Avraam´ınki gibi misafirperverlik mi, Lot´unki gibi mi?

Hessi ENNEKAVİ Kavram
7 Aralık 2022 Çarşamba

Avraam’ın misafirperverliğinin boyutunu biliyoruz. Çadırı her zaman misafirlere açıktı ve onlarla yalnızca sofrasında ne varsa bölüşmekten çok daha öte, misafirlerine özel ziyafetler hazırlardı. Sünnetinin en acılı günü olan üçüncü gününde dahi, çadırının önünde oturup misafir beklemiş ve gelen misafirleri ağırlamak için o haliyle koşuşturup durmuştu. Aslında Avraam’ın yanında yetişen yeğeni Lot da bu misafirperverliği çok iyi öğrenmiş ve ilk bakışta Avraam’ın bile üzerine çıkmış gözüküyordu.

Lot, Sedom’da yaşarken gördüğü misafirleri ağırlamak için canını tehlikeye sokmuştu. Sedom’da misafir ağırlamak yasaktı ve nitekim evine misafir aldığı öğrenilince tüm halk Lot’un kapısına dayanmıştı. Yine de Lot misafirleri vermemek için direnmiş, hatta onların yerine bekâr kızlarını vermeyi teklif etmişti. Şimdi bu durumu anlayabilmek için olayların biraz daha derinine inmek gerekir. Avraam’ın da, Lot’un da söz konusu misafirleri aslında Tanrı’nın görevli melekleriydi. Ancak söz konusu misafirler Avraam’a geldiğinde, Avraam o sırada Tanrı ile bağlantı halinde olduğundan ve yaşadığı bu yüksek maneviyat deneyimi yüzünden, insan görünümündeki bu kişilerin melek olduğunu algılayamamıştı. Tamamen saf duygularla, onları evinden geçen gerçek birer yolcu olarak görmüş ve bu bilinçle ağırlamıştı. Lot ise, Avraam’ın yanında kaldığı sürece meleklerle muhatap olmuş ve onları ayırt edebilmekteydi. Hele ki Sedom gibi manevi düzeyi düşük bir yerde bulunurken, bu kişilerin melek olduğunu hemen algılamış, Avraam’dan öğrendiği gibi alışkanlık icabı, ama her zaman olduğu gibi çıkarcı duygularla onları ağırlamak istemişti. Misafirleri uğruna risk alması onun da misafirperverliğinin güçlü olduğunu gösterir, ama hem onları melek oldukları için ağırlaması, hem de toplanan halka kızlarını teklif etmesi ahlak düzeyinin ne kadar düşük olduğunu göstermektedir. Sonuçta melekler Sedom’u yok etmek için gelmişlerdi ve Lot’u da Avraam’ın zehutuna kurtarmışlardı. Avraam’ın misafirperverliğinin doğal ve gerçek olması, bu özelliğin Yişmael dahi tüm soyuna geçmesini sağlamıştı. Oysaki Lot’un misafirperverliği, onun soyu olan Moav ve Amon’a geçmemişti. Bene Yisrael ileride İsrael topraklarına girmek için Moav ve Amonluların topraklarından geçmek istediğinde kabul etmemişler, onları ağırlamak için bir çaba da göstermemişlerdi.

Teşuva ve kefaretin Aşem’in dört harfli ismiyle bağlantısı

Tüm varoluşun kaynağı Aşem’in dört harfli ismi ‘Y-H-V-H’den gelir. Bu dört harften dört alem beslenir; Atsilut, Beria, Yetsira ve Asiya. İnsanın da bu alemlerle bağlantılı dört ruh seviyesi vardır; Haya, Neşama, Ruah ve Nefeş.

Yamim Noraim döneminde yapacağımız teşuvanın ve buna karşı affedilme durumumuzun da Aşem’in ismindeki bu dört harfle bağlantısı vardır.

Bir kişi ‘yap’ şeklindeki bir mitsvayı yerine getirememiş olsa da, bu konuda teşuva yaparsa affedilir. Çünkü bu davranışıyla en alttaki Asiya âleminde ve dolayısıyla ruhun en düşük kısmı olan Nefeş’te kusura yol açmış ve dört harfli ismin son Hey harfinin ayrılmasına sebep olmuştur.

Kişi ‘yapma’ şeklindeki bir mitsvayı ihlal ettiyse, yapacağı teşuva durumu askıya alınır ve ancak Yom Kipur’u gerektiği gibi yerine getirdiği takdirde kefaret sağlar. Çünkü bir üstteki Yetsira âleminde ve dolayısıyla Ruah’ta kusura yol açmış ve dört harfli ismin ‘Vav’ harfinin ayrılmasına sebep olmuştur.

Kişi ‘karet’ veya ‘Bet Din eliyle’ idam gerektiren bir günah işlediyse, teşuva yapması ve Yom Kipur, durumunu askıya alır ve ancak, çekeceği acı ve sıkıntılar kefaretini sağlar. Çünkü daha üstteki Beria âleminde, dolayısıyla da ruhun Neşama seviyesinde kusura yol açmış ve dört harfli ismin ilk ‘Hey’ harfinin ayrılmasına sebep olmuştur.

Kişi ‘Hilul Aşem’ günahı işlediyse, teşuvası, Yom Kipur’a bakması ve çekeceği sıkıntılar durumunu askıya alır, ancak ölümüyle kefaret sağlar. Çünkü en üst âlem olan Atsilut’ta ve dolayısıyla ruhun en üst seviyesi olan Haya’da kusura yol açmış ve dört harfli ismin ilk harfi olan ‘Yud’un ayrılmasına sebep olmuştur.

107. mezmorun gizemi

Pesah Bayramı boyunca tefilalarda 107. mezmuru okumaktayız. Oysaki teilim kitabının okuma adetlerinde Pesah’ın her günü için tek tek atanmış olan mezmurların içinde 107. mizmor bulunmamakta. Peki buna rağmen niye tefilalarda 107. teilimi Pesah mizmoru olarak okuyoruz? Bunu anlamak için, mizmorun içeriğine bakmak lazımdır. Bu bir kurtuluş ve şükür mizmorudur. Mizmorda belli bir sıkıntı atlatıp Tanrı’ya şükredilmesi gereken dört tip durumdan bahsedilmektedir ki, bugün bunlar ‘Agomel berahası’ söylenmesi gereken durumlardır. Mizmorda dört kez ‘o zaman ıstırap içinde Aşem’e yakardılar, O sıkıntılarından kurtardı onları’ ve ‘şükretsinler Aşem’e şefkati ve mucizeleri için’ denmekte. Söz konusu durumlar hapisten, hastalıktan, çölden ve deniz geçmekten kurtulmaktır. Bu dört durum da, Mısır çıkışı yaşanmış olup, aynı zamanda Pesah Agada’sında simgelenen dört kurtuluş aşamasına karşılık gelir.

Her gün hatırlamamız gereken 10 şey (Eser Zehirot)

Tora’nın ve Tanah’ın çeşitli yerlerinde, bazı konuların ve olayların hayatımızın tüm günlerinde hatırlanması gerektiği vurgulanır. Her ne kadar bunların sayısı hakkında Arizal’e göre, Magen Avraam’a göre fark varsa da, genel olarak toplamı on tanedir. Bunların sekizi Tora’daki peraşalardan, biri ketuvimden, diğeri ise neviimden gelmektedir. Bunlar sırasıyla;

Mısır Çıkışı (Şemot ve Devarim’de), Şabat (Şemot’ta), Man (Devarim’de)

Amalek’in Saldırısı (Devarim’de), Sina’da Tora’nın verilişi (Devarim’de)

Atalarımızın çölde Tanrı’yı hiddetlendirmeleri (Devarim’de), Balak ve Bilam’ın atalarımıza yapmayı tasarladıkları kötülük (Miha’da), Miryam’in başına gelen tsaraat cezası (Devarim’de), Tanrı’n Aşem’i hatırla, çünkü sana servet edinecek kuvveti veren O’dur (Devarim’de), Yeruşalayim’in hatırlanmasıdır (Teilim’de).

Bunları biliyor musunuz?

* Purim’de yapılması gereken şeylerden birinin de uyumak olduğunu… Purim’de alışık olunduğundan fazla içki içilmesinin sebebinin, ‘Baruh Mordehay’ ve ‘Arur Aman’ sözcüklerini karıştıracak bir bilinçsizlik durumuna girilmesi ve bunun ideal yolunun da Purim günü biraz uyumak olduğunu. Uyuma gerekliliğinin sebeplerinden birinin de, Ahaşveroş’un uykusunun kaçması nedeniyle gece ‘Hatıralar Defteri’ni okuttuğunda, zamanında hayatını kurtaran Mordehay’ı onurlandırmayı atladıklarını fark etmesi olduğunu. Ayrıca Aman’ın, Yahudileri yok etme konusunda Ahaşveroş’u ikna etmeye çalışırken ettiği ‘kurallara uymayan dağınık bir halk var’ sözcüğünün, Gemara’ya göre ‘Tora kurallarına uyma konusunda ‘uyumuş’ bir halk var’ şeklinde ifade edilebileceğini. Yine Ester’in Ahaşveroş’a güzel görünebilmek için güzellik uykularına yattığını.

* Moşe’nin, Miryam tsaraata yakalandığı zaman ‘Lütfen onu şimdi iyileştir’ diye dua ettiğini... Buradan, bir kişi için gerekli konsantrasyona sahipsek, çok kısa ve onun adını dahi zikretmeden dua edebileceğimizi öğrendiğimizi.

* Çöl gibi insanların pek olmadığı ıssız yerlerde tuma (manevi kirlilik) ve zarar vericilerin bulunduğunu. Bene Yisrael’in mişkanla beraber çölde yaptıkları yolculukta konakladıkları 42 yerin bu durumla ilgisi olduğunu. Söz konusu yerlerin Şehina’nın oralarda konaklamasıyla temizlendiğini. Nitekim bir konaklama yerinde ne kadar çok tuma varsa, orada o kadar uzun süre kaldıklarını.

* Çölde halk ‘bize kim et yedirecek?’ diye ağladığında, Tanrı’nın onlara tiksinene kadar et yedireceğini söylediğini ve et yiyecekleri sürenin 1 gün, 2 gün, 5 gün, 10 gün, 20 gün değil 1 ay (yani 30 gün) olacağını bildirdiğini. Söz konusu günlerin sayılarının toplamının 68 ettiğini ve bu sayının, İsrael’de bir yıl içinde Şabat, Yomtov ve bayramlarda toplam et yenen günlerin sayısına eşit olduğunu.

* Tora’da ‘Moşe, Tanrı’nın ona söylediği şekilde yerine getirdi’ cümlesinin 18 kez tekrar edildiğini ve ‘Anşe Knesset Gedola’nın (Büyük Meclis) buna paralel olarak Şmone esre (yani amida duasının 18 berahasını) tesis ettiklerini.

* Pinhas peraşasının, Şiva Asar BeTamuz ile Teşa BeAv arasındaki 21 günlük negatif dönemin ilk peraşası olarak okunduğunu. Pinhas peraşasında sene içinde ek musaf korbanı getirilen günlerin listelendiğini ve bu listede, Şabat ve Roşhodeşle beraber 21 günden söz edildiğini. Yani 21 negatif güne karşılık 21 bayram günü bulunduğunu. Bu durumun, günümüzde yas tutulan günlerin ileride bayram günlerine dönüşeceğinin bir işareti olduğunu. Bunun bir ipucunun da, Tanrı’nın ‘olacağım’ manasındaki ‘Eye’ isminin gematriyasının da 21 olduğunu.

* Tora’daki peraşalardan biri olan Tsav’ın gematriyasının 96 olduğunu ve bünyesinde de 96 pasuk barındırdığını.

* 51. mezmurun son bölümünde Maşiah zamanına bir vurgu yapıldığını. Bet Amikdaş’ın duvarları tekrar inşa edilip korbanlar başladığı zaman, son pasuktaki ifadeye göre ineklerin sunağa kendiliğinden çıkacağının vurgulandığını. Bu vurgunun, Maşiah zamanı insanlarda olduğu kadar hayvanlarda da bir bilinçlenme olacağını ve hayvanların, korban edilerek can vermenin önemini kavrayıp bu konuda istekli olacaklarını ifade ettiğini. Buna benzer bir vurguya, Tanah’ta Eliyau Anavi’nin putperest rahiplerle olan ‘kimin sunusunun kabul edileceği’ konusundaki testte de rastlandığını. Baal putu için sunulacak hayvan yürümek istemezken,  Eliyau’nun sunacağı hayvanın adeta koşarak sunağa çıktığını.

* İlk 10 Emir levhalarının Bene Yisrael’in günahsız haline hitap ettiğini. Bu nedenle burada Şabat emriyle ilgili ‘zahor’ yani hatırla vurgusunun yapıldığını. Bu şekilde Şabat’la ilgili, ‘yap’ şeklinde pozitif emirlerin söz konusu olduğunu. Ancak ikinci 10 emir levhalarının artık ‘altın buzağı’ günahına düşmüş Bene Yisrael’e hitap ettiğini. Bu nedenle burada, Şabat emriyle ilgili ‘şamor’ yani koru vurgusunun yapıldığını. Bu şekilde artık Şabat’la ilgili negatif, yani yapma şeklinde emirlerin söz konusu olduğunu.

Soru ve yorumlarınız için e-posta adresim: [email protected]

Etiketler:

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün