WEB´DEN SEÇMELER

•Netanyahu´ya göre, kendi Başbakanlıkları sürecinde İsrail, sosyalist ya da yarı-sosyalist bir ekonomiden piyasa ekonomisine geçti. Ve “Start up” başlığında, yüksek teknolojiyi geliştiren, Negev´deki mini Silikon Vadisi ile atağa geçen bir iktisadi zemin oluşturdu. 2009´dan itibaren Doğu Akdeniz´de bulunan doğalgaz rezervleri ile, beklenmedik bir enerji geliri, bu yükselen ekonomi için önemli bir işaret oldu. Doç. Dr. Deniz TANSİ - http://politikaakademisi.org

İzak BARON Diğer
28 Aralık 2022 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • “HAHAMLARIN BİZİ YÖNETMESİNE MÜSAADE Mİ EDECEĞİZ? HAYIR! DİN BİZİ BİRLEŞTİREN BİR ŞEY, AMA BİZ -ZORLA DA OLSA- BİLGELİĞİN VE BİLİMİN PEŞİNDEN GİDECEĞİZ.”

Dün (23 Aralık), İsrail’in en önemli gazetelerinden The Jerusalem Post’ta, dikkat çekici bir makale yayınlandı. Brian Blum imzalı makale, “Netanyahu’nun hükümeti, İsrail iç savaşına mı yol açacak?” başlığını taşıyordu. Gazetenin spota taşıdığı cümleler ise şöyleydi: “Smotrich, Maoz ve Goldknopf’un teokratik ekstremizmi, Yahudiler arasında yeni bir iç savaşı tetikleyecek mi? Düşmanlarımız, içimizdeki çatışmadan istifade edecekler mi?”

...

“Netanyahu her ne kadar İsrail’i dinî kuralların yönlendirmeyeceğinden bahsetse de, onun sözleri koalisyon ortaklarının kulağına gitmiyor” diyen Brian Blum, yazısını Siyasî Siyonizm’in modern dönemdeki kurucusu Theodor Herzl’den yaptığı bir alıntıyla bitiriyordu: “Hahamların bizi yönetmesine müsaade mi edeceğiz? Hayır! Din bizi birleştiren bir şey, ama biz -zorla da olsa- bilgeliğin ve bilimin peşinden gideceğiz.”

Yahudi dünyasında, Brian Blum’un yazdıklarını muhtemelen çok az insan ciddiye alacak. İsrail’in içeriden çatırdamaya başladığı ve ömrünün giderek kısaldığı gerçeğini duymak, Yahudilerin hoşuna gitmiyor çünkü. Oysa Blum’un da açık bir şekilde ifade ettiği üzere, tarihin gösterdiği çok mühim hakikatler var ve gözlerimizin önünde ayrıntılı bir tekerrür sahneleniyor. Görebilen için.

Taha Kılınç

https://www.yenisafak.com/yazarlar/taha-kilinc/hanuka-muhasebesi-2064915

 

  • MERCAN'IN TÜRKEVİ'NİN TÜM TÜRK YAHUDİLERİNİN DE EVİ OLDUĞUNU SÖYLEMESİ ÇOK HOŞUMA GİTTİ

2 bin 200 yıllık Yahudi geleneği Hanuka Bayramı'nda 8 gece 8 gün boyunca mumlar yakılıyor, kutlamalar yapılıyor... Seleukos İmparatorluğu'nun elindeki Kudüs'ün M.Ö. 200'lerde Yahudiler tarafından geri alınmasının şerefine kutlanan bayrama ben de bu yıl ilk kez Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği ile New York Türk Konsolosluğu'nun ev sahipliğinde New York Türkevi'nde şahit oldum. Türkevi, Hanuka'yı kutlamak için törene ev sahipliği yapmasıyla büyük alkışı hak ediyor. İlgimi çeken bir diğer detay ise törende 19. yüzyıldan kalma menora adı verilen şamdanın kullanılması oldu. Koleksiyoner Thomas Gelb'e ait olan 150 yıllık şamdanın, II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yaktığı Prag'daki bir sinagogdan kurtarıldığı belirtildi.

Şamdanın etrafına toplanılıp berahalar ve şarkılar eşliğinde neşeyle Hanuka mumlarının yakıldığı törende konuşma yapan New York Başkonsolosu Reyhan Özgür ve Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan'ın verdikleri mesaj takdire şayandı. Özellikle Mercan'ın Türkevi'nin tüm Türk Yahudilerinin de evi olduğunu söylemesi çok hoşuma gitti.

Funda Karayel

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/gunaydin/funda-karayel/2022/12/24/2-bin-200-yillik-yahudi-bayrami-new-york-turkevinde-kutlandi

 

  • TARİHİN CİLVESİNE BAKIN Kİ, DENGELİ POLİTİKA YÜRÜTMENİN YÜKÜ NETANYAHU’YA KALACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR

Henüz hükümet kurulmadı ancak İsrail basınına bakılırsa aşırı sağcıların sesleri daha gür çıkmaya başladı. Mesela, Yahudilerin çalışmadığı ve ibadet günü olması gereken ‘şabat’ta elektrik bile üretilmesin çıkışı yapıldı.

Ben Gvir de iç güvenlik teşkilatının baştan sona yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunuyor. Bunların dışında, ekonomi politikasının dini inançlara uygun hale getirilmesi gerektiğini söyleyen de var, bütün Filistinlilere terörist diyen de.

Elbette siyasi havadaki bu değişim halka da inmiş durumda.

Bir kesim tedirgin, gidişattan endişeli, aşırıcı sağcıların yükselişini tehlikeli görüyor.

Gerçi bu görüşte olanlar sadece İsrail halkının bir kısmı değil; Amerika’dan bile “Radikalizme izin vermeyin, Filistin politikanız dengeli olsun, hükümet kurulurken aşırıcı unsurları dışarıda bırakın” gibi uyarılar geliyor.

Tam da bu sebeple Netanyahu bir taraftan hükümeti kurmaya çalışırken diğer taraftan sürekli yabancı basına konuşuyor. “Endişelenmeyin, her şey kontrol altında” mesajları vermeye çalışıyor.

Hükümette kimler yer alacak olursa olsun gidişat Filistinliler açısından hiç ama hiç iyi değil. Hele de bölge ülkelerinin İsrail ile normalleşme süreçlerini başlatmış olmaları, çok sayıda ülkenin İsrail ile ticari, siyasi, askeri anlaşmalar yapmaları Filistinlilere yönelik desteğin azalması demek.

İsrail’de ılımlı bir hükümetin ortaya çıkması Türkiye dahil bölge ülkelerinin İsrail’i Filistin konusunda makul bir çizgide durmaya zorlayabilirdi belki. Ancak hem aşırı sağcı hem de popülist isimlerin öne çıkması bu ülkeleri ‘ya Filistin ya biz’ seçimini yapmaya zorlayabilir. Tarihin cilvesine bakın ki, dengeli politika yürütmenin yükü Netanyahu’ya kalacak gibi görünüyor.

Diğer taraftan Filistinli siyasi ve silahlı hareketler bin parça. Kendi aralarındaki husumetleri aynı masa etrafında oturup çözemeyecek kadar birbirlerinden uzaklar.

Ayrıca ortada bir yol haritası, Filistin sorununun çözümü konusunda fikir de yok.

Gazze kuşatma altında, Ramallah’taki Filistin yönetiminin gücü eridikçe eriyor, silahlı direniş örgütleri Suriye’deki ve Lübnan’daki destek hatlarından önceki yıllara göre nispeten yardım alamıyor, dünyanın gözü Filistin-İsrail gerginliğini görmüyor artık.

Bekleyelim görelim diyeceğim ama yarının ne getireceği oldukça açık!

Hediye Levent

https://www.evrensel.net/yazi/92172/israilde-ultra-ortodokslar-donemi

 

  • NETANYAHU, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLE İLGİLİ İRONİK BİR GÖNDERME YAPARAK, İLK 3 HEDEFİNİ “İRAN’I ENGELLEMEK” BAŞLIĞIYLA, ÜÇ KEZ TEKRARLIYOR. DÖRDÜNCÜ HEDEF OLARAK DA, ARAP ÜLKELERİYLE BAŞLAYAN BARIŞ SÜRECİNİN, GELİŞTİRİLMESİ ÇERÇEVESİNDE, BİR VİZYON ÇİZMEYE ÇALIŞIYOR

Otobiyografisini kaleme aldığı Bibi başlıklı kitabını tanıttığı ve yeni Başbakanlık dönemiyle ilgili mesajlar verdiği Youtube mülakatında, yaşamından ilginç kesitler ve siyasetini biçimlendiren ana başlıkları yakalamak, olası gözükmektedir (https://www.youtube.com/watch?v=sRuzueJyPgU&t=1681s).

Netanyahu, kendi siyasetini, Yahudi tarihinin bir uzantısı olarak görüyor. Hz. İbrahim’den başlayan bir tarihi yolculukta, Hz. Musa’nın Mısır’dan bugünkü İsrail topraklarına doğru göç ettirerek, Yahudi halkını “kurtardığı” zorlu mücadelede, Hz. Davut ve Hz. Süleyman’ın kurduğu İsrail krallıklarında, Süleyman tapınağına atıfta bulunarak, 1. ve 2. mabedin yıkılması, Yahudiler’in Babil’e zorunlu göçü ve sonunda, 19. yüzyılda,  Orta ve Doğu Avrupa’da güçlenen anti-semitizmin yükselmesi, Theodor Herzl’in “Yahudi Devleti” kitabı, Siyonizm’in doğuşu, Dünya Siyonizm Kongresi, İngilizler’in Filistin’i işgali, 20. yüzyılda Almanya’nın siyasetinde Avrupa’da uygulanan Holokost ve kurtulanların İsrail devletinde buluşmalarını içeren, tarihi denklemde, Netanyahu, kitabında da kendisine özel bir önem atfetmektedir. İsrail elit birliklerinde görev alan, Süveyş’te savaş sırasında, hayati tehlike geçiren, ABD’de MIT’de eğitime başlayınca, kendisinin yerini alan, 1967 savaşında kolundan engelli olan, Uganda’da rehine kurtarma krizinde, yaşamını kaybeden kardeşini de anlatımını dinlediğinizde, şahsen İsrail siyasetindeki konumunu, siyaset psikolojisi bağlamında daha da iyi anlayabilirsiniz. Babasının İsrail’in kuruluş mücadelesinde, İngiltere yerine ABD ile hareket etme öğüdünü kendisine küçüklüğünden beri kılavuz yapmış Netanyahu, Likud’un öncülü olan Hagana ve İrgun örgüt yöneticileri ve ailesi arasındaki bağları, babasının Eidenhower’a “neden ABD’nin İsrail’i desteklemesi gerektiği” yolundaki telkinleriyle birlikte yorumladığınızda, ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.

Peki yakın geçmiş ele alındığında ve 2022 sonrası Netanyahu’nun yeni döneminde İsrail siyasetinde ne tür yansımalar ortaya çıkabilir? Netanyahu, önümüzdeki dönemle ilgili ironik bir gönderme yaparak, ilk 3 hedefini “İran’ı engellemek” başlığıyla, üç kez tekrarlıyor. Dördüncü hedef olarak da, Arap ülkeleriyle başlayan barış sürecinin, geliştirilmesi çerçevesinde, bir vizyon çizmeye çalışıyor.

Bu noktada, Bibi’nin ABD’deki Demokrat yönetimle, Obama döneminden beri yaşanan dolu uyuşmazlığını, Obama’nın Başkanlığında, Obama’ya rağmen, Cumhuriyetçi çoğunluğun davetiyle ABD Kongresi’nde ABD yönetimini yerden yere vurduğu konuşmasını anımsayabiliriz. Trump’ın başkanlığında, Kudüs, Golan kazanımları, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman başta olmak üzere, İsrail’in tanındığı yeni bir Ortadoğu Barış Süreci’nin yapılanmasını da bir yerlere kaydetmek gerekiyor.Filistin konusunda katı tutumunu sürdüren Bibi’ye göre, Gazze’den çekilen İsrail, (Hamas’ı kastederek) buradan roket saldırıları yaşıyor, Lübnan’dan çekilmesinin ardından da (Hizbullah’ı söyleyerek), güney Lübnan’dan İsrail zarar görüyor. Arap ülkeleriyle barış ve Filistin’e devletsizlik gibi garabet bir formül nasıl işler sorusunda, İsrail Başbakanının ideolojik alaşımına göz atmak gereklidir.

Netanyahu’ya göre, kendi Başbakanlıkları sürecinde İsrail, sosyalist ya da yarı-sosyalist bir ekonomiden piyasa ekonomisine geçti. Ve “Start up” başlığında, yüksek teknolojiyi geliştiren, Negev’deki mini Silikon Vadisi ile atağa geçen bir iktisadi zemin oluşturdu. 2009’dan itibaren Doğu Akdeniz’de bulunan doğalgaz rezervleri ile, beklenmedik bir enerji geliri, bu yükselen ekonomi için önemli bir işaret oldu.

...

Kendisi fiziken yer almasa da, hükümeti döneminde o zaman başbakan olan Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Peres arasındaki “one minute” polemiği, 2009 sonbaharında İsrail’in Anatolian Eagle tatbikatından Türkiye tarafından çıkarılması ve 2010 Mayıs’ında yaşanan Mavi Marmara krizlerinde Netanyahu Başbakandı. Ne kadar otoriter gözükse de, Obama’nın İsrail ziyareti sırasında (2013) Başbakan Erdoğan’dan telefonda özür dileyen, Türkiye’nin tazminat taleplerini kabul eden ve Gazze’ye yönelik Türk gemilerinin girişine izin verecek 2016 normalleşmesinde rol alan yine kendisiydi. Ancak 2009’da Davos’tan sonra, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’la, 2022’de kadük kalsa da, doğalgaz boru hattı projesi Eastmed’i destekleyen, savunma iş birliğini kurumsallaştıran da yine Netanyahu oldu.

8’li koalisyon hükümetinde, önce Bennett, sonra da Lapid hükümetlerinde başlayan, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Türkiye ziyareti, karşılıklı Bakan ziyaretleri ve Büyükelçi atamaları ile hızlanan Türk-İsrail yakınlaşmasında, Netanyahu, kategorik bir karşı duruş sergilemedi; Türkiye ile görüş farklarını koruyarak, kompartıman siyaseti yüzeyinde, kontrollü bir yakınlaşmaya yeşil ışık yaktı (https://podcasts.apple.com/us/podcast/bibi-netanyahu-israels-new-prime-minister-again/id1570872415?i=1000588121265). Muhafazakâr kişiliğinde, pragmatizmin de ötelenmeyecek bir boyutta olduğunu, farklı dönemlerde zaten ifade etmişti.

Doç. Dr. Deniz TANSİ

http://politikaakademisi.org/2022/12/24/bibide-israil-saginin-uc-hali/

 

  • DÜNYA HERHANGİ BİR İSRAİL HÜKÜMETİNE GERÇEKÇİ VE PRAGMATİK BİR ŞEKİLDE MUAMELE EDER, ONA BAKANLARININ BİYOGRAFİSİ ÜZERİNDEN BAKMAZ VEYA ONUNLA OLAN İLİŞKİSİNİ BUNA GÖRE TANIMLAMAZ. YENİ İSRAİL HÜKÜMETİYLE İLİŞKİLERDE EN KISA YOL DA NETANYAHU İLE ÇALIŞMAYA ODAKLANMAK OLACAK

Netanyahu sansasyonelliğe, yenilmez bir süper kahraman gibi görünmeye düşkündür.

Başbakanlık görevinden 1 yıllığına uzaklaştırıldığında bile ana muhalefetin başı, bilhassa iç politik devinimin temposunu ayarlayan konumunda kalmayı sürdürdü.

Bilhassa iç politika dedik çünkü Henry Kissinger'ın belirttiği gibi İsrail'de dış politika yoktur.

Genellikle hükümeti kurmakla görevlendirilen kişiye tanınan yasal süre boyunca, ilgililer Netanyahu'nun ganimetleri iktidara susamış müttefikler ile tüm grupları ile sağa kesinlikle egemen Likud arasında paylaştırmaya odaklanan çalışma yöntemini takip ettiler.

Paylaştırma süreci, gerçek olmaktan ziyade uydurma bir gerilim ve heyecan içeriyordu.

Bunun nedeni, sihirbaz denilen Netanyahu'nun, başbakanlık pozisyonunun cepte olduğundan ve müttefiklerin isteklerinin karşılanabileceğinden, özellikle istediklerini elde edemeyenlerin hiçbiri kendisiyle rekabet edecek ya da muhalefet edecek niteliklere sahip olmadıkları için, üst düzey Likudluların isteklerinin onun belirlediği önceliklere göre yerine getirileceğinden çok emin olmasıydı.

Önemli mevkilerinin çoğunda en azılı ırkçı sembollerin varlığı, altıncı hükümetin cephesinde güçlü bir şekilde görünen kara noktalar oluştursa da, dünya, özellikle de İsrail'in müttefikleri, bu türden bir olguya alışkın, zira her İsrail hükümeti -özellikle sağcılar döneminde- dünyanın nazarında terörist olduğu şüphesiz bir ismi içermiştir.

Lapid-Gantz'ın "ılımlılık ve esneklik" hükümetinin önemli liderlerinden Lieberman, Netanyahu'nun mevcut araçları Ben Gvir ve Smotrich kadar sağcı ve ırkçıydı.

Lieberman, Filistinlilerin Ölü Deniz'de boğulmasını dilediğini söyledikten sonra önce dışişleri bakanı, sonra savunma bakanı, ardından maliye bakanı oldu ve bunlar İsrail sistemindeki en önemli üç bakanlık.

Dünya herhangi bir İsrail hükümetine gerçekçi ve pragmatik bir şekilde muamele eder, ona bakanlarının biyografisi üzerinden bakmaz veya onunla olan ilişkisini buna göre tanımlamaz. Yeni İsrail hükümetiyle ilişkilerde en kısa yol da Netanyahu ile çalışmaya odaklanmak olacak.

Onları savunmanın, zor durumda bırakan ama reddedilmeyen ve itiraz edilmeyen davranışlarını görmezden gelmenin zorluğundan korktuğu için iktidarda düpedüz ırkçıların varlığından hoşlanmayan Amerikalıların yapacağı şey de bu.

Nebil Amr

https://www.indyturk.com/node/591781/d%C3%BCnyadan-sesler/as%C4%B1l-hikaye-netanyahu-gerisi-teferruat

 

Takılan tweetler

 

  • Gabi Behiri@gbehiri

Dindar Siyonist Partisi ve Likud arasında yapilan koalisyon anlasmasinda, bir is sahibinin dini sebeplerden ötürü herhangi bir musteriye hizmet vermek istememesinin, ayrimcilik sucu sayılmamasini saglayacak bir yasa çıkartılmasi maddesi de bulunuyor.

Ornegin bir otel sahibi isterse bir LGBT ciftin dugununu dini olarak yanlis olduğunu dusundugu icin yapmak istemeyebilir. Suan bu yasayla koruma altinda ve ayrimciliktan dolayi ceza alabilir. Iste bu kaldirilmak isteniyor.

Suan Israel gündemi buna kitlenmis durumda ve dindar siyonist partisi MVleri de geri adim atmayacak gibi gözüküyor.Ornegin bakan olmasi muhtemel Orit Struk sunu açıkça soyledi: Bir doktor, inancina aykiriysa ve baska musait doktor varsa istemediği bir hastaya bakmak zorunda degil.

Sorulmasi gereken sorular sunlar:

1)Bu yasa ve benzer asiri sagci yasalari cikartabilecekler mi? (Bence hayir)

2)Ama yine de bu fikirlerin bir bakan adayi tarafindan soylenmesi sikintili degil mi? (Bence evet)

Israel zor bir döneme giriyor. Ama bundan da çıkacaktır.

https://twitter.com/gbehiri/status/1606962962899648512

 

  • Turkish Embassy DC@TurkishEmbassy

Turkey government organization

Büyükelçi @HmuratMercan  ve New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, ABD’de ve Türkiye’de yaşayan Türk Yahudi Toplumu mensuplarının organizasyonunda Türkevi’nde düzenlenen Hanuka kutlamasına evsahipliği yapmışlardır.

@tyahuditoplumu @muze500 @TRConsulNY

Büyükelçi @HmuratMercan  konuşmasında, Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere, Türk Yahudi toplumunun milletimizin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamıştır. Etkinliğe İstanbul’dan canlı bağlanan Hahambaşı İshak Haleva’ya teşekkür etmiştir.

https://twitter.com/TurkishEmbassy/status/1605785499926306816

  • ivo molinas@basyazar

Nedir bazılarının Yahudilerden çektikleri Ya Hu?

Dünya nüfusunun binde ikisinden bu kadar mı korkulur?

Irkçılığı bırakın; varsa, başarı hikayelerine odaklanın.

https://twitter.com/basyazar/status/1606905097979674624

 

  • Karel Valansi@karelvalansi

İki gün İstanbul’dan uzaklaşıyorum ve ilk Türkçe duymamla, sahlep görmemle heyecanlanıyorum 😊

Türkçe sipariş verilebilen bu minik dükkan nerede derseniz: Shuk Mahane Yehuda

 

https://twitter.com/karelvalansi/status/1606217303271641088

 

  • Tarih Enstitüsü@tarihenstitu

Aachen Savaşı sırasında, Amerikan askerleri tarafından düzenlenen ve Hitler'in iktidara gelmesinden sonra ilk kez olan Yahudi dini hizmeti (1944)

https://twitter.com/tarihenstitu/status/1606163617702821888

 

  • Ferit Belder@FeritBelder

Netanyahu’nun aşırı sağ ile ortaklığını anlatan güzel bir karikatür. Bir ifade hariç: Netanyahu’nun siyasi muradı henüz “tatmin edici bir şekilde” anlaşılmadı. O yüzden Netanyahu’nun yüzündeki tedirgin ifade sorunlu. Gülmüyordur belki ama tatsız bir sürpriz de değil yaşadığı şu an

https://twitter.com/FeritBelder/status/1607321601779060736

 

Ağa Takılanlar Öneriyor

  • İsrail’de Sağ Kanat Siyasetin Hızlı Yükselişi - DR. SEHER BULUT

https://perspektif.eu/2022/12/15/israilde-sag-kanat-siyasetin-hizli-yukselisi/

  • Hitler'e karşı bir meydan okumaydı... Yahudilerden sanat atılımı – Rafael Sadi

https://www.odatv4.com/makale/israil-filarmoni-orkestrasi-ve-orkestranin-vakfi-263779

  • Karanlıktan Işığa: Antakya’da Hanuka ve Kerebiç – Liza Cemel

https://nehna.org/karanliktan-isiga-antakyada-hanuka-ve-kerebic/

  • Erdoğan yönetimine Musevi asıllı ABD’li danışman – Yılmaz Polat

https://tele1.com.tr/erdogan-yonetimine-musevi-asilli-abdli-danisman-760684/

  • İzmir’de Festival Zamanı! – Cüneyt Sadıç

https://www.milliyet.com.tr/cadde/cuneyt-sadic/izmirde-festival-zamani-6875432

  • Türkiye-İsrail İlişkilerinde Ortak Zemin İran Olabilir mi? - Dorian Jones

https://www.voaturkce.com/a/turkiye-israil-iliskilerinde-ortak-zemin-iran-olabilir-mi/6883089.html

  • Noel ışıkları — Size Müslüman dünyasından bir Yahudi tarafından getirildi – Devin E. Naar

https://hasturktv.net/noel-isiklari-2038-2/

  • Ala  be  yadi… İsrail siyasetindeki sihirli sözcük…- Rafael Sadi

https://hasturktv.net/ala-bey-yadi-israil-siyasetindeki-sihirli-sozcuk-rafael-sadi/

  • Hatırla sevgili o mesut günleri – Mehmet Karabel

https://www.egedesonsoz.com/yazar/hatirla-sevgili-o-mesut-gunleri/18012

  • Hanu-Christmas Ve Mizahın Gücü – Malka Azaryad

https://www.turkisrael.org.il/single-post/hanu-chri-stmas-ve-mi-zahin-g%C3%BCc%C3%BC

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün