Rothschildler

Rothschildler 18. yüzyılın sonlarına doğru bankacı Mayer Amschel Rothschild (1744-1812) tarafından kurulan ve Avrupa´nın çeşitli merkezlerinde bankalar kuran Frankfurt merkezli Yahudi bankacı bir aileydi.

Yusuf BESALEL Perspektif
6 Temmuz 2022 Çarşamba

Rothschild soyadı ‘kırmızı kalkan’ anlamına gelir. Rothschild Ailesi, küresel bazda (özellikle Monako, Lüksemburg, Fransa, İsviçre, Lihtenştayn, Birleşik Krallık ve Cayman Adalarında) bankacılık faaliyetleri gösterdi. Aile, 1816 yılında Habsburg İmparatoru II. Francis tarafından miras yoluyla geçen baronluk ünvanı ile Avusturya soylusu ilan edildi. Ailenin İngiliz ayağı da, Kraliçe Victoria’nın izniyle, Avusturya’da sahip oldukları baron unvanını İngiltere’de de kullanma olanağına kavuştu.

Frankfurt’un Judengasse denilen Yahudi gettosunda doğan Mayer, beş oğlunu farklı Avrupa kentlerine gönderdi: Amsehel Mayer Rothschild (Frankfurt), Saloman Mayer Rothschild (Viyana), Nathan Mayer Rothschild (Londra), Calmann Mayer Rothschild (Napoli), Jacob Mayer Rothschild (Paris). 1819’da antisemit şiddet Almanya’nın birçok yerinde patlak verdi fakat farklı merkezlere dağılmış haldeki Rothschild servetine zarar gelmedi. Bu yöntemi zamanla birçok Yahudi ve Yahudi olmayan finansörler de izledi. Mayer Rothschild, servetin ailede kalması için evliliklere dikkat ediyordu. Fakat 19. yüzyılın sonlarından itibaren, neredeyse bütün Rothschildler, genellikle diğer finansal hanedanlar ve aristokrasi içinden olmak kaydıyla aile dışından evlilikler yaptı.

Nathan Mayer Rothschild

Rothschildler, Napolyon Savaşları (1803-1815) başlamadan evvel de servet yapmıştı. Nathan Rothschild, Londra’da İngiliz savaş giderlerinin tümünü finanse etti; kurduğu altın taşımacılığı ağıyla finansal ve siyasal bir istihbarat ağı da geliştirdi. Nathan, bu ağla Wellington’un Waterloo Savaşı’ndaki zaferini devletin resmi elçisinden bir gün evvel haber verdi. Nathan, zaferden sonra ekonominin toparlanması için çıkartılan devlet bonolarının değerleneceğini ön görerek, mubayaa etti ve en tepede yüzde 40 kârla sattı.

Nathan, ilk işini 1806’da Manchester’de, 1811’de Londra’da kurdu. 1818’de Prusya devletine 5 milyon pound borç sağladı; 1825’te ise İngiltere’de bir finans krizi çıkmayacak düzeyde piyasayı fonlayabilecek düzeye gelmişti.

Rothschildlerin zenginliği dillere destan oldu; adları filmlerde, müzikallerde, romanlarda yer aldı, meşhur Damdaki Kemancı Filmi’nde Yidiş dilinde ‘Ah bir Rothschild olsam’ tabiri yankılandı, ailenin zenginliğinin nesiller içinde oluştuğu ise J. W. Goethe tarafından yorumlandı.

Komplo teorileri

Rothschild Ailesi, 200 yıl çeşitli komplo teorilerinin hedefi oldu. Bunların arasında ailenin İlluminati üyesi olduğunu iddia etmek, bütün dünyanın servetini ve finansal kurumlarını iddia etmek gibi abartılı görüşleri savunmak, devletlerarası savaşları körüklediklerini gündeme getirmek vardı. Nitekim savaşlar devlet bonolarının değerini düşürmekte ve spekülatif kazançlar elde edilebilmekte. Ancak tarihçi Niall Ferguson, Rothschildlerin Napolyon Savaşları’nda Birleşik Krallığın arkasında durduklarını fakat daha sonra finansal amaçlı siyasal manipülasyonlara karışmadıklarını söylemekte. Diğer bir komplo teorisine göre, Rothschild Ailesinin amacı, dünya nüfusunu çıkarttıkları savaşlar ve virüslerle dengede tutmaya çalışmaktı. Ama geriye hangi insanların kalacağı sorunu da gündeme gelmekte. Bu komplo teorilerinin doğrulukları kanıtlanmadı1,2.

Yeni nesiller

Yaşlı Meyer hayatta olduğu zaman, beş erkek çocuğunun firmaları arasındaki dayanışma süregeliyordu. Fakat üçüncü nesil Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya’da yüksek sosyeteye karıştı, sanat ve moda alanlarına daldılar. 1870’lerde artık müşterek bir Rothschild bankası yoktu; ulusal firmalar mevcuttu. Ailenin tüm genç mensupları, I. Dünya Savaşı yıllarında dâhil oldukları ülkelerin selameti için uğraştı3.

 

1847’de Lionel Rothschild’in Londra’da parlamentonun bir üyesi olarak kabul edilmesinden itibaren4 Rothschildlerin Napolyon Savaşları’nda ve Kırım Savaşı’nda finansman açısından İngiltere’nin hep arkasında durduğunu biliyoruz. Rothschildlerin bu prestiji, Kasım 1917’de İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Balfour’un British Zionist Federation’un Başkanı Lord Rothschild’e gönderdiği ve Balfour Deklarasyonunu içeren mektuba dek uzanmakta. Bu mektupta majestelerinin hükümetinin Filistin’de Yahudi halkı için ‘ulusal bir yurdun’ kurulabilmesini uygun gördüğü, çok dikkatli bir üslupla dile getiriliyordu. Aslında İngiltere’deki Lloyd George kabinesinin Filistin’de bir Yahudi Commonwealth (İngiliz Uluslar Birliği) olasılığını hiç de devre dışı bırakmayı niyeti yoktu5.

Osmanlı döneminde Filistin topraklarına Yafa, Hayfa vb. alanlara özellikle Rusya’dan gelen ilk göçmenler (I. Aliya), başarılı olamadı. Osmanlı Devleti sürekli yerleşim ve arazi mubayaasına sıkı tahditler getiriyordu; arazi verimsizdi ve gelenler çevreye uyum sağlayamadı. Bu aşamalarda Baron Edmond de Rothschild (1845- 1934) çay, pamuk ve tütün gibi ürünlerin dikimi için uzmanlar gönderdi, moşav denilen yerleşim birimlerinde ziraat gelişti. Baron, şarap, tütün ve tekstil ürünlerinin işlenmesi için fabrikalar kurdu. Baron’un buradaki yatırımlarının, diğer yatırımlarının 20 misli olduğu varsayılıyor. Bu şekilde Eretz Yisrael’deki yerleşim projesi ve başka yerleşimcilerin tutunabilmesi mümkün oldu. 1903’te Yahudiler 100 bin dönüm arazi satın almış, 23 zirai yerleşim birimi kurmuş ve kentlerde ticaret, bankacılık ve zanaatta, kültürel etkinliklerde boy göstermeye başlamıştı6.

Yahudi dünyasına destek

Rothschildlerin Yahudi dünyasına desteği uzun yıllar süregeldi. 1967’deki 6 Gün Savaşı sırasında Fransa Yahudileri İsrail lehinde önemli maddi ve manevi destekte bulundu. Bunların arasında Guy de Rothschild, özel bir fon oluşturan organizasyon komitesinin yönetim kurulu başkanıydı7. Keza Londra’da doğan Nathaniel Charles Jacob (d.1936), bankerlik ve sosyal kişiliği ile tanınmıştı. 1964’te bankaya katıldı ve servetini arttırdı, Rothschild Trust’ı kurdu ve Lordlar Kamarası’nda bağımsız olarak yer aldı, Kudüs’ün fahri hemşerisi oldu, Kudüs Üniversitesinden fahri doktora aldı ve 1990’da Institute of Jewish Affairs’in başkanı oldu8.  

Baron Edmund James de Rothschild’in Filistin topraklarındaki ilk kolonileri finanse etmesi, Rothschildler ile ilgili olarak Osmanlı’nın çökmesini hızlandırıcı olumsuz bir algı yaratılmasına neden oldu. Hâlbuki Osmanlılarla Rothschildler arasındaki temaslar, oldukça eskiye dayanmakta. Yunan tazminatından kesinti yapılması konusu ile Rothschildlerin Viyana grubunun bu işi izlediği, Viyana Büyükelçisi Ahmet Fethi Paşa’nın 1837’de gönderdiği mektuptan anlaşılmakta. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu zorluklar anlatıldıktan sonra Sadrazam Mehmet Emin Rauf Paşa, Padişah II. Mahmut’a Avrupa sarraflarından Rothschildleri önerdi. Mustafa Reşit Paşa’nın telkinleriyle 1855’te ilk kez Rothschildlerden borç alındı; en büyük miktar da Kırım Savaşı devam ederken silah tedarikçisi için alındı. Borç tahvillerinin tazminatı da aracıların girişimiyle Rothschildlerden alındı. Savaştan sonra da Osmanlı Devleti güçlükle de olsa İngiltere ve Fransa’nın kefaletleriyle Rothschildlerden uzun vadeli borç alınabildi. Borçlanmalar birbirini kovaladı; Mustafa Reşit hükümeti adeta Osmanlı’nın kaderini      Rothschildler ile birleştirmek istedi. Ancak bu kronik borçlanma iflas ile sonuçlanmış, Ekim 1875’te Mahmut Nedim Paşa’nın sadrazamlığında gazetelerde Osmanlı’nın beş sene boyunca faiz ve itfaları yarıya indirdiği yayınlandı.

Theodor Herzl’in Filistin’de Yahudi yerleşimine karşı çıktığı bilinen II. Abdülhamit zamanında Rothschildlerden borç alındı. Mart 1891’de, 1877’de ihraç edilmiş 4.285.360 sterlin tutarındaki ve tedavülde bulunan ‘Muhafaza-i Hukuk Osmaniye İstikrazı ve Mısır Vergisi’ karşılık gösterilerek Rothschildler ve Osmanlı Bankası arasında Maliye Nazırı Agop Kazazyan yönetiminde anlaşmaya varıldı. İstikraza ilişkin hususlara bizzat Sultan Abdülhamit’in eklediği maddelerle Rothschildler arasında bir Borç Mukavelesi yapıldı, taksitler saptandı. Sultan, Rothschildlerden 1894’te ikinci defa borç aldı ve detaylı mukavele oluşturuldu. Alınan borç, Mısır vergisiyle teminatlandırılmış 8.212.340 İngiliz liralık Tahsilat-ı Osmaniye’dendi ve Saray’ın onayı alınmıştı; yılda yüzde 3,5 faiz getirecek ve 15.10.1955’e dek bedeli ödenecekti9.

II. Abdülhamit döneminde Osmanlı’nın Filistin ve Rothschildlerle ilişkisi, Parisli Baron Edmond de Rothschild (1845-1934) etrafında gelişti. Baron, bankacılıkla ilgilenmemiş, ömrünü ve servetini, Rusya’da Yahudilere uygulanan pogromlardan sonra dindaşlarına ayırmış ve Osmanlı’nın ihmal edilmiş Filistin’i kapsayan sancaklarında Rişon le Zion, Zihra, Ya’akov, Ekron el Betty gibi kolonileri kurarak, toprak almaya başlamıştı. Fransa’dan buralara diplomalı hekim ve mühendisler getirtmiş, bataklıkları kurutmuştu. 1900 yılında Filistinlilerden satın alınan topraklar, 250 bin dönüme ulaşmıştı. Yahudilere yeni bir yurt bulma yolunda, 16 Haziran 1896’da ‘Ecânibe Toprak Satışı’nı düzenleyen kanun, Rothschild Ailesinin işini çok kolaylaştırdı. Buna göre yabancılar, Hicaz Vilayeti dışında kalan Osmanlı ülkesinde mülk edinebilecekti. Rothschild, Filistin’deki ilk araziyi 1882’de aldı. 1918’de Yahudilerin elinde 418 ila 650 bin arası dönüm tarıma elverişli arazi oluşmuştu. 1880’lerde bu satın alma işinde Osmanlı ile Rothschildler arasında bir anlaşmazlık yoktu. Ancak bu rakamlar II. Abdülhamit’i endişelendirdi ve bu tür işlemleri kesinlikle yasakladı. Dahiliye Nezareti’nin yerleşim ve arazi satışını kısıtlayan 16 Ağustos 1892’deki tebliğine karşın Mutasarrıf, yasak olmasına rağmen Baron Rothschild’in ve Baron Hirsch’in adamlarının Yafa ve Hayfa’da arazi satın aldığını hükümete bildiriyordu. Hükümetin aldığı tedbirler üzerine bu kez muhacir Yahudiler konusuna Almanya, Avusturya ve İtalya konsoloslukları müdahil oldular. Edmond Rothschild, vekili tarafından Padişah’a yazılan bir yazıda, Rothschildlerin arazisine yerleşmiş muhacirlere Osmanlı vatandaşlığı verilmesi talep ediyordu. 1893’te Baron Rothschild’in muhacirler için yaptırdığı ve inşaatı durdurulan binalara serbesti geldi.

Mutasarrıfın muhacirler konusundaki olumsuz öngörüsü Babıali tarafından kabul görmedi, kendisi de görevden alındı. Rothschildlerin vekilleri de mahalli makamlara icabında rüşvet vererek arazi alımı ve muhacir yerleştirme işine usulsüz olarak devam etti. Rothschildler, müşkülatla karşılaştıklarında vekilleri aracılığıyla Sadaret’e müracaat ediyordu. Kasım 1894’te Sadrazam, Rothschildlere zorluk çıkarılmamasını Kudüs Mutasarrıflığı’na, Beyrut ve Suriye Valiliklerine tebliğ etti. Ancak konuyla ilgili olarak Saray’a ihbar mektupları geliyordu ve Sadrazam Ahmet Cevat Paşa, Rothschildlerle iş birliği yapmakla suçlandı. Babıali, bu uzak bölgedeki kadrolarıyla meseleye yeterince eğilemiyor, hatta çelişkili tebliğler neşrediyordu, bir taraftan da emirleriyle hareket etmeyen görevlileri azlediyordu; 1897’de ise ülkeye gelen yabancıların pasaport veya mürur tezkireleriyle en fazla bir ay kalabilecekleri kararı alındı. Rothschildler, Cezayirli Emir Abdülkadir’in paraya büyük ihtiyacı olmasından yararlanarak, 30 bin dönümlük arazi satın alıp bunu diğer arazilerine katmaya çalıştılarsa da devlet mani olmayı başardı.

Bu alanda Rothschildlerin icraatı ve hükümetin bocalayan men edici icraatı hakkında sayısız misaller verilebilir. Rothschildler, Suriye’de Padişah ve çocuklarına ait Hazine-i Hassa arazilerini dahi satın alabilmişlerdi. İttihat ve Terakki döneminde ise, liderliğini Rothschildlerin üstlendiği Filistin’deki Siyonist harekete karşı bulunulduğu, Emniyet ve Teşkilat-ı Mahsusa belgelerinden ortaya çıkar.

Sonuç olarak Doğu Avrupa’dan kitlesel Yahudi göçlerine karşı hükümet, yasakların çiğnendiği anlatan birçok rapora rağmen ciddi adım atamamış; Filistin’de yaşayan yerli ve yabancı Yahudilerin toprak satın almalarına izin vermiş, bu suretle Filistin’e yerleşen Yahudiler, Rothschildlerin kolonilerinde yaşamaya, tarım yapmaya ve yeni bir yurt kurmaya başlamıştı. II. Abdülhamit’in tahta çıktığı 1876’dan II. Meşrutiyet’in ilan edildiği 1908’e dek Filistin’deki Yahudi nüfusu üç kat artarak 80 bine ulaştı. İlgi çekici bir husus da II. Abdülhamit’in Rothschild Ailesiyle yakın ilişkiler kurmaya özen göstermiş olmasıdır; ailenin Paris grubunun lideri Mayer Alphonse de Rothschild’e (1827-1905), kızı Betina Caroline de Rothschild’e şefkat nişanları, Baron Edmond James de Rothschild’in adına Givat Ada Kolonisini kurduğu Adelheid de Rothschild’e (1853-1935) birinci ve ikinci dereceden şefkat nişanı verilmişti.

Rothschildler, Kudüs’te ve Safed’de hastaneler yaptırmış, Osmanlı Yahudilerinin modern okullara kavuşmasına katkıda bulunmuştu; Darüşşafaka’ya para yardımı ve Balkan Harbi’nde bağış yapmışlar, Şam’da ve İzmir’de cereyan eden kan iftiralarında Yahudi cemaatlerine yardımcı olmaya çalışmışlardı. Baron Edmond Rothschild, Filistin’e birkaç kez gelmiş, İstanbul’a da uğramıştı Baron, 1888’de II. Abdülhamit ile de görüşmüştü. Basındaki bir habere göre Sultan, Anadolu Demiryolları’nın yapımının Rothschildler tarafından üstlenilmesini teklif etti; ancak aile bu teklife yanaşmadı10. İttihat ve Terakki dönemindeyse, Cemal Paşa’nın itirazlarına rağmen Almanya’nın siyasi çıkarları doğrultusunda Talat Paşa, Filistin’de filizlenecek bir Yahudi yerleşimi için arzu edilen Osmanlı desteğini ifade eden bir deklarasyon yayınladı11.

Bu durumda, Rothschildler ile Sultanların samimi olduğu, nişanlar takdim edildiği, defalarca borç alındığı, Filistin’de toprak alımlarına müsamahakâr davranıldığı gibi ayrıntılı bir şekilde anlatılan bu ana nedenlerin ışığında, Osmanlı’nın yıkılışını Filistin’de Rothschildlerin toprak alımına ve Yahudi muhacirleri yerleştirmelerine bağlamak bir anlam ifade etmediği gibi; hadise, Osmanlı’nın nezaretinde cereyan etti. Osmanlı’nın çöküşü yüzyıllardır gereken iktisadi ve sosyal reformların yapılamaması, akılcı bilime bağlanılmaması, sanayi devriminin gerçekleşmemesi ve 1683’teki Viyana bozgunundan, 1916’da Osmanlı Ortadoğu’sunun Fransızlar ve İngilizler arasında Sykes-Picot Anlaşması ile paylaşmasına dek sürekli toprak kaybı yaşanmasıyla oluştu12.

Kaynakça

1      Wikipedi, Rothschild Ailesi

2      Who is Who in Jewish History, The Rothschild Family

3      The Course of Modern Jewish History, Howard M. Sachar, Vintage Books, S. 138

4       A.g.e., S. 117

5       A.g.e., S. 449

6      Encylopedia of Jewish History, Jerusalem, S. 138, 139

7      The Course of Modern History, … S. 656

8      Judaica, 1980-1990 cildi, S. 326

9 Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu, Prof. Dr. Mustafa Bakıoğlu, Prof. Dr. Sezai Balcı, Erguvanı, 2021, S. 48- S. 186

10 A.g.e., S. 210- S. 493

11 Yahudilik, Yusuf Besalel, Gözlem Gazetecilik, 2021, S. 459

12 A.g.e., S. 611                          

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün