Artemis 1 ile Ay´a dönüşümüz başladı

Bugüne kadar ilk kez havalanan, dünyanın en güçlü roketi SLS, 16 Kasım´da Orion adlı kapsülü Ay´a yollamak üzere Kennedy Uzay Üssünden yola çıktı; böylece insanlığın yarım yüz yıl sonra Ay´a geri dönüş misyonu Artemis´in ilk adımı atılmış oldu. Orion Ay´a 130 kilometre kadar yaklaştı, orada motorlarını çalıştırarak ve Ay´ın çekim kuvvetini kullanarak beş gün geçireceği asıl uzak yörüngesine yola çıktı.

Selin KANDİYOTİ Bilim ve Teknoloji
23 Kasım 2022 Çarşamba

21 Kasım: Orion’un güneş panellerinden birinin üzerindeki kameradan yansıyan görüntüler. Uzakta Dünya ve sağında Ay, birkaç dakika sonra Orion Ay’ın arka kısmına geçti ve sinyal 34 dakikalığına kesildi.

16 Kasım sabahı Türkiye saatiyle 09.47’de ‘3,2,1... lift off’ geri sayımının ardından Uzay Fırlatma Sistemi (Space Launch System-SLS) roketinin dört büyük motoru Dünya’nın yerçekimi kuvvetine karşı bugüne kadar görülmemiş bir itme gücüyle ateşlendi. Hesaplamalara uygun şekilde ilk iki dakika sonunda iki roket iticilerini, sekizinci dakika sonunda ise ana gövdesini bir daha kullanılmamak üzere Atlantik Okyanusuna bırakan roketin ucunda Ay’a mürettebat taşıyacak Orion kapsülü yer alıyordu. İnsanlığı Ay’a geri döndürecek Artemis programının ilk etabı başlamıştı. Artemis, mitolojide Apollo’nun ikiz kız kardeşi olan Ay Tanrıçası. Artemis 1’den sonra, 2024’te Artemis 2 ile bir kadın ve bir erkek astronot on günlüğüne Ay’a uçacak ve sonraki yıl Artemis 3 ile Ay’a insanlı iniş yapılacak; yeniden. Önemli bir fark ise bu defa Ay’a kalıcı olarak kalmaya gidiyor olmamız. Bu uçuşlardan sonra Ay’ın yörüngesine insanlı bir uzay istasyonu kurmak ve Ay’ın yüzeyine kalıcı bir araştırma üssü inşa etme hedeflerimiz var. Ve nihai amacımız Ay’dan Mars’a insan yollamak. Bu esnada Ay’da uzun süreli kalışımızı mümkün kılmak üzere Avrupa, Japonya, Kanada, Hindistan ve Rusya Ay’a su, mineral ve başka kaynaklar bulmak üzere insansız görevler gerçekleştirecek. Kısaca bu defa Ay’a temelli gidiyoruz.

Uçuşunun birinci haftasını dolduran Orion, 25 günlük Ay seyahatinde üç manken - Campos, Helga ve Zohar - ve on küp uydu ile onlarca bilimsel deney aparatı taşıyor. Mankenler ileride insanların ne kadar G kuvvetine (astronotların kendi ağırlıklarının kaç katı hissedeceği) ve radyasyona uğrayacağını ölçmek üzere sensörler taşıyor. Küp uydulardan birinde ise onu iki yıl süren bir seyahatle ufak bir asteroite ulaştıracak solar yelken bulunuyor. Orion altı gün boyunca Ay’ı turlayacak ve Pasifik Okyanusuna paraşütleriyle inerek Dünya’ya geri dönüşünü gerçekleştirecek. Bu esnada atmosferimizde saatte 40 bin kilometre hıza erişecek Orion, 2.800 derece ısıya maruz kalacağından ısı kalkanının testi geçmesi çok önemli. Bu en az kalkış kadar zorlu bir etap ve nefesler tutulacak. Artemis 2’nin başlaması tamamen 11 Aralık’ta gerçekleşecek bu inişe bağlı.

Orion’un yörüngesi

Orion 21 Kasım’da Ay’a 130 kilometre mesafeye kadar yakınlaştı. Buradan Ay’ın çekim kuvvetini kullanarak ve iki kez motorlarını çalıştırarak hız kazandı ve asıl yörüngesine doğru yola çıktı. Orion Ay’dan 65.000 kilometre uzakta bir yörüngeye oturacak. Neden bu kadar uzak bir yörünge seçildiğinin cevabına gelince Dünya ve Ay gibi iki büyük kütle arasında kalınca uzay aracının minimum seviyede yakıta ihtiyacı olması şeklinde açıklanıyor. 25 Kasım Cuma erişeceği bu yörüngede Orion, Ay’ın Dünya’yı döndüğü yönün tersine yani retro hareket edecek. Astrologlar bu retro hareketi düşünedursun altı gün sonra Orion yine Ay’a yaklaşacak, motorlarını da çalıştıracak ve hız kazanacak. Kazandığı bu ivme ile 11 Aralık’ta evine dönecek.

Apollo 17- 1972’deki son Apollo misyonu

Dizi ve yarışma programları daha fazla rating topladığı için televizyon kanallarının akışlarında yer vermediği 17. Apollo görevine göz atmadan, toplamda 90 milyar dolara mal olacak Artemis misyonunun önemini anlamamız mümkün değil. Diğer Apollo görevlerinden çok daha uzun süre - üç gün - Ay’da zaman geçiren, Ay’ı en son terk eden astronotlar Gene Cernan ve Harrison Schmitt günümüzde hiçbir robotun beceremediği işlere imza attılar. Öyle ki, sürdükleri Ay aracı ile 30 kilometre yol yaptılar (robotların bu mesafeyi yapması yıllar alır), 3 metre derinliğe kadar kazıp örnekler topladılar (Ay’da hiçbir araç bunu yapamadı) ve 100 kilogram kaya örneği getirdiler (1970-1976 Rus aracı 301 gram ve 2021 Çin aracı 1,73 kilo kaya getirdi). Apollo misyonlarının hepsinin toplamında 382 kilogram örnek astronotlar tarafından Dünya’ya getirilmişti. İşte insanların robotlara karşı bu üstünlüğü Artemis misyonunu bilimin kaldığımız yerden ilerlemesi açısından gerekli kılıyor.

Aslında 2016’da gerçekleşmesi beklenen fakat teknik sorunlardan dolayı sıklıkla ertelenen hatta NASA çalışanları arasında ‘çıkmaz ayın son çarşambası’ anlamına kullanılan ‘SLS fırlatılınca’ sözünün yerleşmesine vesile olan Artemis 1 misyonunun az bilinen birkaç detayına odaklanalım.

1-Orion Dünya’dan en uzağa giden insan aracı olacak

 

Dört astronotun 21 gün yaşayabileceği 3,5 metre yüksekliğinde, 5 metre çapında Orion kapsülü

Lockheed Martin’in 19 milyar dolara mal ettiği Orion’ın içinde dört astronot koltuğu ve bir tuvalet bulunuyor. Ay’a en yakın uçuşunu 100 kilometre yükseklikte yapacak olan Orion uzayın daha derinine, Ay’dan 65.000 kilometre uzağa gidecek. İşte bu yüzden Orion bugüne kadar yapılmış en büyük uzay kapsülü. Uzayda çok daha uzakta ve daha fazla gün geçirecek ve eve dönüşte hiçbir kapsülün erişmediği sıcaklığa maruz kalacak. Bundan sonraki Artemis programlarıyla Ay’a sırasıyla 42 ve 46 tona kadar kargo taşınabilecek. Bu SLS roketine her seferinde modifikasyonlar yapılarak gerçekleşecek.

2- “Alexa, play ‘Fly Me to the Moon’” yerine direkt “Alexa, fly me to the moon”

Callisto - Sağ üst köşede Alexa ve ortada iPad

Orion’da mankenlerle birlikte Amazon’un sanal asistanı olan Alexa da uçuyor. Callisto adı verilen teknolojik sistemde, Cisco’nun video konferans hizmeti Webex ile Alexa bir araya gelerek yapay zekâ, ses teknolojisi ve tablet tabanlı video görüntüleme denenecek. Callisto internet bağlantısı olmadan, NASA’nın Dünya’nın üç noktasındaki 75 metrelik çanak antenlerin oluşturduğu Derin Uzay Ağını (Deep Space Network-DSN) kullanarak çalışacak. Callisto yerdeki uçuş ekibiyle iletişimi sağlarken, bilim meraklıları, öğrenciler kısacası sokaktaki insan bile Artemis 1’e bağlanarak Ay’a uçabilecek. Alexa’ya “Take me to the Moon” demeniz ile birlikte Orion’un uçuş durumunu, kalan su kapasitesini ya da pil voltaj seviyelerini öğrenebilirsiniz, aynen bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi. Star Trek’e yaklaşıyoruz. Alexa Orion’u kendi uçurmayacak ama astronotlar maç skoru öğrenebilecek, kargo adresi dünya olduktan sonra online alışveriş yapabilecek ya da sevdikleri ile Facetime yapabilecek. Sonuçta sesle iş yaptırmak ne olursa olsun astronotlar için burada bizim için olduğu gibi büyük rahatlık olacak.

3-Snoopy ile yerçekimsiz ortam denemeleri

 

Orion NASA geleneklerini koruyarak karton karakter Snoopy’i de yanında götürüyor. Peluş oyuncak şeklindeki Snoopy astronotların giyeceği turuncu NASA tulumu giyiyor olacak ve yerçekiminin ne zaman sıfırlandığını gösterecek. Snoopy’e dört adet Lego mini figür de eşlik ediyor. Snoopy pelüş oyuncağı sıfır yerçekimi göstergesi olarak seçildi çünkü havada oraya buraya süzülmeye başladığında bir düğme ya da parça kırma tehlikesi yok. Snoopy NASA misyonlarına yabancı değil. Apollo 10 misyonunda kumanda modülü Charlie Brown, ay modülü ise Snoopy diye adlandırılmıştı. Uluslararası Uzay İstasyonunda (ISS) de bir pelüş Snoopy bulunuyor ve son olarak NASA en başarılı astronotlarını hala gümüş Snoopy iğnesi ile onurlandırıyor.

4-Orion’ın yolcuları ‘Moonken’ler

Orion’un üç yolcusu radyasyon ölçmek için her biri 5.600 sensör takan Almanya’dan iki yapma üst beden Helga ve Zohar ile NASA’nın kumanda koltuğuna oturttuğu ve ivme, titreşim ve yine radyasyon gibi etkileri ölçecek moonken Arturo Campos. Mankenler kalkış, uzay yolculuğu ve iniş sırasında insanların karşılaşacağı stresleri belirlemek için önem taşıyor. Örneğin inişte astronotlar Dünya’ya saatte 40.000 kilometre hızla iniş yapacağı için 9G kuvveti hissedecekler, üzerlerine fil binmiş gibi olacak. ISS’ten gelen astronotlar yalnızca 3G yani ağırlıklarının üç katı kadar basınç hissediyor. Zohar’ın üzerinde Helga’da olmayan radyasyona karşı bir koruma yeleği bulunuyor. Bu yelek İsrail Uzay Ajansının desteklediği StemRad adındaki şirket tarafından geliştirildi. İsrailli şirketin yelekleri halihazırda ISS’te kullanılıyor. Her iki manken de kemikler, dokular ve organlar açısından kadın bedenine benzetilerek tasarlandı. Bunun sebebi kadınların erkeklere göre daha yumuşak dokulara sahip olmasından dolayı radyasyona daha duyarlı olması.

5-İsminiz Ay’a gitti mi?

NASA’nın diğer bir geleneği de uzay meraklılarına biniş kartı verip onların isimlerini bir bellek sürücüsüne yükleyerek uzay aracına yerleştirmesi. Artemis 1 ile 3,5 milyona yakın isim Ay’a gidiyor.

Apollo Programı insanlığa ilk kez yabancı topraklara seyahat etme deneyimi yaşattı. Gezegenlere yolladığımız insansız uzay araçları ve devasa teleskoplar evrenin sırlarını gözlerimizin önüne serdi. Yapımı 20 yıl süren ISS’te 18 yıldır uzay koşullarında bilim yapılıyor. Artemis Programıyla ise uzayı keşfetme serüvenimizde yepyeni bir dönem açılıyor.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün