukukhin / ג'ארד סוקוחין@JaredSefarad

Sinagoga Hemdat Israel en Estambul, Turquía.

https://twitter.com/JaredSefarad/status/1609518448207450114

  • Ladino 21@LadinoXXI

https://twitter.com/LadinoXXI/status/1609631683082584065

  • Haliç Postası@HalicPostasi

Şişhaneli genç #Yahudi İzak Avidor'un İstanbul'dan #TelAviv'e uzanan #Fenerbahçe sevgisi..

Günaydın gazetesinin #İsrail muhabiri İzzet Çakım'ın 1970 yılında yayınlanan haber-röportaj dizisinde #Galata Yahudilerinden İzak Avidor'un iki devletli, üç ayaklı ve yarım hikayesi var..

#Türkiye, #İsrail ve #Fenerbahçe'den oluşan üç ayak üzerinde yürüyen bir hikaye bu. Fakat sahnedeki yaşam aslında iki perdelik oyuna benziyor. Hikayenin başında Türkiye, sonunda İsrail var..  Arada ise hep Fenerbahçe!.. İlkokul çocuğu Avidor'u peşinden koşturan sarı-lacivert aşk.

Tüccar bir babanın oğlu olan kahramanımız İzak Avidor, adını dedesinden almış. Dede İzak Avidor, eskiden #Üsküdar'daki Selamsız Mahallesi'nin muhtarlığını yapmış. Köklü bir ailenin mensubu olarak dönemin yerel bürokratı diyebileceğimiz entelektüel ve saygın bir İstanbullu..

Torun İzak'ın okul yaşamı, ailesinin yazlığının bulunduğu #Göztepe İlkokulu'nda başlıyor. İkinci sınıftan itibaren #Galata'daki #Musevi Okulu'na kaydoluyor ve ortaokulu da burada okuyor. Okulu, kendi deyimiyle 'kör-topal' bitiriyor; öyle, çünkü onun aklı fikri #Fenerbahçe'de!..

Genç İzak'ın İstanbul'da geçen çocukluk yıllarındaki en önemli anısı, 1950'de #Fenerbahçe'nin #Beykoz'u 9-0 yendiği o tarihi maç. Anılarda ilk sırada bu müthiş galibiyet var. Sık sık okuldan kaçarak gittiği tüm #FB maçları yüzünden babasından yediği dayaklar ise, ikinci sırada!

Çocuk yaşındayken ayrıldığı Türkiye'de kalan ailesine sık sık mektuplar yazmış İzak ve her mektubun sonuna aynı soruyu eklemiş: "Fenerbahçe'den ne haber?"

İzak Avidor.. Şişhaneli bir Türk Yahudisi.. 1970'lerden sonrası meçhul. Bilenler varsa, bir soru:

İzak Avidor'dan ne haber?

Tamamı için : https://twitter.com/HalicPostasi/status/1607041673544237057

 

Ağa Takılanlar Öneriyor

 

  • 'İsrail'in en sağcı hükümetinde' kimler var?

https://www.bbc.com/turkce/articles/crg9e8vg8n3o

  • Yeni İsrail hükümeti, İstanbul Sözleşmesi'ni neden onaylamadı?

https://www.indyturk.com/node/592381/d%C3%BCnya/yeni-i%CC%87srail-h%C3%BCk%C3%BCmeti-i%CC%87stanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesini-neden-onaylamad%C4%B1

  • İsrail meclisinde eşcinsel başkan – Rafael Sadi

https://www.odatv4.com/makale/israil-meclisinde-escinsel-baskan-264858

  • Gabi Behiri@gbehiri

Israel'in ilk LGBT bireyi Meclis Baskani Amir Ohana: Bu Knesset benimki gibi hiçbir aileye zarar vermeyecek. Nokta.

https://twitter.com/gbehiri/status/1608467757020119042

  •  ‘İsrail liberal sağını öldüren adam’... Ohana bir felaket – Mustafa K.Erdemol

https://halktv.com.tr/makale/israil-liberal-sagini-olduren-adam-ohana-bir-felaket-711055

  • ABD-İsrail ittifakı yeniden şekillenirken Arap dünyasının rolü – Sam Mensa

https://www.indyturk.com/node/592141/abd-i%CC%87srail-ittifak%C4%B1-yeniden-%C5%9Fekillenirken-arap-d%C3%BCnyas%C4%B1n%C4%B1n-rol%C3%BC

  • Erdoğan İsrail’i ziyaret edecek mi?

https://www.haberturk.com/video/canli-yayin/izle/erdogan-israili-ziyaret-edecek-mi/792375

  • Antik DNA, Aşkenaz Yahudilerinin Kökenini Anlatıyor – Beste Kahveci

https://arkeofili.com/antik-dna-askenaz-yahudilerinin-kokenini-anlatiyor/

  • İsrail'den Lezzetler: BAMBA

https://www.biracemiyolcu.com/post/i%CC%87srail-den-lezzetler-bamba

  • Diyarbakırlı Sefarad Robin – Sinan Eskicioğlu

https://ocakmedya.com/diyarbakirli-robin/

  • Zamansız bir yangın; Sevim Burak - H. AYHAN TİNİN

https://www.diken.com.tr/zamansiz-bir-yangin-sevim-burak/

  • Bir babanın vasiyetini yerine getiren kitap: Hayim Saltiel ve ailesi iki savaş arasını nasıl yaşadı – Ferda Balancar

85 yaşındaki Miriam Saltiel Friedmann (Mimika), ailesinin Bulgaristan-Yunanistan-Türkiye üçgeninde geçen, Holokost’u da içeren yaşantısını babası Hayim Saltiel’den dinledikten yıllar sonra anlatmaya karar verdi, yazar Suzan Nana Tarablus onu dinledi ve yazdı: ‘Anlatmak İçin Yaşadım: Bir Dönem Tanıklığı’ kitabı Varlık Yayınları’ndan çıktı. Türkiye Yahudi toplumundan kişilerle yaptığı sözlü tarih çalışmalarıyla bilinen yazar Suzan Nana Tarablus’la son kitabını konuştuk.

https://serbestiyet.com/haberler/bir-babanin-vasiyetini-yerine-getiren-kitap-hayim-saltiel-ve-ailesi-iki-savas-arasini-nasil-yasadi-113807/

  • Leonard Cohen'e şöhreti getiren şarkının ilham perisi: Suzanne Verdal ve Cohen'in hikayesi...

https://www.cumhuriyet.com.tr/kesfet/leonard-cohene-sohreti-getiren-sarkinin-ilham-perisi-suzanne-2016824

  • Anne Frank Nerede? – Adar Taş

 

Geçen hafta MUBİ’de gösterime giren “Anne Frank Nerede?“, çerçeveyi her ne kadar Yahudi Soykırımı üzerine kursa da hikâye örgüsü ve biyografik biçemi ile özgün bir yerde duruyor. Tür olarak animasyonun tercih edilmesi de filmde kullanılan sürreal öğelerin gücünü artırıyor.

Filmin ilk sahnesinde, Amsterdam’daki Anne Frank Müzesi’nin önünde sıraya girmiş iyi giyimli insanlardan oluşan bir kalabalık ve o kalabalığın yanı başında çadırdan evlerinin uçmaması için çabalayan göçmen bir aile görüyoruz. Yine aynı sabah Anne Frank’ın günlüğünü adadığı hayali arkadaşı Kitty, Frank’ın artık müze olmuş Amsterdam’daki evinde 1944 yılının bir sabahına uyandığını zanneder. O sırada kapı açılır, kalabalık müzeye dolmaya başlar. Önemli ayrıntı şudur ki Kitty, Frank’ın evindeyken görünmezdir. Bu sırada daha sonra tanışacağı Peter’ın ziyaretçilerin cüzdanlarını çaldığını görür. Kitty, arkadaşı Anne’in günlüğünü de alıp müzeden çıkar, amacı hâlâ hayatta olduğuna inandığı Anne Frank’ı bulmaktır. Sokakta tesadüfen karşılaştığı Peter ile aralarında duygusal bir yakınlaşma olur. Filmin ilerleyen dakikalarında öğreniriz ki Peter aslında bir göçmendir, köhne bir apartmanda diğer göçmen ailelerle birlikte yaşamaktadır. Peter, Anne’in babası Otto Frank’ın soykırımdan sonra yayınlattığı günlüğü, Kitty’e verir. Trenle Bergen-Belsen Toplama Kampı’na doğru yola çıkarlar, Kitty ancak Anne’in anıt mezarına vardıklarında arkadaşının öldüğüne ikna olur.

https://gazetekarinca.com/anne-frank-nerede/

  • Büyük Fikirler Üzerine Küçük Bir Yahudi Dergisi İnşa Ediyor

 

https://www.turkiyemanset.com.tr/genel/buyuk-fikirler-uzerine-kucuk-bir-yahudi-dergisi-insa-ediyor-h8102.html

  • PODCAST | Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin 2023 etkileri neler?

2022 yılında Ortadoğu'da neler yaşandı? Ne oldu da Türkiye, Ortadoğu ülkeleriyle ilişlerini yeniden normalleştirme yoluna gitti? Türkiye'nin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Mısır ile "normalleşme" adımları 2023'te nasıl şekil alacak? Suriye ile ilişkiler nasıl seyredecek? Ortadoğu'daki gelişmeler 2023'te nasıl sürecek?

Siyasal analist Dr. Gökhan Çınkara anlatıyor

https://www.youtube.com/watch?v=aUUL2e_ttM4

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün